Tüm dünya onu gelişmekte olan pazarlar gurusu olarak tanıyor. “Para sihirbazı” ve “hisse senedi piyasalarının Indiana Jones’u” da onun için en sık kullanılan tanımlardan ikisi. Sözünü ettiğimiz kişi, dünyanın en büyük fonlarından Templeton Emerging Markets Investment Trust’ın yönetim kurulu başkanı Mark Mobius. Templeton’da 600 milyar dolarlık bir bütçeyi yöneten Mobius, yatırım kararlarıyla para piyasalarına yön veriyor. Ekonominin gidişatına yönelik yorumları dikkatle dinleniyor, her türlü yatırım kararı yakın markaja alınıyor. Mobius’un, içinde bulunduğumuz döneme ilişkin yorumları da bu nedenle oldukça önemli. Ünlü para gurusu, henüz krizden çıkılmadığı görüşünde. Ancak yatırım fırsatları açısından dünyadaki atmosferi olumlu buluyor. Gelecek yıl muhteşem fırsatların gün yüzüne çıkacağını söylüyor. “Çünkü fiyatlar aşağı doğru inecek ve bu şekilde bir düzelme yaşanacak. Bu durum işini bilen yatırımcılar için fırsatlar kapısını sonuna kadar açacak” diyor. Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya ve Şili’nin yatırım için çok iyi bir görünüme sahip olduğunu ifade eden Mobius, “Nijerya, Pakistan ve Tayland önemli fırsatlar sunuyor. Güney Afrika da diğer gelişmekte olan pazarların yanında ilgi çekici bir büyüme performansı gösteriyor. Doğu Avrupa’da ise en cazip yatırım fırsatları Polonya ve Türkiye’de” diye konuşuyor. İnsan gücü ve stratejik pozisyonu itibarıyla Türkiye’nin uzun dönem cazibesini koruyacağını belirten Mobius, ülkenin risklerini ise görmezden gelmiyor. “Bu risklerden birincisi ticari sınırlamalar, ikincisi ekonomik aktivitelerde azalma, üçüncüsü de orduya yapılan harcamalar ve bu harcamaların son zamanlarda artması” diyor. Templeton Emerging Markets Investment Trust Yönetim Kurulu Başkanı Mark Mobius, dünya ekonomisindeki son gelişmelere ve Türkiye’ye dair sorularımızı şöyle yanıtladı:
Capital: Sizce dünyadaki ekonomik kriz sona erdi mi? - Krizin etkilerinin tümüyle geçtiğini söylemek mümkün değil. Öte yandan dünyanın bazı bölgelerinde krizin izlerine rastlanmıyor. Bu nedenle her bir ülkeyi ayrı ayrı ele alıp incelemekte fayda var. Örneğin Brezilya ekonomisi, hızla büyümeye devam ediyor. Çin’de de benzer türde gelişmeler söz konusu. Bence burada altı çizilmesi gereken nokta bu krizin, finans kaynaklı bir kriz olduğu. Elbette finansal kriz iş dünyasını etkiledi ve bu etki hala ağır bir şekilde kendisini hissettiriyor. Fakat dünya geneline baktığımızda krizin etkilemediği bölgelerin ekonomik anlamda oldukça iyi bir pozisyonda olduklarını söyleyebiliriz.
Capital: İkinci dip endişesi giderek yayılıyor. Siz ikinci bir dip bekliyor musunuz? - Hayır. Şahsen benim böyle bir beklentim yok. Krizle birlikte dünyanın dört bir yanında çok sayıda hükümet harekete geçti. Herkes kendi ekonomisini kurtarmak için sistemin içine büyük miktarda para aktardı. Dolayısıyla artık ikinci bir dip ihtimali oldukça düşük bir seviyede.
Capital: Peki dünya ekonomilerini dikkate aldığınızda sizce en riskli bölgeler hangileri? - Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere Latin Amerika, Afrika ve Asya’da, kısacası dünyanın her tarafında risk var. Tabii bazı bölgeler çok riskli olarak algılanıyor. Fakat biz duruma farklı bir açıdan bakıyoruz. Özellikle riskli olarak gösterilen bölgelerde yatırım için mükemmel fırsatlar olduğunu düşünüyoruz.
Capital: Krizde önce Amerika konuşuldu, ardından da Avrupa… Sırada yeniden Amerika mı var? - Bizim saptamalarımıza göre şu anda Amerika birçok problemle başa çıkmaya çalışıyor. Genel olarak ülkede kriz modu devam ediyor.
Capital: Çin’deki balondan söz ediliyor. Siz Çin kaynaklı risk görüyor musunuz? ~ - Evet, Çin’de de bazı problemler gün yüzüne çıkıyor. Son dönemde özellikle bazı bölgelerde emlak fiyatları çok hızlı bir şekilde yukarı tırmanıyor. Bununla birlikte Çin’deki tasarruf oranları yüksek. Ülkedeki yabancı rezerv, Çin’in bu tür problemlerin üstesinden gelmesini kolaylaştırabilir.
Sonuçta Çin, büyümekte olan ve tüketim konusunda dünyanın üçüncü büyük ekonomisi. Bu büyüme devam edecek. Bizim Çin’deki büyümeye ilişkin projeksiyonumuz yüzde 10. Bu oran elbette gerileyebilir, fakat yüzde 9 da bence hala muhteşem, hatta yüzde 8 bile çok iyi.
Capital: Amerika’da yaşanan sorunlar tamamen ortadan kalktı mı? - Amerika’da çözümlenmesi gereken ancak yakın zamanda da çözümlenecek gibi görünmeyen çok fazla sorun var. En büyük sorun da askeri harcamalardan kaynaklanıyor. Bu konuda büyük miktarda bütçe heba ediliyor. Dünyanın birçok noktasında askeri maceralara sürekli para akıtılıyor. Amerika’nın artan borçlarına yönelik her geçen gün artan endişeler de söz konusu. Bu, geçmişte yaşadığımız Amerikan dolarından panik kaçışından sonra en büyük riski oluşturabilir. Kısacası Amerika için en büyük problem hazineden kaynaklanabilir.
Capital: Gelişmekte olan ülkelere yatırım yönünde nasıl bir hareketlilik var? - Her ne kadar ortam cazip görünse bile gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırımcı hareketi biraz zaman alabilir. Çünkü bu ülkelerde, istikrar çok sağlam olmadığı için özellikle bu dönemlerde bu durum endişe yaratıyor. Tabii gelişmekte olan pazarların hala en büyük cazibesi yüksek büyüme oranları. Bugün Nijerya, Pakistan ve Tayland önemli yatırım fırsatları sunuyor. Güney Afrika da diğer gelişmekte olan pazarların yanında ilgi çekici bir büyüme performansı gösteriyor. Doğu Avrupa’da en cazip fırsatlar Polonya ve Türkiye’de.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?