Bankacılık Fidanlığı!

Bankacılığın efsane ismi Ahmet Dallı´nın tanımı aslında çok iyi ifade ediyor. Çünkü, müfettişlikten yetişenler incelendiğinde, ulaştıkları düzey gerçeği gözler önüne seriyor. Müfettiş yardımcısı ol...

1.02.2000 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Bankacılığın efsane ismi Ahmet Dallı´nın tanımı aslında çok iyi ifade ediyor. Çünkü, müfettişlikten yetişenler incelendiğinde, ulaştıkları düzey gerçeği gözler önüne seriyor. Müfettiş yardımcısı olarak hayata başlayıp, yüzlerce şube seyahat edip, sayfalar dolusu rapor hazırlayan bu özel yöneticiler, böylece sektörü A´dan Z´ye de tanıyorlar. Teftiş işi nedeniyle de her bölümü tanımaları da onları farklı kılıyor,öne çıkarıyor.

``Bankacılıkta müfettişlik bir fidanlık gibidir. Oradan genç fidanlar yetiştirilir ve daha sonra bankanın çeşitli kademelerine, çeşitli görevlere verilir''.

Türkiye´de bankacılık sektörünün ``efsane``yöneticilerinden, Akbank´ın kurucularından Ahmet Dallı, banka müfettişlerini işte bu sözleriyle anlatıyordu. Dallı, Akbank´taki tüm çalışmaları içinde, banka müfettişlerine büyük önem verdi. Banka içinde müfettişlerin görev yaptığı ``teftiş heyeti'', her zaman bir okul gibi oldu...

Müfettişlerin bu misyonu sadece Akbank´a özgü değil. Sektörde banka müfettişliği, genel müdürlüğe giden yolda, ilk basamaklardan biri olarak değerlendiriliyor.

Yetişme tarzları ve özellikleriyle banka müfettişleri, sektörde kendine özgü bir yere sahip. Bugün bankaların üst kademelerinde görev yapan yöneticiler arasında birçok müfettişlik kökenli yöneticinin bulunması da dikkati çekiyor. Örneğin, yıllarca Akbank´ın genel müdürlüğünü yapan Türkishbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hamit Beliğ Belli bankacılıkta müfettişlikten yükselenlerin başında geliyor. Akbank Genel Müdürü Özen Göksel, Etibank Genel Müdürü Zeki Ünal, Toprakbank Genel Müdür Yadımcısı Ercan Arslantürk de yine müfettişlik kökenli yöneticilerden yalnızca birkaçı.

``Kurumsal güvenlik`` görevlisi

Banka müfettişliği, çağdaş yönetimde iç denetimin en önemli unsurlarından biri. Aslında zorunlu olarak oluşturulan bir grup. Çünkü, Bankalar Kanunu´na göre her banka bünyesinde bir iç denetim kurulu olarak ``Teftiş Kurulu''nu oluşturmak zorunda. Kısaca, bankacılık sektöründe iç denetim keyfi değil, şart.

Müfettişler ise banka içerisinde işte bu ``teftiş kurulu'' bünyesinde bağımsız bir grup olarak çalışıyorlar. Bankanın ``kurumsal güvenliği''ni sağlayan banka müfettişleri, Türkiye´de gelişmekte olan iç denetçilik mesleğinin de bugün en sıkı takipçileri konumundalar. İç denetim mesleğinin örgütlenmesi amacıyla 1995 yılında kurulan İç Denetim Enstitüsü´nün kurucuları arasında, bankacılık sektöründen pek çok başarılı isim var.

Müfettişler ne yapar?

Banka müfettişlerinin asli görevi, tanımlandıkları gibi denetlemekten oluşuyor. Müfettişler bankanın çeşitli şubelerinde işlerin doğru işleyip işlemediğini saptamak için teftişe çıkıyorlar. Teftişin ne kadar süreceği, görevin niteliği ile ilişkili olarak değişiyor. Bir teftiş 1 günden 3 aya kadar sürebiliyor.

Bankanın şubelerinin bulunduğu her yer, aslında onların görev alanını da oluşturuyor. Bu nedenle çok değişik yerlerde görev yapıyor, sürekli olarak seyahat ediyorlar. Belki bu nedenle çok kısa zamanda, çok fazla tecrübe kazanıyor, geniş bir çevre ediniyorlar.

Yaptıkları teftişin inceleme konusu ise çok çeşitli. Müfettişler, bankayı zarara uğratabilecek, yasalara karşı zor durumda bırakabilecek her türlü olayı araştırmak gibi bir misyona sahipler. Mevzuata uygunluk, k^arlılık hesapları, kredilerin doğru yerlere-doğru kişilere verilip verilmediği ve daha pek çok ayrıntıya bakmak, müfettişlerin temel görevleri arasında yer alıyor.

Yükselişin ilk basamağı

Müfettişler için, bu denetim safhaları, adeta bir eğitim süreci olarak işliyor. Zaten iyi yetişmiş olan müfettişler, kısa sürede kazandıkları deneyimlerle, tecrübeli birer bankacı haline geliyorlar. Medya Holding Yönetim Kurulu Üyesi, eski banka müfettişlerinden Şükrü Karahasanoğlu, bu mesleğin özelliklerini şöyle özetliyor. 

``Çok ünlü bir bankacı olan Ahmet Dallı´nın dediği gibi, gerçekten de banka müfettişliği bankacılığın fidanlığıdır. Burada yetiştirilen fidanlar bankanın geleceğini garantiye alacak meziyetlerle donatılırlar. Banka müfettişliği, olayları hem teorik yönden hem tatbikat yönünden üst düzeyde ve geniş boyutta görebilme imkanı kazandırır. Ayrıca banka müfettişleri, diğer banka elemanlarına nazaran daha kısa bir süreç içerisinde, bankacılıkla ilgili tüm işlemlere vakıf olabilirler.''

Adeta bir okul

Mesleğine müfettişlikle başlayan Şebnem Can Bağ, 7 yıllık bankacılık tecrübesinde bütün öğrendiklerini bu işe borçlu olduğunu söylüyor. Etibank Organizasyon İşleri Müdür Yardımcısı Can Bağ banka müfettişliğini şöyle anlatıyor;

``Banka müfettişi olmak için önce bir dizi terleten sınavdan geçiriliyorsunuz. Bankalar müfettişlik kadrosuna alacakları personeli seçerken ince eleyip sık dokuyorlar. Çok da haklılar. Çünkü banka müfettişlerine geleceğin yöneticileri olarak bakıyorlar. Bir müfettiş olarak, yapılan her işle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekiyor ve bu da sizi bankacılığı her ayrıntısıyla öğrenmeye teşvik ediyor. Çok disiplinli eğitimlerden geçiriliyorsunuz ve kendinizi de işle ilgili disipline edilmiş buluyorsunuz.

Banka müfettişliğinin çok çalışılan, çok emek gerektiren süreçleri var. Bu süreçler boyunca, koşullar da bir hayli zor. Sabit bir görev yeri  olmadığı için oradan oraya, deği��en zaman aralıklarında dolaşmak zorundasınız. Özel hayatınıza yeteri kadar özen gösteremiyorsunuz. Evinizden, eşinizden, ailenizden uzak kalıyorsunuz. Ama karşılığında gerçekten hak ettiğiniz ödülü alıyorsunuz.''

Nasıl müfettiş oluyor?

Bankalar, teftiş kurullarında çalıştıracakları müfettişleri belirlerken çok titiz bir sınavdan geçiriyorlar. Bu zor sınava ise üniversitelerin iktisat, hukuk, maliye, endüstri ve işletme mühendisliği bölümlerinden mezun olan, gelecek vaat eden adaylar alınıyor.

Başarılı olanlar önce müfettiş yardımcılığı görevine getiriliyor. ``Yardımcılık`` pozisyonundan, ``müfettişliğe`` yükselmek için, yaklaşık 2-3 yıllık bir çıraklık dönemi geçmesi gerekiyor. Bu dönem boyunca müfettiş yardımcıları, sorumlu müfettişlerle birlikte teftişe çıkıyorlar. Yine aynı dönem içerisinde, ``teftişte gizlilik'' esasına göre, hangi şubeye teftişe gideceklerini bilmiyorlar. Sadece hangi sorumlu müfettişe eşlik edeceklerini biliyorlar. Çıraklık döneminden sonra ``resen`` yetkilendirilen müfettiş yardımcıları, sorumlu bir müfettişe refakat etmeksizin teftişe çıkabiliyorlar.

Kurumun aynası

Bir banka müfettişi her şeyden önce çalıştığı kurumun çıkarlarını korumakla yükümlü. Aynı zamanda bankalarının ``kurum kültürü''nü çalışanlara yansıtmak gibi bir görevleri de var.

İktisat Bankası Teftiş Kurulu Başkanı Ali Kamil Uzun, müfettişlerin işlerinin zorluğuna dikkat çekiyor. Uzun´a göre, bu zorluğun kökeninde ise denetimden kaynaklanan gerekçeler var. Bu noktada ise adil davranma ve gerçekleri olduğu gibi yansıtma öne çıkıyor.

Uzun, ayrıca, müfettişlerin proaktif bir biçimde riskleri tespit ederek, gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak durumunda olduklarına dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:

``Günümüzde artık müfettiş sadece risklerin tespitinden ve zamanında önlem alınmasından sorumlu da değil. Aynı zamanda orta ve uzun vadede organizasyonun yararlanabileceği fırsatların da değerlendirilmesine rehberlik etmesi gerekiyor. Yöneticiler, bu iş için her zaman tüm fırsatları göremeyebiliyorlar. Organizasyonu her yönüyle tanıyan, kuşbakışı bir bakış açısına sahip müfettişin, yöneticilerine bu konuda yardımcı olması bekleniyor. Organizasyonlarda üst yönetimin adına hareket eden müfettişler her türlü davranış ve hareketleriyle kurum kültürünü çalışanlara yansıtan bir ayna gibiler'.

Müfettişler de değişti

Bugün çeşitli yönetim kademelerinde görev alan ``eski banka müfettişleri'', eskiden banka müfettişliği yapmanın, bugüne göre çok daha zor olduğunu belirtiyor. Eskinin zor koşullarında, müfettişlerin en temel görevlerinden biri olan rapor tutma ve bu raporları kağıda dökme işinin bile, neredeyse bir kabusa dönüştüğü belirtiliyor. Oysa bugün manzara değişti; şimdi neredeyse her müfettişin elinde bir laptop bilgisayar var. Raporunu teftiş sırasında yazabildiği gibi, e-mail aracılığıyla da merkeze gönderebiliyor.

Türkiye´nin en eski banka müfettişlerinden biri olan Hamit Beliğ Belli, müfettişlik yaptığı 1950-60´lı yılları, bugün ile karşılaştırırken şu değerlendirmeyi yapıyor:

``Benim müfettişlik yaptığım yıllardaki teftiş konsepti ile, bugünün teftiş konsepti arasında fark olmamalı. Teftiş heyeti muhafazakardır. Değişimlere çok açık değildir. Ancak tabii teknik anlamda birtakım değişiklikler de olmadı değil. Biz o zamanlar daha çok operasyonel işlere bakıyorduk. Mevzuatla ilgiliydik. Şimdi müfettişler daha çok çalıştıkları kurumun k^arlılık durumları, gelir-gider dengeleri ile ilgileniyorlar. Ayrıca o zaman bir müfettişe kalem, çanta ve daktilo veriliyordu, şimdi ise taşınabilir bilgisayarlar veriliyor. İşte en anlamlı farklılık da bu olsa gerek.''

Bankacılığı geliştirdiler

Etibank Genel Müdür Yardımcısı Murat Yüksel, banka müfettişlerinin en eski üstadlarından biri. Yüksel, bankacılığın her kademesinde bilgi sahibi olan müfettişlerin, çalıştıkları kurumun gelişmesine de ciddi katkılar sağladıklarına dikkat çekiyor.

Murat Yüksel, ``Bizim yetiştiğimiz 1970´li yıllarda müfettişlik bugün olduğundan farklıydı. O zamanın mevzuatı ile bugünün mevzuatı arasında çok büyük farklılıklar var. Fakat değişiklik ne olursa olsun, banka müfettişlerinin sorumlulukları bugün hala aynı şekilde devam ediyor. O zamanki kapalı ekonomi içerisinde müfettişlik yapan kişilerden, bugünün bankacılığına çok önemli katkılar sağlamış bankacılar yetişmiştir. Bu konuda en gerçek payı da Akbank Teftiş Kurulu almaktadır. Akbank Teftiş Kurulu´ndan yetişen insanlar, oradaki iş ciddiyetini ve iş ahlakını bugünlere taşımışlardır``diyor.

''AKBANK TEFTİŞ HEYETİ'' OKUL GİBİ ÇALIŞIYOR

Akbank Teftiş Heyeti, mesleğin ``okulu`` olarak tanımlanıyor. Bugün Akbank´tan yetişen müfettişlerin pek çoğu bankacılık ve finans sektörlerinde üst düzey yönetici olarak görev yapıyorlar.

Akbank kökenli müfettişler, 1993 yılında Akbank Teftiş Heyeti´nden Yetişenler Derneği`` adı altında birleştiler. Şimdi bu derneğin 650´yi aşkın üyesi, bir ``bankacılık geleneği``ni sürdürmek için biraradalar.

Akbank camiasına 1972´de katılan ve 1980-85 yılları arasında teftiş kurulu başkanlığı yapmış olan Erkut Ulaş, Akbank´da Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Ulaş, müfettişlik ve bankacılık sektörünü şöyle değerlendiriyor:

``Günümüzde çarpıcı olarak görülüyor ki, müfettişler iyi ortamda bulunmaları ve iyi yönetilmeleri halinde; bankanın iyi çalışmasını sağlarken, sektörün daha güvenli, verimli, iç ve dış mevzuata uygun ve her türlü gelişmeye açık bir yapıya ulaşmasına da katkıda bulunmaktalar.

Önceleri sadece kontrol odaklı olan müfettişlik anlayışı, artık katılımcı, eğitimci ve çalışmalarla bütünleşen bir anlayışa dönüştü. Bugünün müfettişleri, banka üst yönetiminin karar sürecine ışık tutan, yeni projelere katılan, banka için potansiyel olanakları tespit eden, çeşitlenen bankacılık işlemlerine hakim olan, araştırmacı, projeksiyon yapabilen eğitimli kişilerden oluşuyor. Bu özellikleri ile de bankanın orta ve üst kademe yönetici potansiyeli durumundalar. Bu olgu önümüzdeki dönemlerde de devam edecek.``

İŞTE MÜFETTİŞİN TANIMI

Akbank Teftiş Heyeti´nin 1953 tarihli talimatnamesinde müfettişin ve görevleri aynen şöyle tanımlanıyor:

İRŞAD UNSURU: Müfettiş; raporlar ile, şahsi hal ve hareketlerile memur olduğu çevrede bir irşad unsurudur.

DÜRÜST VE RANDIMANLI: İyi çalışmak, randımanlı hizmet vermek ve dürüst kalmak an´anesi yine onun rehberliği ile teessüs eder.

KETUM: Ketumluk, mesleki sırlara karşı hassasiyet müfettişliğin şaşmaz umdesidir.

NAZİK VE HİSSİ: Müfettiş; şefkat ve nezaket hissiyatile beraber fenalıklara, yolsuzluklara karşı müsamaha tanımayan, objektif adeseden ayrılmayan daima tarafsız bir karakterin mümessilidir.

VEKAR VE HAYSİYETLİ: Müfettiş; ahlaken pürüzsüz, tab´an mütevazi ve fakat vekar ve haysiyetine pek bağlı bir insandır.

MESULİYETLİ: Müfettiş; idarecilere mübah saymadığı hareketi, kendisi de işlemek vebalinden kaçınmasını bilen, mesuliyetlerini müdrik iradeli bir şahsiyettir.``

GÖBEK TAŞINDA DENETİM!

Medya Holding Yönetim Kurulu Üyesi, eski banka müfettişlerinden Şükrü Karahasanoğlu, mesleğiyle ilgili izlenim ve anılarını şöyle anlatıyor:  nasıl anlatıyor;

``Geçmişte banka müfettişliği yapmak oldukça zordu; konaklama ve ulaşım zorlukları vardı. O zamanlar karayolları ile seyahat ediliyordu ve çok olumsuz koşullar vardı. Pek çok arkadaşımızı göreve giderken ya da dönerken geçirdikleri trafik kazalarında kaybettik. Kentlerin gelişme süreci içerisinde konaklama olanakları da oldukça kötüydü. Bazı zamanlar, bırakın iyi bir yerde konaklamayı, yatacak yer bile bulamıyorduk.

Müfettişlik yaptığım yıllardan hiç unutamadığım bir anım var; Afyon´un Dinar ilçesinde bir şubeyi teftiş ediyorduk. Dinar çok soğuktu. Koşullar da kötüydü. Kalacak yer bulamayınca, bankanın hamam sahibi olan bir müşterisi bizi hamamına davet etti. Hamamı gezmeye gittiğimiz gün, sıcak çok hoşumuza gidince orada kalmaya karar verdik. 1 aylık teftiş boyunca her gece hamamda göbek taşının üzerinde uyuduk. Gerçekten çok keyifliydi.''

``BANKA MÜFETTİŞİ BÜROKRATTIR''

Turkish Bank Genel Müdürü Hamit Beliğ Belli, kendi müfettişlik dönemlerinde, bugünkü müfettişlere nazaran amirlerine karşı çok daha çekingen olduklarına dikkat çekiyor ve müfettişlikle ilgili şunları söylüyor:

``Müfettişler, bırakın genel müdüre, teftiş heyeti başkanına dahi uzak dururlardı. Biz başkanımızdan korkardık. Hiç unutmuyorum, bir gün, renkli bir gömlek giymiştim. Başkan, ´Bu ne rezalet? Siz diğerlerine örnek olacaksınız, bu kıyafet olacak iş mi?´ diye bir güzel azarlamıştı beni. O zamanlar hal böyleydi. Gerçi şimdi de müfettişler kılık kıyafetlerine çok özen gösteriyorlar ama bizim zamanımızda her şey, sanki bir parça daha katıydı''.

Değişmeyecek en önemli unsurun, bürokratlık olduğunu vurgulayan Belli şöyle devam ediyor:

``Banka müfettişleri, müfettişlik dönemlerinden sonra çeşitli sıfatlarla yöneticilik yapıyorlar. Bankacılıktan başka sektörlerde de idarecilik yapanlar oluyor. Özel şirketlerde çalışan banka müfettişleri daha çok mali işlerle ilgileniyorlar. Banka müfettişleri arasında, ticarete atılanlar da oluyor. Bugün banka müfettişliğinden sonra, kendi işini kurup çalışan pek çok müfettiş var. Ama ticarete atılanların hepsi başarılı olamıyor. Tüccar olmak banka müfettişinin işi değil. Banka müfettişi bürokrattır. Ve bürokrat, bürokrat olarak kalır``.
 
BEKAR VE ERKEK AĞIRLIKLI MESLEK

Etibank Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Yenice, banka müfettişliği mesleğinin önceleri yalnızca erkekler tarafından yapıldığına dikkat çekiyor ve bunun sebeplerini ise şöyle anlatıyor;

``Banka müfettişliği birtakım zorlukları olan bir görev. Sürekli seyahat etmeyi gerektiriyor. Müfettişler, sorumluluklarını taşıdıkları bankanın çeşitli illerdeki şubelerinde, çeşitli periyodlarda teftiş için bulunmak durumundalar. Sabit bir görev yerleri yok. Eskiden bayanlar için seyahat engeli ciddi bir sorun oluyordu.

Ayrıca teftiş için gidilen illerdeki yaşam koşullarının zorlukları da bayanların bu göreve sıcak bakmalarını engelliyordu. Bu tip nedenlerle, uzunca bir zaman, banka müfettişliği görevleri daha çok baylar tarafından sürdürüldü. Şimdi artık gelişen teknoloji ve iyileşen olanaklarla bayanları görevden uzaklaştıran koşullar ortadan kalktı. Bugün bu görevi bayanlar da baylar gibi sürdürebiliyorlar. Ancak yine de eskiden kalma bir alışkanlıktan olsa gerek, bizim bankamızda olduğu gibi pek çok bankada da bay müfettişlerin sayısı bayanlara oranla daha fazla''.


 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz