Traktör En İyimser Tahmin Yüzde 20 KüçülmeGlobal krizin etkilerini derinden hisseden sektörlerden biri de tarım makineleri. Sektörün içinde bulunduğu durgunluk, aslında krizden çok öncesine dayanı...
Traktör
En İyimser Tahmin Yüzde 20 Küçülme
Global krizin etkilerini derinden hisseden sektörlerden biri de tarım makineleri. Sektörün içinde bulunduğu durgunluk, aslında krizden çok öncesine dayanıyor. 2006 yılında 45 bine yakın traktör üreten sektör, son 2 yıldır küçülmenin etkisi altında. 2008’i ancak 29 bin adetle kapatan sektörün, hem üretiminde hem ihracatında ciddi oranda düşüş gözleniyor.
Sektör temsilcilerine göre pazarın içinde bulunduğu sıkıntılı süreç, yaklaşık 3 yıldır devam ediyor. Bunun en önemli nedenleri, tarıma olan yatırımlardaki azalma, kuraklık ve yurtdışından düşük fiyata ithal edilen makinelerin yarattığı haksız rekabet. Tüm bunlara bir de küresel krizin eklenmesi, sektör temsilcilerini iyice karamsarlığa itmiş durumda.
Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Ayar, traktör üreticilerinin içinde bulunduğu durumu şöyle anlatıyor:
“Sektör olarak en önemli sıkıntımız, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen bu alandaki yatırımların çok yetersiz kalmasıdır. Bu yüzden tarım makineleri sektörü de maalesef uzun yıllardır bir otomotiv, beyaz eşya gibi sanayi haline gelemedi. Sektörümüzde son yıllarda çok ciddi kriz var. Bu durum son 3 yıldır sürüyor. Birincisi kuraklık, ikincisi yurtdışından ithal edilen stok ömrünü tamamlamış ürünlerin yarattığı haksız rekabettir. Tarım makineleri sektörünün desteklenmesi kesinlikle şart. Bunun için de çiftçinin desteklenmesi, çiftçiye kredi desteği verilmesi gerekiyor.”
2008’in ilk 9 ayında ciddi biçimde daralan sektörün, en az yüzde 20 küçülmesi bekleniyor.
Lojistik
2007 Rakamları Ancak Yakalanır
Lojistik, son yıllarda yüzde 20-25 civarında büyüme rakamıyla Türkiye’nin en hızlı gelişen sektörleri arasında başı çekiyor. 2007 yılında pazar büyüklüğü 20 milyar dolar olan sektörün 2008 hedefi, dolar bazında yüzde 25 büyümeyle 25 milyar dolara ulaşmaktı. Yılın son çeyreğinde kendini gösteren küresel krize rağmen sektör, bu ciroya ulaşarak hedefini tutturdu. Ancak sektör temsilcileri, aynı büyüme trendinin 2009 yılı için imkansız olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla geçmiş yıllardaki iyimser havanın dağıldığını söylemek mümkün.
Sektörün 2009 yılında dolar bazında yüzde 20 küçüleceğini tahmin eden Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, bu yıla ilişkin görüşlerini şöyle paylaşıyor:
“Pazarımız 25 milyar dolar büyüklüğe ulaşarak 2008 hedefini yakaladı. Yani 2008’i GSMH’de azalma yaşamadan kapattık. Ancak kâr marjlarının önceki yıla göre düşmüş olması, ciroların fazla artmamasına neden oldu. 2008 yılını değerlendirirsek, ilk 3 çeyrek iyiydi, ancak 4. çeyrekte geri gitmeler yaşandı. 2009 için ise daralma bekliyoruz. Büyümemizin yüzde 5 negatif olacağını tahmin ediyorum. Bu iyimser bir tahmin bile olabilir. Doların da yüzde 20’den fazla artması söz konusu. Bu da dolar bazında sektör cirosunun kendiliğinden yüzde 10 azalmasına neden olacak. Özet olarak 2009 yılı için yüzde 5 büyümeden, yüzde 10 dolar kurundan ve yüzde 5 de kârların minimuma inmesinden dolayı toplam yüzde 20’lik gerileme bekliyorum. Bu da pazarın tekrar 20 milyar dolar düzeyine düşeceği anlamına geliyor.”
Geçen yıl yüzde 25 büyümeyle 25 milyar dolar ciro yapan sektör, küçülme trendine girdi. 2009 için küçülme beklentisi yüzde 20.
Kuruyemiş
Hedef 2008’deki Seviye Korumak
Kişi başına kuruyemiş tüketiminin 3 kilogram olduğu Türkiye, gerek üretim gerekse tüketim açısından dünyanın önde gelen pazarları arasında yer alıyor. Türkiye’deki kuruyemiş pazarının toplam cirosu 2008 yılı itibarıyla 2,5 milyar dolara ulaşmış durumda. Her yıl ortalama yüzde 10 civarında büyüyen sektörün ihracatı ise geçen yıl 500 milyon dolar oldu. Türk insanının en çok tükettiği kuruyemiş çeşidi ise ay çekirdeği. Yılda 80 bin tonla ay çekirdeği, kuruyemiş tüketiminde birinciliğe oturmuş durumda. Ay çekirdeğini yılda 40 bin tonluk tüketimle tuzlu fıstık izliyor.
Kuruyemiş sektörünün de tüm diğer sektörler gibi krizden etkilendiğini söyleyen Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Karapınar, şu bilgileri veriyor:
“Kriz her sektör gibi bizi de etkiliyor. Özellikle fiyatı yüksek ürünlerin tüketiminde düşüş gözleniyor. Son 1 aydır iç pazarda ciddi bir daralma yaşanıyor. İhracat pazarlarımız da ağırlıklı olarak Euro bölgesi olduğu için önemli bir düşüş yaşıyoruz. Sektör olarak 2009 beklentimiz ise çok iyimser değil. İç pazarda 2008’deki seviyeyi korumaya çalışacağız.”
İç pazarda hedef, geçen yılın rakamlarını korumak. İhracatta ise yüzde 20 düşüş bekleniyor.
Çağrı Merkezi
İşsizliğe İlaç Olacak
Sadece 15 yıllık bir geçmişi olan çağrı merkezi sektörü, özellikle son birkaç yılda hızla büyüyen bir pazar. Sektörün büyüklüğü, 2008 yıl sonu itibarıyla 1 milyar TL’ye ulaştı. Türkiye genelinde 30 bin çağrı masasının hizmet verdiği pazarda, 35 bin kişi istihdam ediliyor.
Pazarın dünya genelindeki büyüklüğü ise 320 milyar dolar düzeyinde. Global olarak 119 bin çağrı merkezi ve 8,4 milyon çağrı masası bulunuyor. Dünya genelindeki istihdam ise 11 milyon olarak tahmin ediliyor. Özellikle istihdam konusunda önemli bir boşluğu kapatan sektörde, istihdam edilenler en az lise mezunu. 2008’de Diyarbakır, Erzincan, Uşak ve Gümüşhane gibi illerde çağrı merkezi yatırımlarının yapılması, sektörün istihdamının hızla artmasına neden oluyor.
2013 hedeflerinin istihdamı 65 bine çıkarmak olduğunu söyleyen Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD) Başkanı Bahadır Pekkan, krize rağmen büyüme trendinin süreceğine inanıyor. Pekkan’ın geleceğe dönük değerlendirmeleri şöyle:
“Sektör, son 5 yılda yüzde 100 büyüyerek 35 bin kişiyi istihdam eden bir noktaya geldi. Sektöre bu 5 yıllık süre zarfında, 150 milyon TL’nin üstünde yatırım yapıldı. 2008 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de 300 büyük ve orta ölçekli çağrı merkezi, yaklaşık 30 bin çağrı masası ve 35 bin çalışan bulunuyor. Bu yıl sektöre 5 binden fazla iş gücünün katılımını bekliyoruz.”
