Doğan Yatırım Bankası Genel Müdürü Hulusi Horozoğlu ile yeni kurulan bankanın büyüme rotasını, aktif olacağı alanları ve geleceğini konuştuk...
Elçin Cirik
Doğan Yatırım Bankası, sektörün yeni oyuncusu. Ağustos başında faaliyete geçen banka, şimdiden sermayesi olan 200 milyon TL’ye yakın kredi hacmine yaklaştı. Genel müdür HULUSİ HOROZOĞLU, 5 yıl içinde bugünün ölçeğiyle iskontolanmış haliyle 10 milyar TL büyüklüğe ulaşmak istiyor. Horozoğlu, “Sadece Türkiye odaklı bir yatırım bankası olmayacağız. Bölgesel yatırım bankacılığı aktivitelerine de aracılık edeceğiz” diyor. İlk etapta Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya-Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’ya odaklanacaklarını açıklıyor.
Doğan Yatırım Bankası, sektörün en yeni oyuncularından. Ağustos ayında faaliyete geçen banka, ilk günden kredi kullandırmaya başlayarak sermayesi olan 200 milyon TL’lik hacme yaklaştı. Genel müdür Hulusi Horozoğlu, 5 yıl içinde bankayı bugünün ölçeğiyle iskontolanmış haliyle 10 milyar TL büyüklüğe taşımak istiyor. 2022 sonunda da bankanın aktif büyüklüğünün sermayesinin 7-8 katına ulaşacağını aktarıyor. Bankanın stratejisini 4 ana bileşen üzerine kurduklarını belirten Horozoğlu, ana merkeze kurumsal ve ticari bankacılık müşteri bazını koyduklarını söylüyor. İkinci faaliyet katmanını ise yatırım bankacılığı ve yapılandırılmış finansmanın oluşturacağını anlatıyor. Üçüncü katmanın, Hazine ve Finansal Kurumlar olduğunu söyleyen genel müdür, “Son katmanda geleneksel işlem bankacılığı çatısı altındaki ürünlerin yanında dijital çözümler yerleştireceğiz” diyor. Doğan Yatırım Bankası’nın bölgesel olarak da güçlü bir oyuncu olma hedefi var. “Sadece Türkiye odaklı bir yatırım bankası olmayacağız” diyen Horozoğlu, “Bölgesel yatırım bankacılığı aktivitelerine de aracılık edeceğiz. İlk etapta Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya- Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’ya odaklanıyoruz” şeklinde konuşuyor. Doğan Yatırım Bankası Genel Müdürü Hulusi Horozoğlu ile yeni kurulan bankanın büyüme rotasını, aktif olacağı alanları ve geleceğini konuştuk:
Bankanız ağustos ayında faaliyete geçti. İlk günden bu zamana neler yapıldı?
Görevime resmi olarak Eylül 2020’de başladım. BDDK’ya aralık ayında faaliyet izni başvurusunu yaptıktan sonra süreç ve bilgi sistemleri denetimlerini tamamladık. Ardından mayıs ayında faaliyet iznimizi aldık. Türkiye Bankalar Birliği, Merkez Bankası gibi resmi kuruluşlara üyelikleri tamamlayıp ilgili sistemlere entegre olduk. 2 Ağustos’ta faaliyete geçtik. Yatırım bankası lisansıyla yola çıktık ve ilk gün itibarıyla kredi vermeye başladık. Aslında bugün itibarıyla 200 milyon TL olan sermayemizin bize izin verdiği ölçüde kredi kullandırmış durumdayız, sermayeye yakın rakamlarda kredi hacmi oluşturduk. Bu krediler daha çok kurumsal ve ticari bankacılık segmentindeki şirketlere verildi. Sermaye Piyasası Kurulu’ndan da faaliyet iznimizi ve aynı zamanda tahvil bono ihraç iznini aldık. Önümüzdeki haftalarda bankamız için tahvil ihracı yapmayı planlıyoruz. Böylelikle fonlama bazımızı oluşturarak kredi hacmimizi ölçeklendirip büyütme hedefindeyiz. Danışmanlık tarafında da aktif konuştuğumuz işler var. Şirket satın-alma ve birleşme danışmanlıkları, yapılandırılmış finansman için birçok müşteriyle temas halindeyiz. Bu çerçevede faaliyet iznimizi takiben 200’ü aşkın müşteri toplantısı gerçekleştirdik.
Nasıl bir stratejiyle ilerleyeceksiniz?
Stratejimizi 4 ana bileşen etrafında dizayn ettik. Ana merkeze kurumsal ve ticari bankacılık müşteri bazımızı koyduk. Bu müşteri bazımızda sadece kurumsal değil ticari, hatta KOBİ’ye kadar uzanan bir yelpazede müşterilerimiz olacak. İkinci faaliyet katmanımız yatırım bankacılığı ve yapılandırılmış finansman olarak ikiye ayrılıyor. Yatırım bankacılığında şirket birleşme ve satın alma danışmanlıkları, halka arzlar, mezanin ve takas edilebilir sermaye bağlantılı ürünlere odaklanmak istiyoruz. Yapılandırılmış finansman tarafında da tüm borç finansmanı ürünlerini sunmayı düşünüyoruz. Sendikasyon kredileri, kulüp kredileri, özel plasman, ihracat kredi kuruluşları bağlantılı finansman, proje finansmanı, İslami finansman, sürdürülebilirlik odaklı finansman, tahvil bono ihraçları ve finansal danışmanlığa kadar geniş bir yelpazede hizmet vereceğiz.
Diğer katmanlarda neler var?
Üçüncü katmanımız, Hazine ve Finansal Kurumlar. Hazine tarafında geleneksel alım satım işlemlerini yöneten birim dışında güçlü bir satış birimi oluşturduk. Hedefimiz, kurumsal ve ticari bankacılık müşterilerimize finansal danışmanlıkla birlikte kur riskini, faiz riskini yönetebilecekleri bir model sunmak. Finansal Kurumlar birimimiz, hem bankamızın fonlamasını yönetecek hem yapacağımız tüm yapılandırılmış finansman işlemlerinde yatırımcılarla ilişkileri yürütecek. Dördüncü ve son katmanda geleneksel işlem bankacılığı çatısı altındaki nakit yönetimi, dış ticaret finansmanı gibi ürünlerin yanına tamamlayıcı olarak dijital çözümler yerleştireceğiz. İlk fazda tedarik zinciri finansmanıyla başladık, ikinci fazda bu tedarikçileri yapay zekaya dayanan karar destek modelleri kurgusuyla dijital olarak doğrudan kredilendirme üzerine çalışıyoruz. Önümüzdeki yılın ilk yarısında bu modeli de hayata geçirmek istiyoruz. Dünyada hızlı gelişen neobank modellerine yakın bir kurguyla dijital kredilendirme ve çözümler sunmayı planlıyoruz.
Girişim sermayesine yönelik finansal araçlar yaratmak da gündeminizde mi?
Girişim sermayesi araçları altındaki finansman modeli, yapılandırılmış finansman ve yatırım bankacılığının dirsek temasıyla kurgulanabilecek ürünlerden. Girişim sermayesinde özellikle pandemi sonrasında global piyasalarda oluşan likidite etkisiyle ciddi aktivite var. Türkiye’de teknoloji şirketleri odaklı yatırımların artacağını öngörüyoruz. Bu alanlarda bazı yeni kurulmuş şirketlerin istedikleri ölçeğe ulaşmak için borç finansmanı ya da sermaye finansmanı ihtiyaçları olabilir. Bu açıdan yatırımcılarla girişimcileri buluşturacak bir köprü oluşturmak istiyoruz.
Türkiye dışında büyüme planınız var mı?
Kurulduğumuz günden bu yana 100’ün üzerinde uluslararası ve bölgesel yatırımcıyla irtibattayız. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye iştahının hangi seviyede olduğunu ve sektörel spesifik tercihlerini iyi bilen bir bankayız. Hedefimiz, şirketlerin sürdürülebilir ve sağlıklı büyümelerine destek olurken uluslararası finansal sistemin ülkemizdeki güçlü bir temsilcisi olmak. Sadece Türkiye odaklı bir yatırım bankası olmayacağız. Bölgesel yatırım bankacılığı aktivitelerine de aracılık eden bir oyuncu olacağız.
Bölgesel derken hangi coğrafyada aktif olma isteğiniz var?
