BİRİNCİSİ, takımınızdaki herkesten kendi kişisel misyonlarını kağıda dökmelerini isteyin. Her birine,
"iş arkadaşların için nasıl bir değer yaratmak istiyorsun?
Meslektaşların için hangi sorunları çözmek istiyorsun" diye sorun.
insanları yapılan işler yerine onların kazandırdıklarına odaklanmaya
zorlayın. Herkes bir veya iki cümlelik kısa notlar aldıktan sonra onları
küçük gruplar halinde organize edin ve grup içinde birbirlerinin
misyonlarını eleştirmelerini sağlayın. Bu süreçte odağı kurallarla
belirlenen uyumdan, akranlarla müzakere edilen sorumluluğa doğru
kaydırmaya başlayacaksınız. İKİNCİSİ, çalışanların özgürlük
alanını genişletecek ufak tefek yöntemler arayın. Meslektaşlarınıza
şöyle sorun: "Misyonunu yerine getirirken sana hangi prosedürler sorun
çıkarıyor?" En çıldırtıcı olanlar tanımlandıktan sonra onlardan
bazılarını devre dışı bırakın ve ne olduğunu izleyin. Bu kontrolleri
yeniden devreye alabilirsiniz ve eğer kendi kendini yönetimde
ısrarcıysanız bu işi adım adım yapmalısınız. ÜÇÜNCÜSÜ,
takımların her birinin kendi kâr-zarar tabloları olmasını sağlayın.
Çalışanların özgürlüklerin tadını akıllıca çıkarabilmeleri için
aldıkları kararların sonuçlarını da hesaplayabilecek durumda olmaları
gerekir. Kendi kendini yönetime giden yol bilgiden geçer. SONUNCU
olarak da yönetenler ile yönetilenler arasındaki ayrıcalıkları yok
etmenin yollarını bulmanız gerekir. Eğer siz bir yöneticiyseniz o zaman
işe kendi takımınıza kendi taahhütlerinizi tek tek saymakla
başlayabilirsiniz. Size rapor veren herkesten bu listeye notlar
eklemelerini isteyin. Çift taraflı bir sorumluluklar ağı kurulması için
liderlerin çok daha fazla sorumluluk üstlenmeleri şarttır. Geleneksel
şirketlerde kendikendini yönetime giden yol uzun ve sancılı olacaktır
ancak Morning Star ile bir başka kendi kendini yönetme şampiyonu olan
W.L. Gore'un deneyimleri bu yolculuğun yapılmaya değer olduğunu
gösteriyor. Bu yolun sonunda oldukça verimli ve bir hayli insani bir
organizasyona kavuşmuş olacaksınız.
Morning Star modelinin analizi
Kendi
organizasyonel vizyonuna göre Morning Star'ın hedefi, bütün takım
üyelerinin "diğerlerinden talimat almadan, iş arkadaşları, müşteriler,
tedarikçiler ve endüstrideki diğer katılımcılarla iletişim ve
koordinasyon kurabilen ve kendi kendini yönetebilen profesyoneller"in
olduğu bir şirket yaratmak. Bu vizyondaki ilk üç kelimeyle siz de şok
oldunuz mu? Kimsenin emir vermediği ve kimsenin de emir almadığı bir
şirket de neyin nesidir ki? İşte size Morning Star'ın nasıl başardığının
öyküsü: İşin kendisini patron yapın. Morning Star'daki her bir çalışan
bu şirketin "müşterilerimizin kalite ve hizmet beklentilerini
karşılayan domates ürünleri ve hizmetleri üretme" hedefine katkıda
bulunacak şekilde kendi iş tanımını yapmaktan sorumludur. Bu şirketin
Los Banos tesisinde çalışan Rodney Regert'e bir bakalım. Onun işi
oldukça verimli ve çevre dostu bir yoldan domatesleri domates suyuna
dönüştürmek. Kişisel iş tanımları aslında Morning Star'ın yönetim
modelinin kilometre taşlarıdır. Rufer, "Kendi işinizi yapmaktan, gerekli
eğitimleri, kaynakları ve işinizi yapmanız için gerekli yardımı temin
etmekten tamamıyla siz sorumlusunuz" diyor. Tecrübeli bir fabrika
teknisyeni olan Paul Green Sr. ise bu durumu şöyle açıklıyor: "Ben kendi
işimle ve verdiğim taahhütlerle kendime yön veririm bir yönetici ile
değil."