Türkiye gibi enflasyonun yüksek, iş dünyasındaki geleneklerin yerleşmeye başladığı ülkelerde daha sık görülüyor. Ancak, Avrupa’da da çözülmüş bir sorun değil. En son finansal kriz sırasında piyasa ...
Türkiye gibi enflasyonun yüksek, iş dünyasındaki geleneklerin yerleşmeye başladığı ülkelerde daha sık görülüyor. Ancak, Avrupa’da da çözülmüş bir sorun değil. En son finansal kriz sırasında piyasa kilitlenince kendini gösterdi. Kaynaklar borçlar yerine, repoya kayınca, “geç ödeme” sendromu hissedildi. Faizler düştü, piyasa sakinleşti, ancak sorun devam ediyor. Üstelik araştırmalar, Avrupa’nın da bu sentromu derinden yaşadığını gösteriyor.
Aslında sorun yeni değil... 2000 yılının sonunda yaşanan finansal kriz, yılların alışkanlığını bir daha sahneye çıkardı. Yükselen faizler ve likidite sıkışıklığı nedeniyle, iş dünyasında bir “ödeme sendromu” yaşanmaya başlandı. Bazıları yüksek faiz dalgasından yararlanmak için ödemesini geciktirirken, bir bölüm şirket ise gerçekten nakit sıkıntısında olduğundan, ertelemek zorunda kaldı. Bankalar cephesinde yaşananlar da sıkıntının daha sert hissedilmesine neden oldu. İşte tam bu ortamda “nakit yönetimi” (cash management) ve “geç ödeme” (late payment) konuları gündeme geldi. Bu ortamda, nakitlerini iyi yönetip, gecikmeleri önceden öngören ya da önlemlerini alan şirketler, sıkıntıyı daha az hissettiler.
İdeal ödeme döngüsü
Dünyanın her tarafından şirketler, birbirleriyle iş yaparken ortaya çıkan ödemeleri için bir plan yaparlar. Ülkelerin iş geleneğine ya da sektörün yapısına göre ödemeler için belli süreler saptanıyor. İş dünyasındaki “ödeme döngüsü” (payment cycle), belli sapmalarla yerine getiriliyor.
Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden biri olan Experian’ın yaptığı araştırmalar, beş kıtada da ödeme döngüsünün önemli bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Ödemenin şirketlere maliyetinin büyüklüğünü göz önüne alan Experian, yaptığı araştırmalarla, “geç ödemenin” önüne geçmeye katkıda bulunmaya çalışıyor.
Şirket son araştırmalarından birini, Kasım 2000’de İngiltere’de gerçekleştirdi. Bu araştırmaya göre, İngiltere’de ortalama ödeme süresi 60.8 gün düzeyinde. Sektörden sektöre değişse de, genelde bu düzeyde seyrediyor. Araştırma, bu sürenin 6 ya önce 62 gün olduğunu gösteriyor.
“Late payment” sendromu
Sektörlerdeki vade ve bunun aşılma süresi ülkeden ülkeye değişiyor. Ancak, tüm ülkelerde sorun güncelliğini koruyor. 1997 yılında dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden NOP tarafından gerçekleştirilen araştırma, geç ödemenin Avrupa iş dünyasındaki en önemli sorunlardan birisi olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırma, Güney Avrupa’daki ülkelerin kuzeydekilere oranla oldukça kötü durumda olduğunu gösteriyor. Örneğin ortalama ödeme süresi Yunanistan’da 94, Portekiz’de 91 ve İtalya’da 87 güne kadar çıkıyor. Buna karşılık Norveç, Finlandiya ve İsveç gibi kuzey ülkelerinde 27 ila 32 gün arasında değişiyor.
Sadece ödemede değil, “geç ödemede” de Güney Avrupa ülkelerinin önde olduğu dikkati çekiyor. Ödeme süresinin “aşılması” açısından yapılan araştırma, Portekiz’de bu sürenin 41 güne kadar çıktığını ortaya koyuyor. Norveç ise ortalama 6 gün ile sürenin en az aşıldığı ülke olarak göze çarpıyor.
Yüzde 61’lik zamanında ödeme
Aslında NOP’nin araştırması, “geç ödeme” sendromunun Türkiye’yi değil, en azından Avrupa’yı ilgilendiren bir hastalık olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü, araştırma, Avrupa genelindeki ödemelerin sadece yüzde 61’inin zamanında yapılabildiğini ortaya koyuyor. Ödemelerin yüzde 21’i anlaşma süresinden 30 gün içinde gerçekleştirilebiliyor. Yine faturaların dörtte üçü 6 ay içerisinde ödenebilirken, yüzde 1’i için 1 yıla yakın beklenebiliyor.
