Yeni düzenlemeler, çeşitlenen ürünler ve değişen yatırımcı alışkanlıklarıyla uzun zamandır hayal edilen büyümenin yakın olduğu düşünülüyor. Yeni dönemde büyümeye en büyük katkıyı bireysel emeklilik fonları yapacak. Özel sektör tahvilleri, kira sertifikaları ve gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçları da yeni dönemin diğer hızlı büyüme alanları olacak. Türkiye'de portföy yönetim sektörü yaklaşık 62 milyar TL büyüklüğe sahip. Son 5 yıllık dönemde sektörde yönetilen toplam varlık büyüklüğü yaklaşık yüzde 90 oranında büyüme gösterdi. Bu büyüme en çok bireysel emeklilikten geldi. BES'de 2007'den bu yana yönetilen varlık büyüklüğü yaklaşık 4 katına çıktı. Özel portföy yönetimi bir diğer büyüme alanı oldu. Burada da son 5 yılda yüzde 30'a yakın büyüme sağlandı. Yatırım fonları ise hala sektörün en zayıf halkası konumunda.
2008 başında 26,5 milyar TL olan pazarın büyüklüğü, geçtiğimiz 5 yılda sadece yüzde 16,54'lük bir büyüme kaydetti. Sektörün bugünkü görünümünün, gerek ülkenin kalkınmasına gerek finans sektöründe yaşanan büyümeye ayak uyduramadığı düşünülüyor. Yeni dönemde ise tamamen farklı bir tablo öngörülüyor. Bu değişiminse BES gibi tasarrufu teşvik eden uygulamalar, daha uzun vadeli yatırım yapan yatırımcılar ve yeni ürünlerle gelmesi bekleniyor.
Notus Portföy Yönetimi Genel Müdürü Murat Sağman, “Yeni dönem geride bıraktığımız dönemlerden çok farklı olacak. Bu farklılığın en önemli noktası da geçmişteki alışkanlıkların bu kez kalıcı olarak terk edileceğine ilişkin beklentimiz” diyor.~
YATIRIMCININ TERCİHİ
Türk yatırımcısının, yatırım konusundaki yaklaşımı oldukça muhafazakar. Mevcut yatırım araçları pastasında mevduat, döviz, altın ve gayrimenkul önemli oranda pay alıyor. Finansal varlıkların hala yüzde 80'i mevduatta bulunuyor. Getiri olmasa da yatırımcılar alışkanlıklarından vazgeçemediği için mevduata yatırıma devam ediyor. Murat Sağman, yeni dönemde hızla düşen faiz karşısında getiriler konusunda yatırımcıların artık daha endişeli olduklarını söylüyor. Sağman, “Yatırım araçlarının çeşitlenmesi de yatırımcı alışkanlıklarının değişmesine katkıda bulunmaya başladı” diyor.
Akportföy Genel Müdürü Alp Keler de, Türkiye ekonomisindeki değişim ve global koşulların belirlediği yeni yatırım ortamının yeni ürünler konusunda talebi desteklediğini söylüyor. Portföy yönetim şirketleri üzerindeki inovatif ürün baskısının arttığına işaret eden Keler, “Gerek bireysel emeklilik fonları gerekse
yatırım fonlarında yeni ve inovatif ürünler art arda gelmek zorunda” diyor.
YENİ ÜRÜNLER GELİYORUZ
Keler'in işaret ettiği üzere son dönemde anapara koruma amaçlı fonlar gibi yatırım ürünleri yoğun ilgi gördü. Bu enstrümanların riskleri kontrol altına alarak potansiyel getiri yaratma özelliği, risk konusunda temkinli bir görünüm sergileyen genel yatırımcı profilinin ilgisini çekti. Alp Keler, faizde önümüzdeki döneme ilişkin yatay beklentilerin iç verim açısından daha cazip bir getiri profili çizen “özel sektör tahvili” ağırlıklı yatırım ürünlerine olan ilgiyi de artırdığına işaret ediyor. Keler, “Özel sektör ihraçları birkaç yıl öncesinde ihmal edilebilir miktarlarda iken, 2012 sonu itibarıyla yaklaşık 40 milyar TL'yi buldu. Hacimdeki bu artış DİBS'lerin oldukça üzerinde getiri sağlayan bu yatırım araçlarını yatırımcılar açısından kayda değer bir alternatif haline getirdi” diyor. Önümüzdeki dönemde ise kira sertifikaları ve gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçları tarafında benzer bir gelişme bekleniyor.
