ÖLÜMSÜZ ŞİRKETLER

“Futbolun öyküsü, zevkten zorunluluğa uzanan hüzünlü bir öyküdür. Spor bir sanayi dalına dönüştüğü oranda, iş olsun diye oynandığında güzelliğinden bir şeyler kaybetmiştir. Ben basit bir futbol dinleyicisiyim. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda güzel bir maç izleyebilmek için Tanrı’ya yalvarıyorum”

27.04.2015 14:48:260
Paylaş Tweet Paylaş
ÖLÜMSÜZ ŞİRKETLER
Türkiye’de milyonlarca insanın hafta sonu yapmayı en sevdiği şey belki de evde, statta veya kafelerde tuttuğu takımın maçını izlemektir. Hele derbi maçı varsa neredeyse hayat durur, günün her saati trafik olan İstanbul’da sokaklar bomboş olur ve metropolitan hayalet bir şehre döner. Ancak futbol son yıllarda sadece bir hobi olmaktan uzaklaştı ve büyük bir endüstri haline geldi. Kulüplerin büyüklükleri artık sadece sahip oldukları taraftar sayısının dışında, sahip olduğu maddi güçlerle de ölçülür oldu. İnsanların en büyük hobisi bir anda yanlış transferler ve gelir kaynaklarındaki daralmalar nedeniyle insanların en sevmediği kavramla, yani ekonomik krizle birlikte anılmaya başladı. Bu vesileyle biz de şirketlerin finansal durumlarına, borsadaki performanslarına ve bunların sportif başarılarıyla olan ilgisine bakmak istedik. 
PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 2 MİLYAR TL Türkiye’de futbol endüstrisinin büyüklüğünün yaklaşık 750 milyon Euro seviyelerinde olduğu tahmin ediliyor. Endüstriyi oluşturan en temel gelir kaynaklarını naklen yayın gelirleri, lisanslı ürün satış gelirleri, stat hasılatı, reklam ve sponsorluk gelirleri ve UEFA gelirleri olarak özetleyebiliriz. “Dört büyük kulüp” diye adlandırdığımız Türk futbol tarihinde en çok şampiyonluğu olan kulüplerin 2013-2014 sezonunda toplam gelirleri 833 milyon TL seviyesindeydi. Bu da toplam endüstrinin neredeyse yarısı anlamına geliyor. 4 büyük kulüpten en fazla gelire sahip kulüp 309 milyon TL’lik yıllık geliriyle Fenerbahçe. Fenerbahçe’yi 275 milyon TL’lik yıllık geliriyle Galatasaray izliyor. Beşiktaş’ın 2013-2014 sezonunda gelirleri 142 milyon TL, Trabzonspor’un ise 107 milyon TL idi. Naklen yayın gelirleri her dört kulübün de en büyük gelir kaynağı. Reklam ve sponsorluk gelirleri ikinci en büyük gelir kalemi durumundayken, stat hasılatı ve UEFA gelirle ri üçüncü ve dördüncü sırada yer alıyor. Fenerbahçe’nin Avrupa Kupalarına katılma cezası bu yıl sona ereceğinden UEFA gelirlerinin toplam içindeki payında artış görülecektir. Kulüplerin giderlerini incelediğimiz zaman ise en büyük gider kaleminin futbolcu ve teknik kadro ücretleri olduğunu görüyoruz. Ödenen ücretlerin toplam giderler içindeki payı Fenerbahçe için en düşük yüzde 50 seviyesindeyken, Trabzonspor için en yüksek yüzde 73 seviyesinde.
DÜNYA LİGİNDE EN ÜSTTE GS VAR Deloitte’un her yıl hazırladığı “Football Money League” raporunun 2015 yılı sayısında Real Madrid yaklaşık 550 milyon Euro’luk yıllık geliriyle dünyanın en büyük kulübü ve büyüklüğü neredeyse Türkiye futbol endüstrisinin tamamı kadar. Avrupa’da futbol sektörünün toplam büyüklüğünün ise yaklaşık 15 milyar Euro seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bunun içindeki payı da yaklaşık yüzde 5 seviyelerine denk geliyor. Deloitte’un sıralamasında Türk kulüpleri arasında Galatasaray 18’inci sıradaki yeriyle en üstte bulunuyor. 