Sektörün 5 yıl boyunca büyüme hedefi yıllık yüzde 15. Krize rağmen bu oranın 2009’da da yakalanması bekleniyor.
Boya
Hem Üretim Hem İhracat Düşecek
Yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlayan boya sektörü, yıllık 850 bin tonluk üretim kapasitesiyle Avrupa’nın 6. büyük boya üreticisi konumunda bulunuyor. Kapasite kullanım oranı yüzde 65 olan sektörün dünya pazarlarından aldığı pay ise yüzde 2 dolayında.
2008 yılında 600 bin ton üretim ve 460 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör, 2010 yılında ihracat rakamını 600 milyon dolara çıkarmayı hedefliyordu. Ancak küresel kriz, sektörün hedeflerinde revizyona neden oldu.
Bu yıl, kriz nedeniyle pazarın yüzde 20 küçülmesini bekleyen sektör temsilcileri, gerek üretim miktarında gerek ihracatta yüzde 20 dolayında düşüş öngörüyor.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz’ün 2009’a ilişkin beklentileri şöyle:
“Yılın ilk 2 ayındaki ihracatta miktar olarak yüzde 23,9, değer olarak ise yüzde 26,45 seviyesinde düşüş yaşadık. Küresel krizin yarattığı durgunluğun, yılın ikinci yarısında etkisini yitireceğini ve bir toparlanma sürecinin başlayacağını düşünüyorum. Ama yine de yıl sonunda üretim rakamının yüzde 20 civarında gerileyeceğini tahmin ediyorum. Son yıllarda istikrarlı biçimde artan ihracatımız da kriz nedeniyle miktar ve değer bazında düşecektir.”
Yıl sonu üretim miktarı 480 bin ton civarında olacak. Krizin etkisiyle gerek ihracat gerek üretimde yüzde 20 düzeyinde gerileme bekleniyor.
İlaç
Maliyetler yükseldi
İlaç sektörü, 10 milyar dolarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük pazarları arasında bulunuyor. Sektör, 2007’de değer bazında bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında büyüyerek 11,1 milyar TL’lik üretim gerçekleştirdi. Kutu bazında ise 2007 üretimi 1,4 milyar kutu oldu. 2008 yılında, Türkiye reçeteli ilaç pazarı tutar olarak yüzde 9 oranındaki büyümeyle 12 milyar TL’ye (9,3 milyar dolar), kutu olarak yüzde 5 oranında büyümeyle 1,38 milyar kutuya ulaştı. 2008 yılı kişi başı ilaç tüketimi ise 136 dolar oldu. Bu rakam, AB ülkelerinde 400-500 dolarken ABD’de 900 dolara kadar çıkıyor.
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Engin Güner, sektörün 2008’i nasıl geçirdiğini ve 2009 beklentilerini şöyle özetliyor:
“Yılın özellikle son 3 ayında küresel krizin etkileri hissedilmekle birlikte 2008’i, güçlü bir altyapı, yükseltilmiş üretim kapasitesi ve nitelikli insan gücüyle kapattık. Ancak pazardaki kronik sıkıntılar, 2008 yılında da değişmedi. Yaşanan küresel ekonomik durgunluk çerçevesinde piyasalarda ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar, doğal olarak sektörümüzü de etkiliyor. Sektörümüzde ithal girdiler kullanıldığı için döviz kurlarındaki artışlar, bu girdilerin maliyetlerini yükseltiyor. Ancak bu koşullara rağmen ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi, hala OECD ülkeleri ortalamasının çok altında. Bu bakımdan sektörümüzün 2009’da da büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz.”
Sektörün en önemli avantajı, kişi başına ilaç tüketiminin düşük olması. Uzmanlar, krize rağmen büyümenin süreceğini düşünüyor.
Hazırlayan: Yasemin Erdoğan
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?