2 ÖNEMLİ TREND
Notus Portföy Yönetimi Genel Müdürü Murat Sağman yeni ürünlerin gelişiminde belirleyicinin yine yatırımcı olacağını söylüyor. “Talep oldukça yeni yatırım araçları da hayatımızda daha fazla yer kaplayacak. Böylece daha çeşitli daha likit bir ortam kendiliğinden oluşacak” diye konuşuyor. Finans Portföy Genel Müdürü Tolga Kotan ise, gelecek dönemde pazarın hacmini etkileyecek iki ana trend olduğuna işaret ediyor. Kotan şöyle diyor: “Birincisi ve en önemlisi emeklilik fonlarına verilen yüzde 25'lik devlet katkısı. Faizlerin geldiği seviyede birkaç yıllık mevduat getirisine eşdeğer olan bu katkı, emeklilik fonlarının hızla büyümesine ve tasarruf mantığının gelişmesine katkıda bulunacak.~
İkincisi toplam fon pazarının yüzde 75'inden fazlasını kapsayan likit ve kısa vadeli tahvil bono fonlardaki büyüme veya küçülme. Buradaki paranın daha uzun vadeli stratejilerle yatırım yapan diğer fonlara kayması, yüzde 75'lik yüzdenin aşağıya doğru inmesi bizce toplam rakamın büyümesinden çok daha sağlıklı olacak.”
HAREKETLİ YENİ DÖNEM
Yeni SPK kanununun da önümüzdeki dönem sektörün gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor. Alp Keler, “Örneğin fonların kurucu statüsünün portföy yönetim şirketlerine geçmesi ile birçok yeni ürünün yatırımcılara sunulması fırsatı doğacak. Ayrıca, şu an izin verilmeyen birçok yatırım aracı ile portföylerin çeşitlendirilmesi söz konusu olabilecek. Bu da sektörün büyüme hızını artıracak” diyor.
Deniz Portföy Genel Müdürü Fatih Arabacıoğlu da yeni kanunun, sermaye piyasalarının tüm aktörlerinin önünü açacağını söylüyor. Ana hedefin nihayetinde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi olduğuna işaret eden Arabacıoğlu, “Yeni kanun ve tebliğler ile portföy yönetim şirketlerinin fonksiyon ve sorumluluklarının artması, sektörün geleceği açısından son derece olumlu. Bunun yanında sektördeki rekabetin artması, yatırım fonu getirilerini olumlu yönde etkileyeceğinden yatırımcıların da bu yeni süreçte pozitif olarak etkileneceğini düşünüyorum” diyor.
DR. ALP KELER/ AKPORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
BÜYÜME BES’TEN GELECEK
GELECEK 10 YIL
Bireysel emeklilik sektörünün önümüzdeki dönemde de sektörün itici gücü olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Devletin bireysel emeklilik sektörüne yönelik teşvikleri 2013 yılıyla birlikte etkisini göstermeye başladı. Gerek imzalanan sözleşme sayısında gerek sisteme yapılan katkı tutarlarında 2013 yılı ilk çeyreğinde önceki yılların aynı dönemlerine nazaran 3 kata varan büyümeler söz konusu. Yapılan projeksiyonlarda önümüzdeki 10 yıllık bir perspektifte sektörde yönetilen varlık büyüklüğünün yaklaşık yüzde 70'lik kısmının bireysel emeklilik yatırım fonlarından oluşacağı tahmin ediliyor PORTFÖY YÖNETİMİ
Düşen faiz ortamı tüm yatırımcılarda daha yüksek getiri arayışını gündeme getiriyor. Bu çerçevede özellikle büyük ölçekli bireysel ve kurumsal yatırımcılarda bir arayış söz konusu. Dolayısıyla 'bireysel ve kurumsal portföy yönetimi” hizmetine yönelik talep hızla artıyor ve bizce giderek daha yüksek oranda artmaya devam edecek. Ak Portföy olarak büyük ölçekli bireysel ve kurumsal müşterilere yönelik doğrudan portföy yönetim hizmeti veriyoruz. Bu alanda yüzde 28 pazar payı ile liderliğimiz başarımızın bir göstergesi niteliğinde.~ KİŞİSEL YATIRIM
Türkiye 'de son birkaç yıldır mevcut koşullar yatırımcıların farklı varlık sınıfları ve enstrümanlara yönelmesine neden oluyor. Ancak hiçbir yatırım ürünü ya da varlık sınıfı tek başına yatırımcının alternatif getiri talebini ve ihtiyaçlarını karşılayamaz. Bu sebeple tasarruf sahiplerinin yatırım tercihlerini değiştirirken farklı varlık sınıfları ile birlikte değişen risk düzeyleri konusunda farkındalıklarını geliştirmeleri önemlidir. Önümüzdeki dönemde yatırım danışmanlığı hizmetleri daha da önem kazanacak. Bireysel yatırımcının risk algısı, likidite tercihi, yatırım enstrümanları konusundaki bilgi düzeyi gibi değişkenler "kişisel yatırım evrenini” belirleyen önemli faktörler
ALİM TELCİ/HALK PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
REKABET NASIL GELECEK?
YABANCI İLGİSİ
Değişen Sermaye Piyasası Kanunu ile birlikte sektörde yavaş yavaş yabancı ilgisi oluşmaya başladı. Türkiye'de portföy yönetim şirketi kurmak isteyen uluslararası fonları görüyoruz. Yabancı fonlarla ortaklık girişiminde bulunan lokal portföy yönetim şirketleri var. Bu noktada şunu söylemek gerekir ki yabancı ortağı olan bankaların ana hissedarı olduğu portföy yönetim şirketleri yurtdışı faaliyetleri ve ortaklıkları anlamında bir adım önde olacaklar ASLAN PAYI KİMDE?
Bağ msız portföy yönetim şirket ortak ve yöneticilerini son derece cesur buluyorum. Banka iştiraki şirketlerin bu kadar dominant olduğu bu sektörde onların girişimci ruhlarını saygıyla karşılıyorum. Umuyorum sektörde yarattıkları rekabet, fon yönetim ücretlerinden ziyade performans üzerinde yoğunlaşır. Fon dağıtım platformlarının kurulması, fon kurma yetkisinin sadece portföy yönetim şirketlerine verilmesi özellikle bağımsız portföy yönetim şirketlerini destekleyecek ilerlemeler FATİH ARABACIOĞLU/DENİZ PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ
“3 ÖNEMLİ SORUN VAR”
RAFTAKİ ÜRÜNLER
Aslında ürün yelpazesi henüz arzuladığımız boyutta olmasa da sorun ürün çeşitliliğinin sınırlı olmasından kaynaklanmıyor, gelişmesi ve derinleşmesi gereken piyasalar, hedge fonlar, Fund of Funds'lar son dönemde tekrar talep görmeye başlayan etf türev ürünler raflarda var ama birçoğu fonksiyonel değil. Birçok yenilik artık yeni yasa ve tebliğlerle uygulanabilecek ve hayata çok çabuk geçirilecek kolaylıkta olacak.~ ZAMAN PROBLEMİ
Ancak bu kapsamda o ürünlerin likiditesi, hacmi, ikincil piyasalarının oluşması ciddi zaman alıyor Yine bunun en önemli, en kapsamlı örneğini özel sektör tahvil ve bonolarında görüyoruz. 2 yılı aşkın bir zamandır nedense her hafta 1-2 yeni arz olmasına rağmen ikincil piyasada likidite halen arzu ettiğimiz seviyelerin çok uzağında. İNSAN KAYNAĞI YETERSİZ
Bir başka problem de uzmanlaşmış personel sayımızın sınırlı olması. Örneğin enerji, metal, kıymetli madenler, döviz gibi çok özel ihtisas gereken konularda yetişmiş eleman eksiğimiz var. Bunun yanısıra dağıtım kanallarında yatırım fonu gibi ürünlerimizin satış ve pazarlamasında zorluklar yaşıyor Kendi çabamızla eğitimlerle aşmaya çalışıyoruz. Fakat bu ciddi bir maliyet ve süreç gerektiriyor. Zaman içinde çözüleceğini umuyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?