Yenilikçiliğe rağbet var…
Yeni nesil buzdolapları ve klimalar, yenilikçi bir teknoloji olan ve günün birinde konvansiyonel kompresör teknolojisinin yerini alacak manyetokalorik malzemeler sayesinde daha da çevre dostu olacak. Uzmanlar, bu teknolojinin geleneksel cihazlara kıyasla enerji tüketimini yüzde 50’ye kadar azaltabileceğini düşünüyor. Dahası yeni cihazlar daha sessiz, titreşim yapmıyor ve iklime zarar veren soğutuculara ihtiyaç duymuyor. Manyetik soğutma ilkesini kullanarak çalışıyorlar. Manyetokalorik malzemeler manyetik bir alan içinde ısınıyor ve manyetik alan kaldırıldığında tekrar soğuyor. BASF bugünlerde önde gelen üniversiteler ve dünyanın her yerinden ortaklarıyla yenilikçi malzemeler ve manyetik soğutmaya yönelik işlevsel bileşenler geliştirmek üzere çalışma yürütüyor. Teknolojinin birkaç yıl içinde piyasa sunulabilecek duruma gelmesi bekleniyor. www.basf-new-business.com/en/projects/magnetocalorics.html
Robotlar çöl tozunu ortadan kaldıracak
Ridha Azaiz, aklına o zamandan beri bir türlü kafasından atamadığı bir fikir geldiğinde henüz 13 yaşındaydı. Güneş modüllerinin, kirlendiğinde verimliliklerini büyük ölçüde kaybettiğini okuduktan sonra bu teorisini balkonunda test edip ispatladı. Daha sonra bu soruna bir çözüm bulmak, yani temizlikçi bir robot geliştirmek için çalışmaya başladı. Şimdi, 28 yaşında, eğimli güneş panellerinin üzerinde hareket eden ve onları bir fırçayla temizleyerek yeniden verimli çalışmalarını sağlayan ilk çalışır durumdaki prototipini geliştirmiş bulunuyor. Çabasının bir başka çıktısı da, Azaiz’in kısa süre içinde güneşli ama tozlu çöl iklimlerine sahip piyasalarda ilk robotlarını satmasını umduğu şirketi Solarbrush oldu. solarbrush.de
Kaygan çözüm
Şişenin dibinde kalan sosun son damlasını çıkarmak hayli sinir bozucu olabilir. Şişeyi dakikalar boyunca ters çevirip bekletseniz bile, istediğiniz kadar sallayın ya da vurun, dışarıya hiç sıvı çıkaramayabilirsiniz. Bu sorun kısa bir süre için geçmişte kalacak. Massachussets Institute of Technology’den (MIT) beş öğrenci ve hocaları, Dr. Kripa Varanasi, LiquiGlide adını verdikleri jelimsi bir yüzey kaplaması geliştirdi. Bu kaplama bir gün şişe içindeki ketçaptan uçakların kanatlarında biriken buza kadar pek çok şeyin yüzeylere yapışmasına engel olabilir. Bitkisel kaynaklı ürün, cam, seramik, metal ve plastik dahil her türlü malzemeye uygulanabilen mikroskobik bir kaygan tabaka oluşturuyor. www.liquiglide.com
Susuzluğu tuzlu suyla gidermek
Gelişmekte olan dünyanın kıyı bölgelerinde yaşayan kişilere yönelik güneş enerjisiyle çalışan bir arıtıcı olan Eliodomestico, tepetaklak edilmiş bir filtre kahve makinesi gibi çalışıyor. İtalyan tasarımcı Gabriele Diamanti’nin geliştirdiği arıtıcının kullanımı gayet kolay. Tepedeki kaba sabah tuzlu su koyuyorsunuz. Akşam olduğunda su buharlaşmış ve alttaki kapta tekrar yoğunlaşmış oluyor; böylece 5 litre içme suyu elde ediyorsunuz. Pahalı olmayan kilden yapılmış bu alışılmamış su arıtma cihazı elektriğe ihtiyaç duymuyor ve maliyetinin 50 dolar (38 Euro), yani mevcut modellerin yaklaşık yarısı kadar olması bekleniyor. Üstelik mevcut cihazlardan yaklaşık yüzde 70 daha verimli. Eliodomestico, bu tuzlu su arıtma cihazının kopyasının isteyen herkes tarafından yapılmasına izin veren açık kaynaklı bir proje. www.gabrielediamanti. com/projects/ eliodomestico
Susuzluğu tuzlu suyla gidermek
Soccket bir top ve ufacık bir enerji santrali. Sıradan bir futbol maçı sırasında elektrik üretip depoluyor. Yalnızca 15 dakikalık bir oyun, bir LED ampulü 3 saat çalıştırmaya yetecek kadar elektrik üretmesini sağlıyor. Standart bir meşin futbol topundan çok az daha ağır olan bu topun içinde sallandıkça bir pili şarj eden küçük bir sarkaç bulunuyor. ABD eski Başkanı Bill Clinton, düzenli elektrik temin edilemeyen bölgeler açısından bu fikirden öylesine etkilenmiş ki projenin geliştirilmesi için bağışta bulunmuş. Dünya Bankası’na göre 1,4 milyar kişinin herhangi bir elektrik şebekesine erişimi yok ve buna ek olarak 1,3 milyar insanın da sabit bir enerji kaynağı bulunmuyor.
Her adımda enerji
Koşarken ortaya çıkan darbe enerjisi Adidas BoostTM koşu ayakkabısıyla artık boşa gitmiyor; enerji koşucuya geri dönüyor.Ayağın darbesinden kaynaklanan sıkışma ortadan kalkar kalkmaz ayakkabının orta tabanındaki köpük anında eski şeklini alıyor. Böylece her adımda harcanan enerji, büyük ölçüde koşucuya geri dönmüş oluyor. BASF ve Adidas işbirliğiyle geliştirilen bu yeni teknoloji, sporcuların taban kapsülleri üzerinde yaylanıyormuş gibi hareket etmesini sağlıyor. Adidas BoostTM koşu ayakkabısı dünyanın ilk genleştirilmiş termoplastik poliüretanı (E-TPU) olan InfinergyTM, temel alınarak geliştirilmiştir. BASF, TPU granüllerini esnekliği yüksek köpük taneciklerine dönüştürüyor. 2.500 adet köpük taneciği ile orta tabanı meydana getiriyor ve darbe emici sistemi yaratıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?