Aslında ilk etapta dört coğrafyaya; Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya-Türk Cumhuriyetleri ve Doğu Avrupa’ya odaklanıyoruz. Yatırımcılar ve şirketlerle doğrudan irtibattayız. Hem Türk şirketlerinin bu bölgelerde yapacakları işlemleri ve yatırımları, satın alacakları şirketler ve ihtiyaçları olacak finansmana yönelik çözümler sağlamak hem bu bölgelerden Türkiye’ye olan yatırımcı ilgisini takip edip doğrudan yatırım, borç finansmanı, sermaye finansmanı gibi alanlarda aktif olmak niyetindeyiz. Odaklı bir stratejiyle önümüzdeki yıllarda bu bölgelerde kendimize iyi bir yer edineceğimizi düşünüyorum.
Son dönemde yatırım bankacılığı revaçta, yeni oyuncular giriyor. Bu alan neden çekici?
Esasında Doğan Holding özelinde baktığımızda grubun bankacılık sektöründe ciddi tecrübesi var. Bu dönemde yatırım bankacılığıyla yola çıkmamızın temel motivasyonlarından biri, bu alanın Türkiye’de gelişmesi gereken faaliyetlerden biri olması Banka, Doğan Holding için stratejik bir iş kolu. Türkiye’de yatırım bankalarının mevduat bankalarına tamamlayıcı özellikle çalıştığını ve çalışacağını düşünüyorum. Aslında mevduat bankalarının aktif ve kuvvetli olduğu pek çok alan var ama örneğin orta ölçekli şirketler özelinde yatırım bankacılığının çok daha derinlik kazanması gerekiyor. Aynı şekilde Türkiye’de sermaye piyasalarının gelişmesi için de yatırım bankalarına çok önemli görev düşüyor. Biz bu çerçevede yetkin bir kadroyla yola çıkıp Türkiye’de öncü, bölgede de etkin bir yatırım bankası olma hedefindeyiz.
İleride bireysel bankacılığa girme ihtimaliniz var mı?
Şu an için bireysel odaklı bir stratejimiz yok. Dijital kredilendirme modeliyle öncelikle tedarik zinciri finansmanı yaptığımız şirketlerle KOBİ segmentine ulaşmayı hedefliyoruz.
Bu yılın sonunda bankanız nasıl bir büyüklüğe ulaşacak?
2021’i toplamda 5 ay faaliyet yapmış bir banka olarak kapatacağız. Yıl sonunda bilanço büyüklüğü hedefimiz, önümüzdeki ay yapmayı planladığımız tahvil ihracıyla 350 milyon TL civarında olacak. 2022 yılını da sermayemizin 7-8 katı büyüklüğünde kapatmayı planlıyoruz.
Daha uzun vadede bankayı nasıl konumluyorsunuz?
Önümüzdeki 5 yılda aktif büyüklük olarak, bugünün ölçeğiyle iskontolanmış haliyle 10 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşma hedefimiz bulunuyor. Önümüzdeki 3 yıl tamamlandığında finansallarımız olgunlaştıktan sonra bölgesel ve uluslararası yatırımcılarla fonlama araçlarımızı çeşitlendirmek, ilk etapta kulüp kredisi ve ardından bir sendikasyon kredisi gerçekleştirmek istiyoruz. 5 yılı tamamladıktan sonra da uluslararası derecelendirme kuruluşlarından rating almak ve ölçeğimizin uygun olduğu aşamada uluslararası piyasalardan Eurobond ihracı yapmayı planlıyoruz.
Belirlediğiniz ölçekle sektör sıralamasında yeriniz nasıl olur?
Aktif büyüklük ya da kredi hacmi olarak belli bir sıralamaya girmek, önceliklendirdiğimiz bir hedef değil… Çünkü sadece kredi veren bir banka olarak yola çıkmıyoruz, kredi sağladığımız müşterilere aynı zamanda çözüm ortağı olmak, yatırım bankacılığının farklı alanlarında danışmanlık vermek istiyoruz.
YENİ BANKANIN BÜYÜME ROTASI 1 Önümüzdeki ay bankamız için tahvil ihracı yapacağız. Yılı 350 milyon TL aktif büyüklükle bitiririz. 2 Stratejimizi 4 ana bileşen etrafında dizayn ettik. Merkeze kurumsal ve ticari bankacılık müşteri bazımızı koyduk. 3 Yatırım bankacılığı ve yapılandırılmış finansman ile hazine ve finansal kurumlar, 2 ve 3’üncü faaliyet bileşenlerimiz. 4 Geleneksel işlem bankacılığının yanına dijital çözümler yerleştireceğiz. 5 Yatırımcılarla girişimcileri buluşturacak bir köprü oluşturmak istiyoruz. 6 Türkiye dışında Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya- Türki Cumhuriyetler ve Doğu Avrupa’ya odaklanıyoruz. 7 2022 yılını sermayemizin 7-8 katı büyüklüğünde kapatırız. Önümüzdeki 5 yılda bugünün ölçeğiyle iskontolanmış haliyle 10 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşma hedefimiz var. |
FIRSAT ALANLARI REEL SEKTÖR Kalkınma ve yatırım bankalarının bazı alanlarda, mevduat bankalarına tamamlayıcı özellikleri olmalı. Türkiye’de yatırım bankalarının sermaye piyasalarının gelişiminde çok önemli rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün Türkiye’de özel sektör borçlanma araçları stokunun GSMH’ye oranı yüzde 2. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 9. Özel sektör borçlanma araçlarının toplam stoğunun devlet iç borcuna oranı yüzde 12, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 16. Türkiye’de toplam özel sektör borçlanma araçları stoku 150 milyar TL civarında, ülkenin ve finansal sektörün büyüklüğüne oranla bu miktar küçük. Toplam ihraç hacminde reel sektör, sadece yüzde 5 paya sahip. Stok rakamında da reel sektörün payı yüzde 10. Yatırım bankaları olarak amaçlarımızdan biri reel sektörün Türkiye’de borç sermaye piyasalarına daha fazla ulaşması olmalı. Bunun için de yeni ürünler, tahvil ihraçlarına yurt dışından yatırımcı getirme gibi çözümler üzerinde çalışılmalı. HALKA ARZLAR Aynı şekilde halka arz tarafında potansiyel yüksek. Yıl başından bu yana 44 halka arz işlemi gerçekleştirilerek 19 milyar TL’lik hacme ulaşıldı. Önceki yıllara göre hem daha çok sayıda işlem hem daha fazla orta ölçekli şirketin halka arzını görüyoruz. 2020 başında bakiyeli yatırımcı sayısı 1,2 milyonken 2021 Eylül’de 2,5 milyona çıktı. Burada en önemli motivasyon alternatif enstrümanların üzerinde getiri; yıl başından bu yana halka arz endeksi yüzde 90’ın üzerinde değer kazandı. Halka arzları daha büyük, uluslararası ölçeklere çekmek, ancak daha fazla yabancı kurumsal yatırımcının bu işlemlerde yer almasıyla mümkün olacak. Sürdürülebilirlik odaklı finansman yöntemleri de odağımızda. |
“BİLANÇO YAPISI DEĞİŞTİ” ŞOKLARA DAYANIKLI Son yıllarda bankacılık sektörünün bilançosunun yapısı değişti. Kredi/mevduat oranı bugün yüzde 99. TL kredi/mevduat oranı yüzde 148 iken yabancı para kredi/mevduat oranı yüzde 65. Çünkü sektördeki yabancı para mevduatın toplam mevduata oranı yüzde 55 seviyesinde. TL kredilerin toplam krediler içinde payı yüzde 64 iken TL mevduatın toplamda payı yüzde 45. Türkiye’de bankacılık sektörü çok güçlü, şoklara ve olumsuz koşullara karşı dayanıklılığı yüksek. Yabancı para yükümlülüklerini de rahatlıkla ödeyebilecek yabancı para likiditeleri var. “DAHA İYİ GEÇER” Türk bankaları rahat şekilde sendikasyon kredilerini çevirebiliyor, piyasa koşullarının uygunluğuna göre uzun vadeli Eurobond ihracı yapabiliyor. Piyasalardaki volatilite şirketleri etkiliyor, bu da bankalara yansıyor ama sektör volatiliteyi yönetmede usta. Bu yıl kredi büyümesi geçen yıla göre aşağıda, son verilere göre yıllık yüzde 13 seviyesinde. 2022’de pandeminin etkisinin daha hafiflemesi ve normalleşme varsayımıyla daha iyi, çift haneli büyümeler göreceğiz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?