- Anasayfa
- Köşe Yazısı
- Köşe Yazısı
- "Krize rağmen yüzde 50 büyüdük"
"Krize rağmen yüzde 50 büyüdük"
Geride bıraktığımız 2009'da Enterasys Türkiye için güzel geçmiş.
Tarkan Süalp, kariyerine üniversiteden mezun olmadan önce IBM İngiltere’de network danışmanı olarak başladı. London Westminster Üniversitesi Bilgisayar Sistemleri Teknolojisi bölümünde eğitimini tamamladıktan sonra da kesintisiz güç kaynakları şirketi American Power Conversion (APC) için Türkiye operasyonunu başlatmak üzere İstanbul’a taşındı.
APC’nin Türkiye pazarına girişi konusunda yaptığı başarılı işlerin Enterasys Network’un dikkatini çekmesiyle Süalp’in kariyerinde yeni bir dönem açıldı.
Ancak sonrasını anlatmadan önce Enterasys’e kısaca değinmekte fayda var. Enterasys dünyanın en büyük ağ teknolojileri şirketlerinden biri. Aynı zamanda dünyada alanında en fazla patente sahip kuruluş. NASA, Boeing, Amerikan Donanması ve Goodyear gibi dünya devleri müşteri portföyünde. Dünya genelinde 80 ülkede faaliyet gösteren şirket, toplam 4 milyar dolarlık ciro yönetiyor.
O dönem şirket yetkililerinin iş teklif etmek için aylarca kendisini aradıklarını kaydeden Süalp, “En sonunda 1995 sonunda teklifi kabul ettim. 1996 yılı başında da işe başladım” diyor. 1996’da bu yapıda bir devin Türkiye’de faaliyet göstermesi için işe koyulan Süalp, ilk yıldan itibaren kendi çabalarıyla Türkiye’de önemli bir pazar payı kazandıklarını kaydediyor. “1996’dan itibaren yıllık yüzde 15-20 oranında büyüdük” diye konuşuyor.
Dünyada kamu, savunma, eğitim ve sanayi sektörlerine ağ teknolojileri hizmetleri sunan Enterasys, Türkiye’de ise sivil savunma, eğitim, ulaştırma, güvenlik, finans ve savunma alanlarında çalışmalar gerçekleştiriyor. Enterasys Türkiye’nin yer aldığı önemli projeler arasında MOBESE altyapısı, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağ Altyapısı (UYAP) başta geliyor. Güvenliği sağlayan bu sistemlerde Enterasys çözümleri de kullanılıyor.
Süalp, Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul Atatürk Havalimanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Telekom Çağrı Merkezi ve Türkiye’deki pek çok üniversitede de ağ teknolojilerini kendilerinin uygulamaya koyduğunu söylüyor. “Bu projelerin hepsinde iletişim altyapısının donanımı Enterasys Networks tarafından sağlanıyor. Biz tüm bu projelerde bir ya da birden fazla iş ortağımıza gerek tasarım gerek uygulama konusunda ürün sağlıyoruz. Ayrıca teknik ekibimiz de çözüm ortaklarımızla yan yana çalışıyor” diyor.
Geride bıraktığımız 2009 da Enterasys Türkiye için güzel geçmiş. Süalp, krize rağmen Türkiye operasyonlarının 2009’da bir önceki yıla göre yüzde 50 büyüdüğünü söylüyor.~
Bugünlerde Türkiye’de önemli ve güzel gelişmeler olduğuna dikkat çeken Süalp, önümüzdeki birkaç yılda kamusal olarak e-devlet ve güvenlik projelerinde artış bekliyor. “Eğitim alanında akıllı binalar ve birleşmiş iletişim alanlarında da büyüme olacağını düşünüyoruz. 2009 bizim için iyi geçti. Hiçbir rakibimizin gösteremediği bir büyüme gösterdik. 2010’da da benzer bir performans göstermeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
YOGA YAPIYOR
Süalp, boş vaktinde ayırabildiği kadar çok zamanı 18 aylık kızına ayırmaya çalışıyor. “Ona dünyayı en güzel şekliyle tanıtmak ilk hedefim” diyor. Süalp, sporu da ihmal etmiyor. Her gün mutlaka spor yaptığını belirtirken, yaptığı sporları da fitness, yoga, su ve kar kayağı olarak açıklıyor.
APC’nin Türkiye pazarına girişi konusunda yaptığı başarılı işlerin Enterasys Network’un dikkatini çekmesiyle Süalp’in kariyerinde yeni bir dönem açıldı.
Ancak sonrasını anlatmadan önce Enterasys’e kısaca değinmekte fayda var. Enterasys dünyanın en büyük ağ teknolojileri şirketlerinden biri. Aynı zamanda dünyada alanında en fazla patente sahip kuruluş. NASA, Boeing, Amerikan Donanması ve Goodyear gibi dünya devleri müşteri portföyünde. Dünya genelinde 80 ülkede faaliyet gösteren şirket, toplam 4 milyar dolarlık ciro yönetiyor.
O dönem şirket yetkililerinin iş teklif etmek için aylarca kendisini aradıklarını kaydeden Süalp, “En sonunda 1995 sonunda teklifi kabul ettim. 1996 yılı başında da işe başladım” diyor. 1996’da bu yapıda bir devin Türkiye’de faaliyet göstermesi için işe koyulan Süalp, ilk yıldan itibaren kendi çabalarıyla Türkiye’de önemli bir pazar payı kazandıklarını kaydediyor. “1996’dan itibaren yıllık yüzde 15-20 oranında büyüdük” diye konuşuyor.
Dünyada kamu, savunma, eğitim ve sanayi sektörlerine ağ teknolojileri hizmetleri sunan Enterasys, Türkiye’de ise sivil savunma, eğitim, ulaştırma, güvenlik, finans ve savunma alanlarında çalışmalar gerçekleştiriyor. Enterasys Türkiye’nin yer aldığı önemli projeler arasında MOBESE altyapısı, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağ Altyapısı (UYAP) başta geliyor. Güvenliği sağlayan bu sistemlerde Enterasys çözümleri de kullanılıyor.
Süalp, Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul Atatürk Havalimanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Telekom Çağrı Merkezi ve Türkiye’deki pek çok üniversitede de ağ teknolojilerini kendilerinin uygulamaya koyduğunu söylüyor. “Bu projelerin hepsinde iletişim altyapısının donanımı Enterasys Networks tarafından sağlanıyor. Biz tüm bu projelerde bir ya da birden fazla iş ortağımıza gerek tasarım gerek uygulama konusunda ürün sağlıyoruz. Ayrıca teknik ekibimiz de çözüm ortaklarımızla yan yana çalışıyor” diyor.
Geride bıraktığımız 2009 da Enterasys Türkiye için güzel geçmiş. Süalp, krize rağmen Türkiye operasyonlarının 2009’da bir önceki yıla göre yüzde 50 büyüdüğünü söylüyor.~
Bugünlerde Türkiye’de önemli ve güzel gelişmeler olduğuna dikkat çeken Süalp, önümüzdeki birkaç yılda kamusal olarak e-devlet ve güvenlik projelerinde artış bekliyor. “Eğitim alanında akıllı binalar ve birleşmiş iletişim alanlarında da büyüme olacağını düşünüyoruz. 2009 bizim için iyi geçti. Hiçbir rakibimizin gösteremediği bir büyüme gösterdik. 2010’da da benzer bir performans göstermeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.
YOGA YAPIYOR
Süalp, boş vaktinde ayırabildiği kadar çok zamanı 18 aylık kızına ayırmaya çalışıyor. “Ona dünyayı en güzel şekliyle tanıtmak ilk hedefim” diyor. Süalp, sporu da ihmal etmiyor. Her gün mutlaka spor yaptığını belirtirken, yaptığı sporları da fitness, yoga, su ve kar kayağı olarak açıklıyor.
