2009'da tarihindeki en büyük küçülmeyi yaşayan sektör, 2010'da yeniden
büyümeye geçti. Bu yıl da yeni projeler ardı ardına açıklanırken
geçtiğimiz ay 1,80'lere kadar çıkan dolar kuru konut satışlarını bıçak
gibi kesti. Yüzde 10-15 büyüme planlayan konut üreticileri hayal
kırıklığı yaşadı. Peki talebin azalması sektöre nasıl etki edecek? Kredi
maliyetleri, fiyatlar düşecek mi? Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı ÖMER
FARUK ÇELİK, bu soruyu "Hayır" diye yanıtlıyor. Hatta hammadde
fiyatlarındaki artıştan dolayı konutların zamlanabileceğini bile
söylüyor. "Eğer yatırım yapacaksanız gayrimenkul almak için çok doğru
bir dönem" diyen Çelik, küresel krizin yarattığı riskleri ve yeni döneme
ilişkin tahminlerini anlattı.
1- Bu yıl Türkiye'de toplam kaç konut satılır?
Sektör aslında 2010'u rekorla geçirmedi. Rekor aslında ruhsat
sayılarında yaşandı. 2010 yılında 800 bin konut ruhsatı alındı. Bu
nedenle inşaat sektörü hızlı büyümüş gibi bir intibaa oluştu. İnşaat
sektöründeki büyümeden kamu harcamalarını ve yol, baraj gibi inşaat
harcamalarını çıkarıp sadece konut sektörüne bakarsak üretimin 2009
yılından çok da farklı olmadığını görebiliriz. 2011'in ilk yarısında
sektör hareketliydi. Bu yılı 2010'un satış rakamının yüzde 10-15
üzerinde kapatırız diye öngörüyorduk. Ancak şu anki kriz söylentileri
tüketicileri biraz muhafazakarlaştıracak. Bu yılı 2010 ile başa baş
gidecek gibi düşünebiliriz.
2- Tüketici borçlanmasına getirilen ilave önlemler konut satışlarına nasıl yansıdı?
Gündem o kadar hızlı değişiyor ki şu anda mevcut piyasaların gidişatı,
döviz kurlarındaki dalgalanma ve borsadaki düşüşler nedeniyle tüketici
borçlanması ile ilgili alınan önlemler gündemde son sıralara kaydı.
Tüketiciler piyasaları anlamaya çalışıyor. Yaz sezonu konut sektöründe
talebin azaldığı bir dönem. Dolayısıyla talepteki yansımaları eylül,
ekim, kasım aylarında daha net görebileceğiz.
3- Konut fiyatlarında düşüş yaşanacak mı?
Konut fiyatlarında düşüş öngörmüyoruz. Üretim biraz azalabilir ancak
konut satışları 2010'un biraz üzerinde yılı kapatacak. Emtia
fiyatlarındaki artışa bağlı olarak konut fiyatlarında da bir miktar
artış olabilir. TL'deki değer kaybı da göz önüne alındığında fiyat
artışı yüzde 50'ye ulaşıyor.
4- Çok sayıda yeni konut projesi açıklandı. Olası bir kriz bu projeleri yavaşlatır mı?
1990'lı yıllarda birlikte çalıştığım patronum "Yağmur yağarsa her çatıya
yağar" derdi. Eğer şimdi de bir krizin geleceğini varsayarsak her
sektör bundan etkilenecektir, sadece konut sektörü değil. Sektörde asıl
işi konut olan köklü markalarda çok fazla sıkıntı olmayacak ancak
sektöre sadece para kazanma ümidi ile giren ve ana faaliyet alanı konut
olmayan firmalar biraz daha fazla etkilenebilir ve üretimde bir miktar
yavaşlama olabilir.
5- Bu dönem, gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenler için doğru bir dönem mi? En kârlı gayrimenkul yatırım aracı ne olacak?
Eğer yaşamak için bir gayrimenkul alıyorsanız onun için en doğru zaman,
ihtiyacınız olduğu zamandır. Eğer yatırım yapacaksanız ve 3-5 yıl vadeli
bir yatırım düşünüyorsanız gayrimenkul yatırımı için çok doğru bir
dönem. Çünkü 2008'in etkileri sektörden tam olarak silinmedi ve bugün
Amerika ve Avrupa'dan gelen haberler ile yaşanan tedirginlik sonucu
konut fiyatları hak ettiği değere ulaşamadı. Yani uzun vadeli yatırım
için en iyi yatırım aracı hala gayrimenkul diyebilirim. Eskiden altın
derdik. Hala altın rekorlar kırıyor ama fiyatların nereye gideceğini ve
nereden döneceğini kimse bilmiyor. Döviz kurları stabil değil. Faizler
bir miktar artsa da getirisi hala yatırımcı için cazip değil. Bu nedenle
Türk insanı için gayrimenkul en iyi yatırım aracı.~
6- Hala mortgage kredilerinin oranı çok düşük. Mortgage sistemi Türkiye'de tam olarak ne zaman işleyecek?
