Aktif yönetilen fonlarda sektörde öncüyüz

TEB Portföy Genel Müdürü Ömer Yenidoğan, sorularımızı yanıtladı.

1.05.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aktif yönetilen fonlarda sektörde öncüyüz
Türkiye portföy yönetim sektörü hızlı bir gelişim trendine girmiş durumda. Aktif yönetilen fonlarda yüzde 10’larda pazar payı olan TEB Portföy, bu gelişim sürecinde sektördeki gücünü artırmak istiyor. TEB Portföy Genel Müdürü Ömer Yenidoğan, “Ortağımız BNP Paribas’ın da desteği ile 1 milyar dolarlık hisse fonunu yabancılar için yönetiyoruz. Bu rakamı 3-4 milyar dolara çıkarmak istiyoruz” diyor.

Portföy yönetim işi TEB Grubu bünyesinde uzun süredir başarılı bir şekilde yapılıyor. Son dönemde BNP Paribas ortaklığının yarattığı sinerji ile hem iç piyasada hem de dış piyasalarda daha aktif hale gelen TEB Portföy, uzun yıllardır, bu alana yaptığı alt yapı, insan kaynağı yatırımlarının karşılığını son iki yıldır almaya başladı. İki alanda ciddi gelişme sergilediklerini söyleyen TEB Portföy Genel Müdürü Ömer Yenidoğan, “Yurtiçinde bireysel ve kurumsal tarafta müşteri tabanımız büyüdü. Çok önemli kişi ve kuruluşlara hizmet eder hale geldik. Yurt dışından Türkiye'ye yapılan yatırımlarda önemli rol üstlenmeye başladık” diyor. Sermaye piyasalarının hızlı bir gelişim süreci yaşamasını bekleyen Yenidoğan, bu süreçte TEB Portföy'ün aktif yönetilen fon pazarında önemli bir oyuncu olmaya devam edeceğini kaydediyor. Yenidoğan, sorularımıza şu yanıtları verdi:

Türkiye’de portföy yönetim sektörünün yıllara göre durumu nasıl? Bir büyüme eğiliminden söz edilebilir mi?
Maalesef Türkiye fon pazarında istenilen büyüklükler yakalanamadı. Yatırım fonu tarafında 30 milyar TL, BES fonlarda 21.5 milyar TL büyüklükler söz konusu. Çünkü alternatif yatırım aracı, mevduat çok cazip oranlara sahipti. Faizlerin reel olarak getirisinin azalmasıyla ve BES fonlarına kamu desteğinin gelmesiyle birlikte 2012'nin ikinci yarısından itibaren fon pazarında iyileşmeler başladı. Ancak yatırım fonları tarafında yüzde 80'ler civarında likit fon var. Aktif yönetilen fonların oranı hala yüzde 20'lerde. Zamanla bu oranlarda da artış göreceğiz. ~

Portföy yönetim sektörünün gelişmesi için nelerin yapılması gerekiyor? Hangi ürünler Türkiye’de yok ve gelmesi gerekiyor?

Şunu artık rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'de arz tarafında bir şeyler yaratmaya çalışıyoruz. Serbest fonlar, varantlar, opsiyonlar dahil olmak üzere bir çok yatırım enstrümanı çıkarıldı. Ama bence talep yönünde de bir şeyler yapılması gerekiyor. Sermaye piyasasında şirket sayısını 350'den 500'e çıkararak yatırımcı tabanını genişletemeyiz. Zaten 350 hisse var ama yatırımcının portföyünün bulunduğu hisse sayısı 30'u geçmiyor. BIST-30 hisselerinde işlemler dönüyor. Piyasaya yeni ürünler çıkıyor ama daha kurumsal bonolar yeterince işlem görmüyor. Yani sermaye bacağının da artırılması gerekiyor.

Sermaye bacağının artırılması için neler yapılabilir?
Bunun çeşitli örnekleri var. Örneğin vakıfların veya benzer kuruluşlarının varlıklarının portföy yönetim şirketleri tarafından sermaye piyasasında yönetilmesi. Bu otomatikman bir disiplin getiriyor. En azından portföy yönetim lisansı olan kişiler tarafından yönetilmesi gerekiyor. Sermaye piyasasına yatırım yapan kuruluşlara bazı avantajlar sağlanabilir. Kıdem tazminatlarının sermaye piyasalarına yatırılması çok önemli bir gelişme olabilir. Talep tarafını çok ciddi şekilde destekler. Sonuçta öncelikle tasarrufun artırılması sonrasında bu tasarrufun sermaye piyasalarına aktarılması gerekir ki böylece ürün arzının yanında talep tarafında da yeterli seviyelere gelebilelim.

Şirketinizin sektörde bundan sonraki hedefleri nelerdir? 2023 vizyonu çerçevesinde nasıl bir performans sergileyeceksiniz?

2023 yılına kadar sermaye piyasaları istenilen seviyeye gelecek. Türkiye 850 milyar dolar GSMH yaratan bir ülke. Sermaye piyasaları 300-400 milyar dolar Yani çok düşük. Sermaye piyasamız, ülke büyüklüğüne yakın hatta bunun üzerinde olmalı. 2023'e kadar büyüme olarak hedeflerimize ulaşırız, hem de sermaye piyasalarımız ülke büyüklüğünü yakalar. TEB Portföy'ün sermaye piyasaları üzerinde ciddi bir uzmanlığı ve tecrübesi oluştu. Uzmanlık gerektiren varlık sınıflarında yüzde 10'a yakın pazar payına sahibiz. Bunu yüzde 12'lere çıkarmak istiyoruz. Mutlak getirili fonlarda, bono ve hisse fonlarında son 3 yılda hem büyüklük hem getiri olarak oldukça iyi performans sergiledik. Büyümede ve getiri sıralamasında bu fonlarımız ilk beşte. Bu başarımızı BES fonlarında da yakalamak istiyoruz. Burada pazar payımız yüzde 3,5-4'lerde.~

Yabancı işlemlerinde de sizin önemli bir pay aldığınızı görüyoruz. Bu konuda biraz bilgi verir misiniz?
Toplam üç tane yabancı yatırımcılar adına yönettiğimiz büyüklüğü 1 milyar dolara yakın hisse senedi fonumuz var. Yatırımcılarımız; Avrupa, Asya ve Japonya Bölgesi'nden. BNP'nin açtığı kapılar sayesinde bu büyüklüğü 1 yıl içinde yaptık. Sadece Türkiye hisse senedi piyasasına yatırım yapan yabancıların olduğu fonların yönetimi konusunda, Türkiye'de en büyük şirketi haline geldik. Toplamda 2 milyar dolarlık bir portföy yönetiyoruz yani yabancı işlemleri toplam büyüklüğümüzde yarı paya sahip.

Yabancı işlemlerinde bundan sonraki hedefiniz nedir?
Yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına ilgisi artarak devam edecek. Borsada halka açık kısmın yüzde 67'si yabancı yatırımcıların elinde. Burada 1 milyar dolarla biz en büyüğüz ama toplam içinde bakıldığında hala çok düşük bir payımız var, yüzde 0,5'lerdeyiz. Bunu yüzde 2-3'e getirdiğimizde 3-4 milyar dolarlık bir yatırımı Türkiye'ye çekiyor olacağız. Piyasadaki diğer başarılı kuruluşlarında bu alanda aktif olması lazım. Türkiye'de yabancıların portföyleri Londra gibi merkezlerden yönetiliyor. Bu rakamlar, bu piyasayı daha iyi tanıyan biz ve bizim gibi yerel portföy şirketleri tarafından yönetilmeli.

Yatırımcı 2013’te getiriyi nerede arayacak? BES fon sahipleri ne yapacak?
2013 kötü bir yıl olmayacak. Türkiye'nin hala bir hikayesi var ve sermaye piyasası önemli bir alternatif. Yani talep tarafı güçlü bir piyasa olacak. Kişilerin yatırım yaparken iki konuya önem vermesi lazım. Bir yatırımın riskini ve vadesini çok iyi bilmeleri gerekiyor. Vadeyi uzun tutmaları ve getiri için sermaye piyasalarına yönelmeleri lazım. Makro tahminlerimize göre borsada yüzde 10-15 reel getiri bekliyoruz. Bonolarda ise yaklaşık 9-10 paralelinde getiri öngörüyoruz. İkisinde de negatif taraf daha limitli olacaktır. BES tarafında risk algısına göre yüzde 20-60 bandında hisse senedi yatırımı yapmalı.

“BES FONLARININ İÇERİĞİ HALA UZUN DEĞİL”

BES fonlarında hala iç vadeleri çok kısa ve hisse oranları çok düşük. Hala sektörde yüzde 15-20 oranında likit fon var. Biz çok büyük bir krizin içinde oluruz, yatırım kararı almakta zorlanırız, o zaman likit fonlarda durulabilir Ancak şu anda öyle bir durum yok. Son 3 yıldır, gayet iyi bir piyasa var ve insanlar bu süreçte likit fonlarda durarak fırsat maliyeti kaybetti. Bugün Hazine 3 yıllık, 5-10 yıllık borçlanıyor. BES fonlarının içinde 5-10 yıllıklar, enflasyon kağıtları, kurumsal bonolar olması lazım. Bu ürünlerin oranı fonların içinde hala çok düşük. Bunlara karşılık gösterge vadeli kağıtlar, 365 gün vadeli kağıtlar var Hala sektör, yatırımcı ve portföyü yönetenlerce istenilen seviyelere getirilemedi.~

“8 TRİLYON DOLARLIK DERNEĞE ÜYEYİZ”
1990 yılında Amerika'da kurulan 20-20 Yatırım Derneği'nin (20-20 Investment Association), üyeleri dünya çapında prestijli ve ekonomik açıdan güçlü kurumsal yatırımcılar. Gelişmekte olan ülkelere yatırım yapan ve gelişmekte olan ülkelerde yatırım yöneten toplam 33 dernek üyesinin yönettiği fon tutarı 8 trilyon doların üstünde. 20-20'nin üyeleri, emeklilik fonları, vakıflar, dernekler, aile şirketleri ve varlık yönetimi kuruluşlarından oluşuyor

İşte bu derneğe sektörde bir ilk olarak TEB Portföy Yönetimi de üye oldu. Geçen ay, derneğin Bostan'daki toplantısına katılan Ömer Yenidoğan şunları söylüyor:

“Yapılan toplantıda, yabancı yatırımcılara Türk sermaye piyasaları ve Türkiye'de portföy yönetimi sektörü hakkında bilgi verdik. Dernek üyeliği gerek uluslararası platformda ülkemiz ve sektörümüzün tanıtılması gerekse yapılan değerlendirmeler sonucunda sektörümüze katma değer yaratacak uygulamaların saptanması açısından önem taşıyor. Fon yöneticilerinin Türkiye hakkında oldukça bilgili olduklarını gördük.”

Türkiye'nin bir çok panelde anıldığını ve üyelerin radarında olduğunu söyleyen Yenidoğan, “Genel olarak üyeler, Türkiye ile birlikte, Endonezya, Vietnam, Mynamar, Meksika ve Nijerya'yı yatırım için enteresan ülkeler arasında görüyor. Emtialar konusunda tereddütleri ise devam ediyor” diyor

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz