Türk sigortacılık sektörü 2004 yılında “tarım” branşında çok fazla büyümedi, prim üretimi 29 trilyon TL’de kaldı. Ancak, TBMM’den geçmesi beklenen “Tarım Sigortası Yasası”, sektörde büyük bir harek...
Türk sigortacılık sektörü 2004 yılında “tarım” branşında çok fazla büyümedi, prim üretimi 29 trilyon TL’de kaldı. Ancak, TBMM’den geçmesi beklenen “Tarım Sigortası Yasası”, sektörde büyük bir hareketliliğe neden oldu. Şirketler, tarım branşında büyümek için işbirlikleri yapıyor, yeni ürünler hazırlıyor. Hedef, 3 yıl içinde, 100 trilyon TL’ye yükselecek pazardan aslan payını kapmak…
Türkiye’de 2005 yılının ilk 6 ayı itibariyle 60’ın üzerinde sigorta şirketi var. Bu şirketlerin içinde tarım sigortalarıyla uğraşanların sayısı, 2004 sonu itibariyle 10’u dahi geçmiyordu. Bu şirketlerin sundukları ürünler ise sadece “tarım ürünleri dolu sigortası”, “sera sigortası”, “hayvan hayat sigortası” ve “kümes hayvanları sigortası”ndan ibaretti. Çünkü, Türkiye’de tarım sektöründe bir sigorta bilinci ve dolayısıyla kullanımı da yok denecek düzeydeydi. Son araştırmalar, tarım sektöründe sigorta kullanımının yüzde 1’in altında olduğunu ortaya koyuyor.
Sigorta şirketlerini tarımdan uzak tutan bu tablonun değişeceğine yönelik güçlü beklentiler, sektörde büyük bir hareket yarattı. Bu hareketin arkasında ise yakın bir gelecekte TBMM’den geçmesi beklenen “Tarım Sigortaları Yasası” var. 1957 yılından bu yana konuşulan, ancak bir türlü hayat bulmayan bu düzenleme, “Tarım Sigortaları Havuzu” oluşturulmasını öngörüyor. Bu sistem ile birlikte bugüne kadar sigortalanmayan don, sel ve kuraklık gibi risklerin devletin prim desteği ile sigorta kapsamına alınması planlanıyor. İşte sigorta sektörünü de heyecanlandıran bu beklenti. Çünkü, tahminler, pazarın, 3 yılda, 100 milyon YTL’ye (100 trilyon TL) ulaşacağı yönünde. Şu ana kadar kaydedilen rakamlara bakıldığında, sektör için müthiş bir büyüme oranı ortaya çıkıyor. 2000 yılında 6.5 trilyon TL, 2004 yılında 29 trilyon TL olan bu branş, tahminler doğru çıkarsa, 3 yıl içinde 4’e katlanmış olacak.
Yeni Tarım Sigortası Kanun Tasarısı’nın kısa sürede yasalaşacağının düşünülmesi sigorta şirketlerinin de konuya olan ilgisini artıyor. Pastadan pay almak isteyen şirketler altyapı çalışmalarını hızla tamamlıyor. Hesaplar farklı, ancak beklentiler yüksek.
Türkiye’de tarım sigortaları
Gelişmiş ülkelerde yıllar önce başlatılan tarımda risk yönetim teknikleri uygulamaları ve alt yapı çalışmaları ile “doğa” olayları “afet” olmaktan çıkarılmış durumda. Türkiye’de ise maalesef şu ana kadar hiçbir ilerleme kaydedilememişti. Uzun süren bekleyiş sonunda gerçekleşecek gibi görünüyor.
2004 yılında Başbakanlık tarafından TBMM’ne sevk edilen Tarım Sigortaları Kanun Tasarısı, komisyonlarda görüşülerek TBMM Genel Kurulu’na gönderilecek şeklini aldı. Kısa zamanda yasalaşması beklenen Tarım Sigorta Yasası, bir Tarım Sigortaları Havuzu’nun oluşturulmasını öngörüyor.
Tarım Sigortaları Vakfı Genel Müdürü Tanfer Dinler, “Mevcut uygulamayı geliştirecek şekilde bir Havuz Sistemi kurulacak. Böylece bugüne kadar sigorta edilemeyen riskler kapsama alanına girecek. Artık don, sel ve kuraklık gibi riskler devletin prim desteği ile sigorta kapsamına alınacak” diyor.
Kurulacak havuz, kapsama alınan riskler için sigorta, reasürans ve retrosesyon (risk aktarımı) yapmaya yetkili olacak. Sigorta şirketleri, kanun kapsamında tarım sigortaları alanında elde ettikleri primin tamamını havuza devredecek. Sigorta şirketlerine de devrettikleri primler için havuz tarafından tahsil edilen kısım üzerinden komisyon ödenecek.
