“Satın Almalara Açık Büyüyeceğiz”

Aviva Sigorta elementer branşlarda yüzde 2,4’lük bir pazar payına sahip. Faaliyette olmadığı sağlık branşını bir kenara koyarsak bu oran yüzde 2,7’ye ulaşıyor. Ancak şirketin hedefinde daha fazla p...

1.09.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Aviva Sigorta elementer branşlarda yüzde 2,4’lük bir pazar payına sahip. Faaliyette olmadığı sağlık branşını bir kenara koyarsak bu oran yüzde 2,7’ye ulaşıyor. Ancak şirketin hedefinde daha fazla pazar payı almak var. Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, “Şu anda organik büyümeye odaklanıyoruz. Ancak pazar payımızı artırmaya yönelik inorganik fırsatlara da açığız” diyor ve ekliyor: “Pazar payımızı artırmada son 2 yılda yaygınlaştırdığımız satış ağımız, ulaştığımız operasyonel verimlilik ve bankalarla geliştirdiğimiz farklı iş modelleri de etkili olacak”.

Sigorta sektörü 2007 yılına sağlam adımlarla girdi. Yılın ilk 6 ayında tatminkar bir büyüme yakaladı. Yangın ve mühendislik branşları önemli bir ivme kazandı. Kaskoda 2005 yılında yüzde 95 olan hasar-prim oranını yüzde 83’e düşürdü. Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, “2006 başarısız bir yıl oldu ama sektörün 2007 performansı bir önceki yıla göre çok daha iyi” diyor. Fırat, 2006’da yüzde 4’lerde olan sektörün özkaynak kârlılığının da bu yılsonuna kadar yüzde 15’lere ulaşabileceğini öngörüyor.

Aviva Sigorta da sektörün bu olumlu gidişatından nasibini almış. Yılın ilk 6 ayında bir önceki yıla göre yüzde 21 oranında büyüme gösterdiklerini söyleyen Ertan Fırat, “Özellikle kârlılığın ön planda olduğu branşlarda pazar payımız sektördeki mevcut durumumuzdan çok daha iyi. Yangın branşında ilk 10 şirket arasındayız. Mühendislikte ilk 9’da, nakliyat branşında ise ilk 11’de yer alıyoruz” diye konuşuyor.

Aviva Sigorta, yeni dönemde pazar payını artırmayı hedefliyor. Ertan Fırat, bunun için hem organik hem de inorganik fırsatları değerlendireceklerine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Bugüne kadar fiyat matematiklerinin yani defter değeri ile satın alma değeri arasındaki açığın fazla olduğunu düşündüğümüz için piyasadaki satışlarda aktif rol almadık. Bundan sonra önümüze iyi bir fırsat gelirse kaçırmak istemeyiz”.
Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat ile sigortada yeni dönemi, Aviva’nın Türkiye pazarına yönelik plan, hedef ve beklentilerini konuştuk:

*Aviva Sigorta’nın prim üretimi ne kadara ulaştı. Pazar payınız ne düzeyde?
-Haziran itibariyle bir önceki yıla göre yüzde 21 oranında büyüme gösterdik. Elementer branşlara baktığımızda, biz birkaç alanda faaliyet göstermiyoruz. Örneğin, sağlık sigortalarında yokuz. Dolayısıyla, sadece faaliyette olduğumuz branşlarla ilgili bir pazar payı analizi yapacak olursak, yüzde 2,7 gibi bir pazar payımız var. Genel olarak elementer bazda ise pazar payımız yüzde 2,4 düzeyinde.

Sektörün sıkıntı yaşadığı kasko branşında bizim büyüme oranımız maalesef negatif. Kasko branşı sektör ortalamasında toplam portföyün yüzde 30-35 gibi önemli bir oranını teşkil ediyor. Böyle bir alanda negatif büyümeye sahip olup, ortalamada yüzde 21 büyüyor olmak bizim kendimize koyduğumuz hedefler açısından pozitif. Pazarın elementer branşlarda büyüme oranı da yüzde 17-18 düzeyinde. Sonuçta 2007’nin ilk 6 ayında Aviva Sigorta olarak tatminkar bir büyüme oranı yakaladığımızı söyleyebilirim.

Sigortada pazar öncelikle ilk 10 arasında paylaşılıyor. Siz önümüzdeki dönem pazar payınızı artırıp, ilk 10’a girme planı yapıyor musunuz?
Biz bugün yangın branşında ilk 10’da, mühendislikte ilk 9’da, nakliyat branşında ilk 11’deyiz. Yani aslında sigorta sektöründe para kazanılan, kârlılığın ön planda olduğu branşlarda pazar payımız göreceli olarak sektördeki mevcut durumumuzdan farklı.

Aviva olarak dünyadaki ana stratejimiz de kârlılık içerisinde büyümek yönünde. Sadece pazar payını artıralım, kâr etme içgüdüsünü bir kenara bırakalım anlayışı ile hareket etmiyoruz. Aviva’nın dünya ölçeğindeki ana stratejisine paralel bir stratejiyi Türkiye’de de benimsiyoruz.
Pazar son 2 yıldır oto sigortalarında zarar ediyor. Trafik daha da kritik bir tablo ortaya koyuyor. Ben 2009’a kadar buradaki zarar riskinin devam edeceğini düşünüyorum. Kaskoda ise bir iyileşme var. 2005’te 95 olan hasar prim oranı, 2006 yılında 91’e, ilk 6 sonuçlarına göre de 83’e düşmüş durumda. Kaskoda bu yıl da zarar bekliyoruz. Fakat önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde trafik hariç bu alanların daha iyi yönetilme şansı var. Bizim için de bu şans söz konusu.

Aviva grubu Türkiye’de şu an organik büyümeye odaklanıyor. Ama biz inorganik büyümeye de açığız. Pazar payımızı artırmaya yönelik hem organik hem inorganik tüm fırsatları değerlendireceğiz.

Aviva Hayat ve Emeklilik, geçtiğimiz dönemde Ak Emeklilik ile bir işbirliği yaptı. Sizin gündeminizde de böyle bir işbirliği var mı?
Piyasada satılan şirketler oldu. Bazılarına ilgi duyduk ama oluşan fiyat matematiklerinin, yani defter değeri ile satın alma değeri arasındaki açığın çok fazla olduğuna inandığımız için aktif olmadık. Bir de grup olarak şansımız, zaten Türkiye’de olmamız diye düşünüyorum. Yani Türkiye pazarına girmek için ekstra bedel ödememize gerek yok.

Türkiye bugün özellikle hayat sigortaları tarafında çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Şu anda hayat sigortacılığı ya da bireysel emeklilik için devlet desteği çok yetersiz. Batı’da ise ürün çeşitliliği çok fazla ve vergi avantajları var. Türkiye’de sektör şu anda bankacılığın tasarruf ürünleri ile çok fazla rekabet edemiyor. Hayat şirketimiz tamamen direkt satış örgütü ile çalışan bir şirket, dolayısıyla zaman içerisinde kendisini besleyebilecek bir banka dağıtım kanalına ihtiyacı vardı. Bugün tüm finans sektöründe ürünler birbiri içerisine geçmiş durumda. Dolayısıyla bu yapının dışında kalmamak gerekiyor.

Ayrıca Aviva Grubu’nun bu alanda Avrupa’da çok önemli başarı hikayeleri var. Bütün bunları değerlendirmek istedi ve Ak Emeklilik ile işbirliği yaptı. Aviva Sigorta olarak bizim bugün benzer bir ihtiyacımız yok. Ama önümüze iyi bir fırsat gelirse kaçırmak istemeyebiliriz. Burada bizim için ödeyeceğimiz bedel ve kimin bize ne katacağı önemli.

Sektörde rekabet hala fiyat odaklı. Bu tablo nasıl değişir; rekabeti gelecekte ne belirleyecek?
Önümüzdeki dönem ürün çeşitliliğinin de kişiye özel hale gelmesi söz konusu. Bu da fiyat rekabetini biraz azaltacak. Ama bu dönüşüm çok kısa sürede olmayacak. Fiyat önümüzdeki birkaç yıl daha en belirleyici satın alma kararı olmaya devam edecek.

