2006 yılında Başak Emeklilik’i satın alarak pazara giren Groupama, Türkiye’deki performansından memnun. 2 yılda fon büyüklüğünü yüzde 48,5 artırarak 2008 sonunda 372 milyon 193 bine çıkaran şirket,...
2006 yılında Başak Emeklilik’i satın alarak pazara giren Groupama, Türkiye’deki performansından memnun. 2 yılda fon büyüklüğünü yüzde 48,5 artırarak 2008 sonunda 372 milyon 193 bine çıkaran şirket, 30 Nisan 2009 itibarıyla da 71 bin 739 katılımcıya ulaşmış durumda. Başak Groupama Emeklilik Yönetim Kurulu Üyesi Jean René de Charette, yeni dönemde pazar payını artırmak ve daha güçlü konuma ulaşmak için çalışacaklarını söylüyor ve ekliyor: “3 yıl sonrası için hedefimiz, hayat pazarında lider şirket olmak ve bireysel emeklilik alanında ilk beş şirket arasında girmek.
Fransa’nın ikinci büyük sigorta şirketi Groupama’nın Türkiye’de bireysel emeklilik alanında iddialı hedefleri var. Başak Emeklilik’i satın aldığı günden bugüne yakaladığı büyüme rakamları da bunu destekliyor. Şirketin 2006 yılında 167 milyon 796 bin TL olan fon büyüklüğü, 2008 sonunda yüzde 48,5 artışla 372 milyon 193 bine yükselmiş durumda.
Groupama Investment Bosphorus Holding Genel Müdürü ve Başak Groupama Emeklilik Yönetim Kurulu Üyesi Jean René de Charette, 2009’un ilk çeyreğinde de tatmin edici bir ivme yakaladıklarını söylüyor. 30 Nisan 2009 itibarıyla 71 bin 739 katılımcıya ulaştıklarına dikkat çeken Charette, “7 Mayıs 2009 tarihi itibarıyla 430 milyon 152 bin TL’ye ulaştı” diyor.
Başak Groupama Emeklilik, Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 8 Mayıs 2009 verilerine göre, katılımcı sayısı itibarıyla sektörde 8’inci sırada yer alıyor. Yeni dönem hedefinde ise pazar payını artırmak var. 2006’da yüzde 5,96 pazar payına sahipken bunun, 2008 sonunda az da olsa düştüğüne ve yüzde 5,84 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Charette, “Pazar payımızı artırmak, ileride pazardaki konumumuzu daha da güçlendirmek için çalışıyoruz” diyor ve ekliyor:
“Önümüzdeki 3 yılda sektördeki ilk 5 şirketten biri olmak hedefindeyiz”.
Jean René de Charette, sektörün de bu yıl büyüme sıkıntısı yaşanmayacağı görüşünde. Kriz döneminde bireysel emeklilik fonlarına ilgilinin arttığına dikkat çeken yönetici, “2009’da fon büyüklüğü 8-9 milyar TL’ye ulaşır. Ancak katılımcı sayısı açısından geçen yılın rakamlarını yakalamak zor” diye konuşuyor.
Başak Groupama Emeklilik Yönetim Kurulu Üyesi Jean René de Charette ile sektörün performansını ve Başak Groupama’nın yeni dönem hedeflerini konuştuk:
*Başak Emekliliği aldığınız günden bugüne pazardaki performansınız nasıl gelişti?
-Groupama Türkiye’ye 1991’de Güneş Sigorta ile girdi. Bu, Türkiye’deki ilk yatırımımız oldu. Türk pazarına girdik çünkü burada finansal ortak fırsatı vardı. Güneş Sigorta’nın yönetiminde olduğumuz süre boyunca pazarın gelişimini izledik. 2001 krizinde de pazarı izleme şansımız oldu. 2006 yılına kadar aslında gözetleyen, izleyen konumundaydı. Başak Sigorta ve Başak Emekliliği alarak aktif oyuncu olduk.
Ben tüm bu sürece bizzat katıldım. Aktif oyuncu olmaya giden yolda, pazar hakkında bilgilendik, mevcut durumu, oyuncuları ve potansiyeli etüd ettik. Başak Sigorta ve Emeklilik ile bir fırsat olduğunu gördük. Özelleştirme sürecine girdik. 6 aday arasından ihaleyi kazandık. Böylece 2006 yılında aktif oyuncu olarak pazarda yerimizi aldık. Pek çok yabancı oyuncu bizden sonra bu pazara girdi. Sanıyorum biz bu alanda öncü olduk. Bizden önce pazarda az sayıda yabancı oyuncu vardı. Bizden sonra ise bir seri yabancı yatırımcı geldi
Türkiye’de elde ettiğimiz sonuçlar gayet memnuniyet verici. Bugün Türkiye’de olmaktan ve bu yatırımdan çok memnunuz. Rakamlarımız da bunu doğruluyor. 2006 yılında yüzde 13,25 olan hayat alanındaki pazar payımız, 2008 sonunda yüzde 18,7’ye ulaştı. Emeklilik alanında 167 milyon 796 bin TL olan fon büyüklüğümüzü, iki yılda yüzde 48,5 artırarak 372 milyon 193 bine çıkardık. Pazar payımız da küçük bir düşüş oldu. 2006’da yüzde 5,96 iken 2008 sonunda yüzde 5,84 olarak gerçekleşti.
30 Nisan 2009 itibarıyla 71 bin 739 katılımcıya sahibiz ve toplam fon büyüklüğümüz 7 Mayıs 2009 tarihi itibarıyla 430 milyon 152 bin TL’ye ulaştı.
Bundan sonraki dönem için hedefleriniz ne yönde?
2006 yılından bu yana pek çok değişti. Başak Emeklilik’te ilk olarak operasyonel değişim yaşadık. Biz bir şirketi satın aldığımızda, bu şirketi önce organizasyonel olarak Groupama kurallarına uygun olarak şekillendiririz. Sonra da büyümeyi hedefleriz. Türkiye’de tüm organizasyonumuzu kurduk. Bugün krize rağmen pazar payımızı artırmak ve ilerde pazarda daha da güçlenmek için çalışıyoruz.
Bu yıl hayat branşında 378 milyon 309 bin TL’lik prim üretimi hedefliyoruz. Emeklilik fonları büyüklüğü tarafında da 144 milyon 715 bin TL’lik artış gerçekleştirmek istiyoruz. Böylece 2009 yıl sonunda, fon büyüklüğü olarak 515 milyon TL’yi aşmış olacağız. Önümüzdeki 3 yıl içinde hedefimiz, hayat pazarında liderliği korumak. Emeklilik tarafında da ilk 5 şirket arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu yılın ilk 4 ayında emeklilik fonlarımızın büyüklüğü geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 arttı. Çok ciddi bir büyüme içindeyiz. Her rakamda artış yaşıyoruz. Bu süreçte katılımcı sayımızı da artırdık. Bu yılın ilk çeyreğinde 4 bin 569 katılımcıya ulaştık.
Emeklilik şirketleri sistemin kuruluşundan bu yana kâr edemiyor. Sizin için durum nasıl? Bu yıl kâr öngörüyor musunuz?
2008 yılında Türkiye’de 47 milyon TL kâr elde ettik. Ciromuz hayat ve ferdi kaza alanlarında 295.6 milyon TL ve emeklilik fonlarında da 134.6 milyon TL olarak gerçekleşti. 2009’da da geçen yıla göre ufak bir eksilme ile 41,2 milyon TL civarı kâr bekliyoruz. Bu düşüşte kriz nedeniyle finans piyasalarının mevcut durumu ve faiz oranlarının inmesinin etkisi var.
Ancak bu kârlılık hayat ürünleri tarafından geliyor. Evet, emeklilik şirketleri bugün için kârsız çalışıyor. Henüz yatırımların geri döndüğü başa baş noktasına gelinemedi. Biz de, diğer emeklilik şirketleri gibi hayat tarafındaki prim üretimimiz ile kâra geçiyoruz. Emeklilik alanını bu şekilde telafi ediyoruz. Sadece emeklilik alanında olsaydık tabi ki zararda olurduk. Pazar henüz kâr edebilecek kadar büyük değil.
Emeklilikte kâr ne zaman mümkün olur?
Biz gelecek yıl teknik kârlılık açısından denge noktasına geleceğiz. Ancak bu operasyonel kârlılığa geçeceğiz demek değil. Operasyonel anlamda baktığımızda, kesinlikle söyleyebilirim ki önümüzdeki 3 yıl daha operasyonel kârlılık olmayacak. Bugün büyüme anlamında ciddi bir artı gelişme var ama 7 milyar TL’lik toplam fon tutarı, hele ki pazardaki 12 şirket olduğunu düşünürsek oldukça zayıf kalıyor. Bu ortamda kârlılığı tutturmak zor. Ancak gelecekte katılımcı sayısı arttıkça kârlılıklar da yükselecek.
Sektör projeksiyonlarına baktığınızda da büyümenin çok kuvvetli olacağını görüyorsunuz. 2009 için 8-9 milyar TL ve 2013 için çok ciddi bir artışla 25-30 milyar TL fon büyüklüklerine ulaşılacağı tahmin ediliyor.
Sektörde vesting, vakıf ve sandıklardan aktarım gibi öne çıkan yeni uygulamalar var. Siz bunlardan katma değer yaratabildiniz mi?
Evet. Biz geçen yıl yaptığımız operasyonla, bir vakfın gelirlerini sisteme aktaran ilk emeklilik şirketi olduk. Sandık ve özel vakıflardan aktarım sonucu gelen emeklilik fonlarımızın toplam hacmi 23.4 milyon TL oldu. Bu alanda diğer vakıf ve sandıkların transferi için de çalışıyoruz. Bu alanda aktarım yapmak için çalışmaya devam edeceğiz çünkü bu tip vakıf ve sandıklarda toplam 4 milyar TL’lik toplam yatırım var. Bu önemli rakamı sisteme geçebiliriz.
Diğer yandan, bireysel emeklilik sistemine dahil olan ve şirketlerden gelen grup katılımcılarımızın sayısı 30 Nisan 2009 itibarıyla 13 bin 406’a ulaşıyor. Ancak biz vesting alanında bir çalışmaya girmedik. Mevcut finansal kriz nedeniyle şirketler bu dönemde yönetim maliyetleri indirmeye çalışırken bunun, yerinde bir adım olmayacağını düşündük. Ama ilerde bu alanda da ürünlerimiz olacak.
Marka değişikliği planınız vardı. Nasıl bir değişim olacak, ne zaman hayata geçecek? Sadece Groupama ismiyle devam edebilir miyiz diye düşünüyoruz. Biliyorsunuz uluslararası bir şirketin iştirakiyiz ve dünyanın her yerinde Groupama adını kullanıyoruz. Türkiye’de başlangıçta Başak Groupama adını koymayı uygun gördük. Groupama markası çok fazla bilinmiyordu. Başak ise iyi bilinen bir marka olduğu için bu kararı aldık. Şu an marka ile ilgili belli düşüncelerimiz var ama henüz kesin bir karar almış değiliz.
Bugün kendimize acaba bir atılım yapıp Başak ismini atarak devam edelim mi etmeyelim diye soruyoruz. Kararı bu yıl içinde kesin olarak alacağız.
Uzun vadede Başak Groupama’yı sektörde nerede görmeyi planlıyorsunuz?
Açıkçası biz uzun vadeli planlarımızı 3 yıl üzerinden yapıyoruz. Tüm stratejilerimiz 3 yıllık dilimlerle hazırlanıyor. Zaten baktığınızda bugün finans pazarlarında güçlü değişimler yaşanıyor. Faiz oranları çok değişken. Bu nedenle ciro ve büyüme tahminlerimizde çok ihtiyatlı olmaya çalışıyoruz. 3 yıl sonrası için hedeflerimizi, hayat pazarında lider şirket olmak ve bireysel emeklilik alanında ilk beş şirket arasında girmek olarak verebilirim.
“Hızlı Büyüme Olursa Şirket Sayısı Azalmaz”
Potansiyel Büyük
Bugün sektör olarak 1,8 milyon katılımcıya sahibiz. Ama aslında Türkiye’de 20 milyon aktif çalışan bulunuyor. Bu potansiyel rakamına bakarak daha gidecek yol olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda yeni oyuncuların pazara girmesi de sorun oluşturmaz. Ancak kesinlikle katılımcı sayısının artması gerekiyor. Bu da, kişilerin emeklilik konusundaki duyarlılıklarını artırmak amacıyla daha çok iletişim yapmakla mümkün.
Konsolidasyon Olur mu?
Diğer yandan Türkiye’de emeklilik sistemi daha çok yeni. 2003 yılında yola çıktık. 6 yıl gibi bir süreçte, emeklilik şirketlerin başa baş noktasına gelememesi ve bu kadar fazla oyuncu olması çok normal. Pazar yavaş büyürse bu alanda konsolidasyonlar olması kaçınılmaz. Ama eğer yapılan tahminlere paralel olarak fonlarda hızlı bir büyüme olursa 12 şirket olarak çok rahat devam edilebiliriz.
2013 Beklentisi
EGM’nin tahminlerine göre 2013’te katılımcı sayısı ikiye katlayacak ve 3,5 milyon katılımcıya ulaşılacak. Fonların toplamı da 29 milyar dolar büyüklüğüne gelecek. Ben güçlü bir büyüme olacağına inanıyorum. Giderek insanlar emekliliğe yatırım yapmanın önemini anlayacak, daha güçlü bir iletişim olacak. Kartopu gibi bir büyüme yaşanacak.
Fırsatlara Bakarız
Biz bugün Güneş Sigorta’nın yüzde 36’sına sahibiz. Eğer burada bir fırsat oluşursa kesinlikle ilgileniriz. Ama şu an alım için bir şirket arayışı içinde değiliz. Mevcut ekonomik tabloda bir yatırım yapmamızın çok mantıklı bir açıklaması da olmaz. Güneş Sigorta dışında başka bir şirket alımı için bu ortamda bir satın alma yapma düşüncemiz yok. Ancak önümüzdeki 3 yıl için fırsatlara bakarız.
Türkiye’de Rekabet Kanal ve Fiyat Odaklı
Dünyada Sistem
Rekabet bizi inovatif olmaya, müşterilerimizi daha fazla dinlemeye itiyor. Güçlü bir fiyat rekabeti var. Bu Avrupa için de geçerli. İngiltere’de hem internet hem acente aracılığıyla güçlü bir fiyat rekabeti sürüyor. Primlerin yüzde 25’i internet kanalından geliyor. Diğer Avrupa ülkelerinde ise daha çok hizmet kalitesi ile rekabet ediliyor.
Türkiye’nin Özelliği
Türkiye’de ise acente ve banka kanalıyla çalışılıyor ve rekabet gayet klasik kurallar içinde yürüyor. Bugün oyuncular, fiyat rekabetinin yanında dağıtım ağında ve fonların performansında da yarışıyor.
Gelecek Trendleri
Önümüzdeki dönemde emeklilik şirketleri müşterilerini sadık kılmak için fon yönetmede çok bilgili, iyi eğitimli çalışanlar yaratmak zorunda olacak. Biz bu yıl bireysel emeklilik uzmanlarımızın eğitimine ciddi bir yatırım yaptık. Uzmanlarımızın sadece satış değil finans alanlarında da profesyonel olmalarını istiyoruz. İlerde daha çok finans uzmanının emeklilik sistemine gireceğine inanıyorum.
Yenilikçi Ürün İçin Erken
Şu an için emeklilik ürünlerinin içeriği sistem nezdinde gayet belirgin. Yeni ürün yaratmada gerçek bir özgürlüğümüz yok. Bu bence yeni başlayan bir pazar için çok iyi. Öncelikle emeklilik fonlarında bir stabiliteye ulaşmak, elimizdeki ürünlerin satışını artırmak gerekiyor. Bu emeklilik fonlarının imajı için de önemli.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?