Sigorta sektöründe son dönemde yeni yaklaşımlar var. Sektör pek çok açıdan yenilenip değişiyor. En büyük değişim ise üst yönetimlerde dikkat çekiyor. Geçmiş dönemde sektörden yetişen, sigortacılık ...
Sigorta sektöründe son dönemde yeni yaklaşımlar var. Sektör pek çok açıdan yenilenip değişiyor. En büyük değişim ise üst yönetimlerde dikkat çekiyor. Geçmiş dönemde sektörden yetişen, sigortacılık deneyimli genel müdürlerle çalışan sigorta şirketleri, yeni dönemde banka kökenli yöneticileri tercih ediyor. Bugün pek çok sigorta şirketinin genel müdürlük koltuğunda, bankacılıktan gelme yöneticiler oturuyor.
İmalat sanayinde faaliyet gösteren büyük bir şirketin genel müdürü, sigorta sektörüyle yaşadığı deneyimi anlatırken, “Son yıllarda müthiş bir dönüşüm var” diye konuşuyordu. Ona göre bu değişimin arkasında, başta büyükler olmak üzere sigorta şirketlerinde üst düzey yönetimin banka kökenli yöneticilerin eline geçmesi vardı. Aynı genel müdür, “Geçmişte tamamen sigortacılık kökenli, teknik işlere kafa yoran, risk yönetimi ağırlıklı yöneticiler vardı. Şimdi pazarlama, iletişim ve satış ağırlıklı insanlar öne çıkıyor” diye konuşuyordu.
Gerçekten de sigorta sektörü son birkaç yıla kadar kapalı kutu gibiydi. Şirketlerin organizasyonları, insan kaynakları yapılanmaları, çalışma anlayışları kendine özgüydü. Ancak son birkaç yılda finans sektörünün genelinde yaşanan hareketlilik bu tabloyu da etkiledi. Sigorta şirketleri bir yandan teknik iyileştirmeleri hayata geçirirken, bir yandan da insan kaynakları politikalarını gözden geçirip, yeni stratejilerle yola devam kararı aldı.
Bu süreçte en çok dikkat çeken değişim ise şirketlerin üst düzey pozisyonlarında oldu.
Bugüne kadar sektörün içinden çıkmış, sigortacılık deneyimi olan yöneticileri tercih eden ve bu yöneticilerle uzun yıllar çalışan sigorta şirketleri, yeni dönemde artık banka kökenli yöneticileri tercih ediyor.
Bugün pek çok sigorta şirketin genel müdür koltuğunda bankacılar var. Sigortacılık tarafında yeni başlayan bu eğilimi, bireysel emeklilikte daha net görmek de mümkün. 3 yıllık BES’de faaliyet gösteren 11 şirketin yarısının yöneticisi banka kökenli.
Hangi İsimler Var?
Ak Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, sigorta sektöründeki banka kökenli yöneticilerden biri. Kariyerine 1985 yılında Citibank’ta başlayan Yergin, sigorta sektörüne geçmeden önce 15 yıl bankacılık yaptı. Son olarak EGS Bank’ta genel müdür olarak görev yapan Yergin’in sektöre girişi Sabancı Grubu’ndaki sigorta iş geliştirme direktörlüğü ile başladı.
Yine Sabancı Finansal Hizmetler Grubu’nun şirketlerinden biri olan Ak Emeklilik’in genel müdürü Meral Ak Egemen de bankacılıktan geliyor. Interbank’ta başlayan bankacılık kariyerini ardından uzun yıllar Yapı Kredi Bankası’nda sürdüren Egemen 2001 yılından bu yana Ak Emeklilik’in genel müdürlüğünü yapıyor.
Fortis Emeklilik Genel Müdürü Sinan Erengül de, 1999 yılında Dışbank ailesine katılmadan önce sırasıyla Interbank ve Körfezbank’ta 17 yıl bankacılık yaptı.
Banka kökenli bir başka yönetici de Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Yusuf Yeşilırmak. Uzun yıllar Vakıfbank’ta görev yapan Yeşilırmak, Vakıf Emeklilik’teki görevinden önce son olarak Vakıfbank İzmir Bölge Müdürü olarak görev yapıyordu.
İki Bankanın Yetiştirdikleri
Sigorta ve bireysel emeklilik sektörlerinde bankacı genel müdürlerin önemli bir bölümü Garanti Bankası ve İş Bankası kökenli. TEB Sigorta Genel Müdürü Ertuğrul Bul bu isimlerden biri. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra iş hayatına bankacılıkla başlayan Bul, 1998 yılında Garanti Sigorta’ya geçerek sigorta sektörüne girdi. Bul, 2005 yılından bu yana TEB Sigorta’da genel müdür olarak görev yapıyor.
Garanti Bankası’nın iştiraki olan Garanti Emeklilik’in Genel Müdürü Erhan Adalı da Garanti Bankası kökenli bir diğer yönetici.
İş Bankası’nın iştirakleri olan Anadolu Sigorta ve Anadolu Hayat Emeklilik şirketlerinin başında da bugün yine İş Bankası kökenli olan bankacılar var. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, kariyerine 1976 yılında İş Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda müfettiş yardımcısı olarak başlamış. Su, uzun yıllar bankada organizasyondan kredi kartları müdürlüğüne kadar çeşitli departmanlarda görev aldıktan sonra 2001 yılında Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Geçtiğimiz yılın başında da Anadolu Sigorta’nın genel müdürü oldu. Mustafa Su’nun yerine Anadolu Hayat Emeklilik’in genel müdürlüğüne de yine İş Bankası kökenli bir bankacı olan Mete Uğurlu geldi.