Aviva’yı rekabette farklılaştıracak, öne geçirecek unsurlar neler olacak?
Önümüzdeki dönemde Aviva Sigorta’yı daha yaygın bir satış ağına kavuşturmak hedefindeyiz. Aslında bunu bir ölçüde de başardık diyebilirim. Bugün Türkiye genelinde 500’e yakın acentemiz bulunuyor. Bankalarla olan ilişkimizi daha da geliştiriyoruz. Bankaların ihtiyacı olan iş süreçlerini onlarla beraber oturtmaya çalışıyoruz. Sigortacılıkta bundan sonra, şirketlerin hem başarılarını, hem de birim zamanda verimliliğini artırabilecek uygulamalar iş süreçlerini doğru oturtmak, maliyetleri doğru yönetmek olacak. Siz bunları doğru yaptığınız zaman rekabette de öne çıkabilirsiniz. Şu anda sektörde kilit noktalar iş süreçleri, dağınık satış örgütü, bireysel pazara odaklanma, servis ve hizmet kalitesi olarak sıralanıyor. Bunları çok senkronize biçimde birim maliyeti düşük bir kompozisyonda yapabilirseniz, başarı şansınız da fazla olacaktır.
Biz Aviva olarak bu doğrultudaki altyapı çalışmalarımızı son 2 yıldır yapıyoruz. Yaygın bir dağıtım ağına ulaştık, operasyonel verimliliğimizi artırmaya yönelik iş süreçlerimizdeki tıkanıklıkları giderdik, bankalarla farklı çalışma modellerinin altyapısını hazırlıyoruz. Bunlar bize önümüzdeki dönemde rekabet avantajı sağlayacak unsurlar olacak.

“2006 Başarısız Bir Yıldı Zarar 4-5 Şirketten Kaynaklandı”

Başarısızlığın Nedeni 2006’da sektör ortalamada çok kötü bir özkaynak ve teknik kârlılık oranıyla çalıştı. Bence çok başarısız bir yıl geçirdi. Ama tabi sektörün tamamının başarısız olduğunu söylemek mümkün değil. Bu kompozisyon içerisinde daha iyi sonuç alan şirketler de oldu. Aslında sektörün bu başarısız görünen yapısında 4 ya da 5 şirketin ölçeklerine göre çok ciddi zararlar ve performans eksikliğinin payı çok büyük.

2007 Daha İyi Geçiyor Aşırı derecede bilanço büyüklüklerine göre negatif performans gösteren şirketler sektörü de negatif performansa sürüklüyor. Bugün bir şirketin tek başına zararı 80 milyon YTL düzeyinde. Bunu da dikkate aldığımızda sektörün performansı ciddi biçimde aşağı çekiliyor. Bugün bu zararın sürdürülebilir olmadığını gören şirketler yeniden pozisyon alıyor. Ben sektörün 2007 yılında ortalama performansının bir önceki yıla göre çok daha iyi olacağını düşünüyorum.

İyileşme Nerede? Bu yıl yangın, mühendislik branşları çok iyi gidiyor. Kaskoda hasar oranı 8 puan geriledi. Bir tek sıkıntılı bir oran olarak kalıyor. Ben 2007 yılında sektörün özkaynak kârlılığının ortalamada yüzde 15’lere kadar çıkabileceğini düşünüyorum. Bu oran bir önceki yıl yüzde 4’ler düzeyindeydi. İkiye veya üçe katlanma olasılığı var. Bu da sektör açısından çok pozitif bir gelişme. Yeni yasal düzenlemelerin de büyük etkisiyle sektör bu yıl ayaklarını daha sağlam yere basıyor. Bundan sonra artık sektördeki oyuncuların davranışı belirli olacak..

3 Branşta Potansiyel Büyük

Sorumluluk Sigortaları Hukuk alanında ciddi reformlar yapılırsa sorumluluk sigortaları alanı büyümeye çok açık. Burada daha hızlı işleyen bir mekanizmaya ihtiyaç var. Buna kavuşabilirsek bu alan çok hızlı gelişebilir. Diğer yandan bireylerin özellikle tüketici kredileri ile bankalarla tanışmaları ve bankaların da verdikleri kredinin garantisini sağlamak için sigortayı bir enstrüman olarak kullanmaları bireysel tüketicinin de sigorta ile karşılaşma opsiyonunu artırdı. Dolayısıyla bireyselde de büyüme potansiyeli var.

Kobi’lere Dikkat Enflasyon sigortacılar için önemli bir problemdi. Artık enflasyonun Türkiye’de söz konusu olmadığı bir dönemin devamı yani istikrar, orta ve küçük işletmeleri de sigortayla daha fazla tanıştıracak. Eskiden bu işletmelerin karşılaştıkları hasarlar, yüksek kâr marjları içerisinde tekrar yerine konabiliyordu. Ama bugün artık bu olasılık giderek azalıyor. Yeni dönemde endüstriyel büyük işletmelere sunduğumuz kâr kaybı, iş durması gibi teminatları KOBİ’lere de daha fazla sunacağız.

Tarafiğin Önemi Artacak Oto sigortalarının dinamiklerini değiştirecek bir süreç de bekliyoruz. Biz AB sürecinde yürüyen bir ülkeyiz. AB’ye üye olduğumuz gün bugün geçerli olan trafik poliçesi limitlerinin AB standartlarında olması gerekiyor. Şu an Türkiye’de uygulanan maddi zarar limiti 8 bin YTL, bedeni hasar limiti 80 bin YTL. AB’de birincisi minumum 100 bin Euro, ikincisi bazı ülkelerde limitsiz, genelde de 500 bin Euro. Biz de bu rakamlara ulaşabilirsek trafik ürünü sigorta şirketleri açısından çok doğru ve iyi yönetilmesi gereken bir ürün haline gelecek.

Kasko İkinci Plana Düşebilir Bu tablo, tüketici açısından da aynı anda hem kasko ürününü hem trafik ürününü çok fazla satın almama riskini doğuracak. Çünkü daha fazla risk alan sigorta şirketleri ürünün fiyatını artıracak. Kasko sigortası biraz ikinci plana kayacak. Ana ürün trafik poliçesi olacak. Tıpkı sağlık sigortalarındaki ayakta ve yatarak tedavi ürünlerinde olduğu gibi yeni dönemde benzer bir tablo söz konusu olabilir.

“Yeni Oyuncular Gelebilir”

Yatırımların Nedeni Sektöre yabancı yatırımcıların ilgisi sadece Türkiye’nin cazibesinden kaynaklanmıyor. Elbette onun da etkisi var ama artık dünya ölçeğinde yatırım stratejilerine bakış da farklılaşıyor. Sigortacılığın en temel unsurlarından biri mümkün olduğunca çeşitli ve yaygın bir portföyü yakalamaktır. Bunu sağladığınız takdirde sepetinizdeki riskleri de dağıtabilirsiniz. Dünya sigortacısı işin bu boyutunu da hesaplıyor.

Beklenen Oyuncular Dünyanın büyük oyuncularından biri olan ING’nin Türkiye’de olma olasılığı var. Şu an Aviva olarak biz varız, Axa önemli bir oyuncu. Dünya ölçeğinde bir başka önemli oyuncu olan Allianz da Türkiye’de. Yenilerden yukarı doğru çıkmaya çalışan Groupama geldi. Amerikalı şirketlerden AIG, Liberty Mutual var. Ben başkalarının da Türkiye’ye gelebileceklerini düşünüyorum.

Yeni Dönem Ne Gösterecek? Türkiye bundan sonraki süreçte, etrafına rol model olup oralara da sıçrama tahtası yaratabilecek. Bu da yabancı oyuncuların ilgisinde etkili olacak. Diğer yandan zaman içerisinde pazardaki mevcut oyuncular arasında da yeni satın alma ve birleşmeler öngörülebilir. İkinci ayakta yerli veya yabancı pazardan çıkanları görebiliriz.

Hande D. Süzer
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz