"Payımızı korumayı hedefliyoruz"

Bugünlerde Volvo Car Türkiye Genel Müdürü ve Bölge Başkanı Torben Eckardt’ın yüzü gülüyor. Onun keyfinin yerinde olmasının nedeni ise Volvo’nun son 2 yılda yaşadığı zorlu sürecin ardından bu yıl atağa geçmesi. Şirket, 2010’un ilk çeyreğinde 2009’a kıyasla yüzde 96,6 oranında büyüme yakaladı. Volvo’nun düşük yakıt tüketimi ve karbon gazı emisyonu ile ön plana çıkan çevreci modeli S40’ın, bu performansta rolü büyük. S40 satışlarıyla Volvo Car Türkiye global olarak şu anda Amerika, Çin, İngiltere ve İsveç’in ardından 5’inci sırada.
Özellikle geçtiğimiz yıl Volvo Car için birtakım sıkıntılar baş göstermişti. Tüm dünyada otomotiv sektörü zorlu bir süreç yaşarken Volvo da birçok pazarında kan kaybetti. Türkiye’de devletin ÖTV’de sunduğu indirim teşvikiyle toparlanmaya çalışan şirket, Avrupa’da tedarikçi problemleri yaşaması ve grevler nedeniyle ÖTV rüzgarından da istediği kadar yararlanamadı. Volvo Car Türkiye, geçtiğimiz yıl 2 bin 271 adet otomobil sattı. Böylelikle 2009 Volvo için 2008’e kıyasla geride kapanan bir yıl oldu.  Eckardt, bu yılki performanslarından İsveç’teki genel merkezlerinin de çok memnun olduğunu belirtiyor. “Türkiye otomotiv pazarında premium segmentte faaliyet gösteriyoruz. Hedefimiz bu segmentteki pazar payımızı korumak. Yüzde 12’nin altına düşmemeyi hedefliyoruz. 2009 yılında çok da gerçekçi olmayan teşvikle büyümüş bir pazar tablosu vardı. 2010’a tüm sektör daralma beklentisiyle başladık. Ancak ekonominin ve enflasyonun dengeli olması, Euro’nun değer kaybetmesi gibi faktörler de teşvik etkisi yarattı. Pazarın 2009’la aynı bitmesini öngörüyoruz” diyor.
Bu yılın ilk 5 ayında bin 201 adet araç satan Volvo, yılın son çeyreğinde pazara sunacağı 2.0 l motorlu S80 ve XC60 modelleri ve yepyeni S60’larıyla satış grafiğini yükseltmekte kararlı. Yılın başında kendilerine 2 bin 900 adetlik satış hedefi koyduklarını ifade eden Eckardt, şimdi hedeflerinin 3 bin olduğunu söylüyor.
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü ve Bölge Başkanı Torben Eckardt’ın odağında ise öncelikle sorumlu olduğu pazarlarda büyümek ve pazar paylarını artırmak var. Eckart, bunu nasıl yapacaklarını da şöyle anlatıyor: “Bu pazarlardan Türkiye’nin yanı sıra öncelikle İsrail, Fas, Kıbrıs ve Tunus pazarlarındaki distribütörlerimizin doğru fiyatlandırma politikalarına sahip olmalarını sağlamak istiyoruz. Markamızı en doğru şekilde temsil ettiklerinden emin olmak en büyük odağımız. Diğer taraftan yeni motor ve modellerin ilgili pazarlara entegrasyonunu en iyi şekilde sağlamak da bizim için önemli.”