Şirketler hazırlıklara başladı
Şu aşamada şirketler kendilerini bu yeni sisteme hazırlamaya çalışıyor. Örneğin, Garanti Sigorta, işe sektör verilerini analiz ederek ve ilgili kurumlarla işbirliği yaparak başladı. Bu kapsamda “açık alanda dolu”, “sera” ve “hayvan hayat” branşlarına start verdi. Aksigorta,
Yapı Kredi Sigorta ise pazarın şartlarını dikkate alarak hazırlıklarını yapıyor, bu doğrultuda ürün geliştirmeye çalışıyor. Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürü Murat Güvenel, “Tarımın gerektirdiği önlemleri alarak, çiftçiye sigorta konusunda destek olmamız gerekiyor. Bu günümüz şartlarında kaçınılmaz bir durum” diyor.
Murat Güvenel, “Yeni yasa tasarısının kabulü ile bu yönde çalışmalarının hız kazanacağına dikkat çekiyor” ve şöyle devam ediyor:
“Tarım sigortalarını gelişiminde hükümetin tutum ve kararları belirleyici olacak. Ayrılan sübvansiyon miktarının bir bölümünün tarım sigortaları prim ödemelerinde kullanılması düşünülüyor. Toplam sübvansiyon miktarının ise 30 milyon YTL olacağı tahmin ediliyor. Bu büyüklükten ne kadarının tarım sigortalarına aktarılacağı, tarım sigorta pazarının da büyüklüğünü oluşturacak temel parametre olacak. Kötümser varsayımımız bu tutarın yüzde 15-25’inin, iyimser varsayımımız ise yüzde 70-80’inin tarım sigortalarına ayrılacağı yönünde.”
Ziraat primlerini artırıyor
Aksigorta da tarım sigortalarındaki işlem hacmini artırmak için çalışıyor. Şirket, 2000 yılında 186 bin YTL olan ziraat primi üretimini, 2004’te 2 milyon 963 bin YTL’ye çıkardı.
Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Dalaş, “Tarım Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle ilk etapta hangi teminatların verileceği belli değil. Bu nedenle prim üretimi tahmini yapmak çok zor” yorumunu yapıyor. Ancak, uygulanan mevcut sistemde, tarım sektörü prim üretiminin ortalama yıllık yüzde 20’lik büyümeyi yakalayabileceği tahmininde bulunuyor.
Yeliz Dalaş, pazardaki büyüme potansiyeli nedeniyle işe sarıldıklarına dikkat çekiyor. Ancak, bunun için bir risk analizi yaptıklarını, üretime kontrollü devam ettiklerini belirtiyor. Dalaş, “Dolu tehlike bölgesi yüksek il, ilçe ve köylerle çalışmıyoruz. Riskli ürünlerde seçici davranıyoruz” diyor.
Aksigorta, bu işe koyulmadan önce tarım sigortası alanındaki örnek uygulamaları da incelemiş. Yeliz Dalaş, İspanya, ABD ve Meksika’da sistemlerin incelediklerini belirtiyor. Dalaş, “İspanya’daki uygulamanın, Türkiye için en uygun model olacağına karar verdik. İspanya’da, çiftçi örgütleri de tarım sigortası organizasyonunda yer alıyor. Devlet çiftçi primlerini sübvanse ediyor. Reasüransa katılıyor. Tüm ilgili kurumların katkı ve katılımlarını koordine ederek sisteminin geliştirilmesini destekliyor” diye konuşuyor.
Ziraat mühendisi istihdam etti
Garanti Sigorta, tarım sigortaları konusundaki mevcut lisansını bu yılın başından itibaren kullanmaya başladı. Garanti Sigorta Genel Müdürü Hasan Güller, “Bu branşa yeni girdik, ancak çok iddialıyız” diye konuşuyor. Tarım sigortasında büyümek için ciddi bir ön araştırma süreci geçirdiklerini belirten Hasan Güller, şöyle devam ediyor:
“Bu kapsamda da özellikle tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerde, mevcut risklerin üretici ve tarımsal işletmelerdeki etkilerini analiz ettik. Bitkisel ve hayvansal üretim amaçlı yatırımcılarla diyaloga geçerek, daha proje aşamasındayken bu işletmelerin, sigorta ihtiyaçlarını sorgulamaya ve onlara cevap veren ürünler geliştirmeye başladık.”
Garanti Sigorta, ayrıca bünyesinde tarım sigortası eğitim ve deneyimi olan ziraat mühendisleri istihdam etti. Teknik eğitim yanında, mevcut uygulamadaki gelişmeler ve çıkacak olan “Tarım Sigortası Yasası”nın getireceği yeni uygulamalar konusunda eğitimler vermeye başladı.
PRİM HACMİ 20 KATINA ÇIKACAK
Koç Allianz Nakliyat Havacılık Teknik ve Hasar Grup Müdürü Cengiz Karataş, Tarım Sigortaları Kanunu’nun sektöre getireceklerini şöyle anlattı:
PRİMLER 20 KAT ARTACAK Bu branştaki prim hacimlerinin bugünkü rakamın 15-20 katına çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu nedenle hazırlıklarımıza büyük bir hızla devak ediyoruz.
BİLİNÇ UYANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ Öncelikle acentelerimizin ve çiftçimizin eğitimine büyük önem veriyoruz. Acentelerimizin bilgili ve etkili olması ile şirketimizin güvenilirliği birleştiğinde, çiftçimizin bu branşta şirketimize büyük ilgi göstereceğine inanıyoruz.
YENİ YASAYA HAZIRIZ Ana hatları belli olan, ancak detayları henüz netleşmeyen yeni yasa uygulamaları şirketimiz tarafından büyük bir titizlikle takip ediliyor. Yeni yasa uygulamalarına tamamen hazır durumdayız.
HEDEFİMİZ BÜYÜK Gelişmiş ve deneyimli acente ağımızla yeni yasa uygulamaları becerisine en kısa sürede sahip olacağız. Mevcut piyasa payımızı önemli bir oranda arttırarak, bu branştan önemli bir pay almayı hedefliyoruz.
YÜZDE 20 PAZAR PAYI HEDEFLİYOR
İsviçre Sigorta, 1997 yılından bu yana tarım sektörüne yönelik çalışmalar yapıyor. Şirketin 1997 yılı prim üretimi 7 milyar TL olan prim üretimi, 2004 yılı sonunda 2 trilyon TL’ye çıktı. İsviçre Sigorta Tarım Servisi Müdür Yardımcısı Hüseyin Uysal, tarım sigortasıyla ilgili yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor:
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR 2005 yılı Haziran ayı sonuna kadar tarım sigortalarının internet ortamından tanzimi konusunda bilgi işlem alt yapısı oluşturacağız. Bu yıl nisan ayında tarım sigortaları hasar işlemlerinin bölge müdürlüklerimiz tarafından internet ortamında gerçekleştirilmesi için gerekli olan bilgi işlem alt yapısını tamamladık.
EKİBİ GENİŞLETTİK 2005 yılı Mart ayı içinde Tarım Servisi gerekli elemanlar ile takviye edildi. Tarım alanında çalışacak elemanlar yurtdışında eğitime bile gönderildi.
YÜZDE 20 PAZAR PAYI HEDEFİ 2004 yılı sonu itibariyle sektörde “dolu sigortaları” prim üretimi 13,5 trilyon TL olarak gerçekleşti. Bu üretimin önümüzdeki üç yıl içinde 7-8 kat artarak 100 trilyon TL olacağını düşünüyoruz. Şirket olarak önümüzdeki üç yıl içinde üretimimizin 20 trilyon TL olacağını düşünüyoruz. Yani tarım sigortalarında pazar payımızı yüzde 20 olarak hedefliyoruz.
10 BİN KİŞİYE YENİ İSTİHDAM SAĞLANACAK
10 BİN KALİFİYE İŞ Tarım Sigortaları TBMM’de kabul edildiğinde bu alanda çalışacak ziraat mühendisi, veteriner hekim ve sigortacı ihtiyacının, 10 bin kişiye yeni istihdam yaratacağı tahmin ediliyor.
İLETİŞİM ALT YAPISI Genç sigortacıların hızla yer aldığı Türk sigorta sektörü AB Ülkeleri’nden daha ileride bir iletişim teknolojisine sahip. Dünyada ABD ve Kanada’nın dışında hiçbir ülkede kurulamayan bir network sistemimiz var.
HAZIRLIKLAR TAMAM Dolu ve “sera sigortaları”nda uyguladığımız otomasyonlar gibi çiftlik hayvanları sigortalarında uygulayacağımız otomasyon projelerimiz de son aşamasında. Bu yılın ortalarında uygulamaya geçtiğinde, Hakkari Yüksekova’da internet kafeden kod numarası giren veteriner hekim, hasar tespit raporunu elektronik ortamda düzenleyebilecek ve Vakfın Veri Bankası’na, oradan da ilgili sigorta şirketine gönderebilecek.
FADİME ÇOBAN
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?