Ziraat Bankası Neden 14 Yıl Sonra Reklam Yaptı?Bu ay bankacılık sektöründe en çok konuşulan kurumlardan biri de Ziraat Bankası idi. Sektör iki nedenle Ziraat Bankası’nı gündeminde tuttu, tartıştı. ...
Ziraat Bankası Neden 14 Yıl Sonra Reklam Yaptı?
Bu ay bankacılık sektöründe en çok konuşulan kurumlardan biri de Ziraat Bankası idi. Sektör iki nedenle Ziraat Bankası’nı gündeminde tuttu, tartıştı. Bunlardan birincisi, önemli ölçüde meraktan kaynaklanıyordu. Çünkü, sürpriz şekilde Ziraat Bankası reklam kampanyasına başlamıştı. Üstelik sadece TV değil, gazete ve dergilerde de ciddi bir bütçeyi kapsayan çalışmanın startını vermişti. Şimdi, “Bir bankanın reklam yapması niye ilginç olsun” diyenler çıkabilir. Ancak, Ziraat Bankası, en son reklam çalışmasını 14 yıl önce yapmıştı. O nedenle biraz şaşırtıcı karşılandı, “Acaba arkasında bir şey mi var” diye sorgulandı.
Bunu bankanın yeni reklam ve halkla ilişkiler müdürü Elif Erül’e de sordum. “Bu kampanyanın arkasında bir şey yok. Yeni dönemde bu tür çalışmalarımızı göreceksiniz” karşılığını verdi. Uzun süredir sessiz kalan banka, İş ve Halk bankaları gibi sektördeki rekabette yerini alacak, bunun için de reklama sık sık başvuracak. Zaten Elif Erül’ü de o nedenle bünyesine kattı.
Ziraat Bankası’nı gündeme getiren ikinci gelişme ise açıkladığı bilanço oldu. Son 3 yıldır sektörün en çok kâr eden bankası konumunda. 2007’nin ilk yarısında da tablo değişmedi. Bankanın sadece net kârı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 87 oranında artış gösterdi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, 2007 yılının ilk yarısına ilişkin diğer rakamları şöyle özetliyor:
“Toplam aktiflerimiz 75,8 milyar YTL’ye ulaştı. Son yıllarda kredilerin aktif içindeki payı da hızla arttı. Haziran sonu itibariyle toplam kredilerimiz geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 oranında artarak 18,8 milyar YTL’ye yükseldi”.
Ziraat Bankası’nın kredilerde yakaladığı başarının özellikle iki iş kolundan desteklendiğine dikkat çeken Çağlar, “tarım ve KOBİ kredileri tarafında çok hızlı büyüdük” diyor ve ekliyor:
“Tarım kredilerinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 oranında artış sağladık ve 4,3 milyar YTL’ye ulaştık. Geçtiğimiz yıl haftada ortalama 70 milyon YTL tarımsal kredi kullandırırken, bu rakam bu yılın ilk yarısında 90 milyon YTL’ye yükseldi”.
Sigorta
Yabancı Cfo İş Başında
Biliyorsunuz Garanti Sigorta’nın ortak arayışı mart ayında 12 talip arasından seçilen Hollandalı Eureko ile sona ermişti. Ortaklık anlaşması Haziran ayında ise resmen tamamlandı.
İmzalanan satış anlaşmasına göre, Eureko, Garanti Sigorta’ya ait yüzde 80 oranındaki hisseyi 365 milyon Euro bedelle satın aldı. Şirket ayrıca, Garanti Emeklilik ve Hayat’a ait yüzde 15’lik hisseyi 100 milyon Euro karşılığında satın aldı ve yüzde 35 oranında yeni hisse alım hakkına da sahip oldu.
Yapılan ilk açıklamalarda Garanti Sigorta’nın 9 kişilik yönetim kuruluna Eureko’nun 6 yöneticisinin dahil olacağı belirtilmişti. Garanti Sigorta bu üyelerin isimlerini henüz açıklamadı ama Eureko’nun 22 Haziran tarihli resmi basın bülteninde kimlerin Garanti Sigorta’nın yönetim kuruluna katılacağı belirtildi. Buna göre, Eureko’nun yönetim kurulu üyelerinden Gerard van Olphen, Eureko’nun banka sigortacılığı bölümünden Joop Kanen, Eureko’nun Yunanistan’daki iştiraki Interamerican’ın CEO’su George Kotsalos, Hollanda’da doğrudan satış kanalı yöneticilerinden olan Danny van der Eijk Garanti Sigorta’nın yönetim kurulunda olacak. Eureko ayrıca Coen van der Lubbe’yi de Garanti Sigorta’ya CFO olarak atadı. Önümüzdeki dönem bir isim daha netleşecek.
Geçtiğimiz ay Garanti Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri’ni ziyarete gittiğimde, Coen van der Lubbe’nin görevinin başında olduğunu gördüm. Hatta Utkueri’nin odası ikiye bölünüp, Lubbe’ye bir oda açılmıştı. Lubbe göreve başlayalı yaklaşık 2 ay olmuş. İstanbul’a da çoktan yerleşmiş. Ancak şu sıralar strateji oluşturma süreci devam ettiği için sık sık Hollanda’ya gidip geliyormuş. Yine öğrendiğime göre henüz diğer yönetim kurulu üyelerinin atamaları gerçekleşmemiş. Yani Eureko’yu şu sıralar Garanti Sigorta’da bir tek Coen van der Lubbe temsil ediyor. Robabank kökenli bir bankacı olan van der Lubbe, kendisinden sonra gelecek Eureko yöneticilerine yol gösterecek gibi görünüyor.
Araştırma
Orta Ve Doğu Avrupa’da Son Tablo
Yapı Kredi’nin İtalyan ortağı UniCredit Grubu Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde bankacıl��k sektörünü ele alan bir araştırma hazırlamış. “CEE Banking Study 2006” adı verilen araştırmanın bölgede bankacılık sektörünün potansiyelini gösteren çok önemli saptamaları var. Araştırmadan çıkan sonuçları ve çarpıcı rakamları Yapı Kredi Stratejik Planlama ve Araştırma Bölümü Başkanı Ahmet Çimenoğlu değerlendirdi:
Çarpıcı Rakamlar
Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde 16 ülkeyi kapsayan araştırma, kredilerde 2006-2009 arasında yıllık ortalama yüzde 29’luk bir büyüme öngörüyor. Aynı rakam mevduatta ise yüzde 23 düzeyinde bekleniyor. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında bu rakamlar çok ciddi bir potansiyele işaret ediyor. Bu potansiyel de en çok penetrasyondaki açıktan kaynaklanıyor. Bölgede en dinamik görülen alan perakende bankacılık. Burada da özellikle hane halklarının tüketici kredileri ve mortgage’da artan talepleri dikkat çekiyor.
En Hızlı Büyüyen Pazarlar
Bölgede en hızlı büyüyen pazarlar Rusya ve Ukrayna. Çünkü bu ülkelerde bankacılık sektörü Türkiye’ye göre bile daha geride. Bütün Orta ve Doğu Avrupa’da perakende mevduatların büyümesi anlamında Türkiye 5. sırada yer alıyor. Perakende kredilerin büyümesi anlamında da Türkiye yine 5. sırada.
Bölgede en hızlı büyüme gösteren pazarlar arasında Rusya ve Ukrayna’nın dışında Baltık ülkeleri, Romanya ve Sırbistan dikkat çekiyor.
Daha Fazla Konsolidasyon
Bölgede büyük uluslararası bankaların hâkimiyeti giderek artıyor. 2006 sonu itibariyle yabancı payı yüzde 48 düzeyine ulaşmış durumda. Bugün belli başlı önemli uluslararası bankaların etkin olduğu görülüyor. İlk sıralarda ortağımız UniCredit, Avusturyalı Erste Bank, yine Avusturya merkezli Raiffeisen International ve Société Générale var. Gelecek dönemde bu gruplar içerisinde sınırlar arası anlaşmalarla yeni konsolidasyonların olması bekleniyor. Yani yeni döneme sadece ülke içerisindeki entegrasyon, konsolidasyonlar değil, yabancı bankaların işbirlikleri de damgasını vuracak.
