Bazı sektörlerden olumlu haberler geliyor. Sigortacılıkta ise hala işler rayına girmedi. İlk 3 aya ait rakamlar da bunu ortaya koyuyor. Ancak, sektörün umudu, artış eğilimine giren otomobil satışlarında... Bu cepheden gelen satışların kasko sigortalarına yansıyacağı beklentisi, yıl sonuna yönelik tahminleri yukarı çekti.  Böylece, kasko primleri için büyüme tahmini yüzde 60’a çıkarıldı.

Sigorta sektörü zor bir dönemden geçiyor. 2001 yılında patlak veren kriz, sektör üzerindeki etkisini halen sürdürüyor. Bunu prim üretim rakamlarında da görmek mümkün. 2001 yılının ilk 3 ayında 577 trilyon 794 milyar 299 milyon liraya ulaşan prim üretimi, 2002’nın aynı döneminde 883 trilyon 812 milyar 98 milyon liraya çıktı. Ancak, nominal olarak yüzde 53’e ulaşan artış, enflasyondan arındırılınca daha düşük düzeylere iniyor.

Özellikle hayat ve sağlık branşlarında reel olarak ciddi küçülmeler yaşanırken, ilk 3 ayın lokomotif branşlarının ise yangın ve mühendislik olduğu görülüyor. Her zaman sigorta sektörünün kurtarıcısı olan kaskodaki büyüme rakamları da yılın ilk 3 ayında enflasyonun altında kaldı.

Ancak, nisan ayından itibaren bu tablo değişmeye başladı. Yıllardır sigorta sektörünün motoru konumunda olan kasko sigortalarında, artan otomobil satışlarına paralel olarak kıpırdanmalar başladı. Buna rağmen, henüz 2001 yılı bile yakalanmış değil. Sektör yetkilileri ise yavaş da olsa başlayan bu hareketlenmeden oldukça umutlu.

Primin yüzde 50’si kaskodan

Yetkililerinin verdiği bilgiye göre, sektördeki toplam prim üretiminin yaklaşık yüzde 50’lik bölümü kaskodan kaynaklanıyor. Bu nedenle otomobil satışları sektöründe çok yakından takip ediliyor. Bir sigorta şirketinin üst düzey yöneticisi, “Sanıyorum otomotiv sektöründen sonra, otomobil satışlarını en fazla takip eden sektör sigortadır” diyerek, bu konuya dikkat çekiyor.

Sektör yetkilileri, buna bağlı olarak, sigortacılıkta yaşanan büyüme ya da küçülmede kaskonun hayati rolüne dikkat çekiyorlar. Bu nedenle de kasko sigortalarında yaşanan en ufak kıpırdanmalar bile geleceğe ilişkin beklentileri olumlu etkiliyor.

Aslında otomobil satışlarındaki artış henüz sektör yetkililerini memnun edecek düzeyde değil. Çünkü, 2001 yılının ilk 4 aylık rakamları bile yakalanmış değil. Ancak, yılbaşına göre ciddi anlamda bir artış olduğu kaçınılmaz. Otomobil Sanayicileri Derneği (OSD) verilerine göre, ocak ayında toplam 591 adet otomobil satışı gerçekleştirilirken, nisanda bu rakam 6 bin 245 adete yükseldi. Bu da doğal olarak kasko poliçesi taleplerinin artmasına neden oldu.

2001 yılının ilk 4 ayıyla karşılaştırdığımızda ise otomobil satışlarında ciddi bir düşüş yaşandığı görülüyor. OSD verilerine göre 2001 yılının ilk 4 ayında 34 bin 494 adetlik otomobil satılmasına karşın, bu yılın aynı döneminde sadece 11 bin 726 adet otomobil satışı gerçekleştirildi.

Hareket hazirandan sonra

Anadolu Sigorta Kaza Müdürü Metin Oğuz, otomotiv sektöründeki, özellikle “0” araç piyasasındaki hareketlenmenin, sigorta sektörüne de yansıdığını söylüyor. Oğuz, “Ancak, şu aşamada çok ciddi bir etkisinin olduğunu söylemek zor. 2000 yılındaki etkisinden bahsedilmek ise mümkün değil” diyor.

Otomotiv sektöründeki canlanmanın daha çok ihracata yönelik olduğunu belirten İsviçre Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Noyan ise “Bu nedenle otomobildeki canlılık sigorta sektörüne henüz tam olarak yansımadı. Canlanmanın etkisi haziran ayıyla birlikte kendisini hissettirebilir” diyor. 

Ekonomide morallerin giderek düzeldiğini belirten Sanko Sigorta Genel Müdürü Vahdet Tulun, ekonomide morallerin düzelme eğilimine girdiğine, bunun da sigortacılığa yansıdığına dikkat çekiyor. Tulun, “İlk üç aydaki ortalamalara baktığımız zaman sigorta sektörünün bir önceki yıla göre yüzde 50 civarında bir ciro artışı sağladığını görüyoruz. Tabii bu yüzde 50 artış, enflasyonun da, olması gerekenin de oldukça gerisinde. Ancak yine de olumlu” diyor.

Yüzde 60 büyüme

Ekonominin daraldığı dönemlerde insanların en kolay vazgeçtikleri harcama kalemlerinden birinin de sigorta olduğunu belirten sektör yetkilileri, yavaş yavaş bu trendin değişmeye başladığını söylüyor. Buna bağlı olarak yılın ikinci yarısında sektörde hareketlenmenin başlaması bekleniyor. Tahminlere göre, sigorta sektörü yılı yüzde 60 civarında bir büyüme ile kapatacak. Yıllık enflasyonun hedeflendiği gibi yüzde 35 olması halinde, ki genel olarak piyasalardaki beklenti bu yönde, sektör küçük de olsa büyüme konusunda önemli bir adım atmış olacak.

Ancak, sektördeki genel beklenti, 2001 yılının yaralarını sarmanın olanaksız olduğu yönünde. İsviçre Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Noyan, her ne kadar sektörde büyüme beklese de, 2001 yaralarının sarılamayacağını söylüyor ve “Kasko sigortalarında yaklaşık yüzde 60’lık büyüme bekliyorum. Ancak, sektörün tamamı için tahmin yapmak şu aşamada çok zor” diyor.

Hasar maliyeti sıkıntısı

Kasko sigortalarında yavaş da olsa hareketlenmenin başlamasına sevinen sektör yetkililerinin şu sıralarda en büyük sıkıntısı hasar maliyetlerindeki artış... İsviçre Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Noyan, sektörde istenen büyüme yaşanmamasına rağmen, hasar maliyetlerindeki artışın sıkıntı yarattığına dikkat çekiyor. Noyan’a göre, bu konuda stratejisini doğru belirlemeyen şirketler hasar ödemelerinde zorlanacak.

Piyasaya yeni araç girişlerinin geçen yıla göre düşük olduğunu hatırlatan Anadolu Sigorta Kaza Müdürü Metin Oğuz ise hasar maliyetlerindeki artışın enflasyonun üzerinde olduğuna dikkat çekiyor. Yılın ilk 3 ayında sektörde yüzde 50 civarında bir büyüme yaşandığını belirten Oğuz, “Sektördeki bu büyümeye karşın, hasar maliyetleri çok yüksek. Üç aylık hasar artışlarının yüzde 100’ü geçtiğini görüyoruz. Yani büyümenin iki katı. Dolayısıyla sektördeki çelişki de giderek büyüyor” diyor.

SİGORTADA 2002 TAHMİNLERİ

KASKODA SINIRLI BÜYÜME Mart ve nisan ayında piyasalarda ekonominin iyiye gitmesinden dolayı bir canlanma vardı. Ekonomideki düzelme aynı oranda iyiye gitmeye devam ederse, ümidimiz bu trendin artması yönünde. Kasko branşı prim üretimlerinde kişisel olarak fazla bir ümidim yok. Ancak, yüzde 20-25 artış olabilir diye düşünüyorum. 

NAKLİYATTA HAREKET YOK Genel ekonominin gidişatı bütün sigorta sektörünü  etkiliyor. Nakliyat sigortası prim üretimleri ekonomiyle çok ilgili. Ekonomi kötüye gittiği anda taşımacılık duruyor. Dolayısıyla, kasko ile aynı karaktere sahip. Dolayısıyla, bu branşta da çok fazla bir hareket yok.

YANGINDA KONTROLLÜ ARTIŞ Yangın branşı, işyerlerinin yangın ve yangına bağlı olarak aldıkları ek teminatları kapsıyor. İnsanlar her türlü felaketi düşünerek poliçelerini mümkün olduğunca devam ettirme ihtiyacı hissediyorlar. Kontrollü bir artış var..

MÜHENDİSLİK YERİNDE SAYIYOR Mühendislik branşı zaten spesifik bir şey. ekonomiyle bağlantılı olarak ihaleler, özellikle devlet ihaleleri neredeyse tamamen durdu. Buna bağlı olarak mühendislik sigortalarında da fazla hareket yok.