Çin ABD'ye karşı

Kim kazanıyor kim kaybediyor?

2.04.2019 12:56:000
Paylaş Tweet Paylaş
Çin ABD'ye karşı

MIT profesörü ve girişimcilik uzmanı olan Yasheng Huang, Çin’in son dönemde bazı teknolojik alanlarda önemli çalışmalara imza attığını düşünüyor. Siyasi hedeflerine uyumlu olan konularda Çin’in ileriye doğru gideceğine değiniyor. “Örneğin kuantum bilgisayarlar ve belki hatta mikroçiplerde bu ilerlemeyi görebiliriz” diyen Huang, Çin’in finansman yönünden de ABD’ye o kadar bağımlı olmadığını düşünüyor. Göçmenlik kurallarının sıkılaştırılmasının ise Çin’den çok ABD’ye zarar verdiğini söylüyor ve “MIT’ye bir göz atarsanız, orada sayısız mükemmel öğrencinin Çinli üniversite mezunları ve Çinli profesörlerle muhteşem işler çıkardıklarını görürsünüz. Bunu durdurmaya kalkarsanız bunun ileri teknoloji araştırmaları üzerinde çok ciddi bir etkisi olur” diye konuşuyor. Yasheng Huang, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşlarını ve gelişmeleri ise şöyle yorumluyor: 

Çin’in avantajlı olduğu ne gibi teknoloji alanları var? Bugün Çin’de AI (yapay zeka) ve büyük veride önemli bir patlama yaşandığına hiç kuşku yok. Bunlar hükümet politikaları ve onun “sosyal kredi - ler sistemi” gibi konularıyla uyumlu alanlar. İnsanlar aynı zamanda yaşam bilimleri hakkında da konuşuyor. Bu bir dereceye kadar yapay zeka ile aynı nedenlerden dolayı çok hızlı gelişi - yor. Mahremiyet yakınmalarına, güvenlik tedbirlerine ve düzenleyici kısıtlamalara aldırmaksızın sadece önünüze bakmak zorundasınız. En ham haliyle bilimi kısıtlamalar olmaksızın çok hızlı geliştirebilirsiniz. Yüksek miktarda sermaye taahhüdü gerektiren ve siyasi hedeflerle aynı çizgide olan her konuda Çin’in ileriye doğru gitmesini beklemek mümkün. Örneğin kuantum bilgisayarlar ve belki hatta mikroçiplerde bile... 

Finansman, yetenek ve IP (entelektüel mülkiyet) açısından bakıldığında Çin ABD’ye ne kadar bağımlı? Çin, finansman yönünden ABD’ye o kadar da bağımlı değil. Üstelik ABD’ye yetenekli insanlarını ihraç ediyor. Entelektüel mülkiyet konusunda ise pek bir şey bilmiyoruz. Çin’in ABD’nin fikri mülkiyet haklarını kopyaladığına dair bir algı var ve ben bunun genel anlamda doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak Çin aynı zamanda kendi entelektüel sermayesini de üretiyor. Bence Çin kendi imalat sektöründe kullandığı kritik ve kilit birçok parça yönünden sadece ABD’ye değil, Japonya, Güney Kore ve diğer ülkelere de fazlasıyla bağımlı durumda. 

Bu ticaret savaşından kim daha zararlı çıkıyor? Şayet bir cevap vermem şart ise ben Çin derim. Çin ekonomisi her ne kadar çok daha üst seviyede büyüyor olsa da eğilimi aşağı yönde. Oysa ABD ekonomisi yukarı çıkma eğiliminde. ABD ekonomisinin aşırı ısındığına dair endişeler var. Ancak bu ticaret savaşı, aşırı ısınan bir ekonomi için bir dereceye kadar frenleme etkisi yaratabilir. Çin eko - nomisinin durumu sönmekte olan bir ateşe benzin dökmemek gibi görülebilir. Burada ABD’nin müsamaha gösterip göstermeyeceği başka bir soru. 

Peki göçmenlik kurallarının sıkılaştırılması Amerika’nın entelektüel mülkiyet haklarının korunmasına yardımcı olabilir mi? Benim gördüğüm kadarıyla bu gibi hamleler Çin’den çok ABD’ye zarar veriyor. MIT’ye bir göz atarsanız, orada sayısız mükemmel öğrencinin Çinli üniversite mezunları ve Çinli profesörlerle muhteşem işler çıkardıklarını görürsünüz. Bunu durdurmaya kalkarsanız bunun ileri teknoloji araştırmaları üzerinde çok ciddi bir etkisi olur. Onların mantığına göre orada Çinli casuslar var. Hiç olmadığını söyleyemeyeceğim. Ancak bu tıpkı şöyle demeye geliyor: “Ortalık suçlu kaynıyor, o zaman biz de her yerde insanlara yasaklar koyalım.” Bu bir kanun, nizam meselesi. Çinlilerin buraya gelmesine engellemek yerine daha uyanık olmalı ve kontrolleri artırmalısınız. 

Çin’in ekonomik büyümesine neden politik reformlar eşlik etmiyor? Aslında olup biten iki şey var. Birincisi Çin halkının değerleri, normları ve bence tüm bunların değiştiğinin net kanıtları var. Ancak bu demokrasi - ye doğru değil belki daha şeffaflığa doğru olabilir. İkincisi siyaset, yani liderlik ve hükümet. Ekonomi, değişen değerleri önceden görebilir. Ancak ben ekonominin ileride kimin başkan olacağı konusunda belirleyici olacağını düşünmüyorum. Bu ülkeye bir bak. Trump başkan oldu, peki kim onun ekonomi bazında başkan olacağını öngörebilirdi ki? Politikanın kendine has dinamikleri vardır. 

Hükümet girişimcilere nasıl destek oluyor? Hükümetin özel sektörü desteklememek gibi doğal bir eğilimi var. Bence bu hükümetin yaptık - larını kökten değiştirmelerini sağlayacak esaslı bir ekonomik büyüme azalışını beraberinde gerektirecek. Bu sadece bir destekleme meselesi de değil. Bu tamamen hükümeti özel sektörün dışına çıkarmakla ilgili bir şey, yani en azından hükümet ile özel sek - tör arasına net bir sınır çizilmiş olacak. Bu aslında onların yapmak istemedikleri bir şey. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz