Devlerin Sigortacısı

Mert Yücesan / Marsh Sigorta Genel Müdürü    Marsh&McLennan, dünyanın en büyük sigorta brokerlığı şirketlerinden… 30 yıldır da Türkiye’de… Marsh Sigorta Genel Müdürü Mert Yücesan, “Biz s...

1.02.2003 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mert Yücesan / Marsh Sigorta Genel Müdürü  
 
Marsh&McLennan, dünyanın en büyük sigorta brokerlığı şirketlerinden… 30 yıldır da Türkiye’de… Marsh Sigorta Genel Müdürü Mert Yücesan, “Biz sigortalı adına hareket ediyoruz, yani sigorta şirketini değil, sigortalıyı temsil ediyoruz” diyor. Müşterilerinin de Türkiye’nin devleri olduğunu belirtiyor. Yücesan, “Türkiye’de 30 broker var, ancak en yakın rakibimizden 3-4 kat daha fazla ciroya sahibiz” diyor.  
 
Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerliği, Türkiye’deki en eski broker şirketi. Temelleri 1870’li yıllarda ABD’de atılan Marsh, 1901 yılında McLennan adlı bir broker şirketi ile birleşince, Marsh & McLennan Companies’in de temelleri atılmış oldu.  
 
Marsh, 30 yılı aşkın bir süredir de Türkiye’de ve sektöründeki en büyük şirket. Marsh Türkiye Ülke Direktörü Mert Yücesan, “En yakın rakibimizden 3-4 kat daha fazla ciroya sahibiz” diyerek bu büyüklüğü ortaya koyuyor.  
 
Türkiye’de 600’ü aşkın müşteriye hizmet veren şirketin müşterileri arasında ilk 500 sanayi şirketinin 65’i de bulunuyor. Beyaz eşya sektöründeki tüm şirketlere hizmet veren Marsh, otomotiv sektöründe de ciddi pazar payına sahip.  
 
Mert Yücesan, “Bizim işimiz sadece sigorta değil. Biz müşterimizin riskinin ne olduğunu tespit edip, önlemler almasını sağlayan danışmanlık hizmeti de veriyoruz” diye konuşuyor. Müşterilerinin risklerini minimize etmek için çalıştıklarını belirten Yücesan, Marsh Türkiye’yi ve hedeflerini Capital’e anlattı:  
 
MMC Group ve Marsh hakkında biraz bilgi verir misiniz?  
 
MMC’nin geçmişi aslında 1870’li yıllara kadar uzanıyor. Ancak, esas olarak Marsh ve McLennan adlı iki sigorta broker’inin birleşmesiyle, 1905 yılında faaliyete geçen bir şirket. 100 yılı aşkın bir süredir de sadece sigorta değil, risk çözümü arayan bir şirket.  
 
MMC’nin dünyada 10 milyar doların üzerinde geliri var. 30 milyar dolar civarında da piyasa değerine sahip. Bu açıdan ABD’nin 82’inci büyük şirketi. Üç ana faaliyet kolu var. Mercer Consulting ile danışmanlık, Putnam Investments ile de yatırım hizmetleri alanında faaliyet gösteriyor. İşlerinin yüzde 50’den fazlasını Marsh Inc., yani sigorta brokerliği ve risk yönetimi oluşturuyor. Marsh, 130 ülkede 500 bürosuyla çalışıyor. Grupta toplam 58 bin çalışan var. Bunun 37 bin kadarı Marsh bünyesinde.  
 
Marsh Türkiye’nin bu organizasyon içindeki payı nedir? Müşterileriniz arasında hangi şirketler var?  
 
Aslında Marsh 1969 yılından bu yana önce temsilcilik, sonra da kendi kurduğu şirket aracılığıyla Türkiye’de. 1998 yılında ise temsilcilik ve kendi kurduğu şirket birleştirilerek bugünkü yapı oluşturuldu. Bu tarihten itibaren de üst üste yaşanan deprem ve krizlere rağmen her yıl dolar bazında yüzde 20’nin üzerinde büyüdük.  
 
Bu süre içinde öncelikle ağırlıklı olarak yabancı sermayeli şirketlere hizmet verdik. Buralarda görülen yararların etkisiyle ilk etapta büyük, daha sonra ise orta çaplı pek çok Türk firmasına hizmet vermeye başladık. İş hacmimizi de, aşağı yukarı Türkiye’deki kurumsal ve endüstriyel sigorta pazarının yüzde 12-15’i civarına kadar getirdik. İstanbul, İzmir ve Ankara ofislerimizde toplam 125 çalışanımızla 600’e yakın yabancı ve yerli sermayeli kuruluşa risk ve sigorta brokerı olarak hizmet veriyoruz. İlk 500 sanayi kuruluşunun yüzde 65’i bizim müşterimiz.  
 
Örneğin, Fırat’ın üzerindeki tüm barajlar bizim imzamızı taşıyor. Türkiye’de sadece biri hariç tüm büyük BOT elektrik santralleri, bizim aracılığımızla finansman sigortaları ile işlemlerini gerçekleştirdi. Türkiye’deki otomotiv sektörünün neredeyse tamamı, beyaz eşya sektörünün ise tamamı bizim müşterimiz.  
 
Sigorta broker’liği tam olarak nedir? Türkiye’de kaç broker var?  
 
Sigorta broker’ı, sigorta şirketi ya da acente değildir. Sigorta broker’ı, sigortalı adına hareket eder, yani sigorta şirketini temsil eden değil, sigortalıyı temsil eden ve onun verdiği yetkiyle hareket eden bir risk yönetimi danışmanıdır.  
 
Bu iki hizmet ayrı gibi görünse de, aslında çok yakındır. Kurumların risklerinin incelenmesi, araştırılması ve sonuçta da bunlara bir finansal çözüm bulunması, yani sigorta ile bu riskin devredilmesi mesleğidir.  
 
Marsh burada sigorta danışmanıdır. Müşterisinin ihtiyaçlarını tespit eder, bunun sonucunda da müşterilerine riskin bünyede tutulması, şirket bünyesinde fon kurulması ya da yurtdışındaki finans veya reasürans piyasalarına bu riskin transferi şeklinde çözümler sunar. Kullanılan metotlar riskin durumuna göre çok farklıdır.  
 
Şu anda Türkiye’de 30 civarında broker şirketi var. Bunların toplam sigorta pazarındaki payı yüzde 9-10’larda. Sadece kurumsal ve endüstriyel sigortadaki payları ise yüzde 18-20 civarında.    
 
Marsh Türkiye olarak müşterilerinize ne tür hizmetler veriyorsunuz?  
 
Tüm endüstriyel müşterilerimize, doğal afetler, hırsızlık, kaza, yangın gibi temel risklerin yanı sıra, operasyonel, stratejik ve finansal risk konularında çözümler sunuyoruz. Öncelikle şirketlerin, fiziksel risklerini, iş sürekliliği riski veya acil eylem planlarını inceliyoruz.  
 
Bunların sonucunda da tüm risk ihtimallerinin azaltılması için fiziksel, yönetsel ve idari önlemler alıyoruz. Çünkü, sigortada bunun riski de bir maliyettir. Riski ne kadar azaltırsanız, onu devretme maliyeti de o kadar düşer. Kaldı ki, şirketin riske maruz kalmamasını sağlamak ilerisi için önemli bir menfaattir.  
 
Bir sigorta broker’i müşteriyle nasıl bir araya geliyor?    
 
Bazı hallerde şirket bize geliyor, bazı hallerde biz şirkete gidiyoruz. Sonrasında bu kurumun özelliklerine göre bir risk analizi yapıyoruz. Bu analizde, şirketin nereden mal aldığı, nereye sattığı, fabrikasındaki hangi üretim prosesini kullandığı, en yakın fay hattına ne kadar yakın olduğu, fay hattının kaç yılda bir deprem ürettiği, yangın riskinin ne olduğu, insan-iş kazası riskinin ne olduğu, iş sağlığı açısından ne gibi risklere sahip olduğu, sattığı ürünün müşterilere ne tip zararlar vereceği gibi tüm kalemler inceleniyor. Şirketin marka riskleri, insan kaynakları riskleri, finansal, operasyonel ve fiziki riskleri gibi içten ve dıştan kaynaklanan tüm riskler ayrıntılı bir şekilde inceleniyor.  
 
Sonrasında risklerin hangilerinin önemli olduğu, hangilerinin göreceli olarak şirketin bünyesine daha az veya çok zarar vereceği, taşınabilir riskler olup olmadığı, hangilerinin tedavi edilebileceği, ne şekilde tedavi edilmesi gerektiği konusunda da ileriye yönelik çalışmalar hazırlanıyor. Yani şirketteki zayıf noktaları tespit ediyoruz ve şirkete risk profilini sunuyoruz. Bundan sonra tedavi ve transfer süreci başlıyor.  
 
Tedavi ve transfer sürecinde neler yapılıyor?  
 
Tedavi süreci hemen olacak bir şey değil. Yani deprem fayı üzerinde kötü inşa edilmiş bir fabrikanız var. Fabrikanın içinde de çalışanlarınız ve makineleriniz var. Yapılacak şey, binayı sağlamlaştırmak ya da taşımak olacak. Ancak, bunu hemen yapamazsınız. Ama prosesteki yanlışı hemen değiştirebilirsiniz. Bu arada, şirketin risk kaldırabilirlik kapasitesi hesabıyla, sigorta programı ve risk transfer programı yapılır ve bir yandan tedaviye başlanır.  
 
Yani siz sigorta şirketlerinden farklı olarak risklerin ortadan kaldırılması için çalışıyorsunuz...  
 
Elbette sigorta ürünü, zarar veya hasar olduğunda maddi tazminat ödüyor. Biz, o tesisleri ve insanları öncelikle korumak için çalışıyoruz. Herkes sigorta yapabilir. Ama sigorta zararınızın olması halinde, sadece tazminat verir. Ancak, işinizin bozulması halinde, imaj kaybınızın ne olacağı konusunda size çözüm sunmaz. Amacımız işletmenin güvenilir bir iş ortamında olmasını sağlamak, bu riskleri azaltmak ve zaman içerisinde de dünya piyasalarına çıkıldığında daha kolay reasürans bulmak.  
 
Şirketler risklerini minimize ettiklerinde, bir takım riskleri daha rahat reasüre ederler. Bilançolarını daha rahat koruyabilirler, kar-zarar hesaplarını daha iyi yapabilirler. Murfy kurallarına göre, risk yönetimi yapmamanızın zararlarını, risk oluşup zarara dönüşmeden anlayamazsınız. Bu nedenle öncelikle risk yönetimi hizmetini almanız şart ki, ileriye dönük olarak hazırlıklı olasınız.  
 
“PAZARI BÜYÜTMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”  
 
Marsh Türkiye olarak hedefleriniz neler?
 
 
Hedeflerimiz büyük, Türkiye’de bir diğer firmayı geçmek gibi bir planımız yok. Çünkü, piyasada büyük bir pazar payına sahibiz. En yakın rakibimizin 3-4 katı ciroya sahibiz. Rakamların ötesinde farklı becerilere sahibiz. Amacımız, Türkiye’deki tüm kurumsal, ticari firmaların sigorta brokerliği hizmeti alması. Tabii ki bunu bizimle yapmalarını istiyoruz. Ama pazarda başkaları da var. Bu nedenle bir taraftan kendi pazar payımızı, diğer taraftan da pazarı büyütmek istiyoruz.  
 
Türkiye’deki kurumların risklerinin daha iyi yönetilmesine yardımcı olmak istiyoruz. Amacımız, gerçekten Türkiye’deki kurumların uluslararası standartlarda bu hizmeti alması, Avrupalı rakiplerinin bu konuda gerisinde kalmaması. Dolayısıyla, Marsh olarak müşterilerimizin başarılarının artmasını için çalışıyoruz.  
 
“5 TİP MÜŞTERİ HEDEFİMİZ VAR”  
 
Hedef müşteri kitlenizde kimler var? Sadece şirketlerle mi çalışıyorsunuz?  
 
Bizim 5 tip müşteri hedefimiz var. Birincisi ciro itibariyle 200-300 milyon dolar ve üzerinde ciroya, kompleks risklere sahip olan, büyük kurumlar. Buna örnek olarak otomotiv firmaları, holdingler, enerji santralleri ve büyük endüstri firmalarını verebilirim.  
 
İkinci hedefimiz ise, ciroları 20 ile 200 milyon arasında olan ve ilk gruba göre daha standart riskleri olan ilaç ve kimya firmaları, hastaneler, üniversiteler, oteller gibi kurumlar. Bir diğer hedef segmentimiz ise, küçük işler dediğimiz çok daha küçük işlere sahip olan, hızlı hizmet isteyen 2 ile 20 milyon dolar arasında ciroya sahip olan kurumlar. Bundan sonra ise bireyler geliyor. Affinity yani gruplar adını verdiğimiz kapsamda, gerek bir kurumda çalışan bireylere, dernek üyelerine ya da bir markaya sigorta çözümleri sunuyoruz. Beşinci hedef müşteri segmentinde ise sigorta ve reasürans şirketleri var. Onlara da reasürans bulma konusunda aracılık yapıyoruz.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz