- Anasayfa
- Yazarlar
- Nilüfer Gözütok Ünal
- Vinkara'yı yurtdışında güçlendirecek
Vinkara'yı yurtdışında güçlendirecek
Turizmle ilgilendiği dönemlerde bile şarap üretiminin bir parçası olmayı hayal ettiğini belirten Gürsel'in şarap yolculuğu onu memnun olduğu bir noktaya taşımış gibi görünüyor,
ARDIÇ GÜRSEL / VİNKARA YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Ardıç Gürsel, Kiska Grubu'nun ve The Marmara Otelleri'nin sahibi Oğuz Gürsel'in üç çocuğundan en küçüğü, iş hayatına ilk olarak aile otellerinde çalışarak başlayan Gürsel, 2008 yılından itibaren ise tüm gelişiminde rol oynadığı Vinkara markası için çalışıyor.
Turizmle ilgilendiği dönemlerde bile şarap üretiminin bir parçası olmayı hayal ettiğini belirten Gürsel'in şarap yolculuğu onu memnun olduğu bir noktaya taşımış gibi görünüyor.
Bağları Kalecik'te yer alan Vinkara, Anadolu üzümlerini dünyaya tanıtma misyonu da olan bir marka. Şarabın anavatanının Anadolu toprakları olduğunun bilinmesine rağmen, hiçbir üzümümüzün uluslararası platformda tanınmıyor olması nedeniyle kendine böyle bir misyon belirlediğini anlatan Gürsel, "Konsantrasyonumuzu, özgün Anadolu üzümleri olarak belirledik.
Bu nedenle de yurtdışına özellikle Anadolu üzümlerinden üretilen şaraplarımızı götürüyor ve tanıtıyoruz. Yaşasın, dünyanın en prestijli köpüklü şarap yarışması 'Effervescents du Monde' 2011 ve 2012'den hatırı sayılır Fransız şampanyalarının arasından 2 yıl üst üste gümüş madalya alarak döndü.
Uzun süren AR-GE çalışmalarımız sonucunda bugün şaraplarımızın yurtdışından ödüllerle dönüyor olması ve New York, Conneticut, Londra gibi dünyanın izlediği metropollerde beğeniliyor olduğunu görmek bizim için büyük bir gurur” diyor.
Vinkara her ne kadar gözünü yurtdışına çevirmiş olsa da üretiminin çoğunluğu iç pazarda tüketiliyor. Ardıç, yurtdışı pazarlara açılımlarının henüz 1,5 yıllık geçmişe sahip olduğunu anımsattıktan sonra şöyle devam ediyor: "Şarabın uluslararası pazarlarda nitelikli fiyatla ve kaliteyle anılarak konumlandırılması oldukça zor bir süreç. Her şeyden önce sizin inançlarınıza ve heyecanınıza sahip iş ortakları bulmanız gerekiyor.
Amerika, İngiltere, Kanada, Hollanda, Danimarka ve Japonya'ya ihracatımız başladı, Henüz bu pazarlara ilk adımı attık, yol oldukça uzun ama bu müşterilerden ve şarap uzmanlarından aldığımız olumlu geri bildirimler bizi çok umutlandırıyor ve motive ediyor.”
YENİ DÜNYA ŞARAPÇILIĞI
Gürsel, önümüzdeki dönemde markayı yurtdışında daha da göz önüne çıkarmak konusunda kararlı, Ancak bu konuda tek başına hareket etmek yerine çeşitli platformların ve ülkenin desteğini almanın da önemine dikkat çekiyor.
Dünyada özellikle genç nüfusun şaraba olan ilgisinin artmasını da Vinkara'nın ve Türkiye'nin şansı olarak kullanmayı planlıyor. Bu noktada nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair şöyle konuşuyor: "Geleneksel şarap ülkelerinin aksine 'yeni dünya şarapçılığı' olarak adlandırılan ülkelerin ulaşılabilir fiyat ve yüksek kalitede ürünlerle genç kitlelere yönelik sunumları şaraba ilgiyi tetikleyen en önemli etken.
Bu yeni şarap tüketicisi yeniliklere, farklılığa duyarlı ve önyargılardan uzak, değer veren, aslında yaşından çok daha olgun düşünebilen ve tercihler yapabilen bir kitle. Bu kitle Türk şarapçılığı için büyük bir fırsat.
Amacımız girdiğimiz her pazardaki nitelikli satış noktalarında, şarap butiklerinde, restoranlarda ülke bölümlerinde Türkiye olarak kendimize bir bölüm açmak ve üzümlerimizin hak ettikleri kıymeti ve ilgiyi görmesini sağlamak.”
Ardıç Gürsel, Kiska Grubu'nun ve The Marmara Otelleri'nin sahibi Oğuz Gürsel'in üç çocuğundan en küçüğü, iş hayatına ilk olarak aile otellerinde çalışarak başlayan Gürsel, 2008 yılından itibaren ise tüm gelişiminde rol oynadığı Vinkara markası için çalışıyor.
Turizmle ilgilendiği dönemlerde bile şarap üretiminin bir parçası olmayı hayal ettiğini belirten Gürsel'in şarap yolculuğu onu memnun olduğu bir noktaya taşımış gibi görünüyor.
Bağları Kalecik'te yer alan Vinkara, Anadolu üzümlerini dünyaya tanıtma misyonu da olan bir marka. Şarabın anavatanının Anadolu toprakları olduğunun bilinmesine rağmen, hiçbir üzümümüzün uluslararası platformda tanınmıyor olması nedeniyle kendine böyle bir misyon belirlediğini anlatan Gürsel, "Konsantrasyonumuzu, özgün Anadolu üzümleri olarak belirledik.
Bu nedenle de yurtdışına özellikle Anadolu üzümlerinden üretilen şaraplarımızı götürüyor ve tanıtıyoruz. Yaşasın, dünyanın en prestijli köpüklü şarap yarışması 'Effervescents du Monde' 2011 ve 2012'den hatırı sayılır Fransız şampanyalarının arasından 2 yıl üst üste gümüş madalya alarak döndü.
Uzun süren AR-GE çalışmalarımız sonucunda bugün şaraplarımızın yurtdışından ödüllerle dönüyor olması ve New York, Conneticut, Londra gibi dünyanın izlediği metropollerde beğeniliyor olduğunu görmek bizim için büyük bir gurur” diyor.
Vinkara her ne kadar gözünü yurtdışına çevirmiş olsa da üretiminin çoğunluğu iç pazarda tüketiliyor. Ardıç, yurtdışı pazarlara açılımlarının henüz 1,5 yıllık geçmişe sahip olduğunu anımsattıktan sonra şöyle devam ediyor: "Şarabın uluslararası pazarlarda nitelikli fiyatla ve kaliteyle anılarak konumlandırılması oldukça zor bir süreç. Her şeyden önce sizin inançlarınıza ve heyecanınıza sahip iş ortakları bulmanız gerekiyor.
Amerika, İngiltere, Kanada, Hollanda, Danimarka ve Japonya'ya ihracatımız başladı, Henüz bu pazarlara ilk adımı attık, yol oldukça uzun ama bu müşterilerden ve şarap uzmanlarından aldığımız olumlu geri bildirimler bizi çok umutlandırıyor ve motive ediyor.”
YENİ DÜNYA ŞARAPÇILIĞI
Gürsel, önümüzdeki dönemde markayı yurtdışında daha da göz önüne çıkarmak konusunda kararlı, Ancak bu konuda tek başına hareket etmek yerine çeşitli platformların ve ülkenin desteğini almanın da önemine dikkat çekiyor.
Dünyada özellikle genç nüfusun şaraba olan ilgisinin artmasını da Vinkara'nın ve Türkiye'nin şansı olarak kullanmayı planlıyor. Bu noktada nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair şöyle konuşuyor: "Geleneksel şarap ülkelerinin aksine 'yeni dünya şarapçılığı' olarak adlandırılan ülkelerin ulaşılabilir fiyat ve yüksek kalitede ürünlerle genç kitlelere yönelik sunumları şaraba ilgiyi tetikleyen en önemli etken.
Bu yeni şarap tüketicisi yeniliklere, farklılığa duyarlı ve önyargılardan uzak, değer veren, aslında yaşından çok daha olgun düşünebilen ve tercihler yapabilen bir kitle. Bu kitle Türk şarapçılığı için büyük bir fırsat.
Amacımız girdiğimiz her pazardaki nitelikli satış noktalarında, şarap butiklerinde, restoranlarda ülke bölümlerinde Türkiye olarak kendimize bir bölüm açmak ve üzümlerimizin hak ettikleri kıymeti ve ilgiyi görmesini sağlamak.”