NOP şirketinin araştırmasına sektörler açısından bakıldığında, banka ve sigorta şirketlerinin bu konuda en hızlı firmalar olduğu saptanıyor.
Araştırmanın en ilgi çekici sonucu ise “geç ödemenin” hayati etkisini ortaya koyuyor. Buna göre şirketler borçlarını bilinçli olarak ödemiyor ya da geciktirme yoluna gidiyorlar.
Türkiye cephesinde durum
Türkiye’deki sektör ve firmalar incelendiğinde “geç ödeme” sorunu ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Üstelik son dönemde yaşanan sıkıntılar nedeniyle, ödemelerde inanılmaz bir “erteleme” sendromu yaşanıyor. Türk iş dünyasında ortalama ödeme süresi 60-70 gün arasında değişiyor. Bu bazı sektörlerde 30-45 arasında da gerçekleşebiliyor. Ancak, sık uygulama 60-70 arasında.
Bu süre, ekonominin iyi gittiği dönemlerde bile “ileri atma” yöntemiyle uzatılıyordu. Son dönemde ise 120 güne kadar çıktığına tanık olunuyor. Bir sektör yetkilisi, “Krizin derinleştiği dönemde ödemeler neredeyse tamamen durdu. Bütün şirketler ödeme yerine, repoyu tercih etti. Son dönemde işler normale girme eğiliminde” sözleriyle, tabloyu açıkça gözler önüne seriyor.
İşin ciddiyetini gören şirketler, özellikle büyükler, çözüm yolları üzerinde çalışıyor. İlk yapılan ise mal almak isteyen şirketlerin araştırılması... Sicili bozuk olanlara, mümkün olduğunca mal verilmiyor ya da sağlam teminatlar alınıyor. İnşaat, turizm, tekstil bu yaklaşımın en fazla görüldüğü sektörler arasında gösterilebilir. Buna karşın bankacılık, elektronik ve petrol sektörleri en hızlı ödemenin yaşandığı sektörler olarak belirtiliyor.
“Tekstil ilginç bir sektör”
Experian’ın araştırmasına göre İngiltere’de tekstil sektöründe ortalama ödeme süresi 60 gün. Araştırmanın sorumlusu Peter Brooker, tektil sektörünün ödeme açısından ilginç bir sektör olduğunu, bunun da yaşadığı sorunlardan kaynaklandığını söylüyor.
Brooker’ın sözünü ettiği sorunlar Türkiye’de de gözleniyor. Capital’in araştırması, Türkiye’de tekstildeki ödeme süresinin ortalama 60 gün olduğunu gösteriyor. Ancak, alıcı firmanın isteği doğrultusunda peşin veya 30 gün vadelerle alınabiliyor. İhracatçı şirketlerde ise bu süre, ülkeye bağlı olarak 90 güne kadar çıkabiliyor.
Sektör yetkilileri, son yıllarda ��eklerin karşılıksız çıkması ve protesto edilen senetler nedeniyle, ödemelerde büyük ihlallerin yaşandığına dikkat çekiyorlar. Bu nedenle “ödemede” ortalama 60 günlük süreye pek uyulamıyor.
Perakendenin yapısı farklı
Bu sektör nakit zengini olarak tanınıyor. Dolayısıyla, nakit yönetimi perakendede çok önemli. Şirketler, alımlarında, nakit güçlerini ve market zincir yoğunluğunu kullanıp, vadeyi daha geniş zamana yaymaya gayret ediyorlar.
Experian’ın araştırmasına göre, gıda perakendeciliğinde vade süresi 57.7 gün, gıda dışında ise 56.5 gün düzeyinde. Brooker, perakendenin, İngiltere’de hızlı ödemenin yapıldığı sektörlerden birisi olduğunu söylüyor. Bunda tüketicilerin nakit ödeme yapmasının etkili olduğunu söylüyor.
Türkiye’de ise bu sektör farklı özellikler gösteriyor. Tansaş’dan Tarkan Göyük, sektörde ortalama vadenin 60-70 gün arasında olduğunu, ancak fiili sürenin 70-120 gün arasında değiştiğini söylüyor. Yetkililer şu anki durumun, geçmiş dönemlere göre çok fazla farklılık göstermediğini belirtiyor.
Uzmanlar, enflasyonun düşmesiyle birlikte sektörde ödeme süresinin ilk etapta 45-50 güne düşeceğini tahmin ediyorlar. Buna göre, yeni dönemde üreticiyle uzun süreli anlaşmalar yapmak yerine, daha kısa zamanı kapsayan, yüksek indirim alan anlaşmalar öne çıkacak.
Elektronikte son durum
Elektronik, ödeme süreleri açısından ortalama performans gösteren sektörlerden biri... Experian”ın araştırmasına göre, İngiltere’de ödeme süresi bu sektörde 61.1 gün olarak gerçekleşiyor. Peter Brooker, elektronik sektörünün ortalama düzeyde bir performans gösterdiğini, bilişim teknolojilerinin neden erken veya geç ödeme yaptıklarını açıklamak için yeterli fikrinin bulunmadığını söylüyor.
Türkiye’de ise ödeme süreleri ve yaşanan gecikmeler, şirketlerin üretimlerine göre farklılık gösteriyor. Ancak, ortalama sürenin 30 günden başlayıp, 90 güne kadar çıktığı konusunda görüş birliği var. Buna rağmen ortalama süre 35 gün düzeyinde.
Sektör yetkilileri, bu sürenin, geçen yıl 50 gün olduğuna dikkat çekiyorlar. Düşüşün ise yedek parça konusunda yaşanan arz sıkıntısından kaynaklandığını belirtiyorlar. Zaten son dönemde ödeme süresinin uzamaması da, yeteri kadar yedek parça üreticisi olmamasından kaynaklandı.
İnşaat Avrupa’ya benziyor
İnşaat sektörü, Avrupa’da genel olarak hızlı ödeme yapılan sektörlerden birisi olarak değerlendiriliyor. Experian şirketinin araştırmasına göre, sektörde ödeme süresi 58 gün düzeyinde seyrediyor. Gecikme açısından da çok büyük “ileri atmalar” yaşanmıyor.
İnşaat sektörünün Avrupa’daki bu yapısı, Türkiye’ye de benzerlik gösteriyor. Ancak, inşaat, Türkiye’nin şu anda en önemli sektörlerinden biri. Dolayısıyla çok canlı. Bu nedenle, ödeme ve gecikmede zaman zaman farklılıklar da yaşanıyor.
İnşaat sektöründe vade sürelerinin belirlenmesinde diğer birçok sektörde olduğu gibi mal alacak firmanın güvenilirliği çok önemli rol oyunuyor. Sektörde faaliyet gösteren firma yetkilileri, bu sürenin 30-45 gün arasında değiştiğini söylüyor. Genel olarak tedarikçi firmalar yüzde 10-15 arasında değişen oranlarda ön avans alıyor. Yetkililer bu uygulamanın geçtiğimiz yıllarda da benzer şekilde gerçekleştiğini ve bu durumun krizden ciddi şekilde etkilenmediğini söylüyor.
Kimyanın süresi çok uzun
Kimya sanayi, dünyada genel olarak büyük ciroların döndüğü ve uzun süreli projelerin geçerli olduğu sektörlerden birisi olarak bilinir. Sektör, Experian’ın yaptığı araştırmaya göre 63.7 günlük ödeme süresiyle, en geç ödeme yapılan alanlardan birisi. Peter Brooker, özellikle büyük firmaların ödemelerini geciktirdiğini, bunların da ilaç ve petrol alanlarında faaliyet gösterenlerden kaynaklandığını söylüyor.
Türkiye kimya sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde vadeler, Avrupa’ya farklılık gösteriyor. Şirket yöneticilerinden aldığımız bilgiler, 2000 yılında sektördeki vadenin 53 gün civarında olduğunu ortaya koyuyor. Bazı durumda bu sürenin 62 güne kadar da çıktığı vurgulanıyor.
GEÇ ÖDEMEYİ HAZIRLAYAN ÜÇ ÖNEMLİ FAKTÖRE DİKKAT
Alanında dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden olan Experian, “geç ödeme” konusunda araştırmalarıyla öne çıkıyor. Uzman Peter Brooker da, bu araştırmaların sorumlusu. Çok sayıda ülkenin deneyimine ve verilerine sahip olan Brooker, “geç ödemenin” temelde üç nedenden kaynaklandığına dikkat çekiyor:
NAKİT AKIŞI: En önemli neden şirketlerin düzensiz nakit akışları. Aşırı büyüme nedeniyle çok fazla borçlanan şirketler, bunları karşılamakta zorluğa düşebiliyorlar.
GECİKTİRME KÜLTÜRÜ: İngiltere’de ve diğer birçok ülkede bazı insanlar arasında bu bir kültür haline gelmiş durumda. Bazı şirketler, “Ben borçlarımı mümkün olan en geç tarihe kadar sarkıtmalıyım” kültürünü benimsiyor. Dolayısıyla, mahkeme karşısına çıkıncaya kadar ödemeyi geciktirmenin yolunu bulmaya çalışıyorlar.
BÜROKRASI: Üçüncü neden bürokrasidir. Bazı şirketlerin bunun önüne geçen çok iyi bir sistemleri yok. Örneğin bir ödemenin yapılması gerekiyor ve şirkette bunun için sorumlu olan kişi iki hafta ortada bulunmuyor. Altında çalışana da yetki verilmemesi dolayısıyla bu sürede ödeme yapılamıyor.
ÜNLÜ DANIŞMANA GÖRE SEKTÖRLERİN ANALİZİ
Experian uzmanlarından Peter Brooker, geç ödeme konusunda sektörel değerlendirme yaparken ilginç noktalara dikkat çekiyor. İşte Brooker’a göre sektörlerin geç ödeme karnesi:
PERAKENDE: Perakende, nakit açısından zengin bir sektör olduğunu söyleyebiliriz. Muhtemelen Türkiye’de de benzer durumla karşılaşacaksınız. İnsanlar nakit ödüyor ve bu nedenle şirketlere para geliyor. Gıda perakendesi de benzer şekilde hızlı ödeme yapılan bir sektördür. Gıda perakendeciliğinde tüketicilerden paraların tahsil edilme süresi çok kısadır.
TEKSTİL: Tekstil ilginç bir sektör. Burada ara ödeme süresi yaklaşık 60 gün. İngiltere’de tekstil sektörü krizde. Fabrikalar kapanıyor, ucuz işgücüne sahip yabancı ülkelerin rekabeti sektörü zorluyor. Bu koşullara rağmen hızlı ödemenin yapıldığı söylenebilir.
BİLİŞİM: Bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmaların neden erken veya geç ödeme yaptıklarını açıklayacak kadar yeterli fikrim yok. Örneğin burada dot.com şirketleri gibi çok garip nakit akışlarına sahip şirketler bulunuyor. Yeterli satışları yok ancak çok iyi pazar değerleri var. Bunların yanında IBM ve Microsoft gibi çok iyi finansal yapıları bulunan şirketler söz konusu. Bu nedenle genel bir değerlendirme yapmak zor.
KİMYA: Geç ödemenin oldukça fazla gerçekleştiği bir sektör. Özellikle de büyük firmalar için de bu söylenebilir. Bunda uluslararası para akışında bürokrasinin olumsuz etkisi olduğuna inanıyorum. Bunu daha doğru değerlendirmek için ürünlerin nasıl giriş ve çıkış yaptıklarına bakmak gerekiyor.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE GEÇ ÖDEMENİN ANATOMİSİ
Peter Brooker, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki “geç ödeme” sorunuyla ilgili şunları söylüyor:
“Gelişmekte olan ülkelerde de bu sorunun oldukça benzer nedenlerden kaynaklandığını sanıyorum. Bir örnek düşünelim: Eğer yasal sistem yeterli değilse ve de yerleşik kültür insanlara zamanında ödemesini söylemiyorsa, bu sorun ortaya rahatlıkla çıkabiliyor. Bu konuda İsveç ve Almanya’nın iyi durumda olduğu söylenebilir.
Bu yerel kültür, yasal sistem hatta dinle dahi ilgili olabilir. Eğer bir ülkenin neden diğerine göre daha kötü durumda olduğunu soracak olursanız, bunun için genel kültür farklılıkları örnek verilebilir. Ülkenin bankacılık sistemi de bu konuda etkili diğer bir faktör. Eğer bankacılık sistemi şirketlerin birbirlerine daha hızlı ödeme yapmalarına izin veriyorsa bu sorunun çözümüne olumlu katkı yapar.”
TEDARİKÇİLERE ANAHTAR TAKTİKLER
Experian’ın uzmanı Peter Brooker, “ödeme yönetimi” konusunda tedarikçi firmalara genel olarak şunları öneriyor:
SÜREYE DİKKAT: Birincisi, anlaşmalarında ödeme sürelerini açık olarak belirtsinler. Bu dışardan bakıldığında çok net olmalı.
GEÇMİŞİ ARAŞTIR: Eğer mükünse, iş yaptıkları firmaların ödeme konusunda geçmişteki durumlarını araştırsınlar. Eğer firmalar normun 60 gün olduğu bir sektörde 100 günde ödeme yapıyorsa dikkat etmek gerekli. Bunu tespit etmek, bazı ülkelerde kolay bazılarında ise daha zor. Bu İngiltere’de daha kolay çünkü bu konuda çalışan kurumlar bulunuyor.
GECİKMENİN MALİYETİ: Firmalar ayrıca geç ödemeden kaynaklanan maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmalılar. Ancak, bu rekabetçi bir ortamın bulunduğu koşullarda oldukça zor olabilir. Firmalar anlaşmalarında bunu net olarak ifade etmeliler.
SIKI TAKİP: Ayrıca şirketler kendilerine borcu bulunan şirketleri sıkı bir şekilde takip etmeliler.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?