“1 Yıl Gece Gündüz Çalıştım”
Uzun yıllar bankacılık yaptıktan sonra sigorta sektörüne geçen yöneticiler, bankacılık tecrübelerinin büyük faydasını görüyor. Özellikle pazarlama-satış, kanal ve operasyon yönetiminin önemini kavramış oldukları için, sigorta sektöründe giderek önem kazanan müşteri odaklılık yaklaşımının da ne anlama geldiğini iyi biliyorlar. Diğer yandan finansal bilgi ve tecrübe gerektiren boyutlarda da, bankadaki temel birikimleri faydalı oluyor.
Ancak sigorta sektörü başlı başına bir teknik birikim istiyor ve ayrı bir iş ve kariyer anlamına geliyor. Bu nedenle sektöre sonradan girenlerin, açığı kapatmak için çok çalışmaları da gerekiyor. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, “Sektörü daha iyi tanımak adına yaklaşık bir yıl gece gündüz çok çalışmam gerekti” diyor ve ekliyor:
“Bugün hala sigorta tekniği ile ilgili öğrenme sürecim devam ediyor”.
Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen de, banka kökenli olmanın getirdiği avantajlara dikkat çekiyor. Egemen şöyle diyor:
“Hem ürün bazında banka ürünleri ile paketlenmiş veya banka ürünlerine çok benzeyen yakın ürünlerin çıkmakta olduğu bu dönemde, bankacılık disiplinini iyi bilen bir yönetici kesinlikle daha avantajlı olacak. Bu tip yöneticilerin sektördeki gelişmeleri daha iyi anlayıp, hızlı aksiyon alabileceğini düşünüyorum”.
Mustafa Su/Anadolu Sigorta Genel Müdürü
“İki Sektör Arası Transferler Artacak”
Son dönemde banka kökenli yöneticilerin sigorta sektörüne transferindeki artışta, banka sigortacılığında yaşanan gelişmelerin önemli etkisi olduğunu düşünüyorum. Bankaların sigortayı diğer hizmetlerinin yanında finansal bir ürün olarak müşteriye sunmaya başlaması ile banka kanalı ile yapılan üretim hareketleniyor.
Ürün Ve Hizmetler Benziyor
Geçmiş dönemlerde yaşanan bankaların krediye bağlı, satışa dayanan yaklaşımı yerine bugün piyasa kurallarının işlediği, sigortalı tercih ve ihtiyaçlarının göz önüne alındığı ve kredi işlemleri dışında da banka sigortacılığının yaygınlaştığı bir sisteme geçiliyor. Mali anlamda birbirine yakın olan bu sektörler verilen ürünler ve hizmetler anlamında da birbirine yaklaşıyor. Bankaların artık sigorta hizmetinin içerisinde aktif bir şekilde yer alması kaçınılmaz olarak işgücü anlamında da bir sektörden diğerine transferlerin yaşanmasına neden oluyor.
Yeni Dönem Ne Getirecek?
Bugün bir finans kurumuna giren kişi, banka ve finans kaynaklı taleplerinin yanı sıra sigorta taleplerine de aynı adreste çözüm arıyor. Bu durum bize, önümüzdeki dönemde sigorta bilincindeki artışla orantılı olarak, itibarlı bir işletme olarak bankaların da müşteriye sigorta hizmeti veren bir kanal olmaya devam edeceğini gösteriyor. İki sektörün içi içe olduğu bir ortamda yetişmiş insan gücü ile bankacılık sektörünün sigorta sektörüne destek vermeye devam edeceğini düşünüyorum.
Ragıp Yergin/Ak Sigorta Genel Müdürü
“Farklı Uzmanlıklara İhtiyaç Var”
Transferlerin Nedeni
Bankacılıktan sigortaya transferlerin bir kısmı, bazı şirketlerde grup bazlı kariyer planlama sonucu oluyor. Finans grupları içinde banka, sigorta, finansal kiralama ya da yatırım bankacılığına paralel geçiş planlanıyor. Son dönemde ise sigortacılıkta daha geniş müşteri gruplarına ulaşmak için farklı segmentlere hizmet vermiş uzmanlardan yararlanmak düşünülüyor.
Çok Faydasını Gördüm
anka kökenli olmak özellikle müşteri odaklı yönetim konusunda katkı sağladı. Sigorta sektöründe artık farklı segmentlerde dağıtım kanalı, ürün yelpazesi ve teşkilat desteği olarak farklı yaklaşımlara ihtiyaç var. Ayrıca artık hasar konusuna da ayrı bir işkolu olarak yaklaşıyoruz. Bunu da bankacılıktaki operasyon merkezlerine benzetebiliriz.
Uzmanlıklar Artacak
Sektörde önümüzdeki dönem bireysel sigortaların gelişimiyle birlikte daha farklı uzmanlıklar göreceğiz. Ürün geliştiren, bunları farklı paketleyen ve sunan matematikçi, işletmeci ve mühendislere sektörde yer açmak gerekiyor. Ancak sonuçta bu arkadaşlarımız da sigortacı olacaklar. Özel bir ayrıma gerek kalmayacak diye düşünüyorum.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?