Türkiye'de mortgage hiç olmadı. Ancak Türkiye'de otomobil kredisi,
tüketici kredisi gibi standart konut kredisinden bahsedebiliriz.
Mortgage kredisinin hayata geçmesi için birkaç faktöre ihtiyaç vardı.
Ancak kanun çıkarken eksik çıktı. Ödenen faizler gelir vergisinden
düşülemedi. 2'nci el piyasası oluşamadı. Sigorta sistemi kurulamadı. Şu
dönemde piyasalarda yaşanan belirsizlik ve 2008 krizinin mortgage türev
piyasalarından çıktığını
düşünürsek bir süre daha mortgage kredisi başlayamaz gibi görünüyor.
7- Yabancılarda konut satışında istenilen hedefe ulaşıldı mı?
Bugün hemen hemen hiçbir komşu ülke vatandaşı mevcut kanunlarımız gereği
Türkiye'de gayrimenkul edinemiyor. Buna karşın Fas, Gambiya, ÇAD ve
Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelerin vatandaşlarına ev satabiliyoruz.
Ancak bu ülkelerden ülkemize ciddi bir talep yok. Aynı şekilde bu
ülkelerle kayda değer bir ticaret hacmimiz, ithalatımız ve ihracatımız
da yok. Ülkemizde Mısır, Pakistan, Lübnan, Bahreyn, Suudi Arabistan,
Azerbaycan, Türkmenistan, Kuveyt ve Katar gibi birçok ülke
vatandaşlarına da gayrimenkul satışı yapılamıyor. Ama bu ülkelerde iş
yapmaya, ticaret hacmimizi de büyütmeye çalışıyoruz. Bu konu aşıldığı
takdirde Türkiye'den ev alan yabancı sayısı ciddi oranda artacak.
8- Şu anda sektörde markalı konut projelerine ilgi nasıl?
1999 depreminden önce yapılan binalara bakarsak eski ve dayanıksız
yapılar olduğunu görüyoruz. Bu nedenle 2'nci el konutların, bu binaların
ucuz olmasından dolayı tercih edildiğini biliyoruz. Fakat bugün yapılan
yeni projeler, hem konsept hem de teknoloji olarak çok daha ileride.
Bunun için markalı konut projeleri İstanbul ve Ankara gibi büyük
kentlerde ön plana çıkıyor. Diğer illerde ise nispeten daha az ilgi
görüyor.
9- Hammadde fiyatlarındaki artış sektörü nasıl etkiliyor?
Demir fiyatları son bir yılda yüzde 40 oranında arttı. TL'deki değer
kaybı da göz önüne alındığında fiyat artışı yüzde 50'ye ulaşıyor.
Önümüzdeki dönemde inşaat malzemeleri ve arsa fiyatlarındaki artışa
paralel olarak konut fiyatlarının da bir miktar artmasını bekliyoruz.
10- Yurtdışından gelen kriz sinyalleri, döviz ve faizlerdeki artış önümüzdeki dönemde sektörü nasıl etkileyecek?
Türk insanı hala krizi dolar kuru ile mukayese ediyor. Döviz kurlarında
bir yükseliş yaşanıyorsa bunu izlemek ve ne yönde bir hareket olduğunu
anlamak istiyor. Yurtdışından gelen krizden ziyade içerideki kriz
söylemleri insanları daha çok etkiliyor. İnsanlar, yatırım yaparken de
yine döviz kurunu baz alıyor. Avrupa ve Amerika'dan gelen haberler ile
piyasalar karışmış görünüyor. Bu durum sadece konut sektörünü değil tüm
sektörleri etkileyecek. Konut sektörü olarak baktığımızda eylül ve ekim
aylarında sektörde ciddi bir hareket olacağını düşünmüyoruz. Ramazan
Bayramı'ndan sonra bir miktar hareketlenme olabilir ancak bunun için de
kriz söylemlerinin biraz azalması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?