İnsan Kaynakları
Transfer Rüzgarı Yeniden Başladı
Geçen ay içinde bir bankanın genel müdür yardımcısı ile sohbet etme şansım oldu. Ardından bir başka bankanın İK Direktörü ile konuştum. İlk sohbetten aldığım bilgileri, ikincisinde doğrulama şansım oldu. Bunları sizinle paylaşmak istiyorum. İki önemli gelişme var sektörde. Birincisi, 2000 yılı öncesinde gözlenen transfer rüzgarı, eski şiddeti ve içeriğinde olmasa bile başlamış durumda. Şube müdürü, şubelerdeki müşteri yöneticileri, KOBİ bankacılığı yöneticileri, özel bankacılık uzmanları gibi alanlarda hareket büyük. Sözünü ettiğim bankanın genel müdür yardımcısı, “Bence sektördeki en önemli gelişme, 2000 yılının canlılığına yaklaşmamızdır. Transferler de görülüyor. Ancak, eskisi gibi yüksek değil. Daha çok maaş düzeyinde gerçekleşiyor” diye konuşuyor ve ekliyor:
“Örneğin, 2 bin YTL kazanana, 5 bin YTL veriliyor. Bu durumda bir de transfer bedeline gerek kalmıyor. Benim gördüğüm kadarıyla şube müdürü, orta kamede yönetici ve bölge müdürlüğü gibi alanlarda bu yaşanıyor.”
Bir başka gelişme ise bu transfer furyasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Onu da şöyle ortaya koymak lazım. Bir yanda transferde etkin bankalar, diğer tarafta ise hedeftekiler bulunuyor. Öğrendiğim kadarıyla büyüme yolunda hızlı ilerleyen TEB, Yapı Kredi, Finansbank ve HSBC, bünyesine yeni kadroları katma için çaba gösteriyorlar. Hedefte ise yetişmiş insan gücü olan Garanti, Akbank ve Fortis var. Ancak, büyük bankalardan almak kolay olmuyor. Buna rağmen bankalar şansını denemeyi de ihmal etmiyorlar.
Rekora Az Kaldı
Bankacılık sektörünün yaratığı istihdam 1999 yılında 174 bin kişiye ulaşarak rekor kırmıştı. 2001’de yaşanan krizin ardından bu rakam hızla geriledi. 2003’de 123 bin kişiye kadar düştü. 2004 yılında ise yeniden artmaya başladı. Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre Mart 2007 itibarıyla bankacılık sektöründe çalışan sayısı 145 bin kişiye ulaşmış durumda. Bankacıların ortak görüşü ise yeni bir rekora az kaldığı yönünde.
Citibank İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Ergin sektörde önümüzdeki dönemde yıllık 5-6 oranında bir büyüme öngörüldüğüne dikkat çekiyor ve ekliyor:
“2008 ortasına kadar bankacılık sektöründe çalışan sayısı en yüksek değere ulaşabilir”.
Peki artan istihdamı hangi alanlar destekleyecek? Son yıllarda hızla yükselişe geçen bireysel bankacılık, bankacılıkta istihdamı artıran en önemli unsur haline geldi. Büyüyen organizasyonlar ve yeni açılan şubeler, yeni dönemde de istihdamı artırmaya devam edecek. KOBİ bankacılığı tarafındaki büyümenin de istihdama yansımalarını göreceğiz. Levent Ergin, önümüzdeki dönemde, her iki iş kolunda da özellikle satış bölümlerine yeni eleman alımının hız kazanacağını söylüyor.
Kulis
Sigortacılar Taşınma Telaşında
Geçtiğimiz ay iki sigorta şirketinin taşınma planı yaptığını öğrendim. Bu şirketlerden biri Ak Emeklilik. Kısa süre önce Aviva ile birleşme kararı alan şirket, yeni dönemde Aviva’nın Ümraniye’deki binasına taşınma planı yapıyor. Aviva Ümraniye’deki genel müdürlük binasını yeni yaptırmıştı. Duyduğuma göre binanın iki şirketin birleşmesiyle ortaya çıkan dev organizasyona yetecek kadar boş alanı varmış.
Taşınma planı yapan bir diğer şirket ise Garanti Sigorta. Eureko ile birleşmeden sonra onlar da ekiplerini büyütmeye başladılar. Şirkete yakın kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, mevcut ofislerine yakında sığamayacaklarmış. Bu nedenle de yeni yer arayışına girmişler. Garanti Sigorta yeni bir bina bulup, kendi mülkü olan Taksim’deki ofisinden taşındıktan sonra, buraya da Garanti Emeklilik’in yerleşeceği konuşuluyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?