“TOPARLANMA KOLAY OLMAYACAK”

24.05.2022 09:21:000
Paylaş Tweet Paylaş
“TOPARLANMA KOLAY OLMAYACAK”


Turizm pandemide büyük darbe aldı. Türkiye’ye 2019 yılında gelen turist sayısı 51,7 milyonken bu sayı 2020’de yüzde 69,14 düşerek 15,9 milyona geriledi. Turizmciler, 2022 yazında toparlanma beklerken birden Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi. TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Rusya ve Ukrayna’dan gelen turistler, ülkemizi ziyaret edenlerin yüzde 27’sini oluşturuyordu. Savaş, Türkiye turizmini önemli oranda etkileyecek. 2022’de beklenen toparlanmanın yaşanan üzücü olaylar neticesinde kolay olmayacağını söyleyebiliriz” diyor.

Rusya ve Ukrayna’dan Türkiye’ye yönelik rezervasyonlarda yaşanan düşüşü, yakın uçuş mesafesindeki ülkelerden telafi etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

1-Turizm sektörü 2021’i nasıl geçirdi? 

Sektörün durma noktasına geldiği 2020 yılının ardından aşılamanın yaygınlaşmasıyla 2021’in ikinci döneminde bir nebze de olsa yaralarımızı sarmayı başardık. AB ülkelerinin aşı pasaportu uygulamasını hayata geçirmesinin ardından ana pazarlarımız, parça parça turistik seyahatlere açıldı. 2021’de Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sayısı 30 milyona ulaştı. Turizm gelirlerimizse 24,5 milyar dolar oldu.

2-Döviz kurlarındaki dalgalanma sektörü nasıl etkiledi? 

Incoming açısından değerlendirirsek dövizdeki artış, özellikle alışveriş ve gastronomi turizmi açısından Türkiye’yi cazip bir ülke konumuna taşıdı. Outgoing açısındansa yurt dışı turlara katılmak isteyen vatandaşlarımızın sayısında ne yazık ki gözle görülür düşüş yaşanıyor.

3-Pandemide sektörün kaybı ne kadar oldu? Bu kayıp ne kadar zamanda telafi edilir?

TÜİK verilerine göre Türkiye’ye gelen turist sayısı 2020’de yüzde 69,14 düşerek 15,9 milyona geriledi. Türkiye’ye 2019 yılında gelen turist sayısı 51,7 milyon olmuştu. Aynı dönemde turizmden elde edilen toplam gelir de yüzde 65,1 azalarak 12,1 milyar dolara indi. Kayıpları telafi etmek ne yazık ki kısa sürede mümkün gözükmüyor. Coğrafyamızda yaşanan son gelişmeler de bu telafinin daha uzun süreceğini işaret ediyor.

4-Rusya-Ukrayna arasındaki savaş sektörü sizce nasıl etkiler? 

Son iki yıldır yaşanan kayıpların telafisi için bu yıl çok önemliydi; biz 2022’nin yaralarımızı sarma yılı olacağını öngörüyorduk. Ancak coğrafyamızda yaşanan olumsuz gelişmeler şüphesiz ki ülke turizmimizi büyük ölçüde etkileyecek. Rusya ve Ukrayna’dan gelen turistler ülkemizi ziyaret edenlerin yüzde 27’sini oluşturuyordu. Her iki ülke ülkemizin en önemli kaynak pazarları arasında başta yer alıyor. Haliyle yaşanan savaş, Türkiye turizmini önemli bir oranda etkileyecek. Rezervasyonlar durdu, uçuşlarda büyük sıkıntılar var. Türkiye’ye yönelik henüz herhangi bir seyahat kısıtlaması yok. Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rus vatandaşlarının tatillerini ülke içinde geçirmeleri için kampanya başlatılması yönünde Rus Turizm Dairesi’ne talimat verdi. Rusya’daki tur operatörlerinin faaliyetlerine yönelik herhangi bir düzenlemeyse şu ana kadar mevcut değil. Öte yandan Türkiye, Rusya’dan seyahatlerde hava sahasının açık olduğu birkaç ülkeden biri. Ancak, mevcut koşullar nedeniyle elbette turizm talebinde düşüş yaşanabilir. 2022 yılında beklenen toparlanmanın yaşanan son üzücü olaylar neticesinde ne yazık ki kolay olmayacağını söyleyebiliriz.

5-Rusya-Ukrayna gerilimi sonrası sektör açısından iyi ve kötü senaryolar neler?

İyi senaryo, müzakerelerin bir an önce sonuca kavuşması, çatışma yerine siyasi çözüm-diyaloğun olması. Bu durumda sektörümüz açısından yeniden bir umut ışığı belirecektir. Ancak bölgemizde yaşanan çatışma, sadece her iki ülkeden gelecek olan misafirlerimizi değil, bütün turistleri etkiledi. Turizm, barışın sektörüdür; savaş, çatışma, gerginlik sevmez. Bölgemizdeki bu çatışma tüm dünyadan gelecek olan turist sayısını olumsuz etkileyecektir.

6-2022’de Türk turizm sektörü için hedef pazarlar hangileri olacak?

Avrupa ülkelerinden gelenlerin toplam ziyaretçi sayımız içindeki payı yaklaşık yüzde 45, Rusya ve BDT ülkelerinden gelen ziyaretçilerin payı ise yaklaşık yüzde 30-35’ler seviyesinde. Rusya ve Ukrayna’dan 7 milyonun üzerinde turist ağırlamayı bekliyorduk, ancak yaşanan savaşın ardından bu iki ülkeden Türkiye’ye yönelik rezervasyonlarda yaşanan düşüşü Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yakın uçuş mesafesindeki ülkelerden telafi etmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Özellikle pandemi öncesi dönemde toplam 2 milyona yakın ziyaretçi ağırladığımız Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan pazarlarına ağırlık vereceğiz. Bunun yanı sıra İran, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail pazarlarında önemli bir yükseliş potansiyeli bulunuyor.

7-Sağlık turizminin turizm gelirleri içindeki payı ortalama nedir? 

Ocak-Eylül 2021 döneminde sağlık ve tıbbi nedenlerle ülkemize gelen ziyaretçi sayısı 370 bin 334 kişi oldu. Söz konusu dönemde Türkiye’nin sağlık turizmi amaçlı gelen ziyaretçilerden elde ettiği kişi başı ortalama gelirse 2.485 dolara yükseldi. Dolayısıyla 2021 yılının ilk 9 aylık dönemi itibarıyla ülkemize gelen ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcamasının 830 dolar olduğu dikkate alındığında, sağlık turizmi kapsamındaki ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcamasının bu miktarın yaklaşık 3 katı olduğu görülüyor.

8-Önümüzdeki dönemde bu payın ne kadar artmasını planlıyorsunuz?

Dünya genelinde pandemi nedeniyle sağlık amaçlı seyahatlerini erteleyen çok sayıda insan var. Rusya ve Ukrayna arasında yaşananların sona ermesi halinde 2022’de sağlık turizmi amaçlı olarak ülkemize gelen ziyaretçi sayısında önemli oranda artış yaşanacaktır.

9-2022’de sektör adına beklentileriniz neler?

Yaşanan olumsuz gelişmelerin öncesinde 2022 yılı için beklentimiz 40 milyonu yabancı, 5 milyonu da yurt dışında yaşayan vatandaş ziyaretçilerimizden oluşmak üzere toplam 45 milyon ziyaretçi sayısı ve 35 milyar doların üzerinde turizm geliri elde etmemiz yönündeydi. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı tüm beklentilerimizin değişmesine neden oldu.

10-Tüketici trendleri ne yönde?

Pandemiyle birlikte hijyen ve güvenlik tüketici tercihlerini belirleyen ana unsurlar oldu. Butik destinasyonlar ve tesisler öne çıkmaya başladı. İnsanlar artık doğayla baş başa kalacakları bölgeleri daha çok tercih ederken eko turizme, kamp-karavan tatillerine ilgi arttı. Lüks çadır (Glamping) ve karavan ev (Tiny House) tatillerine de ilgi her geçen gün artıyor. Öte yandan tatillerde kalış süreleri de uzadı.


 


 


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz