Yatırım bankacılığı, esnek yapısı nedeniyle sermayedarların gözdesi. Bu alana yeni katılanlardan biri de Ercan Şirketler Grubu’nun kurduğu Q Yatırım Bankası. 1,5 yıldır faaliyet gösteren banka, yeni artırdığı sermayesiyle bu yıl sonunda kredi hacmini 5 katına çıkarmayı hedefliyor.
Bien Seramik ve QUA Granit markalarının sahibi; madencilik, seramik, turizm gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren Ercan Şirketler Grubu’nun finans dünyasındaki en önemli adımı Q Yatırım Bankası oldu. Temmuz ayında ödenmiş sermayesini 600 milyon TL’den 1,5 milyar TL’ye çıkaran Q Yatırım Bankası, henüz 1,5 yaşında.
Elçin Cirik / [email protected]
Fotoğrafllar: Gökhan Çelebi
Capital Dergisi / Ağustos 2025
Bin 100’ü aşan müşteriye sahip banka, bu yıl sonunda kredilerini 5’e katlayarak 13-14 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyor. Q Yatırım Bankası Genel Müdürü Cihan Küçükgöze, kaslarının asıl ticarette kuvvetli olduğunu ve ticaretin olduğu alanlarda etkili olmak istediklerini belirtiyor. Bu yıl şubeleşme yatırımlarını ve kadrolaşmayı tamamlamayı planlayan yatırım bankası, bir sonraki adım olarak hem yatırım ürünleri sunarak hem Şimdi Al Sonra Öde tipi mikro krediler vererek bireysel bankacılığa da girmeyi planlıyor.
Bu yılın kârlılık için zor geçeceğini ve 2025 sonunda sektörde enflasyon seviyesinde kredi büyümesi yakalanacağını öngören Q Yatırım Bankası Genel Müdürü Cihan Küçükgöze ile sektörü ve odak alanlarını konuştuk:
Bankanın kurulma motivasyonu nasıl oluştu? Kuruluşta adımlarınız neler oldu?
Aslında bankanın BDDK’dan kuruluş iznini 2022 Ekim’de aldık. 60 yıllık bir grubun finans tarafındaki yatırımlarından biriyiz. 2023 Ocak ayında faaliyet izni için başvurduk. Haziran ayında yani çok kısa sürede faaliyet iznimizi aldık. 26 Ekim 2023’te ilk müşterimizi kabul ettik. Aslında daha 1,5 yılını yeni aşmış bir bankayız. Hem sermayedarların inancıyla hem çalışanlarla kısa zamanda bankayı ayağa kaldırdık.
Grubumuzda finans tarafında ilk kurum biz değiliz. Q Finans Faktoring, Allbatross Girişim Sermayesi ve Allbatross Portföy Yönetim şirketleri vardı. Ayrıca en son Allbatross Yatırım Menkul Değerler şirketi kuruldu. Grubun finans kurumlarının amacı, tüm sac ayaklarıyla bir ekosistem yaratmak. Bu ekosistemde müşterilerin hem finansman hem yatırım ürünü ihtiyaçlarını karşılayacak esnek ve butik çözümler sunmak istiyoruz.
Grubun finans alanına ilgisi nereden geliyor? Neden finans alanına girildi?
Grupta turizm, madencilik sektörleri ve QUA Granit, Bien Seramik gibi alanında güçlü şirketler var. Zaten grup finansla hep iç içe… Amacımız butik çözümleri uçtan uca, entegre bir platform şeklinde teknolojilerle destekleyerek müşteriye sunmak.
Bugün sektördeki pek çok büyük banka, geçmişte sanayici grupların yatırımlarıyla yola çıktı ve zamanla grubun ana odağı haline geldi. Bizim gideceğimiz yer ve vizyonumuz da bu… Banka, grubun amiral gemisi olacak. Elbette grubun diğer şirketleri de büyük, yarattıkları ekosistemden bankamız faydalanacak. Finans tarafındaki sinerjiyi ekosistemin geneline yaygınlaştıracağız.
Peki neden yatırım bankacılığı tercih edildi?
Yatırım bankacılığı dünyada çok büyük bir ölçeğe sahip. Küresel bankalar arasında güçlü yatırım bankaları var. Bu alan çok esnek… Önemli olan, yatırım bankacılığının sunduğu çevik yapı.
Avantajsa eğer konvansiyonel bankaların avantajı, mevduat toplayabilmeleri. Ancak yatırım bankaları da sermaye piyasası ürünlerinin ihracı ve satışı, yapılandırılmış finansman, leasing, faktoring, menkul kıymetleştirme ve danışmanlık gibi çok çeşitli hizmetleri üstlenebiliyor. Yatırım bankalarının esnek yapı artısı var.
Temmuz ortası BDDK verilerine göre sektörde kredilerde yıllık yüzde 41,1 büyüme var. Yatırım ve kalkınma bankalarındaysa büyüme, biraz daha yüksek, yüzde 44. Yatırım tarafının daha iyi gitmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bunun temel nedeni, yatırım bankacılığının daha yeni yeni gelişen bir sektör olmasından kaynaklı oluşan baz etkisi. İkinci etken de yatırım bankaları esnek çözümler sunduğu için müşteriler tarafından daha fazla tercih ediliyor. Ayrıca ekonomi yönetiminin kredi büyümeleriyle ilgili birtakım düzenlemeleri var. Yatırım bankaları ölçek itibarıyla daha küçük olduğu için buralarda daha çevik hareket edebiliyor. Dolayısıyla sektörden fazla büyümesi normal. Bunun sürdürülebilir olması önemli.
Yılın devamında bu trend sürecek mi peki? Büyüme sınırlamaları kalacak gibi görünüyor…
Bu konuda bir yorum yapamayız. Ekonomi yönetimi doğru politikalarla ilerliyor. Doğru politikalarda ısrar etmekle iyi yapıyor. Sektörde yıl sonuna doğru kısıtlamaların esneyebileceğine dair konuşmalar var. Kısıtlamalar esnetilebilir ya da kapsamları değişebilir. Bu, zamanlama meselesi... Gerektiği yerde kaldırılması, esnetilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yıl sonu için sektörde ne kadar büyüme olacağını düşünüyorsunuz?
Ülke ekonomisinin gelişmesi açısından sektörün büyüme oranı önemli. 2025, sektör açısından yüksek enflasyon ve faiz ortamının etkilerini fazlasıyla hissettirdiği bir yıl. Piyasalarda hala yüksek volatilite mevcut. Ekonomik göstergelerdeki dalgalanma, şirketlerin kredi talebinde temkinli davranmasına neden oluyor. Yılın ilk yarısında ticari kredilerde büyüme sınırlı ve seçici oldu. İkinci yarı için daha kontrollü bir iyimserlik söz konusu. Enflasyonda kademeli bir iyileşme beklentisi bulunsa da oranlar hala çift haneli ve yüksek seviyelerde seyrediyor. Faizler de buna paralel yüksek gidiyor. Yakın coğrafyalarda yaşanan gelişmeler belirsizliği artırıyor. Bu çerçevede sektörün yılın kalanında daha çok likit ve kaliteli bir aktif yaratmaya odaklanacağını düşünüyorum. Sektör genelinde de 2025 sonunda kredilerde enflasyona yakın büyüme öngörüyoruz. Enflasyonu düşürme ve cari açığı kontrol altına alma hedefleri doğrultusunda, düzenlemelerde ticari kredilere, özellikle yatırım ve ihracat odaklı olanlara, bireysel kredilere göre daha pozitif yaklaşılacağını tahmin ediyorum.
Bu yılın ilk yarısında bankaya daha çok hangi alanlardan talep geldi? İkinci yarı için nasıl bir talep bekliyorsunuz?
Tabii yüksek faiz ortamında işletmelerin birinci önceliği, faaliyetlerini sürdürebilmek. Dolayısıyla yılın ilk yarısında işletme finansmanına dönük talepler daha ağırlıklı oldu. Ama ikinci yarıda faizlerin kademeli olarak gerileyeceği ve enflasyonun düşeceği yönünde bir beklenti var. Finansmanın ucuzlayacağı beklentisi şirketleri yatırıma yönlendirir. İkinci yarıda burada canlanma göreceğimizi düşünüyorum. İşletme finansmanından ziyade şirketlerin yatırımlarının finanse edilmesi anlamında hareket olacak. Hatta şu an üzerinde çalıştığımız 1-2 proje var, talepler gelecek. 2026’daysa enflasyon ve faizlerin öngörülen patikada seyredeceği varsayımıyla daha fazla hareket göreceğimizi düşünüyorum.
Bankanızın bu ortamda odak alanları neler?
Biz ilk günden beri ilk olarak yapabileceğimiz işlere başlıyoruz, uzmanlaşıyoruz ve adım adım ilerliyoruz. Odaklandığımız alanları dört ana başlıkta; yatırım kredileri ve dış ticaret finansmanı, kurumsal finansman ve danışmanlık, sermaye piyasası işlemleri ve portföy yönetimi ve bono ihraçları altında toplayabiliriz. Bu yıl yatırımlarımızı ve kadrolaşmamızı tamamlamaya odaklanıyoruz. 2025’te mevcut işlerin yanına Hazine işlemlerini eklemek, dış ticaret işlemlerini ayağa kaldırmak istiyoruz. 2024 yılını bankanın yürümeye başladığı, 2025’i hafiften koşmaya alıştığı ve 2026 sonrasını da koşacağı dönem olarak değerlendiriyorum. Satın alma ve birleşme işlemlerini ilerleyen dönemlerde yaparız. Bu alan, bizim ölçeğimizde sürdürülebilir bir gelir kapısı olmak için iyi bir alan değil. Biz büyüme dönemindeyiz. 2026 yılı ve sonrasında birleşme satın alma işlemleri tarafında fırsat görürsek yaparız.
Bu yıl halka arzlar açısından nasıl geçiyor? Yılın devamı nasıl olacak sizce?
Önceki yıllarda görülen yoğun halka arzların ardından son dönemde duraksama olduğunu izliyoruz. Sabit getirili TL varlıkların anlamlı şekilde pozitif reel getiri sunduğu bir ortamda, hisse senedi piyasasına para girişlerinin oldukça zayıf olduğu dikkat çekiyor. Hisse senedi yoğun fonlarda meydana gelen çıkışlardan bunu yüksek frekansta takip edebiliyoruz. Yabancı ilgisininse şimdilik çok artmadığı yurt dışı yerleşiklerin portföy akımları verisinde kendini gösteriyor. Para politikasında sıkılığın devam edeceği ve dolayısıyla TL sabit getirili varlıkların cazibesini genel olarak koruyacağı bir ortamda hisse senedi piyasasına para girişlerinin ancak kademeli olarak artması beklenebilir. Şartlara bağlı olarak yıl sonuna doğru bir hareketlenme yaşanabilir. Ama halka arzlara tekrar yoğun ilginin oluşmasının biraz daha vakit alabileceğini düşünüyorum.
Bankanızın büyümelerine dönersek kredilerde ilk çeyrekte yıllık büyümeniz yüzde 192 oldu. Yıl sonunda kredilerde büyümeniz ne kadar olur?
2024 yılını 2,6 milyar TL’ye yakın bir krediyle kapattık. 2025 sonundaysa 13-14 milyar TL kredi rakamı bütçeledik. Bu rakam, daha yukarıya gidebilir. Sermaye anlamında bir kısıtımız yok.
2-3 yıllık vadede hedefleriniz nasıl?
İlk üç yıldaki hedefimiz, dengeli ve sürdürüle bilir büyümeyle Türkiye’nin önde gelen yatırım bankalarından olmak. Özellikle Anadolu’da üretim ve ihracat yapan orta ve büyük ölçekli şirketlere odaklanıyoruz. Enerji, turizm, otomotiv, tarım-sanayi entegrasyonu olan şirketler ve girişim sermayesiyle büyüyen teknoloji şirketleri ilgi alanımıza giriyor. Orta vadede halka arzlara aracılık, VDMK, sukuk ve sermaye piyasası danışmanlığı gibi alanlarda derinleşeceğiz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı ürün geliştirme stratejilerimizi hızlandıracağız. Sektörde sıralamadan ziyade kendi hedeflerimizi ne kadar gerçekleştireceğimiz önemli. Bir diğer hedefimiz özsermaye kârlılığı yakalamak. Mart 2025 sonunda özsermaye kârlılığımız yüzde 67. Enflasyonun üzerinde gitmek istiyoruz. 2026 ve sonrasında burada da daha sürdürülebilir bir patika oluşur.
Grubunuzun faaliyet gösterdiği sektörlerden daha mı yüksek kredi talebi alıyorsunuz? Daha yüksek talebi olan sektörler hangileri?
Bankanın kuruluşundan bu yana hiçbir zaman tek bir yere ya da gruba odaklanmadık. Zaten şubeleri de bu nedenle açıyoruz. Yeni şubelerle ulaşabildiğimiz kadar müşterinin yanında olalım, ihtiyaçlarını özelleştirilmiş çözümlerle verelim istiyoruz. Dolayısıyla her sektörden talep var diyebilirim. Daha çok taahhüt, enerji, turizm, tekstil ve finansal kuruluşların talepleri önde gidiyor.
Sermayedarınızla nasıl bir sinerjiniz var? Bu sinerjiyi hangi alanlarda daha çok artırmak istersiniz?
Faaliyette olduğu alanlarda özellikle seramikte hep en başa oynayan bir gruptan bahsediyoruz. Dolayısıyla hem grubun lider konumundan hem sermayedarımızın vizyonundan çok istifade ediyoruz. Bankayı kurarken “İlk başta işleri öğrenene kadar her zaman kendi ekosistemimizle işe başlayacağız. Burada kaslarımızı güçlendireceğiz ve dışarı çıkacağız” dedik. Bugüne kadar da böyle oldu. Dış ticaret, satın alma ve birleşme tarafında da yolumuz böyle olacak.
Yurt dışında büyüme planınız var mı?
Bunu konuşmak için erken. İlk önce ülkemizde büyümemiz lazım. Orta ve uzun vadede ticaretimizin yoğun olduğu coğrafyalarda varlık gösterebiliriz. Grubun yatırımlarının olduğu alanlarda olabiliriz. Kol kasımız ticarette. Hedefimiz ticaretin olduğu yerlerde olmak. Elbette ilerleyen zamanlarda içeriye kitle bankacılığını, bireyseli koyacağız.
Bireysel tarafa da mı gireceksiniz?
Önümüzdeki dönemin adımı bu… Yatırım ürünleri olabilir, Şimdi Al Sonra Öde gibi mikro krediler verebiliriz.
Yatırım bankacılığında son dönemde yeni oyuncu girişleri oldu. Daha fazla yeni giriş bekliyor musunuz?
Banka kurmak, banka sahibi olmak sermayedar için çok büyük bir prestij. Elbette bunu isteyen kişiler olacaktır. Burada bu kişilerin sektöre ne katacağının iyi değerlendirilmesi önemli. Önceki dönemde gördüğümüz hızlı yatırım bankacılığı iştahında bir yavaşlama olacağını düşünüyorum. Geçen yıl kuruluş izni alan banka sayısını, bu yıl ve 2026’da görmeyiz.
KOBİ SEGMENTİNE DİKKAT!
KÂRDA ZOR YIL
2025, zor bir yıl. Bankalar faizlerin düştüğü ortamda para kazanır çünkü aktiflerin raf ömrü pasiflerin raf ömrüne göre çok daha uzundur. Faizlerin düştüğü bir ortamda bankaların maliyetleri azalırken gelirleri yüksek kalmaya devam eder. Bu dönem faizler yüksek olduğundan bankaların kârlılıkları açısından zor bir süreç. Yine de sektörde özsermaye kârlılığı 2024’ten daha düşük gelmez, bunun nedeni baz etkisi.
“İYİ YÖNETİLMELİ”
Enflasyonun yüksek olduğu durumda personel giderleri, operasyonel giderler artıyor. Şirketlerin finansmana erişimi zorlaşıyor, finansman yükleri artıyor. Bu da aktif kalitesi üzerinde baskı oluşturuyor. Bunlar çok iyi yönetilmesi gereken süreçler. Elbette faiz gelirleri anlamında daha iyi bir gidiş olur. Ama diğer giderlerin ve aktif kalitesinin yarattığı baskıyı iyi yönetmek lazım. Sektörde 2024’ün sonunda yüzde 1,8’den bu yıl ortasına doğru yüzde 2,2 takibe düşen kredi oranına geldiğimizi gördük. Sorunlu kredi oranının yıl sonuna doğru artışını sürdürmesini bekliyoruz.
DİP DALGA
Aktif kalitesine sektörden ziyade segment özelinde bakıyorum. KOBİ’ler ülke ekonomisinin büyümesi ve istihdam anlamında çok önemli. Büyük bir motorun küçük ama olmazsa olmaz çarkları. Ekonomi yönetimi de KOBİ’lerin destekleneceğini vurguluyor. KOBİ’lerin desteklenmesi noktasında gerekli adımlar atılırsa aktif kalitesinde çok ciddi bir bozulma beklemem. Elbette batan büyük şirketler olur ama asıl dip dalga KOBİ’lerden gelir. Ekonomi yönetimi KOBİ’lerin varlığını sürdürmesini sağlarsa aktif kalitesi üzerindeki baskıların azalacağını düşünüyorum.
“ŞUBELEŞMEYE GİDİYORUZ”
“12’Yİ GEÇMEZ”
Şu anda İstanbul, Ankara ve Aydın Söke’de 3 şubemiz var. Söke’deki şube fabrikamızın komşusu. Grubun işlemlerini, bayi ve tedarikçilerimizin işlemlerini yapıyoruz. Bu yıl şubeleşmeye ciddi bütçe ayırıyoruz. Bu yıl sonu ulaşacağımız şube sayısı 8. Orta vadede bu sayı, 12 olabilir. Yakında İzmir, Antalya, Kayseri ve Konya’da şube açacağız. 3 yıllık projeksiyonda maksimum şube sayımız 12’yi geçmez.
1,5 KAT HEDEF
Bankamızda bin 100’ün üzerinde müşterimiz var. Yeni şubelerimizle yerel sanayici ve ihracatçılara ulaşarak müşteri tabanımızı genişletmeyi sürdüreceğiz. Her alanda yaygın çalışma mantığındayım, krediyi de tabana yayalım, Hazine işlemlerini de tek bir hesapla yapmayalım. Şubelerin açılmasıyla bu amaca ulaşacağız. Yakın dönemde müşteri sayımızı 1,5 katına çıkarıp 2 bin 500 müşteriye ulaşırız.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?