Türkiye’nin devleri yurtdışında yeni satın almalar peşinde #UEZ2021

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gününde gerçekleşen “Globalde Büyüyenler” oturumunda, yeni enflasyon çağında oluşan riskler ve fırsatlar, üst düzey yöneticiler tarafından ele alındı.

25.11.2021 14:21:000
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye’nin devleri yurtdışında yeni satın almalar peşinde #UEZ2021

Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından 2012 yılından bu yana düzenlenen Türkiye’nin ve Avrasya Bölgesi’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası etkinliklerinden Uludağ Ekonomi Zirvesi, ikinci gününde online olarak gerçekleşiyor.

Zirve kapsamında Doğanlar Holding sponsorluğunda gerçekleşen “Globalde Büyüyenler” oturumunda, üretici ve tüketici fiyatlarında dünya genelinde artışlar sürerken, yeni enflasyon çağında oluşan riskler ve fırsatlar, Türkiye’de farklı şirketlerin üst düzey yöneticileri tarafından ele alındı.

Doğan Yatırım Bankası Genel Müdürü Hulusi Horozoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen panele, LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü Berna Akyüz Öğüt, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu ve Abdi İbrahim CEO’su Süha Taşpolatoğlu katıldı.

Öğüt: 52 ülkede 1150 mağazada faaliyet gösteriyoruz

Panelde ilk konuşmayı yapan LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü Berna Akyüz Öğüt, 12 yıl önce yurtdışı yolculuğuna başladıklarını hatırlatarak, tüm dünyada 52 ülkede 1150 mağazaya ulaştıklarını belirtti. “Herkesin iyi giyinmeye hakkı var” misyonuyla hareket ettiklerini söyleyen Öğüt, karlılıkla birlikte müşteri, çalışan ve tedarikçi memnuniyetini gözettiklerini söyledi. Gelirlerinin yüzde 50’sini globalden elde ettiklerini belirten Öğüt, son dönemde tüketici alışkanlıklarındaki değişim, kanallar arasında önemli değişkenlikler, tedarik değer zincirinde önemli değişimler ve sektörde yurt dışında oluşan konsolidasyon gibi faktörlerin yeni fırsatlar ve tehditler oluşturduğunu belirtti.

Öğüt, tüketicilere iyi hizmet verebilmek için farklı iklimlerde, farklı coğrafyalarda doğru ürünleri yönlendirmeye çalıştıklarını, tedarik zincirinde Çin’deki personel maliyetinin artması ve arzın daralmasının ardından yeni ülkelerin devreye girmesi nedeniyle oluşan dengeleri iyi yönetmeye uğraştıklarını ve yurtdışındaki konsolidasyonda büyümek istedikleri ülkelerde atılım yaptıklarını dile getirdi.

Tüketicinin gönlünde yer ettikleri, pazar lideri oldukları ülkelerde daha da kök salma ve genişleme stratejisi yürüttüklerini söyleyen Öğüt, diğer ülkelerde ise tutunma ve pazardaki yerlerini büyütmeye çalıştıklarını ifade etti. Öğüt, bunların dışında “Keşfet-test et” olarak sınıflandırdıkları üçüncü grup ülkelerde ise çok farklı müşteri ihtiyaçlarını analiz ettiklerini ve buralara da girmek istediklerini söyledi.

Yetkin insan kaynağı ile bu başarılara ulaştıklarını belirten Öğüt, terfilerin yüzde 80’ini içerden yaptıklarını ve eğitimi çok önemsediklerini belirtti. Öğüt, 600 kişiden oluşan iç eğitmen-koç-mentor kadroları olduğunu ve böylece eğitimde çok başarılı bir şirket haline geldiklerini aktardı.

Doğan: İhracatta yüzde 45 artış bekliyoruz

Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ise mobilya sektörünün 100 milyar TL civarında bir sektör olduğunu ve Türkiye’nin şu anda dünyadaki en büyük yedinci mobilya ihracatçısı olduğunu söyledi ve sektörün en büyük sıkıntısının kayıt dışı üretim nedeniyle oluşan haksız rekabet olduğunu belirtti.

Sektördeki kalifiye eleman sıkıntısı nedeniyle meslek liselerinin özendirilmesi gerektiğini belirten Doğan, Hem Doğtaş hem Kelebek Mobilya markalarıyla 40 ülkede 70 mağazalarının olduğunu, ABD’de ve İngiltere’de büyümek istediklerini söyledi. Senegal’de mobilya fabrikası kurduklarını belirten Doğan, buraya yaklaşık 10 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını ifade etti.

Pandemide evde daha fazla vakit geçiren ve evde çalışmaya başlayan insanların mobilya ihtiyacının arttığını söyleyen Doğan, bu yıl ihracatta yüzde 45 artış beklediğini ifade etti. Mobilyada büyümenin globalleşmeden geçtiğini belirten Doğan, Türkiye’ye ilk yabancı fonu getiren şirket olduklarını belirtti. Yurtiçinde rakip olan yedi firma olarak ortak bir şirket kurarak, yurtdışında global ölçekli işlerde ortak fırsatları kovaladıklarını ifade etti.

Bulgurlu: Arçelik global bir şirket olarak yönetiliyor

Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu ise 65 yıllık bir tarihe sahip Arçelik’in, 45 bin civarında çalışanıyla 48 ülkede satış ofisi, dokuz ülkede ise 28 üretim tesisiyle faaliyet gösterdiğini belirterek üretiminin yüzde 70’inin Türkiye’de olduğunu ve satışlarının yüzde 27’sini Türkiye’de gerçekleştirdiğini, diğer satışlarının ise globalde olduğunu belirtti.

Dünyada birçok ülkede o ülkelerin başarılı şirketlerini satın aldıklarını ya da ortak olduklarını anlatan Bulgurlu, bu şirketlere de ar-ge ve inovasyondaki tecrübelerini aktardıklarını söyledi. Bulgurlu, “Dünyada sürdürülebilir gelecek için çalışan en önemli 45 şirket arasına girerek Prens Charles’ın elinden ödül aldık.” diye konuştu.

“Arçelik dünyada en fazla amaç odaklı şirketlerden biri” diye konuşan Bulgurlu, markalara sürdürülebilir bir şekilde yatırım yapmaya devam edeceklerini ve fırsatlar çıktıkça yurtdışında satın almaları sürdüreceklerini belirtti. “Sürdürülebilirlik dönüşümünü tamamlayamayan şirketler gelecekte olmayacak” diyen Bulgurlu, liderlik ekibinin dünyada üç farklı merkezde konumlandırıldığı Arçelik’in global bir şirket olarak yönetildiğini belirtti.

Taşpolatoğlu: OM Pharma ile yeni pazarlara açıldık

Abdi İbrahim CEO’su Süha Taşpolatoğlu ise ilaç sektörünün en regüle sektörlerden biri olduğunu hatırlatarak sektördeki tüm aşamaların kurallarla kontrol altında olduğunu, tüm bu kuralların aldığı zaman nedeniyle uzun soluklu stratejiler yapmak gerektiğini söyledi.

Abdi İbrahim olarak beşer yıllık dönemlerle stratejiler belirlediklerini ve “Vizyon 2025” adında bir stratejik yol haritası oluşturduklarını söyleyen Taşpolatoğlu, 2025’te yurtdışı operasyonlarından gelen gelirlerini üç katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Pandeminin ilaç sektörünün önemini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Taşpolatoğlu, hammadde ve yardımcı maddeler başta olmak üzere bir takım tedarik sıkıntıları yaşandığını, tüm dünyada enflasyonist bir ortam oluştuğunu, globaldeki lojistik sıkıntıları tüm ticari kurumları zora soktuğunu belirtti. 109 yıllık bir kuruluş olduklarını söyleyen Taşpolatoğlu, genlerine işleyen tecrübelerle bu sıkıntıları aştıklarını ifade etti.

“Tutku, cesaret ve sorumluluk, bizim için üç önemli değer” diye konuşan Taşpolatoğlu ilaç sektörünün kalbi olan İsviçre’de 83 yıllık OM Pharma’da yaptıkları satın almanın ancak cesur bir şirketin yapabileceği bir hareket olduğunu söyledi. Taşpolatoğlu, OM Pharma ile Çin, Rusya ve Latin Amerika’daki ülkelere daha rahat girebildiklerini belirtti. Taşpolatoğlu önümüzdeki dönemde ilaçtan farklı olarak, tüketici sağlığı ya da sağlık ürünleri alanında hem Türkiye’de hem yurtdışında büyümeyi hedeflediklerini ifade etti.

Taşpolatoğlu 2007 yılında dünyanın an büyük 100 firması arasına girdiklerini ancak daha sonra İlaç fiyatlarındaki düşüşler, enflasyon ve devalüasyon nedeniyle bu listedeki yerlerini kaybettiklerini söyleyen Taşpolatoğlu, önümüzdeki dönemde yeniden ilk 100’e girmeye çalışacaklarını belirtti.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz