Rekabet Ucuzlattı

Sonunda beklenen hareket oluyor galiba... En azından olumlu işaretler geliyor. Bir süredir kriz, yeniden yapılanma ve belirsizlik nedeniyle kredi vermekten kaçınan sektörde, bazı bankaların öncülüğ...

1.10.2002 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Sonunda beklenen hareket oluyor galiba... En azından olumlu işaretler geliyor. Bir süredir kriz, yeniden yapılanma ve belirsizlik nedeniyle kredi vermekten kaçınan sektörde, bazı bankaların öncülüğünde hareket başladı. Sektördeki paylarını artırmak isteyen bu bankaların getirdiği rekabet, üstelik faizleri yüzde 48’e kadar çekti. Haziran ayına göre 10 puanlık düşüş anlamına gelen bu eğilimin devamı, ekonomiye bağlı...

 

Bankacılıkta, özellikle de kredi piyasasında son dönemde çok önemli bir gelişme yaşanıyor. Ancak, bu gelişme, seçim, Irak, faizler, beklentiler derken pek gündeme gelmiyor. Üstelik de iş dünyasının “kredi” diye yakındığı bir dönemde... Hem de 5 ay öncesine kadar ucuzlayan faiz oranlarıyla... Belki sürpriz gelecek ama bazı bankaların öncülük ettiği kredi harekatı, sektörü bir miktar hareketlendirdi, artan kimsi rekabet nedeniyle de faizler aşağıya indi.

 

Bu hareketin öncülüğünü ise bilançosunu büyütmek, müşteri tabanını genişletmek isteyen bazı orta ölçekli bankalar yapıyor. Uyguladıkları rekabetçi faizler ve pazarlama stratejileriyle, piyasasının en aktif oyuncuları olarak öne çıkan bankalar arasında başı, “birinci ligde” yer alma mücadelesi veren Koçbank ve Oyakbank çekiyor. Ayrıca, orta ölçekliler grubunun ilk sıralarında yer alan Dışbank, HSBC ve Anadolu Bank’ın da ciddi atağı var. Bu bankaların kredi piyasasındaki etkinlikleriyle birlikte piyasa payları da doğal olarak artıyor.

 

Büyükler içerisinde ise Akbank’ın bu grubun arasında yer aldığı gözleniyor. Yapı Kredi’nin etkinliğini azalttığı kredi piyasasında Garanti ve İş Bankası da var. Ankara, İstanbul ve İzmir’in ticaret odalarının üyelerine özel kredi koşulları sunan bu iki banka, çok etkin olmasalar da piyasanın gerisinde kalmıyor.

 

Koçbank hızlı büyüyor

 

“Birinci lige” oynayanlardan Koçbank, son 2 yıldır piyasanın en aktif bankası. Koçbank’ın yönetim kurulu başkanı Burhan Karaçam, bu faaliyetleri sonucunda banka olarak, pazar paylarını önemli ölçüde büyüttüklerini söylüyor.

 

Karaçam, “Sektörün küçüldüğü bir ortamda biz büyüdük. Kredi hacmimiz, ticari yaşamdaki etkinliğin bir göstergesi olan çek takası ve vadesiz mevduatta önemli düzeylere geldi. Çek takasında yüzde 4 olan payımız, bu yıl yüzde 7’ye geldi ve sektörde ikinci sıradayız. Vadesiz mevduat hacmimiz de sektörde yüzde 35 büyürken, bizde yüzde 300 büyüdü” diyor.

 

Karaçam, son 3-4 aylık dönemde de kredi pazarlama faaliyetlerini artırdıklarını ve bunun da rakamlara yansıdığını söylüyor.

 

Pazar payını büyüten bankalardan biri de Anadolu Bank. Kısa bir süre öncesine kadar kredi riski almaktan çekinen banka, son aylarda hızlı bir büyüme trendine girdi. Genel müdür Ersin Dedekoca, “Kurumsal kredi pazarına rekabetçi faizlerle girdik. Bu nedenle çok hızlı büyüme kaydettik” diyor. Dedekoca, rekabetçi faiz oranları nedeniyle müşteri sayısını yüzde 25 oranında artırdıklarını söylüyor.

 

Oyakbank’ın kredi atağı

 

Kredi piyasasının aktif oyuncuları arasında yer alan Oyakbank, 200 şubeli bir banka olarak bilançosunu büyütmeye çalışıyor. Bankanın yönetim kurulu başkanı Caner Öner, “Portföyümüz gün geçtikçe artıyor. Bizimle çalışmak isteyen her müşteriye biz cevap verebiliyoruz. Hatta kredi talepleri bir hayli arttı ve kurumsal müşteri sayımız da gün geçtikçe artıyor” diyor. Öner, bu gelişmenin normal olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Oyakbank küçük bir bankaydı, satın aldığımız Sümerbank’ın da kredileri yoktu. Bu yüzden sıfırdan başlamış gibi olduk.”

 

Demirbank’ı satın almasına rağmen piyasada fazla adı dolaşmayan HSBC de, bireysel müşteri piyasasındaki aktifliğini, kurumsal kredi pazarına da taşımaya çalışıyor. Edindiğimiz bilgiler, bankanın daha çok büyük kuruluşlarla çalışmayı tercih ettiği yönünde. En aktif yabancı banka özelliğini alan HSBC, Benkar’ı satın almasından sonra hem bireysel hem de kurumsal pazardaki etkinliğini artıracağı ifade ediliyor.

 

Faiz oranları nasıl değişti?

 

TL ve döviz kredilerinde faiz oranlarına bakıldığında, özellikle TL kredilerdeki düşüşü 10 puana yaklaştığı gözleniyor. Haziran ve temmuz aylarında yüzde 57-58 düzeyinde olan spot kredi faizleri, ağustos ayının ikinci yarısından itibaren düşmeye başladı. Bugün için bu oran, kredibilitesi iyi bir şirket için yüzde 47-48’e kadar gerilemiş durumda.

 

Bu kredilerden sağlanan faiz getirisinin Hazine bonosu faizlerinden de düşük olduğunu belirtelim. Ancak, buna rağmen bankaların kredi kullandırmayı tercih ettikleri söyleniyor. Bir bankacı, “Aslında gidilecek pek yer yok. Yeteri kadar Hazine bonosu elimizde var ve kredileri büyütmemiz gerekiyor. Ayrıca şubelerin üzerinde de kredi pazarlama baskısı var” diyor.

 

Döviz kredilerine bakıldığında ise 2-3 ay öncesine göre bir değişiklik gözlenmiyor. Bankacılar, oranların vade yapısına göre yüzde 6 ile 8 arasında değiştiğini söylüyorlar. Bir bankacı, “Mali yapısı sağlam bir ihracatçı şirket, 3-6 ay vadeli dolar kredisini yüzde 6-6.5’la kullanıyor. Vade 1 yıla çıktığında ise faiz oranı da yüzde 8’e yükselir” diyor.

 

Ancak, döviz mevduatının artış göstermesi ve açık pozisyon açılamaması nedeniyle, döviz kredilerinde rekabet daha sert. Hatta, bazı bankaların, işlem hacmi yüksek ihracatçı firmaları kazanmak için faizlerini yüzde 4’e kadar düşürdükleri söyleniyor.

 

Factoring şirketlerinin fiyat rekabeti

 

Bankaların kullandırdığı spot kredilerdeki faiz düşüşü, factoring sektörüne de yansımış durumda. Factoring şirketlerinin kullandırdığı kredilerin faiz oranı, bankalardan daha düşük. Factoring şirketlerinin yöneticilerinden elde ettiğimiz bilgilere göre, aylık basit faiz oranı yüzde 42’ye kadar gerilemiş durumda. Bir şirketin genel müdürü, “Bu oranlarla para kazanılmıyor ama işlem yapmak için bu oranlara razı olunuyor, üstelik komisyon daha alınmıyor” diyor.

 

Piyasanın en aktif oyuncuları da Koç Factoring ve TEB Factoring. Piyasanın bir diğer büyük oyuncusu Yapı Kredi Factoring, iç piyasadan ziyade ihracat factoring’i üzerine odaklanmış durumda. Diğer büyük oyunculardan Aktif Finans Factoring ve Tekstil Factoring’in ise biraz daha geri planda kaldığı söyleniyor.

 

YÖNELİM ORTA ÖLÇEKLİ FİRMALARA

 

Adnan Memiş/Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı

 

 “Geçmiş dönemde sektörde 70’in üzerinde banka  vardı ve bunların bir kısmı artık yok. Kredi piyasasının aktif bankaları olarak saydığınız bankaların profiline bakılırsa, bilançosunu büyütmek isteyen bankalar olduğu dikkat çekiyor.

 

Onların bu hareketi sonucu, piyasa payları doğal olarak artıyor ve bu nedenle de göze batıyorlar. Bilançolarını büyütmek isteyen bu bankaları, piyasada daha aktif olarak görmek gayet normal.

 

Bankaların hangi sınıftaki şirketlere yöneldiğini, A veya B sınıfı diye ayırım yapmayı doğru bulmuyorum. Çünkü, her ilin ‘Blue chip” dediğimiz firmaları ayrıdır ve ölçeği de farklıdır. Ama bankalar da kredi piyasasında yayılmaya çalışıyor. Nitekim, bizim de dahil olduğumuz bazı bankalar, çeşitli illerin ticaret odalarıyla anlaşmalar yapıyorlar. Bu anlaşmalardan yola çıkarak, orta ölçekli firmalara yönelik olduğu açık ve doğrusu da bu. Bankalar bu şekilde risklerini dağıttıkları gibi, o firmaların ihtiyaçları da karşılanmış oluyor.

 

Yılın son çeyreği, ekonominin en canlı olduğu dönem. Bu nedenle hareketliliğin başlaması gerekiyor. Ancak, erken seçim nedeniyle bazı kararlar ertelenmiş durumda. Seçimden sonra ertelenen bu kararlar ya realize edilecek veya rafa kaldırılacak. Realize olmaya başlarsa, kasım ayının ortasından itibaren yıl sonuna kadar devinim artacaktır.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz