Türk sigorta sektöründe 50 şirketin 30’u, pazarın yüzde 15’ini paylaşıyor. Bunların da yaklaşık 10’unun Pazar payı yüzde 1 ve altında. Bazıları “hareketsiz”, bazılarının prim hacmi ise yerinde sayı...
Türk sigorta sektöründe 50 şirketin 30’u, pazarın yüzde 15’ini paylaşıyor. Bunların da yaklaşık 10’unun Pazar payı yüzde 1 ve altında. Bazıları “hareketsiz”, bazılarının prim hacmi ise yerinde sayıyor. Ekonomideki büyümeyle birlikte gözler bu şirketlere çevrildi. Herkes onların ne yapacağını merak ediyor. Onların cephesinde ise farklı planlar yapılıyor. Bir bölümü “büyüme” peşinde, bir bölümü aynı stratejiyi koruyacağını söylüyor. Aralarında “tasfiye” edilecekler de var.
Türkiye’deki sigorta şirketlerini, “prim hacmine” göre sıralayan tabloya bakıldığında, son 3 yılda bazı kurumların yerlerinde saydığı öne çıkıyor. Gerçekten de son 5 yıldır bazı şirketler alt sıralara “demir atmış” durumda. Prim hacmindeki paylarını artırmıyor, “harekete” geçmek için de özel çaba harcamıyorlar. Uzmanların, “Hareketsiz” diye nitelendirdikleri bu gruptaki şirketlerin sayısı da hiç de az değil. Üstelik, ekonomide yaşanan olumlu gelişmelere rağmen onların pozisyonunda değişiklik olmuyor.
Sigorta Reasürans Birliği’nin verilerine göre, Türkiye’de pazarın yaklaşık yüzde 85’ini ilk 20 şirket elinde tutuyor. Pazarın geriye kalan yüzde 15’i de 31 şirket arasında paylaşılıyor. Ancak, bu 31 şirketten bazıları tam anlamıyla “hareketsiz” kapsamına giriyorlar. 2005 yılındaki hızlı büyüme de o şirketleri yerinden kıpırdatamadı.
Capital’de bu ay, sigorta sektörünün bu hareketsiz şirketlerini araştırdık. Pazar payları yüzde 1 ve altında seyreden bu şirketlere, neden hareketsiz olduklarını sorduk. Bazılarının kapanma aşamasında olduğunu, bazılarının ise yeni dönem için planlar yaptığını gördük.
Sigorta sektöründe son yıllarda 21 şirket faaliyetlerine son verdi. Sektörün önde gelen şirketlerinin yöneticileri, önümüzdeki dönem faaliyetine son verecek başka şirketler de olacağı görüşünde. “Hareketsiz” şirketlerinin de yeni dönemde satın alma ve işbirliklerine gitmedikçe, ayakta kalmakta zorlanacakları söyleniyor. Zaten bu şirketlerin önemli bir bölümü de satın alma ve birleşme projelerine sıcak bakıyor.
Hareketsiz 10 şirket
2003-2005 yılları arasındaki, son 2 yıllık döneme baktığımızda, özellikle 10 şirketin pazar paylarının değişmediği ya da azaldığı görülüyor. Türkiye Kalkınma Bankası ile dünyanın önde gelen sigorta şirketlerinden Nippon Fire & Marine Insurance Co. ortaklığı ile Mayıs 1991’de kurulan Türk Nippon pazardaki hareketsiz şirketlerin başında geliyor. Son olarak yüzde 96,24’ü HNS Grup tarafından satın alınan şirketin tasfiye aşamasında olduğu söyleniyor.
Pazardaki hareketsiz bir başka şirket ise TMSF’nin elindeki Toprak Sigorta. 2005’te pazar payı yüzde 0,08 olan şirket, son 2 yılda toplam üretiminde yüzde 11 oranında geriledi.
2004’de pazar payı 1,12 olan Generalli Sigorta, hareketsiz bir diğer şirket. Şirketin pazar payı 2005’te yüzde 0,94’e düştü.
1990 yılında kurulan ve 1997’de hisselerinin çoğunluğu Türk Ticaret Bankası Emekli ve Munzam Sandığı Vakfı’na geçen Ticaret Sigorta da uzun süredir yerinde sayıyor. 2004-2005 arasında prim üretimi yüzde 26 oranında gerileyen şirket, 2005’te pazardan sadece yüzde 0,08 oranında pay aldı.
Geçmişi 1950’li yıllara dayanan, Türkiye’nin en eski sigorta şirketlerinden biri olan Şeker Sigorta da son dönemi hareketsiz geçiren şirketlerden. 2005 yılında 86 milyon 713 bin YTL prim üretimi gerçekleştiren şirketin prim üretimi, bir önceki yıla göre yüzde 4 oranında geriledi.
TEB Mali Yatırımlar A.Ş iştiraki TEB Sigorta, İhlas Holding A.Ş bağlı ortağı İhlas Sigorta, Türkiye Halk Bankası iştiraki Birlik Sigorta, 1966 yılında Erol Simavi tarafından kurulan Hür Sigorta ve İhsan Kalkavan’ın sahibi olduğu Işık Sigorta da sektördeki diğer hareketsiz şirketler.
Neden kıpırdamıyorlar?
Bu şirketler gerek toplam üretimleri gerek pazar payları açısından, sektör sıralamasının alt sıralarında yer alıyorlar. İçlerinden bazılarının toplam üretimlerinde artış kaydettiği görülse de, pazar paylarında herhangi bir artış olmuyor. Bazıları ise hem prim üretimi hem de pazar payı açısından son 2 yıldır geriliyor. “Neden hareketsiz duruyorsunuz” sorusunu yönelttiğimiz şirketlerden bazıları ise bu görüşe katılmadıklarını belirtiyorlar. Örneğin Birlik Sigorta, son 3 yılda sektör ortalamasının üzerinde bir üretim gerçekleştirdiğine dikkat çekiyor. Birlik Sigorta Genel Müdürü Mehmet Ali Yücekök, “2006’da en az yüzde 25 oranında büyüme planlıyoruz. Pazar payımızı da artırmaya devam edeceğiz” diye konuşuyor.
Axa Oyak Genel Müdürü Cemal Ererdi ise sektörde hareketsiz duran şirketlerin durumlarını şöyle değerlendiriyor:
“Bunlardan bazıları TMSF’nin elinde, bazıları da sahipleri tarafından satılma aşamasında. Piyasa payları çok küçük olduğundan, sektörün geri kalanına etki etmiyorlar. Örneğin, onların hareketsiz olmaları, bizim toplam üretimimizi ya da pazar payımızı artırmıyor. Pek çoğunun mevcut sahipleri ile yeni plan yapacaklarını düşünmüyorum. Hazine’nin bu şirketleri satışa yönlendirmesi ile zaman içerisinde yeni sahipleri canlanıp, harekete geçeceklerini tahmin ediyorum”
Hareketsiz şirketlerin yanı sıra, piyasa payı yüzde 1’ler seviyesindeki şirketler de, ölçek ekonomisine uygun davranmamaları sonucu zor durumda kalacak. Ererdi, prim üretimi yüzde 1 gibi düşük seviyede olan şirketlerin geleceğine ilişkin ise şu tahminde bulunuyor: “Özellikle günümüzde her alanda olduğu gibi sigortacılıkta da yapılan işin büyüklüğü ve o işletmenin operasyon giderlerinin oranlanmasında çıkan sonucun belli bir oranın üzerinde olması rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla, prim üretimini belli büyüklüğe getiremeyen şirketlerin yaşama şansları çok kolay olmayacak.”
TEB Sigorta hızlanıyor
TEB Sigorta, 2004 yılında bir önceki yıla oranla toplam prim üretimini yüzde 18 oranında artırdı. Aynı yıl pazar payı ise yüzde 0,83 olarak gerçekleşti. 2005 sonunda ise bir önceki yıla oranla toplam prim üretiminde bu kez yüzde 70 oranında artış sağladı. Pazar payı ise yüzde 1,15’e yükseldi. Ancak, TEB yüzde 1’ler düzeyindeki pazar payı ile sektör sıralamasında en alt sırada yer alan 10 sigorta şirketin biri konumunda. Son 2 yıldaki çabaların meyvesini almaya başlasa da, gidecek daha çok yolu var.
TEB Sigorta, TEB Mali Yatırımların bir iştiraki. TEB Mali Yatırımlar ise, geçtiğimiz yıl dünyanın 7’nci, Euro bölgesinin ise en büyük bankası olan BNP Paribas ile birleşti. TEB Sigorta, yeni yapılmanın dışında kaldı ancak yine BNP ile girilen yeni dönemden pay almayı bekliyor. 2005 yılını, büyüme ve değişim yılı olarak geçirdiklerini söyleyen TEB yetkilileri şu değerlendirmeyi yapıyor:
“TEB Mali Yatırımlar AŞ.’nin BNP ile birleşmesinden sonra yeni bir vizyonla büyük ve iddialı hedeflerin peşinden koşmaya başladık. 2005’te prim üretiminde sektör ortalaması yüzde 21 civarındayken, prim üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 70 oranında artarak 73 bin 322 bin YTL seviyesine ulaştı. 2005 yılındaki büyümemizle sektördeki en hızlı büyüyen ikinci şirket konumuna geldik.”
TEB Sigorta 2006 yılı için de büyük planlar yapıyor. TEB Sigorta yetkilileri, yeni döneme yönelik planları şöyle özetliyor:
“2006 için kendimize her alanda gelişim ve büyüme adına ciddi hedefler koyduk. Bu yılsonunda yüzde 64 oranında büyüyerek 120 milyon YTL’lik bir prim üretimine ulaşmayı hedefliyoruz. Sektör büyümesinin ise yüzde 15’ler seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz. Yani 2006’da en hızlı büyüyen şirketlerden biri olacağımızı öngörüyoruz.”
İhlas stratejik ortak arıyor
İhlas Sigorta, sektörde pazar payı yüzde 1’ler düzeyinde seyreden şirketlerden biri. 2001 yılında İhlas Finans Kurumu’nun tasfiyesiyle, ciddi bir portföy kaybına uğradı. Son birkaç yılı kaybettiklerini kazanmakla geçirdi. Bu nedenle de pazar payında ciddi bir artış gösteremedi. Toplam prim üretiminde 2003’te yüzde 40, 2004’te yüzde 50, 2005’de ise yüzde 41 artış gösteren şirketin pazar payı geçtiğimiz yılsonunda 1,03 olarak gerçekleşti.
2005 yılında enflasyon oranı düşüldüğünde şirketin reel olarak yüzde 30 oranında büyüme sağladığını söyleyen İhlas Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Apak, bunun sektördeki ilk 20 şirketin ortalamasının üzerinde bir büyüme olduğuna dikkat çekiyor:
“Pazar payının artırılması sigorta bilincinin henüz yeterli düzeyde oluşturulamadığı ülkemizde kısa vadede hiç kolay değil. Türk sigorta sektörünün içinde barındırdığı şirketler arasında yaşanan kıyasıya rekabet, mevcut pastadan pay alabilmek şeklinde. Oysa şirketler pazarı büyütecek argümanlarla faaliyetlerini sürdürseler, yeni ürünler tasarlasalar sigorta pastası büyüyebilir.”
İhlas Sigorta, önümüzdeki dönem için stratejik bir ortaklık planı yapıyor. 2006 yılında mevcut portföyü ile 90 milyon YTL’lik bir prim hedefleyen şirket, stratejik bir ortaklık kurulması halinde, bu hedefin çok üstünde prim elde edilebileceği düşüncesinde. Ayhan Apak, “2001 yılında kaybettiğimiz müşterilerimizi yeniden kazandığımız gibi 2004 yılına göre yüzde 56’lık bir artış ile 500 bin müşteri adedine ulaştık. Yeni dönemde gerek sorumluluk sigortaları gerekse de tarım sigortaları konusunda aktif bir rol alacağız. Mevcut pazar payımızı devam ettireceğiz ve portföy dağılımında oto dışı ürünlere ağırlık vereceğiz”.
“BUTİK SİGORTACILIK YAPIYORUZ, EN BÜYÜK OLMA İDDİAMIZ YOK”
KEMAL GÜL/HÜR SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ
150 YENİ ACENTE PLANI Pazarlama çalışmalarımız son 2 yıldır daha aktif. 2005’te 205 yeni acente açılışı ve yaklaşık 35 milyon YTL prim üretimi gerçekleştirdik. Yüzde 29 oranında büyüdük. Büyükşehirlerden ziyade taşra ağırlıklı çalışıyoruz. Dolayısıyla, bölgesel bazdaki pazar payımızdaki artış Türkiye genelinde çok hissedilmiyor. 2005’te Trabzon ve Diyarbakır’da temsilcilikler açtık. Yeni pazarlara girmeyi hedefledik. Bu oluşumun meyvelerini 2006’dan itibaren almayı hedefliyoruz.
Bizim için en büyük yatırım yeni acenteler ve yeni sigorta ürünleri. Bu iki konuda da aktif ve dinamik bir yapımız var. 2006 yılında 150 yeni acente açmayı hedefliyoruz. Hedefimiz 600 acente sayısına ulaşmak.
TEKLİF ALIYORUZ Yeni ürün ve uygulamalarımızla pazar payımızın hedeflediğimiz lokal bölgelerde artmasını bekliyoruz. 2006 yılında da yeni bölge temsilcilikleri açma hedefimiz var. Acentelerimize en iyi hizmeti sunabilmek için yerinden hizmet sunmanın önemine inanıyoruz. Zaman zaman işbirliği teklifleri alıyoruz. Özellikle Hür Sigorta sahip olduğu geniş acente ağı ile ciddi bir potansiyele sahip. Bu yönü ile dikkat çekiyor. 2006 yılında da bu yönümüzü daha da geliştirerek uzmanlaştığımız pazardaki gücümüzü artırmayı hedefliyoruz. Elbette ekonomideki ve sektördeki makro gelişmelerin de takipçisiyiz.
UZMANLIĞIMIZ FARKLI Hür Sigorta olarak son 2 yıldır sektör ortalamasının 2 katı civarında bir büyüme sağladık. Ancak şirketimizin sektördeki konumu, pazarda odaklandığı segment ve uzmanlık alanları çok farklı. Bu nedenle prim üretiminde en büyüklerden olacağız gibi bir iddiamız yok. Bizim iddiamız en iyi ürünleri sunan, sigortalısına en kaliteli hizmeti veren ve her zaman likiditesi güçlü, kâr eden bir şirket olmak.
HEDEFİMİZ PASTAYI BÜYÜTMEK 2006 yılı toplam prim üretim hedefimiz 50 milyon YTL. Yaklaşık yüzde 40’lık bir artış öngörüyoruz. Bu rakam pazar payımızı çok değiştirmeyecek. Pazara hakim sigorta şirketleri ile farklı şartlara sahibiz. Sektörde bir banka ile ortak çalışmayan nadide şirketlerden biriyiz. Üretim kaynağımız yüzde 100 acentelerimiz. Hür Sigorta, bireysel ürünlerini sadece acenteleri ile pazara sunarak daha butik sigortacılık yapan bir şirket. 2006 yılında da yeni ürünler hazırladık. Sigorta pastasını büyütmeye yönelik çalışıyoruz.
“2006’DA ATAĞA KALKIYORUZ, HEDEFİMİZ YÜZDE 1.6’YI YAKALAMAK”
RECEP KOÇAK/IŞIK SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ
TEKNE VE UÇAK İŞİNDEN ÇIKTIK Toplam üretim rakamlarına bakarsak, diğer şirketlere göre sigorta pastasındaki payımızın artmadığı, hatta bir miktar gerilediği bir gerçek. Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle geçmişte daha fazla ağırlık verdiğimiz ve teknik karlılığımıza pek katkısı olmayan tekne branşında iş yazmayı durdurduk. Bu bizi çok etkiledi. 2002 yılında yazmış olduğumuz yaklaşık 5 milyon YTL’yi aşan tekne üretiminden vazgeçtik.
Bunun dışında yazdığımız yüzde 100 yurtdışı plasmanlı ve teknik karı olmayan bazı uçak ve tekne işlerini de gereksiz yere yükümlülüklerimizi arttırması ve ‘içi boş’ bir üretim olması sebebiyle yazmaktan vazgeçtik. Ayrıca, tahsilat veya hasar prim oranı problemi yaşadığımız birçok irili ufaklı acenteyle yollarımızı ayırdık. Bunların hepsi son 3 yılda hep üst üste geldi ve bir miktar pazar kaybına sebep oldu.
YENİ ALANLARA YÖNELDİK 2005’te ise, cesur bir kararla kasko branşında fiyatlarımızı artırdık ve bu branştaki poliçe sayısının sektörde ortalama yüzde 30 arttığı bir yılda biz, poliçe sayımızı yüzde10 düşürdük. Önümüzdeki yıl karşılaşılması muhtemel büyük bir zararı minimize etmeye çalıştık. Özetle geçtiğimiz 3 yıl boyunca, verimsiz üretimin yerini verimli üretimle doldurmaya çalıştık. Pazarda hareketsiz görünmemizin temel sebebi bu.
YENİ PLANLAR Satın alma veya işbirliği şu an gündemimizde yok. Yatırımlarımızı tamamen kârlı ve yeni ürünler geliştirerek artıracağız. Asya Katılım Bankası’nın büyük ortağımız olmasından aldığımız güçle pazar payımızı teknik kârdan taviz vermeksizin yükseltmek hedefindeyiz. Yakında yapacağımız logo değişikliği ile birlikte reklam kampanyamız başlayacak. Pazarlama aktivitelerimiz artacak. 2003 üretimimiz 40,7 milyon YTL, pazar payımız yüzde 1 olarak gerçekleşti. 2004’te bu rakamlar 56,4 milyon YTL ve yüzde 1,05 şeklindeydi. 2005’te üretimimiz 61,8 milyon YTL olarak gerçekleşti. Pazardan aldığımız pay ise yüzde 0,94 oldu. 2006 için üretim hedefimiz 90 milyon YTL. Pazar payımızı ise yüzde 1,20’ye çıkaracağımızı öngörüyoruz.
ATILACAK
GİRİŞ
2005 Türkiye ekonomisi açısından olumlu geçen bir yıl oldu. Türkiye’nin çeşitli kredi kuruluşlarından aldığı notlar yükseldi, piyasalara güven geldi. Başta finans olmak üzere pek çok sektörde hareketlilik arttı. Hem sektörlerde hem GSMH’da reel büyüme yaşandı.
HANDE D. SÜZER
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?