~
EN DEĞERLİ KULÜP FENERBAHÇE Halka açık dört kulüpten Fenerbahçe 1 milyar 82 milyon TL’lik piyasa değeriyle en değerli kulüp durumunda. Fenerbahçe’yi 626 milyon TL’lik piyasa değeriyle Beşiktaş izliyor. Galatasaray’ın piyasa değeri ise 422 milyon TL. Son olarak Trabzonspor 141 milyon TL’lik bir piyasa değeriyle Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Halka açıldıkları dönemden bugüne baktığımız zaman ise Fenerbahçe’nin en yüksek piyasa değerine 2008 Temmuz ayında, 2 milyar dolarla ulaştığını görüyoruz. Fenerbahçe’nin gördüğü en düşük piyasa değeri ise Mayıs 2005’te ve 173 milyon dolar. Beşiktaş hisseleri en yüksek piyasa değerine Ocak 2011’de 379 milyon dolarla ulaşırken, en düşük piyasa değeri olarak Mart 2003’te 19 milyon doları görmüş. Galatasaray hisselerinin gördüğü en yüksek piyasa değeri 705 milyon dolar, tarih ise Nisan 2011. Hisse en düşük piyasa değerini Mart 2003’te 34 milyon dolarla gördü. Son olarak Trabzonspor’un piyasa değeri bandına baktığımızda, hissenin halka açıldığı zamandan beri gördüğü en yüksek değerin 481 milyon dolar (21 Ocak 2011), en düşük piyasa değerinin ise 40 milyon dolar (24 Mart 2014) olduğu görülüyor. Kulüplerin hepsi finansallarında zarar açıkladıkları için karlarına göre bir değerlilik sıralaması yapamıyoruz. Yıllık gelirlerine göre baktığımızda ise çarpanlarına göre en pahalı kulübün 5,9’lik firma değeri/satışlar (firma değeri (FD): piyasa değeri+ net borç) çarpanıyla Beşiktaş olduğunu söyleyebiliriz. Diğerlerine göre en ucuz hisse ise 3,0x FD/Satışlar çarpanıyla Galatasaray. Fenerbahçe çarpanlarına göre değerlilik sıralamasında 4,7x ile ikinci hisse konumundayken Trabzonspor da 3,3x ile ikinci en ucuz spor kulübü hissesi.
KRİZLERİN ŞAMPİYONU KİM? 1998-2014 yılları arasındaki ekonomik büyüme ve şampiyonluklar arasındaki ilişkiyi inceledik. Son 27 yıllık bu dönemde ortalama ekonomik büyümenin yüzde 3,9 olduğunu görüyoruz. Aynı dönemde Galatasaray 12 kez şampiyonluk yaşarken, 8 kez Fenerbahçe, 6 kez Beşiktaş ve bir kez de Bursaspor şampiyon olmuş. Yıllık ekonomik büyümenin ortalamanın yani yüzde 3,9’un altında kaldığı dönemlerde ipi göğüsleyen kulüp altı şampiyonlukla Galatasaray. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın ekonomik aktivitenin zayıf olduğu dönemlerdeki şampiyonluk sayısı ise her ikisi için de sadece iki. Ekonomik büyümenin ortalamanın üzerinde olduğu dönemlere baktığımız zaman Galatasaray ve Fenerbahçe’nin altışar şampiyonluk yaşadığını görüyoruz. Beşiktaş’ın ise refah dönemlerindeki şampiyonluk sayısı dört… 
~
BORÇLULUK YÜKSEK SEVİYEDE 2014 yılı 6 ay (2014 Mayıs-Kasım dönemi) itibarıyla halka açık dört spor kulübünün toplam net borcu 1 milyar 193 milyon TL seviyesinde bulunuyor. Toplam net borcun toplam varlıklara oranı yüzde 76 seviyesinde. 2013 yılı bilançosunda şirketlerin toplam net borcu 980 milyon TL’ydi. Yeni transferler ve kurun da olumsuz etkisiyle net borçta bahsi geçen dönemler içinde yüzde 22 artış görüldü. 2014 yılı Kasım dönemi itibarıyla en borçlu kulüp Galatasaray. Galatasaray’ın net borcu, 2013 sezonu sonundaki 337 milyon TL’den 411 milyon TL’ye geldi. Diğer yandan net borcun toplam varlıklara oranına baktığımızda Galatasaray’ın yüzde 54 ile en düşük orana sahip olduğu görülüyor. En yüksek net borç seviyesine sahip ikinci kulüp ise Fenerbahçe. Fenerbahçe’nin 2014 yılı Kasım ayı itibarıyla bilançosunda 372 milyon TL net borcu bulunuyor. 2013 sezonuna göre borçlulukta büyük bir değişim görünmüyor. Net borcun toplam aktiflere oranı ise yüzde 111. Beşiktaş’ın bilançosunda net borcu 216 milyon TL ve 2013 sonuna göre net borçtaki artış yüzde 34 mertebelerinde bulunuyor. Net borç/toplam varlıklar oranının en yüksek olduğu kulüp Beşiktaş iken bu oran yüzde 131 seviyesinde. Son olarak Trabzonspor 194 milyon TL net borç yükümlülüğü taşıyor. Bahsi geçen dönemler arasında net borcu en fazla artan kulüp de Trabzonspor (yüzde 63). Buna karşın net borcun toplam varlıklara oranı açısından Trabzonspor yüzde 60 ile ikinci sırada yer alıyor. 
BİLANÇO AÇIK POZİSYONLARI Gerek yabancı futbolcu transferleri, gerekse yerli futbolcu transferlerinin yabancı para cinsinden olması nedeniyle her dört kulübün de son bilanço dönemi itibariyle döviz açık pozisyonları bulunuyor. En yüksek açık pozisyon 274 milyon TL ile Galatasaray’ın ve 433 milyon TL’lik toplam finansal borcun 150 milyon TL’si diğer bir deyişle yüzde 35’i döviz bazlı. 263 milyon TL döviz açık pozisyonuyla Fenerbahçe ikinci sırada yer alıyor. Fenerbahçe’nin toplam 389 milyon TL’lik finansal borcunun yüzde 56’sı yabancı para cinsinden. Beşiktaş’ın Kasım 2014 itibarıyla açık pozisyonu 193 milyon TL seviyelerinde ve toplam finansal borcunun da yüzde 61’i yabancı parada duruyor. Son olarak Trabzonspor’un da açık pozisyonu var. Ancak diğer kulüplere göre miktar daha düşük. 70 milyon TL yabancı para açık pozisyonu bulunan Trabzonspor’un toplam 217 milyon TL’lik finansal borcunun yüzde 35’i döviz bazlı. 
EN ÇOK KAZANDIRAN FENERBAHÇE Fenerbahçe hisseleri son bir yıllık dönemde yüzde 37, 2015 yılı başından itibaren ise yüzde 29 getiri sağladı. Son 1 yıllık dönemin diğer kazandıran hissesi yüzde 27’lik getirisiyle Beşiktaş olurken, Galatasaray yüzde 15’lik, Trabzonspor ise yüzde 11’lik değer kayıplarıyla yatırımcısını üzdü. Bu üç kulübün sene başından beri performanslarına baktığımız zaman sadece Galatasaray’ın yüzde 2 getiri sağladığını görüyoruz. Trabzonspor hisselerinde sene başından beri görülen değer kaybı yüzde 25’ken, Beşiktaş hisselerinin sene başından beri götürüsü yüzde 3. 
~
MAÇ SONUÇLARI HİSSEYE YANSIYOR MU? Hisselerin performanslarıyla kulüplerin aldığı maç sonuçlarının arasında anlamlı bir korelasyondan söz etmek mümkün değil. Ancak gözlemlerimize göre Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi müsabakalarında alınan galibiyet ve beraberlikler kulüplere maddi kazançlar sağladığı için maç sonrasındaki birkaç günde hisseleri olumlu etkileyebiliyor. Lig maçlarına bakıldığında ise derbi maçlarının taraftarlar üzerindeki psikolojik etkisiyle hisselerde çok kısa vadeli olumlu veya olumsuz etki görülebiliyor.
FUTBOL SADECE BİR OYUN DEĞİL Tüm bunlara bakıldığında futbolun artık sadece bir oyun olduğunu söylemek mümkün değil. Futbol artık bir endüstri, daha popüler bir tabirle “show business”. İşin içinde eğlence ve aidiyet duygusu da olunca gelirleri pek çok yolla artırmak olası. Sosyal medya yoluyla artırılabilecek reklam gelirleri, önemli maçlar sonrası çıkarılacak ürünler veya son dönemde Fenerbahçe’nin başlatmış olduğu üye kampanyası buna sadece birkaç örnek. Kısacası kulüpleri şu anki finansal durumları nedeniyle zor günler bekliyor olsa da krizden çıkmak kulüplerin ölümsüzlüğüne inanan taraftarların da desteğiyle mümkün.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz