LEASING İŞLEM HACMİNDE ARTIŞ SÜRÜYOR Leasing sektörü, geçen yılı 2 milyar 921 milyon dolar işlem hacmiyle kapattı. Sektörün 9 aylık işlem hacmi 2 milyar doların (2,044 milyar dolar) üzerinde gerç...
LEASING
İŞLEM HACMİNDE ARTIŞ SÜRÜYOR
Leasing sektörü, geçen yılı 2 milyar 921 milyon dolar işlem hacmiyle kapattı. Sektörün 9 aylık işlem hacmi 2 milyar doların (2,044 milyar dolar) üzerinde gerçekleşmişti. Finansal Kiralama Derneği’nin (Fider) verilerine göre 2004’ün son çeyreğinde ise 877 milyon dolar tutarında işlem gerçekleştiren leasing şirketleri böylece yıl sonunda 3 milyar dolara yakın hacme ulaştılar. Bu, 2003 yılında 2,2 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştiren sektörün, yüzde 35 oranında büyüdüğü anlamına geliyor.
Toplam sözleşme adedi ise 28 bin 581’i buldu. Sektörde bir işlemin ortalama tutarı 102 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu da leasing’in ağırlıklı olarak KOBİ’ler tarafından kullanıldığını gösteriyor. Finanse edilen ekipmanların içinde en büyük pay yüzde 71 ile makine ve üretim ekipmanlarından oluşuyor. Bu grubun payı da 2000 yılından bu yana gitgide artış gösteriyor.
Bu yıl da işlem hacimlerinde artış var. 2004 yılının ilk 3 ayında yaklaşık 546 milyon dolar olan işlem hacmi, bu yıl 711,4 milyon dolar gerçekleşti. Böylece dolar bazında artış oranı yüzde 30’u aştı. Bu dönemde işlem adedi ise 6 bin 919 oldu.
Sektörler bazında ise 2005 yılı ilk 3 ayında özellikle tarım sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlara yapılan leasing finansmanın arttığı görülüyor. Tarımın payı yüzde 4’ten yüzde 7’ye çıktı. İmalat sanayinin payı yüzde 51’den yüzde 47’ye düşerken, hizmet sektörünün payı ise yüzde 42’den yüzde 44’e yükseldi.
2005 yılında ekonominin daha iyi olacağı beklentisi ile işlem hacminde yüzde 25 civarında artış olacağı düşünülüyor. Faiz oranlarındaki düşüş ve vadelerdeki uzamaya paralel olarak, 2005’te leasing firmaları daha uygun şartlarda kaynak bularak bunu yatırımcı firmalara aktaracaklar. Oluşan cazip fiyat ve vadelere bağlı olarak yeni girişimciler yatırım yapmaya cesaretlendirilecek.
İŞ MAKİNELERİ
SATIŞLARDA ARTIŞ YAŞANIYOR
İş makineleri pazarında kriz dönemi aşılıyor. Büyük çaplı yatırımların durmasıyla 2001 yılında yüzde 70 oranında daralan pazar, çıkış seyrini sürdürüyor. 2003’te pazar bir önceki yıla göre yüzde 20-25 oranında büyüdü. Geçtiğimiz yıl ise yüzde 35- 40’lık bir büyümeyle 4 bin adede çıktı.
Borusan Makina Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkmen, son 2 yılda yaşanan bu büyümenin sektörü krizden önceki boyutlarına ulaştıramadığına dikkat çekiyor. Bunun nedenleri ise inşaat sektöründe beklenen canlanmanın gelmekte gecikmesi ve bütçe harcamalarının disiplin altına alınması nedeniyle devletin kamu yatırımlarının azalması. Erkmen, “Ancak, geçen yılın sonlarına doğru talepte ciddi diye nitelendirilebilecek bir artış gördük” diyor.
Sektördeki firmalar, son yıllarda yakalanan artış trendini değerlendirmek adına kendilerini pazarda daha iyi bir pozisyona getirecek formüllerin arayışı içindeler. 2005 yılının ilk aylarında Türkiye’ye getirilen stok makine miktarı geçen yılın 2 katına ulaştı. 4 aylık satışlarda da yine yüzde 80 civarında bir artış yakalandı. Böylece satışlar bin 800 adede çıktı. Önümüzdeki dönemde altyapı yatırımlarının ve inşaat sektörünün yeniden canlanacağını gösteren işaretler sektörün umudu. Devletin ertelediği altyapı yatırımlarına başlanması da bir diğer beklenti. İnşaat sektöründe görülen canlanma belirtileri de iş ve inşaat makineleri sektörünün performansını artıracağına yönelik tahminleri güçlendiriyor.
Bülent Erkmen, “2005 yılı sonu tahmini olarak 5 bin adet makine satışını 3-4 ay önce agresif olarak nitelendiriyorduk. Oysa şimdi tutucu olduğunu düşünüyoruz. Dünyada bir yılda satılan iş makinesi miktarının 600 bin adetten fazla olduğunu, sadece İtalya’da yılda 30 bin makine satıldığını düşünürsek, Türkiye iş makinesi pazarındaki büyüme hızını yadırgamamalıyız.”
ALTIN
SEKTÖR YILA HIZLI BAŞLADI
Geçen yıl altın sektörü yeni ihracat ve iç piyasa rekorları kırdı. Dünya Altın Konseyi Türkiye verilerine göre, altın takıda doğrudan ihracat 2004’te yüzde 9 artarak 58 tona çıktı. Böylece İtalya’nın ardından dünya ikinciliği yakalandı. Turistlere altın satışında ise dünya lideri olan Türk altın sektörü, satışlarını yüzde 16 artırarak 61 tona yükseltti.
Bavul ticareti yüzde 14 gerileyerek 19 tonda kalsa da dünya liderliği sürdürüldü. Yeni Cumhuriyet altını çıkışı da değişmeyerek 47 tonda kaldı. Burada da sektör, dünya piyasasının yüzde 42’si ile dünya lideri oldu. Geçen yıl külçe ithalatı yüzde 17 artarak 251 tona, iç piyasada Türklere yapılan satışlar yüzde 31 artarak 130 tona çıktı. Yerlilere satışta Hindistan, ABD ve Çin’in ardından dünya dördüncüsü olan Türkiye’de toplam iç piyasa büyüklüğü yüzde 20 artışla 240 tona çıktı. İç piyasa büyüklüğünde de Hindistan ve ABD’nin ardından dünya üçüncülüğü yakalandı.
Bu yılın ilk 4 ayında da hızlı çıkış sürdü. Külçe ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artarak 106 tona çıktı. Altın takı direkt ihracatı yüzde 26 çıkış yaparak 21 tona yükseldi. Henüz sezon açılmadığı için turistlere altın satışı 6 ton ile aynı düzeyde kaldı. Bavul ticareti yüzde 18 artarak 9 ton, iç piyasada Türklere yapılan satışlar yüzde 23 artarak 66 tona ulaştı. Yeni Cumhuriyet altını çıkışı yüzde 14 artarak 24 tona, toplam iç piyasa büyüklüğü ise yüzde 19 artışla 97 tona çıktı.
Dünya Altın Konseyi Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, “Önümüzdeki dönemde hem iç piyasada, hem de çeşitli ihracat piyasalarımız olan direkt ihracat, turistlere yapılan satışlar ve bavul ticareti artacak. Artışın yüzde 10’un üstünde olacağını tahmin ediyoruz” diyor.
DEMİR-ÇELİK
İHRACATTA SIKINTI YAŞANIYOR
Ham çelik üretimi geçen yıl yüzde 11,9 artışla 18,3 milyon tondan 20,5 milyon ton seviyesine yükseldi. Üretimin 14,7 milyon tona karşılık gelen yüzde 72’lik bölümü elektrik ark ocaklı (EAO) kuruluşlarda, yüzde 28’e karşılık gelen 5,8 milyon tonu ise entegre tesislerde gerçekleşti. 2004 yılında gösterdiği yüksek performans itibariyle demir çelik sektörü, Çin’den sonra ham çelik üretimini en fazla artıran ülkeler arasında yer aldı. Demir Çelik Üreticileri Derneği (DCUD) verilerine göre 2004 yılında, Türkiye’nin toplam ürün ihracatı, 2003 yılına oranla yüzde 15,3 artışla 12,1 milyon tona çıktı. 2000 yılında 7 milyon ton seviyesinde olan ihracat dikkate alındığında, son 4 yıl içerisinde ihracatta miktar yönünden yüzde 73 oranında bir artış olduğu görülüyor. Aynı dönemde, değer yönünden ihracatımız yüzde 331 oranında artış göstererek 5,2 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Geçen yılın sonlarında başlayan Çin sıkıntısı ise sektörün sorunu. DCUD Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Çin’in net ihracatçı konumuna gelmesi ve 2005’in ilk çeyreğinde bu konumunu güçlendirmesiyle sektörün zorlandığını söylüyor. Bu durum, yılın ilk 4 aylık döneminde, sektördeki üretim artışının yüzde 1,3 seviyesinde kalmasına yol açtı. Geçen yıl yüzde 15,3 olarak gerçekleşen ihracat artışının, bu yılın ilk 3 aylık döneminde, yüzde 6,9 seviyesinde kalması da sorunun bir diğer göstergesi. Sektör, rekabeti kolaylaştırıcı önlemlerin alınmasını bekliyor.
Çin’in bu yıl da net ihracatçı konumunu sürdüreceği öngörülüyor. Ancak, yılın ilk 4 ayında yüzde 1,3 oranında gerçekleşen Türkiye ham çelik üretimindeki artışın, yıl sonu itibariyle ekonomik gelişmeye de paralel olarak, yüzde 5-7 seviyelerine çıkacağı tahmin ediliyor.
MİNİBÜS
2004’ÜN SATIŞ SEVİYESİ KORUNACAK
Üretim ve ihracat artışı minibüs pazarında 2005’te de sürüyor. Yılın ilk 4 ayında ihracat ve üretimde artış görülüyor. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre, 2003’te 13 bin 624 adet minibüs üretildi. İhracat adedi ise 4 bin 200 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl ise üretim 28 bin 161 adede çıktı. Böylece üretimde yüzde 100’ü aşan bir artış kaydedildi. 2004’te ihracatta da artış oldu. Minibüs ihracatı 5 bin 138 adede yükseldi. Bu yılın ilk 4 aylık rakamları da artış gösteriyor. Geçen yılın 4 aylık döneminde 7 bin 189 adet olan üretim miktarı, yüzde 27 oranında artarak bu yıl 9 bin 123 adede çıktı. Bu dönemde ihracatta da artış gözlendi. Geçen yılın ilk 4 ayında bin 737 adet olan ihracat miktarı, bu yıl 2 bin 73 adet olarak gerçekleşti. Böylece ihracattaki artış yüzde 19 oranını buldu.
Otoyol Pazarlama Hizmetleri Müdürü Burak Vanlı, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Minibüse baktığımızda 2004’te bir önceki yıla göre en fazla artışın 15-21 kişilik araç segmentinde olduğunu görüyoruz. Kullanım amaçlarına göre spesifik donanımda araçlar kullanılması gereği, turizm sektörünün klimalı araçlara yönelmesi, okulların belli standartlardaki araçlara taşıma izni vermesi piyasayı olumlu etkiledi. 2004 yılında toplam 15 bin 360 adet minibüsün perakende satışı yapıldı. Bu 2003 toplam minibüs adedinden yüzde 31,2 daha fazla. Yerli üreticilerde yeni model lansmanları oldu. Bu yıl ise satışlarda şimdilik düşme görülüyor. 2005’in ilk 4 ayında minibüs perakende satışları 4 bin 283 adetle 2004’ün ilk 4 ayından yüzde 21 daha aşağıda seyretti.”
Bu yılın sonunda minibüs pazarının 2004 ile aynı seviyelerde olacağı tahmin ediliyor.
SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ
İÇ TALEPTE ARTIŞ BEKLENİYOR
İnşaat sektöründe canlanma sinyalleri gelmeye başladı. Seramik kaplama malzemeleri sektörü de canlanmadan nasibini alıyor. Geçen yıl ihracat ve yurtiçi talepteki artışla sektör büyüme kaydetti. 2004 yılında seramik kaplama malzemeleri üretimi bir önceki yıla göre yüzde 14,6 oranında artarak 216 milyon metrekareye yükseldi. Sektörün 2004 yılı kapasite kullanım oranı yüzde 79 düzeyinde gerçekleşti. Yurtiçi satışlar yüzde 17,2 artışla 120 milyon metrekare, ihracat ise yüzde 12 artışla 93 milyon 900 bin metrekare oldu.
Geçtiğimiz yıllarda gerileyen seramik kaplama malzemeleri pazarı, 2003 ve 2004’te toparlanma dönemine girdi. Tüketicinin ertelenen talepleri realize olmaya başladı. Bunun en önemli nedeni, istikrarlı piyasa şartları. Yenileme pazarında ise mevcut ekonomik gelişmeler paralelinde artışlar oldu.
Ekonomideki genel iyileşmeye bağlı olarak inşaat sektöründe bir açılma oldu. İyileşme alternatif yatırımların getirileri ve borçlanmada kredi faizlerinde beklenen düşmeye de bağlı. İnşaat sektörünün bu yılki performansı arsa temini ve konut üretimindeki maliyetlerin ve kâr marjlarının makul ve katlanılabilir seviyelere gelmesi ile de ilişkili.
Genel ekonomik göstergeler, yatırımların ve harcamaların konut edinmeye kaydığını gösteriyor. Ancak seramik ve kaplama sektörü, yenileme piyasasına da yoğun bir şekilde ürün verdiğinden, inşaattaki durgunluktan diğer yapı malzemeleri kadar etkilenmedi. Bu yıl seramiğin büyüme performansını etkileyeceği düşünülen birkaç etken bulunuyor. Bunlardan biri, inşaat sektöründe 2004 yılında beklenen canlanmanın gerçekleşmesi.
Bu yıl iç talebin 2004 yılına göre yüzde 10 artış göstereceği düşünülüyor. İhracatta da artış beklentisi hakim. Bu yılın ilk 5 ayında geçen yılki seviyesini koruyarak, 30,5 milyon metrekareye ulaşan seramik kaplama malzemeleri sektörü ihracatının yüzde 7 oranında artarak 100 milyon metrekareye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?