“Teşvik Talebi Çok Canlı Olacak”

Dr. Turan Serdengeçti / Teşvik Uygulama Genel Müdürü “Yatırım kararları çok önceye dayanıyor, kriz döneminde de yatırım talebinde bir azalma yaşamadık aksine artış yaşandı”. Bu değerlendirme, Teş...

1.02.2001 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Dr. Turan Serdengeçti / Teşvik Uygulama Genel Müdürü

“Yatırım kararları çok önceye dayanıyor, kriz döneminde de yatırım talebinde bir azalma yaşamadık aksine artış yaşandı”. Bu değerlendirme, Teşvik Uygulama Genel Müdürü Dr. Turan Serdengeçti’ye ait. Herkesin aksine, 2001 yılının olumlu geçeceğini düşünüyor. Krizin yatırım teşvik belgelerini etkilemeyeceğini söylüyor ve “2001 tahminlerini de şöyle sıralıyor: “Kriz, yatırım teşvik belgeleri açısından bizi etkilemeyecek” diyor.
 
Yatırımların devlet tarafından teşvikine ağırlıklı olarak 1980 yılında başlandı. Bu yıldan 31 Ekim 2000 tarihine kadar toplam 56 bin 814 teşvik belgesi düzenlenirken, bu kapsamda toplam 28 katrilyon 87 trilyon lira tutarında sabit yatırım ve 3 milyon 645 bin 570 kişilik ek istihdam öngörüldü.

1997 yılındaki global kriz ardından yaşanan deprem, yatırım teşvik taleplerini de etkiledi. 1999 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 29.9 oranında azalma olurken, 2000 yılı ilk 10 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14.5 artış kaydedildi.Teşvik Uygulama Genel Müdürü Turan Serdengeçti, ekonomik daralma dönemlerinde teşvik belgesi talebinde düşüş, genişleme döneminde ise artış yaşandığını ifade ederek, şu değerlendirmeyi yapıyor:

``Teşvik talebindeki artış ile sabit yatırım harcamaları arasında gecikmeli bir paralellik var. Yani müteşebbisler yatırım sürecinin ilk aşamalarında yatırım kararının alınmasıyla birlikte teşvik belgesini alıyor ve daha sonra bunları realize ediyor. Teşvik belgesi talebindeki artış, takip eden dönemde veya dönemlerde yatırım malları ithalatında ve yerli makine satışları ve imalatında artışa yol açıyor. Bu nedenle 2000 yılında teşvik belgesi talebinde yaşanan artış, ilerdeki yıllarda sabit yatırım harcamalarında yükseliş olacağı anlamına geliyor. Dolayısıyla global krizin ortadan kalkması, Türkiye´de uygulanan program çerçevesinde yatırım talebinde de artış trendine girilmiştir''.

Capital, Teşvik Uygulama Genel Müdürü Dr. Turan Serdengeçti ile görüştü, Türkiye’de her kesime yönelik teşviklerin “haritasını” çıkardı, uygulamalardaki son değişikleri ortaya koydu.
Serdengeçti´nin görüşleri şöyle:

Kriz yatırım teşvik talebini nasıl etkileyecek?

”2000 Kasım Krizi”, yatırımları olumsuz etkilemeyecek. Yatırım kararları çok önceye dayanıyor, kriz döneminde de yatırım talebinde bir azalma yaşamadık aksine artış yaşandı. Çünkü, daha önce alınan yatırım kararlarını realize etmek ve yatırım destek unsurlarından yararlanmak için, yatırımcılar planlarını daha önceden yapmışlardı. Örneğin, yatırım indiriminden yararlanmak için, 4369 sayılı yasayla getirilen yatırım indirimini sadece cari yıl harcamaları değil, ileriye yönelik yatırım harcamaları da yatırım indirimi olarak Kurumlar Vergisi kazancından düşülebiliyor.

Dolayısıyla Kurumlar Vergisi beyannamesinin verileceği Nisan 2001 tarihine kadar yatırım trendinde artış olacak. Yani yatırım teşvik talebindeki canlılık beklentisini sürdürüyoruz.

Özellikle yılın ilk 3 ayında eksi büyüme beklentisi var...

Yatırım teşvik belgeleri açısından bizi etkilemeyecek. Bilakis, ben artış trendinin devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü, müteşebbis ileriye yönelik olarak bugün elde edeceği kazancıyla ilgili yatırım indirim desteğinden yararlanmak için, bugünden teşvik belgesini almak isteyecektir. Böylece nisan ayı sonuna kadar vereceği Kurumlar Vergisi beyannamesinde, kurum kazancından yatırım indirimi tutarını düşebilecektir.

Yatırım teşvik belgelerinin büyüme içindeki payı nedir?

Ülkedeki tasarrufları artırmak zorundasınız ki, bunlar yatırıma dönüşsün. Yatırımcı alternatif gelir unsurlarını değerlendirerek, kendisi için en uygun olanı seçiyor. Ekonomik program çerçevesinde faiz hadlerinin aşağılara düşmesi, yatırımcıları 2000’de olumlu etkiledi.

Faiz hadleri yıl içinde çok fazla düşmüştü. Yatırım talebinin yüzde 14.5´tan daha fazla artması gerekmez miydi?

Türkiye, dünyaya entegre olmuş bir ülke. Global kriz, deprem yatırımcıları negatif etkiledi.

Krizle birlikte faiz hadleri yükseldi...

Bu iniş, çıkışlar geçicidir.

Bütün bu gelişmelerden sonra 2001 yılı beklentiniz nedir?

Yatırım teşvik talebinde hem KOBİ’ler hem genel teşvik mevzuatı çerçevesinde yapılacak yatırımlar açısından bir artış trendine girileceğini düşünüyorum. Yeni düzenlemelerin olumlu etkisi olacak... Özellikle tarım ve tarımsal sanayi sektöründe, sözleşmeli üretim modeline geçişle bir artış yaşanacak. Ayrıca, imalat sanayiinde belli bir artış bekliyoruz. Enerji sektörüne ilişkin birtakım yatırımların başlaması söz konusu. Özellikle otoprodüktör yatırımları için, teşvik belgesi talebi artacaktır.

Yeni teşvik mevzuatında AB uygulamaları dikkate alındı. Ar-Ge, teknopark yatırımları, çevre yatırımları öncelikli sayılacak. Bunlara hem uzun vadeli hem de düşük faizli kredi verilecek. Ayrıca, yatırım indirimi, Gümrük Vergisi, toplu konut muafiyeti ve vergi resim harç istisnası teşvikleri uygulanacak.

Teşviklerin hızlanması açısından sizin sağladığınız kolaylıklar var mı?

Talepleri bekletmiyoruz. Hazine´ye giren 180 bin evrakın yüzde 36.6´sı genel müdürlüğümüzden çıkıyor. Bundan sonra ise başvuruların belli standart sürelerde bitirilmesi için bir komite oluşturduk. Her işlemin belli standardı olacak ve personel buna uyacak. Her proje bazında verilen yatırım süresi, bundan böyle bir kez uzatma alacak. Bu süre ise yatırım süresinin yarısı kadar olacak. Bu süre içinde yatırım tamamlanmazsa verilen bütün teşvikler faizleriyle geri alınacak.

Bölgesel bazda uygulanan teşvik paketleri daha etkili. Bunu “Acil Destek” paketlerinin uygulamalarında gördük. Fonu ayrılmış s��resi belli teşvik paketleri daha başarılı. Gelişmemiş yörelerde yatırımı artırmak için, ayrıca gelişmiş yörelerde yapılacak yeni yatırımların yani modernizasyon, kalite düzeltme, tevsi yatırımları eski yatırımı geçemeyecek. Yani 100 birimlik yatırım yapıldıysa, gelişmiş yörelerde, o firmanın yeni yatırımı en fazla 100 birim olacak.

Kaynak durumu nedir?

2000 yılında toplam olarak 140 trilyonluk kaynak konuldu ve yeterli geldi. Gelecek yıl 150 trilyon liralık ödenek öngörüldü.

TEKSTİL, KONFEKSİYON VE ULAŞTIRMAYA KISITLAMA

ARZ FAZLALIĞI 1995’DE DOĞDU: Türkiye, 1995 yılında yüksek düzeyde teşvik patlamasıyla karşı karşıya kaldı. Bu teşviklerin yatırıma dönüşmesi, sonraki yıllarda arz fazlalığına neden olmaya başladı. 1997 yılından sonra arz fazlalığının sakıncaları kendini gösterdi, bazı sektörlerde sıkıntılar ortaya çıktı.

KISITLAMA GELİYOR: 1997 yılının ikinci yarısından itibaren de, özellikle Uzakdoğu , Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu´nda yaşanan krizin Türkiye´yi olumsuz etkilemeye başlaması üzerine Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü, gerekli tedbirlerin alınması için kolları sıvadı.

TEKSTİLDE SON DURUM: Alınan önlemlerden ilk etkilenen sektör ise tekstil ve konfeksiyon oldu. Bu sektördeki yatırım teşviklerine kısıtlama getirildi. Buna göre, kütlü pamuk işleme, pamuk ipliği, polyester ile akrilik elyaf ve ipliği, dokuma, yuvarlak ve düz örgü, apre ve baskı konularında komple yeni veya tevsi yatırımlarına ilişkin teşvik belgesi verilmemeye başlandı. Ayrıca, mevcut teşvik belgeleri eki global listelere kapasite artırıcı makine ve teçhizat ilavesi yapılmadı.

Ancak, bu konularda mevcut teşvik belgeleri kapsamında yenileme, modernizasyon, tamamlama, entegrasyon ve kalite düzeltmeye yönelik veya üretim hattı için zorunlu olan yardımcı makine ve teçhizat ilavesine izin verildi.

DİĞER KISITLAMALAR: 28 Nisan 1999 tarihinde ise sektör temsilcileriyle beraber, sektördeki durumun gözden geçirilmesi sonucu yeni bir karar alındı. 21 Mayıs 1999 tarihinden itibaren uygulamaya konulan kararla, yuvarlak ve düz örgü, ev tekstiline yönelik dokuma ve örme, havlu dokuma, dar dokuma, sawgin pamuk işleme, balık ağı, sim iplik, kendi ipliği, halat, battaniye üretimi ve teknik tekstil ürünleri konusundaki yatırımlar kısıtlama kapsamından çıkarıldı.

Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki yatırım teşvik belgesi verme kısıntısı Ulaştırma sektöründe de geçerli. Uluslararası Nakliyeciler Derneği ve TOBB sektör kurullarıyla görüşmeler sonucu 1998 yılında tır ve çekiciler için teşvik belgesi verilmemesi karara bağlandı.

KOBİLER VE AB SÜRECİ

Turan Serdengeçti, AB´ye giriş sürecinde KOBİ’lerin iç piyasaya yönelik klasik üretim yöntemlerini terk etmeleri ve uluslararası piyasalarda belirlenmiş standartlarda üretim yapacak makine modernizasyonu yatırımlarını yapmaları, işgücü verimliliğini artırmaları, idari yapılarını düzeltmeleri ve çevre problemlerini çözmeleri gerektiğini söylüyor. Bu sorunlar göz önüne alınarak, teşvik sistemlerinin hazırlandığını kaydeden Serdengeçti, kaynak yetersizliğine dikkat çekiyor ve şu bilgileri veriyor:

``Türkiye-AB uyumu için yapılması gereken yatırımlar göz önüne alındığında, sürecin kısaltılabilmesi için ülkenin kendi kaynaklarından ayırabildiği fonlar yeterli olmayacak. KOBİ’ler, ayrıca Gümrük Birliği anlaşması nedeniyle de şimdiden haksız rekabete maruz kaldılar. AB´nin oluşturduğu ekonomik ve sosyal amaçlı fonlar, bölgesel dengesizliklerin giderilmesi, altyapı, çevre, Ar-Ge ve istihdam yaratma ya da bazı sektörel sorunlara yönelik olarak kullanılıyor. Dolayısıyla Merkezi hükümet ve yerel idarelerin dışında kullandırılan bu fonlar, AB menşeli ürünlerin altyapı, sabit yatırım, Ar-Ge, çevre ve istihdam maliyetlerini düşürüyor.

Oysa tamamen aynı koşullarla aynı hazarda talep bulmaya çalışan Türkiye menşeli firmalar, bu fonlardan yararlanamıyor. Bu nedenle AB´nin öncelikle yaygın olarak kullanılan ekonomik ve sosyal amaçlı fonları gerçekçi anlamda Türk menşeli projelere açmaları gerekiyor.''

2001 YILINDA TEŞVİKLERİN KAPSAMI NE OLACAK?

KOBİ’YE ÜÇ TANIM: 2000 yılında yeni bir KOBİ tanımı getirilecek. Buna göre, 1-9 işçi çalıştıran “mikro ölçekli”, 10-49 işçi çalıştıran “küçük ölçekli” ve 50-250 işçi çalıştıran “orta ölçekli işletmeler” olarak KOBİ desteğinden yararlanacaklar.

SANAYİ DIŞINA DA TEŞVİK: Daha önce sadece imalat sanayii yatırımları desteklenen KOBİ’ler bu kez tarımsal sanayi, madencilik, yazılım geliştirme, köy´lerdeki sağlık ve eğitim yatırımları ile gelişmiş ve normal yörelerde yapılacak ilk ve orta öğretim yatırımlarına ait tevsi  ve modernizasyon yatırımları konusunda da desteklenecek. Ayrıca, Kapadokya ve sahil kentlerindeki konaklama yatırımı modernizasyonu ile diğer yörelerdeki konaklama yatırımları için, KOBİ kredisi sağlanabilecek.

GENEL TEŞVİKLERDE NELER OLACAK? 2001 yılında genel teşvikler anlamında yerinde inceleme ve teşvik belgesi verme ilkesi hayata geçirilecek. Yatırımları Teşvik Fonu´ndan Ar-Ge, teknopark yatırımları, teknoparklarda yapılacak yatırımlar, çevre koruma yatırımları, Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu, TÜBİTAK veya Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı tarafından belirlenecek öncelikli teknoloji alanındaki yatırımlar, bölgesel gelişmeye yönelik yatırımlar, organize sanayi bölgelerine ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerine taşınacak yatırımlara kredi verilecek.

YARIM KALMIŞ YATIRIMLAR  Yarım kalmış veya işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle işletmeye geçememiş veya kısmen geçmiş yatırımların ekonomiye kazandırılması için, bugüne kadar iki paket uygulaması yapıldı. Birinci paketten 23 ilde 122 firma yararlandı ve 4 trilyon 472 milyar lira kredi kullandırıldı. İkinci paket kapsamında 251 firmaya 34 trilyon 986 milyar lira kredi verildi. Üçüncü paketten ise 2000 mali yılı için 20 trilyon lira, 2001 mali yılı için 50 trilyon lira olmak üzere toplam 70 trilyon lira tahsis öngörülüyor.

Deprem bölgesi  ve enerji  desteği

Marmara Depremi´nden sonra bölgedeki yatırımların desteklenerek, yeniden ekonomiye kazandırılması için toplam 58 firmaya 6 trilyon 312 milyar lira tutarında Fon Kaynaklı Yatırım ve İşletme Kredisi tahsis edildi. Bu tutarın 752 milyar lirası fiilen 5 firmaya kullandırıldı.

Enerji desteği uygulaması ise yatırım ve işletme dönemi olarak ikiye ayrılıyor.Oloğanüstü Hal Bölgesi´nde faaliyet gösteren yatırım teşvik belgesi sahibi firmalara yatırım süresince elektrik enerjisi yüzde 50 indirimli kullandırılıyor. İşletme döneminde ise yatırım tamamlandıktan sonra 3 yıl süreyle birinci yıl yüzde 50, ikinci yıl yüzde 40 üçüncü yıl yüzde 25 enerji indirimi var.

Bölgesel amaçlı teşvikler

Teşvik Uygulama Genel Müdürü Serdengeçti, teşviklerin bölgelerarası dengesizlikleri gidermek, sermayeyi tabana yaymak, istihdam yaratmak, katma değeri yüksek, ileri ve uygun teknolojileri kullanmak ve uluslararası rekabet gücünü sağlamak amacına yönelik olduğunu hatırlatarak, gelişmiş yörelerde yapılan yatırımların devlet yardımlarından daha fazla yararlandığını söylüyor.50 ili kapsayan kalkınmada öncelikli yörelerde (köy´ler) ise teşvik sisteminin çok fazla etkili olmadığını söylüyor. ``Ağırlıklı olarak vergi muafiyeti ve istisnalarını içeren teşvik sistemi ekonomik faaliyetlerin kısıtlılığı ve kayıt dışı faaliyetler nedeniyle vergilerin köy firmaları üzerinde bir ağırlık teşkil etmemesi teşvik sistemini bölgesel anlamda etkisiz kılmaktadır'' diyen Serdengeçti,şunları söylüyor:

``Köy´lerden gelişmiş yörelere emek ve sermaye göçü yaşandığı, ayrıca bu bölgelerde sabit yatırım projeleri ve ticari faaliyetler için, gerekli alt yapının mevcut olmadığı, üretim faaliyeti sırasında kullanılacak hammadde ve yarı mamul tedarikinin güç olduğu, nitelikli eleman istihdam imkanlarının sınırlı olduğu dolayısıyla sermaye akışının bölgedeki risklerin yüksekliği nedeniyle daha yavaş ve maliyetli olduğu görülüyor''

Köy´lere yatırım çekebilmek için ise 1999 yılında bölgesel amaçlı teşvik uygulamasına başlandı. Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Hatay, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerinde hayvancılık, dokuma-giyim ve ulaştırma sektörleri dışındaki sektörlerde asgari sabit yatırım tutarı 8 milyon dolar karşılığı TL olan yatırımlara destek sağlandı. En az 75 kişilik istihdam sağlamaya yönelik komple yeni yatırımlar için, düzenlenecek teşvik belgeleri kapsamında fon kaynaklarından azami 8 milyon dolar karşılığı TL faizsiz sabit yatırım tutarının yüzde 30´u oranında kredi tahsis imkanı sağlandı.

Bu kapsamda Diyarbakır´da mermer, eğitim, ham ve rafine yağ ile sirke üretimleri konularında toplam 33 trilyon 236 milyar 129 milyon liralık sabit yatırım tutarı öngörülen 4 teşvik belgesi düzenlendi. Bu yatırımlarla sağlanan ek istihdam imkanı ise 825 kişi.

 

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz