Aslında uzun zamandır şubelerin geleceği tartışılıyor. Bu tartışmalarda başrolü maliyetler oynuyor. Geçtiğimiz 5 yılda şube maliyetleri, yüzde 20’nin üzerinde arttı. Bankacılık işlemleri de şubelerden mobil ve ATM gibi alternatif kanallara kayıyor. İşte bu nedenle bankalar, kaç şubede frene basacaklarına karar vermeye çalışıyor. ABank, 150 şubeden fazla açmayacağını açıkladı. Denizbank da yılda 50 şube açarak 4-5 yıl sonra 1.000 şubede duracak. Açılış hızı azalsa da elbette şubeler yok olmayacak. Ancak trend küçük, yüksek teknolojili ve satış odaklı şubelere kayacak. Bir bankacı olarak 15 yıldır banka şubesine girmedim. Teknoloji hızla gelişiyor. Artık yeni nesil, bankaya uğramadan işlemlerini yapıyor. 10 yıl sonra şubelere girilmeyeceğini dikkate alırsak çok yaygın bankacılık yapmanın manası yok gibi görünüyor.” ABank Genel Müdürü Hamit Aydoğan’ın şubeleşme üzerine bu görüşü, aslında sektörün geldiği noktayı gayet iyi özetliyor. Bankacılıkta şube yapılanması, son 5 yılda gözle görülür bir değişim içinde. Bugün şubeler, bankalar için maliyet yükü olmaya başladı. Bu nedenle de her banka, şubeleşme konusunda farklı bir çözüm arayışında. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre 2012 yılı sonu itibarıyla sektörde, 45 bankanın toplam 10 bin 234 şubesi bulunuyor. 2012 yılında yeni açılan şube sayısı ise 400. BDDK verilerine göre sektörün 2012’de şubeleşme hızı yüzde 5,2. 2012 şube istihdamındaki artış ise yüzde 3,2’de kalıyor. Sektörde bugün 1 yönetici, 1 operasyon, 1 satış elemanı ve 1 güvenlik görevlisi ile açılan şubeler var. Şubelerdeki bu değişimin odağında, sektörün verimlilik arayışı yatıyor. Regülasyonlar, yükselen müşteri beklentileri, artan rekabet ve maliyetler nedeniyle bankalar, şubeleşmede yeni anlayışlara gidiyor. Teknolojisi yüksek, satış odaklı yeni nesil şubelere geçiş yapılıyor. Şube ölçekleri küçülüyor. Tabii bu dönemde bankalar şubeleşme anlamında kendilerine fren noktaları da belirliyor.
MALİYETLER YÜKSELİYOR
Banka yöneticileri, son 5 yılda şube maliyetlerinin arttığı konusunda hemfikir.~ Bulundukları illerde en iyi lokasyonlarda olmak isteyen bankalar, bölgedeki emlak fiyatları ve inşaat maliyetlerine paralel yatırım giderleriyle karşılaşıyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Erel, “Mevcut işletme giderlerine ek olarak, 5 yıl önce gündemimizde olmayan ‘finansal faaliyet harcı’ gibi her şubemiz için yıllık ödediğimiz kalemler de var. Bu kalemlerdeki değişimler, şube maliyetlerimizi her yıl etkiliyor” diyor. Gerçekten de bankalar her şube için yıllık ortalama 50 bin TL şube harcı ödüyor. Türkiye Bankalar Birliği, bunun tüm sektör için yılda 500 milyon TL şube harcı anlamına geldiğine dikkat çekiyor. ING Bank Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, bu maliyet artışını, şubeleşmede yaşanan yoğun rekabet ve şube açılış kriterlerine uygun bina sayısının yeterli olmamasına bağlıyor. ABank Genel Müdürü Hamit Aydoğan, “2008 yılında şubelerinin ortalama metrekare açılış maliyeti 950 TL’ydi. 2013’te bu maliyetin m2 başına 1.161 TL şeklinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” diyor. Yani şube açılış maliyetlerinde yüzde 20’nin üzerinde bir artış mevcut. HSBC Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, “2008 Eylül ayından itibaren gayrimenkul kiralarında hızlı yükseliş durdu. Bir süre sonra da iniş trendine geçti. Şubelerde kiralama ve ilk yatırım maliyetlerinde artış olmasa da işletme giderleri ve yasal harçlara uygulanan artıştan ötürü maliyetlerimiz yıllık bazda yüzde 10 seviyesinde yükseldi” şeklinde konuşuyor. Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın ise şube maliyetlerinin yıllık enflasyon bazında arttığı bilgisini veriyor.
FREN YAPILMALI MI?
Maliyetlerin arttığı bu ortamda, bankalar da verimlilik adına orta vadede belirledikleri şube adetlerinde frene basmayı tercih ediyor. Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, “Ben şube sayısını şişirmeye inanmıyorum. Bizden çok yüksek şube açılış rakamları beklemeyin. Belli bir noktaya kadar şube açmak lazım” diyor. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen ve Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, Türkiye’de milyon kişi başına şube sayılarının Avrupa’nın üçte biri seviyesinde olduğu ve bu mantıkla şubeleşmenin devam edeceği görüşünde. Ama akıllarında bir soru oluşmuyor da değil. Özen, “Şubeleşmenin devam edeceğini ümit ediyorum. Avrupa’da bu kadar şube açarak bence yanlış yapmışlar. O yüzden bugün bu maliyetlerle uğraşıyorlar. Türkiye’de bugün milyon kişi başına 100 olan şube sayısı, 200’e çıkabilir. Ama hakikaten bu 200 sayısı için oturup bir düşünmemiz gerekiyor” diyor. Garanti Bankası, şubat ayı sonu itibarıyla 944 olan şube sayısını, 56 nokta daha ekleyerek 2014’te 1.000’e çıkarmayı planlıyor. 928 şubeli Yapı Kredi Bankası’nın her yıl 40-50 arasında şube açma kararı mevcut. TEB ve Denizbank ise şube sayılarında paylarını artırma stratejisiyle hareket ediyor. “Kısa vadeli hedefimiz, orta ölçekli bankalar arasında liderliği almak” diyen TEB Genel Müdürü Varol Ciliv, şube sayılarında yüzde 5 olan paylarını 2-3 yılda 650 şubeye ulaşarak yukarı çekeceklerini açıklıyor. Denizbank
Genel Müdürü Hakan Ateş de “Şube maliyetleri artıyor. Şube adetlerinde yüzde 6 olan payımızı yüzde 7’ye çıkarmak istiyoruz. Yılda 50 şube açarak, 4-5 yılda 1.000 şubeye kadar yürüyeceğiz. Asıl sorun şube açmak değil onu kârlı hale getirmek” şeklinde konuşuyor.~
KÜÇÜK ŞUBELERE DOĞRU
Hakan Ateş’in değindiği şube başına kârlılık için sektörün farklı çözüm arayışları var. Akbank Stratejiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tunç Akyurt, gelişen teknoloji ve artan mobiliteyle tüketici alışkanlarındaki değişimlere işaret ediyor. Akyurt, “Değişen tüketici alışkanlıkları, artan regülasyonlar sektörü hızla dönüştürüyor. Dönüşümün etkisiyle şubelerin rolü yeniden ele alınıyor” diye konuşuyor. Sektörün küçük metrekareli şube formatında muhakkak başarılı olması gerektiğini düşünen Ergun Özen, “200-250
metrekareli 4-5 kişinin çalıştığı şube formatını oturtmamız lazım. Daha sınırlı ürünle bütün ihtiyaçları giderebilen, yatırım ve mevduat işlerinin yapılabildiği bir format olmalı. Yoksa şube maliyetleri gün geçtikçe çok daha önem kazanacak” diyor. Bu mantıkla banka, 2 yıldır küçük şube modeli uyguluyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Erel, bu formatta planlarını şöyle aktarıyor: “Yeni şube formatımızda daha küçük metrekarelerde, daha esnek hizmet modeliyle müşterilerimize ulaşıyoruz. Özellikle şehir merkezi dışında yer alan ilçelerde bu modelle büyümeyi planlıyoruz.” Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan ise “Bankacılık Türkiye’de yıllar itibarıyla oldukça değişti. Eskiden 25-30 kişilik şubeler varken artık en fazla 8-9 çalışandan oluşan şubelere geçiliyor” diyor. ING Bank Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun da şubelerinde yeni konsept uygulamalarına gittiklerini açıklıyor. Uygun, “Pilot noktalarda başlattığımız çalışmayla şubelerimizi hızlı servis, alternatif dağıtım kanalları ve çocuklara özel oyun alanları gibi uygulamalarla yeniliyoruz. Hedefimiz birkaç yıl içinde tüm şubelerimizi bu konsepte taşımak” diyor.
ALTERNATİF KAYIŞ
Şube maliyetlerini azaltmanın bir diğer yolu ise alternatif kanallara yönelmekten geçiyor. Sektörde şubesiz büyümeyi başaran Aktif Bank modeli de buna iyi bir örnek. Bankanın genel müdürü Dr. Önder Halisdemir, “Şubeler farkında olmadan hayatımızdan çıkıyor. Yapılan araştırmalar, 15 yıl içinde dünyada banka şubelerinin yüzde 60’ının kapanacağını söylüyor ki bize göre bu değişim 10 yılda gerçekleşecek” şeklinde konuşuyor. Bankalar da bu mantıkla alternatif dağıtım kanallarına yatırımlarını artırıyor. ING Bank Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, bu amaçla attıkları adımları şöyle aktarıyor: “2012’de kendi şubelerimizin dışında PTT’den de müşterilerimize ulaştık. PTT merkezinden de ihtiyaç kredisi sağlıyoruz, Özellikle mobil taraf ve ATM ağımıza yatırım yapıyoruz. 2012’de ATM ağımızı yüzde 25 büyüttük.” Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil’in verdiği bilgiler de alternatif kanallara geçiş trendini doğruluyor: “Biz müşterilerimizin neredeyse yüzde 30’unu hiç görmüyoruz. Havale ve EFT işlemlerinin yüzde 90’ı internet üzerinden yapılıyor. Bu nedenle de mobiliteye çok inanıyoruz. Her yıl teknolojiye 100 milyon TL’den fazla yatırım yapıyoruz. Akbank Direkt gibi yeni hizmetlerimizle müşterimizin ayağına gidiyoruz.” Garanti Bankası’nda bu trendi Genel Müdür Yardımcısı Hüsnü Erel, şöyle anlatıyor: “Şube dışı kanallarımızın kullanımı artıyor. Şubelerde ‘işlem noktası’ rolünün giderek azaldığını, ‘danışmanlık merkezi’ rolünün ön plana çıktığını görüyoruz. Biz de yatırımlarımızı bu yönde şekillendiriyoruz.”
FARKLI KONSEPTLER DENENİYOR
TREND NE YÖNDE?
Dünyada finans sektörü, şube tarafında güçlü değişim süreci geçiriyor. HSBC Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, “Dünyada fiziki şube yapılanmalarında ciddi değişiklik söz konusu. Gişesiz hizmet, ‘touch point’ adını verdikleri bağlı şube tüm bankacılık işlemleri veya ‘box office’ adıyla bağlı şube ağırlıklı portföy işlemi gibi küçük şube tipleri deneniyor. Bu şubelerde az sayıda çalışan var ve model teknolojik altyapıyla destekleniyor. Türkiye’de de bu geçiş sürecine girildi” diyor. ŞUBE SAYILARI DÜŞÜYOR
ING Bank Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun ise “Dünyada trend, şubelerin bir operasyon noktası yapısından çıkarılarak hizmet satışı yapılan bir yere döndürülmesi yönünde... Özellikle şube içi alternatif dağıtım kanal çözümleri ve perakende satış kanallarıyla yapılan stratejik ortaklıklarla müşteriler şubesiz bankacılığa yönlendiriliyor. Bu trendin sonucu olarak Avrupa’da özellikle çok şubeli bankalar şube sayılarını düşürmeye başladı” şeklinde konuşuyor.~ SATIŞ ODAKLI YAPIYA GEÇİŞ
Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Erkin Aydın da yaşanan değişimi şöyle aktarıyor: “Kârların düşmesi ve banka birleşmeleri, yurtdışında değişik alternatifler denenmesine yol açıyor. Ya teknolojiyi efektif kullanan küçük şubelerde belli segmentten müşterilerin sorunlarına çözüm bulunarak satışları artıracak yapı deneniyor ya da geniş şube alanlarında tüm finansal servisler tek çatı altında tüm segmentlere sunuluyor. Bu iki yapının ortak yönü, satışa daha fazla odaklanması. Hangi pazarda, hangi modelin uygulanacağı, pazar koşulları ve hedef segmentlerin ihtiyaçları doğrultusunda değerlendiriliyor.”
HAMIT AYDOĞAN / ABANK GENEL MÜDÜRÜ
"KÜÇÜK ŞUBELERLE BÜYÜME SÜRER"
GELİŞMENİN YÖNÜ
Perakende bankacılıkta küçük şube açılışlarıyla sektörde büyüme devam edecek. İşlemlerin çoğunun elektronik bankacılıkla gerçekleşeceğini düşünüyorum. Uzman şubelerden ziyade verimliliği artırmak amaçlı tüm hizmetlerin verildiği, tüm ürünlerin satışına yönelik tasarlanmış şubeler açılmaya devam edecek. Kurumsal ve ticari bankacılıkta ise yine daha büyük merkezlerden hizmet verilmeye devam edileceği fikrindeyim. ABANK’IN HEDEFİ
Mevcut durumda 66 şubeli bir banka olmakla birlikte, önümüzdeki 5 yılda 150 şubeli bir banka olmayı hedefliyoruz. Belli büyüklüğün üzerine geçildiğinde verimlilikte kayıplar oluşmaya başlıyor. Biz bu nedenle daha kontrollü ve istikrarlı bir büyüme yapısını tercih ediyoruz. Son 2 yılda 20 yeni şube açtık. Daha çok internet ve mobil bankacılık alanında büyüyeceğiz. Perakende bankacılıkta daha küçük şubeler açmaya devam ederken ticari bankacılıkta daha az sayıda merkezlerden hizmet vermeyi hedefliyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?