Büyüme peşinde koşan büyük şirketlerin, yeni nesil girişimcilik
ekosistemlerinden öğreneceği çok önemli dersler bulunuyor. Innosight
yazarlarından Alasdair Trotter, bu dersleri 6 başlıkta topladı. Ona göre
şirketler, bir yandan kendi inovasyon hızlandırıcılarını oluştururken
diğer yandan da örnek alabilecekleri 6 eğilim var.
Ancak hepsinin ortak
paydasını, fikirlerin pazara ulaştırılmasının hızlandırılması için
kurumsal varlıklardan kaldıraç olarak faydalanılması oluşturuyor. 2011
yılı biterken dünyadaki Whemen hemen bütün haber vitrinlerinde,
S&P 500’ün değerinin yıl boyunca endeksteki yüzde 0,4’lük düşüşle
neredeyse hiç değişmediği gerçeğine dikkat çekiliyordu.
Ancak her ne
kadar bu piyasa performansıyla meşhur olsa da nadiren haberi yapılan
konu ise bu endeksi oluşturan şirketlerde köklü bir değişikliğin
yaşanıyor olmasıydı.
Son birkaç yıl içinde Silikon Vadisi’nde yapılan inovasyonların temposu
çok hızlandı. Sadece üretilen yeni ürünlerin ve hizmetlerin değil aynı
zamanda girişimcilik ekosisteminin içinde gerçekleştirilen
inovasyonların da temposu da arttı.
Yani yeni kurulan teknoloji
şirketlerinin oluşturulma biçimleri, onların faaliyet gösterme tarzları
ve fon bulma yöntemlerinin temposu da değişti ve gelişti. Sistemde
yaşanan bu değişiklikler, aslında girişimcilerin ve yatırımcıların
öğrendikleri derslerle tetiklendi.
Bu içgörüler, kendi inovasyon
kapasitelerini kurmak peşinde koşan büyük şirketler için olağanüstü
değerli. Son 20 yıl içinde dahili kurumsal kuluçka kavramı, gün geldi
baş tacı yapıldı gün geldi gözden düştü.
Yeni kurulmuş teknoloji
şirketlerine yönelik dahili bir kuluçkahane fikri, bazıları tarafından
kusurlu bir kavram olarak algılandığı için görmezden gelindi. Ancak
büyük şirketlerin sürdürülebilir ve tekraralanabilir büyüme süreçlerini
yakalayabilmesi için yeni girişimlerde bulunabileceklerine inanan
diğerleri ise bu kavramı bağırlarına bastı.