nasıl arttırabiliriz” gibisinden sorulara. Diğer taraftan
inovasyoncu girişimcilerin ise varsayımlara meydan okuma ihtimalleri
çok daha yüksektir, yani “Eğer bu zımbırtının boyutlarını veya
ağırlığını yarı yarıya düşürürsek sunduğumuz değer önermesi bundan
nasıl etkilenir” gibi sorular sorarlar. İnternet üzerinden yazılım
tedarikçiliği satışı yapan Salesforce.com’un kurucusu Marc Beniof,
internet aracılığıyla hizmet sunma temelinde doğan Amazon ve eBay’in
hızlı yükselişlerine şahit olduktan sonra kendini soru yağmuruna
tutmuştu. En çok merak ettiği de “Bu işi internet üzerinden de pekala
yapabilecek durumda olmamıza rağmen neden halen bilgisayarlarımıza
yazılımlar kurmak ve onları sürekli güncellemek zorundayız ki”
sorusuydu. İşte Salesforce.com’un kuruluşunun ardında yatan bu radikal
soruydu.
Zıtlıkları hayal etmek Roger Martin, ‘Karşı Çıkılabilir Akıl’
isimli kitabında, inovasyoncu düşünürlerin “kafalarında taban tabana
zıt iki farklı fikri aynı anda tutabilme kapasitesine” sahip
olduklarını yazıyor. Bu durumu şöyle açıklıyor: “Onlar, hiç panik
yapmadan veya herhangi bir alternatifi diğerine tercih etmek zorunda
kalmadan, iki zıt fikirden de üstün bir sentez üretebilme yeteneğine
sahiptir.”
İnovasyoncu girişimciler, şeytanın avukatlığı rolüne soyunmaya
bayılır. Pierre Omidyar, bize şöyle demişti: “Benim öğrenme sürecim,
daima bana söylenenlere karşı çıkmak, muhalif bir pozisyon almak ve
karşımdakileri beni ikna etmeye zorlamakla geçmiştir. Diğer çocuklara
karşı bu şekilde davrandığımda nasıl hayal kırıklığına uğradıklarını
halen hatırlarım.” Kendinizden veya başkalarından tamamıyla farklı bir
alternatif hayal etmelerini istemek gerçekten orijinal öngörülerin
doğmasına hizmet eder.
Sınırlamalarla barışık olmak Çoğumuz, sadece kaynak dağıtımı
veya teknolojik sınırlamalar gibi gerçek dünyanın kısıtlamalarıyla
ilgilenmek zorunda kaldığımız zaman düşünce sistemimize bu
sınırlamaları dayatırız. İronik gelse de düşünce sistemimize
sınırlamaları aktif bir şekilde dayatan aslında önemli sorulardır ve
kutunun dışındaki öngörüler için de bunlar katalizör görevi görür
(Gerçekten de Google’ın dokuz inovasyoncu prensibinden biri de
“Yaratıcılık sınırlamalara bayılır” prensibidir). Araştırmamıza katılan
inovasyoncu bir yönetici, büyüme fırsatları hakkında yaratıcı bir
tartışma başlatabilmek amacıyla şu soruları sormuştu: “Eğer