İnsanlar

HALUK MAGA YENİ BİR AŞK ARIYOR! Geçen ay Microsoft Türkiye eski genel müdürü Haluk Maga’yı aradım. Baktım kebap yapmaya devam ediyor mu!  İstanbul Kemer’de açılan Tike’ye ortak olmuştu. Dostl...

1.03.2005 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

HALUK MAGA YENİ BİR AŞK ARIYOR!

hedGeçen ay Microsoft Türkiye eski genel müdürü Haluk Maga’yı aradım. Baktım kebap yapmaya devam ediyor mu!  İstanbul Kemer’de açılan Tike’ye ortak olmuştu. Dostlarıyla birlikte sık sık orada oluyormuş. “Her ne kadar, bu iş çok odağımda olan, her şeyiyle ilgilendiğim bir iş olmasa da, bu tarz ticaretle, hizmet işiyle uğraşmak farklı bir MBA gibi oldu. İnsan çok farklı tecrübeler ediniyor” diyor.

Onun dışında, bu ara vermenin kendisine çok iyi geldiğini üstüne basa basa söyledi. Yıllarca süren, özellikle ekonominin en zor dönemlerinde üstlendiği ağır sorumluluklardan sonra, inanılmaz rahatladığını anlattı. “Peki kebap yapmaya devam mı?” dedim. “Ocak ayına kadar gerçekten hobilerim ve ailem dışında hiçbir şeyle ilgilenmedim. Hiçbir şekilde görüşmeleri bile kabul etmedim. Şimdi iki aydır gelen birkaç teklife bakıyorum” dedi.

Ciddi düşündüğü bir alternatif olup olmadığını sorduğumda, çok ilgi çekici bir şeyle karşılaşmadığını anlattı. “Ne istiyorsunuz?” dediğimde; “Ben aslında tutkuyla bağlanabileceğim yeni bir aşk arıyorum” yanıtını verdi. “Bu profesyonel görevde olabilir” diyor. Kendisi de başka bazı girişimler olabilir mi diye araştırıyor. Şaşırmayın ama bunlar öyle küçük şeyler de değil. Enerji, örneğin elektrik işine takılmış. “Çok ilgimi çekiyor” diyor. Rüzgar ya da su santralleri ile ilgili aylarca araştırma yapmış. Yabancı bazı şirketlerle de görüşmüş. Ama tabii kesin buralardan ne çıkar o da çok emin değil. Belki bir yanı profesyonel görev, bir kısmı ortaklık olan işler yapabilir. Bu da benim tahminim.

ADNAN ÇAĞLAYAN ESASLI ÇALIŞIYOR

hedAdnan Çağlayan, Türkiye’nin önemli profesyonellerinden biridir. Şişecam Grubu’nun başında tam 12 yıl görev yaptı. Bugün Şişecam, bırakın Avrupa’yı, dünya liginde birinciliğe oynuyorsa, onun çok büyük emekleri var. Bu değerli yöneticiyi “kapan” Esas Holding’e de bravo demek lazım. Çağlayan, Şevket Sabancı’nın yönetim kurulu başkanı olduğu ve Emine Kamışlı’nın başkan yardımcılığını yürüttüğü Esas Holding’in yönetim kurulu üyesi. Birçok farklı şirkete, yeni girişime yatırım yapan holding, iki ana bölüm halinde çalışıyor. İşte Adnan Çağlayan yönetimindeki grup  “teklifleşme” süreçlerini yürütüyor. Yani bir nevi iş geliştirme gibi. Grubun aldığı teklifleri, grubun teklif götürdüğü şirketleri, bunların bulundukları pazarları hep Adnan Çağlayan’ın ekibi inceliyor. Bu kritik görev için bulunabilecek en tecrübeli isimlerden biri herhalde o olurdu.

Burada diğer bölümden de biraz bahsedeyim. Yani Esas Holding’in ikinci grubundan. Bu grup, ikinci aşamada satın alınan veya kurulan bünyedeki şirketlerin yönetimini yürütüyor. Burada da Yaşar Holding’de son olarak gıda grubu başkanlığını yürüten Ahmet Arsan’ı görüyoruz. O da özellikle gıda sektörünü Türkiye’de çok iyi bilen, öne çıkan yöneticilerden biri. Peki Esas Holding başka neler yapıyor, planları ne? Bunu daha ayrıntılı öğrenmek istiyorsanız, Capital’in ilerleyen sayfalarında Ebru Fırat arkadaşımızın yaptığı, Emine Kamışlı söyleşisine bir göz atabilirsiniz. Bu da sizlere güzel bir hizmet oldu sanırım!!

VİTRA’DA EKOL BİR İSİM ŞADİ BURAT 

hed“Vitra, seramik sağlık gereçlerinde dünyanın en büyük 6. üreticisi. Seramik sağlık gereçlerinde Türkiye, Avrupa'nın en büyük ihracatçısı
konumunda ve Türkiye'nin ihracatının yarısından fazlasını da Vitra gerçekleştiriyor.” Eczacıbaşı Yapı Gereçleri Murahhas Üyesi Şadi Burat bunları anlatırken ben daha çok onu izliyordum. İşi ne kadar yaşadığını, hayatının bir parçası olduğunu hissetmek mümkündü. Aslında daha önceden tanışıyoruz. Ama öyle geniş kapsamlı sohbet etme olanağımız olmamıştı. Capital olarak, Vitra’yı tabii ki çok iyi tanıyoruz. Fakat Vitra ya da benzeri başarılı şirketlerde adeta “ekolleşen” yöneticileri de tanımak gerekli. Çünkü, başarıların arkasında hep insanlar var. Ben böyle konuşunca bazı dostlarım, “İnsanları bazen fazla abartıyorsun” diye eleştiriyor. Abartmıyorum aslında, yüreklendirmeye çalışıyorum. Bir yöneticiyi motive eden sadece paramıdır? Neden bazı insanlar kendi şirketiymiş gibi çalışır?

Burat, ülke ülke dolaşıyor, Vitra’ya yeni fırsatlar yaratmaya çalışıyor. Bu arada yaratıcı uygulamaların peşinde koşuyor; dünyada ilk kez yapılan ürünleri yapmaya çalışıyor. Kokusuz tuvalet, sıçratmayan pisuar. Üretimden tasarıma ve teknolojiye birçok yeniliğin peşinde koşuyor. Tabii Vitra’da bu işleri yalnız yapmıyor. Ancak heyecanın, yaratıcılığın, yenilikçiliğin ateşini yakmak yöneticinin görevi. Şadi Burat da Türkiye’de bu tip yöneticilerden biri sanıyorum.

TELETAŞ’DA HEDEF KÂRLILIK

hedAlcatel Teletaş’da Ayhan Dikmen’in ayrılmasıyla boşalan genel müdürlüğe Derya Hatipoğlu geldi. Hatiboğlu’nun CV’sine baktığımda ilk dikkatimi çeken, finans kökenli bir yönetici olmasıydı. 1995 yılında Alcatel Teletaş ailesine katılan Hatiboğlu’nun ilk görevi muhasebe müdürlüğü olmuş. 1997 yılında yurtdışı görevi olarak Alcatel Genel Merkezi’nde, Santral Ağları Bölümü’nde Sorumlu Bölge Kontrollörü pozisyonunu üstlenmiş. 2001 yılında ise Alcatel Teletaş Finans Direktörü pozisyonuna atanmış.

Odağında tamamen teknoloji olan şirketlerde, mühendis kökenlilerin ağırlı vardır. Bu saptamamı Hatiboğlu da onayladı. “Sizin bu görevi üstlenmenizde finans kökenli olmanızın özel bir nedeni var mı? Sorusunu yönelttim. Aldığım yanıt önemli oldu. Hatiboğlu, Alcatel Teletaş’ın son yıllarda özellikle Telekom alanında çok önemli büyümeler gerçekleştirdiğinden bahsetti. Teknoloji, ürün yelpazesi ve pazardaki büyüme olarak önemli gelişmeler gösterdiklerine dikkat çekti. Ancak, şirket, buna rağmen karlılık daki gelişmelerde aynı başarıyı gösteremedi. Derya Hatiboğlu, ilk işinin kârlılığa odaklanmak olduğunu söylüyor. Tüm süreçleri yeniden gözden geçirerek, karlılık hedeflerini gerçekleştirmek için çalışacağını belirtiyor. 39 yaşında genç bir yönetici olan Derya Hatiboğlu, şirketin kendisine güvenmesi ve böyle bir görevi vermesinin de kendisi için çok önemli olduğunu söylüyor.

INTEL’DE YENİ GENEL MÜDÜR

hedAyşegül İldeniz Intel’de Ortadoğu, Türkiye ve Afrika (META) Bölge Direktörü olduktan sonra,  Türkiye Genel Müdürlüğü görevini de yürütüyordu. Geçtiğimiz ay bu görevi son bir yıldır Ülke Kanal Müdürlüğü görevini yürüten Özerk Ege Ertem’e devretti. Ertem’e, kanal müdürlüğünün neyi kapsadığını sordum. Tüm yerli üreticilere yönelik destekleri kapsadığını anlattı. Türkiye’ye bir genel müdür atanmasının önemli olduğunu söyledi. Biraz şaşırdım. Ancak, bu bölgede Intel’de genellikle 2-3 ülkeye 1 genel müdürün baktığını anlattı.

Intel’in Türkiye’ye yönelik bakışı buradaki kampanyalarından belli. Türkiye’de 22 bin öğretmene bilgisayar eğitimi verdiler. Şimdi bunun ikinci aşamasını, uygulamadaki destekleri de sürdüreceklerini belirtiyor. “Intel tüm dünyada, tüketiciden gelen taleplere, ihtiyaçlara göre üretim yapan bir şirkete dönüşüyor” dedi. Yani örneğin PDA’ler için bir çip teknolojisi talebi varsa Intel bundan sonra bunu üretecek. Zaten de bu yönde çalışmaya başlamış.

Bunun Türkiye’deki operasyonlarda da görüleceğine dikkat çekiyor. Son olarak pazar tahminlerini sordum. 2004’de 1 milyon 350 bin bilgisayar satıldığını söylüyor. Muhafazakar bir tahminle de 2005’de yüzde 25 büyüme bekliyor.

EMRE SAYIN EVYAP’DA

hedEvyap’ın pazarlamadan sorumlu genel müdürü Emre Sayın oldu. Sürpriz bir değişiklik. Emre Sayın ile telefonla konuştum. “Bu transfer nasıl oldu?” diye sordum. Bir “head hunter” aracılığı ile teklif geldiğini söyledi.

Tabii Sayın’ın geçmişinde yaklaşık 8 yıllık bir Unilever deneyimi var. Sonra Microsoft ve Kodak genel müdürlüğü geliyor. “Aslında iş değiştirmek aklımda yoktu. Teklif ilk geldiğinde de hemen gideyim gibi bir düşüncem yoktu. Ancak, şirketle ve yöneticilerle tanışınca fikrim değişti” diyor. Çok heyecanlıydı. Evyap’ın müthiş bir potansiyeli olduğunu düşünüyor. FMCG’de Türkiye’de değil, bölgede çok önemli bir oyuncu olabileceğine dikkat çekiyor. Sayın, Evyap’a pazarlamayı baştan kurmaya gelmediğini,. Evyap’ın zaten bu konuda çok başarılı olduğunu vurguluyor. Hedefi ise uluslararası tecrübeleriyle özellikle Evyap’ın markaları konusunda önemli adımlar atmak. “Evyap’ı bir marka fabrikasına dönüştürebiliriz” diyor. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz