Üç büyük şirketten biri olacağız

Coşkuntürk, turizm alanında da var olmayı sürdüreceklerinin altını çiziyor.

1.09.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Üç büyük şirketten biri olacağız
Portföy büyüklüğü 850 milyon TL’ye ulaşan Özak GYO, geçen yıl halka arz edildi. Şirketin genel müdürü Sadun Coşkuntürk, hedeflerinin GYO’lar arasında üç büyük şirketten biri olmak olduğunu söylüyor. Yeni yatırımlar içinse şehir merkezlerini hedef aldıklarını anlatıyor. Kentsel dönüşüm projelerine büyük önem verdiklerini belirten Coşkuntürk, “Şehrin içindeki o eski, büyük alanlar da dönüşüme gidecek. Şehrin dışına taşınması gereken alanlar var. Tüm bunların dönüştürülmesi ya da yer değiştirilmesiyle birlikte şehir içinde yeni araziler ortaya çıkaracak” diyor. Kendilerinin de bu arazilerin takipçisi olacağını açıklıyor. Geçen yıl halka arzını gerçekleştiren Özak GYO, Türkiye’nin en büyük gayrimenkul şirketlerinden biri olmayı hedefliyor. Stratejilerini, “Şehir merkezinde ve merkeze yakın nitelikli alanlarda var olmak” diyerek tanımlayan Özak GYO Genel Müdürü Sadun Coşkuntürk, bu anlamda kentsel dönüşüm projelerinin ve ihaleleri yakından takip ettiklerini söylüyor. Yapımı devam eden Bayrampaşa’daki konut projesi Hayat Tepe ve Ataşehir’deki Bulvar 216 adlı perakende ve ofis alanlarından oluşan proje için şu ana kadar 250 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Coşkuntürk, turizm alanında da var olmayı sürdüreceklerinin altını çiziyor.

Özak Holding bünyesinde bulunan Ela Quality Resort gibi birçok turizm tesisi yapmayı planladıklarını anlatan Coşkuntürk, önümüzdeki yıllarda Didim ve Demre’de bulunan arazileri de bu alanda değerlendireceklerini belirtiyor. İstanbul içinde proje geliştirmeyi planladıkları araziler bulunduğunu söyleyen Coşkuntürk, “İhaleleri de çok yakından takip ediyoruz ve bu ihalelerde otel amaçlı düşündüğümüz yerler var. Ela Quality Resort’teki 10 yıllık know how’umuzu şehrin içine kılcal damarlar gibi yaymak istiyoruz” diyor. Özak GYO Genel Müdürü Sadun Coşkuntürk ile projelerini ve planlarını konuştuk:

2012 yılını ve 2013’ün ilk 8 ayını nasıl geçirdiniz?
2012 yılında şirketimizin miladı diye tanımladığımız halka arzımızı gerçekleştirdik. Bunun ardından Bayrampaşa arsasını ve Ataşe-hir’de Emlak GYO’dan hasılat paylaşımı karşılığı arsalar alarak bunların üzerindeki projelerimizi hazırladık. Büyüme hedeflerimiz, hem organizasyonel hem yeni projelerin gerçekleşmesi hem de piyasa araştırmalarının tamamlanması üzerine kurguluydu zaten. Bu planımızı gerçekleştirdik.~
Didim ve Demre’de turizm tesisleri yapmak üzere tahsislerimizi aldık. Ayrıca Güneşli’deki ofis ve perakende alanlarından oluşan 22 bin metrekarelik Iş İstanbul binamızın yüzde 80’lere varan kiralamasını gerçekleştirdik. Ikitelli’deki 34 Portall binamız, endüstriyel bir iş merkezi, yaklaşık 80 bin metrekare kapalı alan var. Burada da doluluğumuzu yüzde 100 ulaştırarak Türkiye’nin önde gelen kargo taşıma, üretim şirketlerine kiralama gerçekleştirdik. Bayrampaşa arazimizin yatırımını bizim yaptığımız 20 bin metrekare perakende alanını 30 yıllığına Metro Gross Market’e kiraladık. Böylece duran varlıklarımızın aktif değerini yükselttik, nakit akışını artırdık. Arazi alma, proje geliştirme, halka arz derken 2012 yılını kapattık. Şu ana kadar Ataşehir ve Bayrampaşa projelerimiz için 250 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi ayırdık. Portföy büyüklüğümüz ise 850 milyon TL. 2013 yılının ilk 8 ayında hedeflerimiz doğrultusunda hızla ilerlemeye devam ediyoruz. Bu yıl sonuna kadar yeni projelerimizden birini açıklamayı planlıyoruz.

Konut sektöründeki stratejiniz nedir? Hedef kitleniz kimler?
Grup olarak şehir içi ve nitelikli alanlar diye adlandırdığımız alanları tercih ediyoruz. Yaşam alanlarında var olmak istiyoruz. Artık insanlar yaşam kalitesinin artığı mekanlarda yaşamak istiyor. Bu mekanlar, şehir merkezine, sosyal ve kültürel alanlara, okula, işyerine yakın olsun ve insanlar yolda harcayacakları zamanı kendi özel yaşamına kullansın istiyoruz. Nitelikli dediğimiz alanlar için şehrin merkezi olmazsa olmaz değil ama bu alan bahsettiğimiz yaşamı sağlayabilecek fonksiyonlardan oluşmalı. Stratejimiz, bu alanlarda olmak üzerine kurulu. Hedef kitlemiz B+ ve üstü. Ancak değişen yaşama ayak uydurmak ve farklı tip konutlarda yer almak isteyen herkes, hedef kitlemiz içinde...

Şehir içinde arazi bulma konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?
Evet, yaşıyoruz. Ancak önümüzdeki döneme şöyle bakmak lazım: Yaşam standartlarının değişmesiyle insanların konuta bakışı da değişti. İnsanlar daha dışa dönük yaşamaya başladı, evlerde kullanılmayan büyük alanlar daha minimal ve fonksiyonel hale geldi. Konutta metrekare bazında beklentiler düşünce şehrin içindeki o eski, büyük alanlar da dönüşüme gidecek. Bu alanlardan daha fazla kullanılabilir metrekareler çıkacak. Şehir içinde atıl kalmış çok alan bulunuyor. Sanayi alanları gibi artık şehir içinde kullanılmayacak, mutlaka şehrin dışına taşınması gereken alanlar var. Ayrıca konut ya da ofis olarak yanlış yapılmış projeleri de es geçmemek gerekiyor. Tüm bunların dönüştürülmesi ya da yer değiştirilmesiyle birlikte şehir içinde yeni araziler ortaya çıkaracak. Biz de bunları yakından takip edeceğiz.~
Bu anlamda kentsel dönüşüm projelerine yönelik nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Kentsel dönüşüm inandığımız, desteklediğimiz ama aynı zamanda enine boyuna tartışılması gereken bir olgu. Takip ettiğimiz 3-4 dönüşüm projesi de var. Burada yönetim kurulu başkanımız Ahmet Akbalık’ın vurguladığı gibi bir algı karmaşasının tekrar altını çizmek istiyorum. Bugün dönüşüme aday yerlerde, kat maliklerine veya arsa sahiplerine olmadık vaatler sunan spekülatörler nedeniyle insanların kafası karışıyor. Hayale kapılarak olmadık vaatlere inanıyor, hem kendi zamanları harcıyor hem ciddi deprem riski olan binalarda yaşamaya devam ediyorlar. Bu durum kentsel dönüşümün önünü tıkıyor. Biz diyoruz ki deprem riski taşıyan yapılar yenilenerek nitelikli konut haline gelecek, sosyal donatıları ve yeni yaşam alanları olacak. Bütün bunlar olduğu zaman eviniz, arsanız, binanız değer kazanacak. Aslında hedeflenmesi gereken bu değerdir. Yani kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm olmamalıdır.

Devlet son birkaç yıldır kentsel dönüşümün önünü açmak adına ciddi adımlar attı. Örneğin çoğunluk sağlama konusunu değiştirerek yüzlerce kişinin geleceğini birkaç kişinin kararına bırakmadı. Çoğulcu, demokratik bir yaklaşımla çözüm yoluna gittiler. Ancak bahsettiğim bu algı problemini yaratan kişilerin de ayıklanması gerekiyor. Nitelikli, ön elemeden geçmiş, finansal yapısı denetlenebilir şirketlerin kentsel dönüşümde rol alabilmesi konusunda bir mekanizma sağlanırsa hem biz geliştiriciler hem dönüşüme ihtiyacı olan kat maliklerinin süratle konunun çözümüne gideceğine inanıyorum.

Mütekabiliyet Yasası ’nı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yabancıların talebinin fiyatları etkileyeceğini düşünüyor musunuz?

Artık global dünyada hiçbir ülkenin, başka bir ülkenin vatandaşına “Buradan mülk satın alma” deme lüksü olduğuna inanmıyorum. Bu nedenle mütekabiliyet, son zamanlarda çıkmış en doğru yasalardan biri. Mütekabiliyet Yasası’ndaki son değişiklikler, özellikle Körfez ülkelerindeki vatandaşların alımına yönelik. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen kişilerin oturma ve çalışma müsaadelerinin alınma prosedürleri çok uzuyor, kısa dönemde alınamıyor. Satışların banka kredilendir-me altyapısı da hazır değil. Ayrıca yabancı ülkelerden konut almaya gelen kişi ya da şirketlerin aracılarının da lisanslı, tanınan aracılar olması gerekiyor. Orada da birtakım spekülatif gelişmeler, mağduriyetler duyuyoruz, bunun önlenmesi şart. Yabancı alıcılar talebin artmasına bir katkıda bulunacak, bu bakımdan fiyatları etkileyecektir. Ancak spekülatif satışların olmaması lazım. Çünkü böyle bir durum kısa sürer ama daha sonra fiyatları aşağı çekebilir, o yüzden kontrollü olmak lazım.~
Bundan sonrası için hedefleriniz neler?
Hedefimiz, GYO’lar arasında üç büyük şirketten biri olmak. Bunun için İstanbul’da veya dışında projeler geliştirilebiliriz. Biz sadece konut, ofis ve perakende de yokuz. Lojistik anlamında da iddialıyız. Merkezimizin bulunduğu Portall 34, A sınıfı lojistik ve ofis merkezi. Turizm alanında da varız ama şehir içi otellerde de olmak istiyoruz. Şu anda hizmet veren Ela Quality Resort dışında Didim ve Demre’de arazilerimiz var. Bu arazilerimize de önümüzdeki yıllar içinde turizm kompleksleri yapmayı planlıyoruz. İstanbul içinde geliştirmeyi planladığımız arsalarımızı olacak, bunlarla ilgili a��ıklamayı yakında yapacağız. İhaleleri de çok yakından takip ediyoruz ve bu ihalelerde otel amaçlı düşündüğümüz yerler var. Ela Quality Resort’teki 10 yıllık know how’umuzu şehrin içine kılcal damarlar gibi yaymak istiyoruz. Karma bir segmentimiz var ve bu segmente uygun arazi ve projelerin tümünü değerlendiriyoruz.

BULVAR 2016 PROJESİ GELİYOR
YÜZDE 30’U SATILDI

Bayrampaşa'da Hayat Tepe projemiz devam ediyor. Temellerini geçen yıl ekim ayında attık, en geç 2014 Eylül ayında teslim etmeyi planlıyoruz. Üç blok, 546 konuttan oluşan projede, 1+0'dan 4+1 ve dublekslere kadar farklı konut tipleri mevcut. Şu an projenin yüzde 30'u satılmış durumda. Bayrampaşa'nın prestijli ve ‘hayatın merkezinde' diye adlandırdığımız bir lokasyonunda yer alan Hayat Tepe'yi belirlediğimiz strateji üzerine geliştirdik. Proje bir alışveriş vadisi içinde yer alıyor.
GEOMETRİK STİL
Arkamızda Bauhaus ve Carrefour, yanımızda Metro Gross Market, onun yanında Bayrampaşa Forum, geçici olarak atıl bulunan Ora Alışveriş Merkezi bulunuyor. Şehir içinde, bütün ana arterlere çok yakın. Çok farklı, fonksiyonel, üçgen bir mimarimiz var. Üçgen üç bina birbirini minimum ölçüde kesiyor, engelliyor. Ancak içerisi tamamen dörtgen yapıda ve geometriden kaynaklanan bir metrekare kayıp yok. Hayat Tepe'nin metrekare bazında fiyatları 4-5 bin TL arasında değişiyor.
YENİ PROJEYİ AÇIKLAYACAK
Ataşehir'de Bulvar 216 adlı perakende ve ofis alanlarından oluşan bir projemiz daha var. Burası finans merkezinin hemen yanında ve 10 bin metrekaresi perakende olmak üzere 20 bin metrekarelik bir alana sahip. Bu alanları en verimli, canlı tutacak tasarımlar için çalışıyoruz. Fiyatlarını henüz belirlemedik ama iki ay içinde açıklayacağız. Önümüzdeki yıl ağustos ayında tamamlayıp teslim etmeyi planlıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz