“2024 kârda pozitif geçer”

HDI Sigorta Genel Müdürü Firuzan İşcan ile hayat dışı sigortacılıkta 2024 görünümünü konuştuk...

28.05.2024 00:49:150
Paylaş Tweet Paylaş
“2024 kârda pozitif geçer”

Elçin Cirik

[email protected]

Hayat dışı sigortacılıkta 2023 yılında yüzde 110 prim üretimi artışına rağmen gerçek büyüme olmadığına dikkat çeken HDI Sigorta Genel Müdürü FIRUZAN İŞCAN, “Çünkü sigortalı sayısında ve toplam varlıklarda değişim yok” diyor. Büyümenin ana nedeninin, 2023’te oto dışı branşlarda yaşanan primsel artış olduğunu belirten İşcan, 2024’te de bu trendin süreceğini açıklıyor. İşcan, “Enflasyonla faiz oranı farkı azalıyor. Bu da finansal gelirlerimizi korumamıza imkan verecek gibi görünüyor. Bu tabloyla 2024’ün de kârlılıkta pozitif geçeceğini düşünüyorum” diyor.

Hayat dışı sigortacılık, bu yıl da büyüme trendini sürdürüyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) ocak ayı verilerine göre sektörde nominal yüzde 97,8, reel yüzde 20’yi bulan büyüme dikkat çekiyor. HDI Sigorta Genel Müdürü Firuzan İşcan, bu büyümede ağırlığın oto dışı branşlardan geldiğini belirtiyor. “Oto dışında son yıllarda iki etken yaşandı. Biri frekansı artan sel, fırtına gibi doğa olayları. İkincisi, geçen yıl yaşadığımız deprem” diyen İşcan, bu tablo sonucu oto dışı branşlarda ocak sonunda yüzde 110,5’e varan prim büyümesi olduğunu aktarıyor. İşcan, yılın devamı için de benzer bir trend bekliyor. “2024’te artışlar, bu şekilde gidecek. H Oto dışı tarafta yıl genelinde yüzde 100’ün üzerinde büyüme görmemiz mümkün olacak” diyen yönetici, yıl sonu için hayat dışı sigortacılıkta prim üretiminde yüzde 60-70’lerde büyüme tahmin ediyor. HDI Sigorta Genel Müdürü Firuzan İşcan ile hayat dışı sigortacılıkta 2024 görünümünü konuştuk: 

Ocak verilerine göre hayat dışı sigortacılıkta prim üretimi yüzde 97,8 büyüdü. Reel olarak da yüzde 20 büyüme mevcut. Bu trend, şubat-mart aylarında da sürdü mü? 

Aslında hayat dışı sigortacılık, pandemi sonrası değişik evrelerden geçiyor. 2015-2020 yılları arasında hayat dışı sigortacılık, TL bazında yıllık ortalama yüzde 20 büyüdü. Enflasyon oranlarına baktığımızda sektörde küçük reel yıllık büyümeler görülen bir tablo vardı. 2020 ve 2021’de pandemiyle büyüme bir miktar yavaşlasa da 2022’de yüzde 133 ve 2023’te yüzde 110 büyüme yaşadık. Ancak bu durum biraz da yanıltıcı… Çünkü dolar bazında 2015- 2020 arasında prim üretimi, ortalama yıllık 10 milyar dolar civarında. Bu rakam 2021 yılında 7 milyar dolara geriliyor. Bunun ana nedeni, pandemide hayat yavaşlayınca az hasar yaşanması. Hasar frekansı düşüşünü sektör oyuncuları olarak primlere yansıttık; yani sigortalılar aynı riskler için daha düşük çarpanla daha az prim ödedi. Poliçe fiyatları enflasyon oranında artmadı, çarpanların aşağı gitmesiyle yüzde 30 düşüş oldu. 2022’de artan enflasyon ve hasar frekanslarının normale dönmesiyle bir anda çarpanlar yukarı çıktı. Bu da bizi 2022 sonunda yüzde 50’yi aşan artışla 11 milyar dolar prim üretimine getirdi.

Ancak bu dönemde poliçe fiyat artışlarının 2-3 katına çıkmasıyla kamuoyunda önemli şikayetler oldu. 

Evet, bu dönemi yaşadık. Çarpanlar geri döndü, sigorta bedelleri TL cinsinden çok artınca 2-3 kata çıkan poliçe fiyatları gördük. Ama genel trendde büyüme, dolar cinsinden yüzde 50’lerde oldu. 2023 sonundaysa 15 milyar dolara çıktı. Esas prim anlamında gelişim 2023’te görüldü. 

Yani 2023’te gerçek bir büyüme mi var? 

Hayır, gerçek büyüme yok. Aslında sigortalı sayısında ve toplam varlıklarda değişim yok. Büyümenin ana nedeni, 2022’de oto sigortalarında yaşanan primsel artış. Geçen yıl da ağırlıklı olarak oto dışı branşlarda yani yangın, deprem ve sağlık sigortalarında büyüme görüldü. Enflasyonun farklı branşlara farklı yansıması oluyor. Geçmişte enflasyon ortamında tüm branşlarda yansıma aynı oranda olurdu. Ancak bu yaşadığımız enflasyon farklı ürünlere, yüzde 30’dan 150’ye kadar değişen artış oranlarıyla yansıyor. Sigorta sektörünün en büyük sıkıntısı buradan kaynaklanıyor. Oto kaza sigortalarında ağırlıklı olarak ithal yedek parça kullanılması ve asgari ücretin maliyeti bizim maliyetlerimizi yukarı çekti. Oto dışında da son yıllarda iki etken yaşandı. Biri frekansı artan sel, fırtına gibi doğa olayları. Daha çok tekrarlanan doğa olayları nedeniyle sektör olarak havuza almamız gereken tutar artıyor. İkincisi, geçen yıl yaşadığımız deprem, deprem teminatıyla ilgili girdi ve reasürans maliyetlerini artırdı. Zaten yukarı giden bir çarpan tablosu vardı, deprem sonrası gelecekteki riskleri de düşünerek artan reasürans maliyetleri bunun üzerine eklendi. Tüm bunların sonucunda oto dışı branşlarda ocak sonunda yüzde 110,5’e varan prim büyümesi oldu. Yangın ve doğal afetler branşında prim üretimi artışı yüzde 162,6’yı buldu. Türkiye’de deprem tarifesi yılbaşı itibarıyla artırıldı, DASK’a enflasyon klozu eklendi. Bu etkenler ve sigorta şirketlerinin reasürans maliyetlerindeki artış, bu tabloyu doğurdu. 

2024’te bu tablo sürecek mi peki? 

Bu şekilde gidecek. Deprem ve yangında prim üretimi artışı, yüzde 100’ün üzerinde devam edecek. Tabii geçen yılın ilk yarısıyla ikinci yarısı farklı gelişti; kur ve faizde farklı dönemler yaşadık. O nedenle baz etkisiyle büyümeler farklı olacaktır. Ama şunu söyleyebiliriz, yangının da içinde olduğu oto dışı tarafta yıl genelinde yüzde 100’ün üzerinde büyüme görebiliriz. 

Oto sigortalarında nasıl bir gelişme bekliyorsunuz? 

Oto kaza tarafında da geçen yılın ilk 6 ayıyla ikinci yarısı farklı gelişti. O yüzden ilk yarıda daha düşük prim üretimi büyümesi göreceğiz. İkinci yarıda baz etkisiyle biraz daha yukarıda büyümeler görebiliriz. Kasko sigortalarında yılı yüzde 40-50 aralığında prim üretimi büyümesiyle kapatırız. 

2024 sonu için hayat dışı sigortacılıkta prim üretimi artışı beklentiniz ne kadar? 

Yıl sonu hayat dışı sigortacılıkta prim üretiminde yüzde 60-70’lerde büyüme tahmin ediyorum. Yıl ortalamasında enflasyon değişimi yüzde 50’lere geliyor, sektörün reel büyümesi bu rakamın üzerinde olacaktır. Reel büyümenin, ağırlıklı oto dışı branşlar kaynaklı, yüzde 15-20 oranında gerçekleşeceğini öngörüyorum. 

Bu yıl poliçe adetlerinde nasıl bir gelişim bekliyorsunuz? 

Burada müşteri segmentleri bazında farklılar var. Büyük sanayi kuruluşlarında sigortalılık oranları çok yüksek, aynı şekilde sigortalanmaya devam ediyorlar. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde penetrasyon sektörün yıllardır ciddi bir sorunu, en büyük açığımız. Geçen yıl deprem sonrası küçük bir hareket oldu, ancak zamanla normal seyrine döndü. Bireysel segmentte konut tarafında depremden sonra 2-3 ay yoğun talep oldu, sonrasında normale indi. Bu yıl konut sigortalarının yenilemelerinde aynı isteği göremiyoruz. Poliçe sayısı geçen yıl arttı ama bu yıl o seviyede kalmayacak gibi duruyor. Kasko sigortaları da geçen yılı poliçe adedinde küçük de olsa pozitif bir oranla kapattı. Yılın ilk ayında da bu pozitif seyir devam etti. Bu yıl araç satışlarının 800 bin-1 milyon arasında olacağı tahminiyle adetsel olarak kasko poliçe adetlerinde negatif bir sonuç beklemiyorum. 

Sağlık sigortaları bu yıl nasıl gidecek? Burada poliçe fiyatları için öngörünüz nasıl?

Medikal enflasyon, her zaman enflasyonun üstünde gidiyor. Bu sigortalarda ana etken, arz-talep. Özel sağlık sigortasını sunan özel sağlık kurumu, maliyetlerini ve fiyatlarını arz ve talep dengesine göre dengeliyor. Bu arz-talep dengesinin bozulmasından dolayı da sağlık sigortası fiyatlarında yukarı yönlü hareket oldu. Tamamlayıcı sağlık sigortalarında fiyatların artmasının temel nedeniyse hastaneye gidişlerin çoğalması. 10 yıllık bir ürün bu, 2018’de Türkiye’deki TSS sigortalı sayısı 700 binlerdeyken şu an 4 milyonu aştı. Pandemi dönemi sonrası sağlık sigortalarında hastaneye gidiş frekansı neredeyse 2 katına çıktı. Bu yıl da penetrasyon hala çok düşük olduğu için tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısında artış olmasını bekliyorum. 

Kârlılık anlamında nasıl bir yıl olacak sizce? 

2023 yıl sonu kârlılığı henüz açıklanmadı, pozitif çıkmasını bekliyoruz. Bu yıl sigorta sektörü, 5 milyar dolarlık deprem hasarı ödemesi gerçekleştirdi. Bu miktarın 4,5 milyar doları reasürans yoluyla yurt dışından sağlanan kaynaklarla, geriye kalan 500 milyon dolarlık kısmı sektörün kendi birikimleriyle karşılandı. Oto dışı tarafta teknik olarak çok pozitif bir seyir olmadı. Ayrıca oto tarafında da trafik sigortalarında ciddi negatif sonuçla karşı karşıyayız ve kasko sigortaları ancak bu açığı kapatıyor. 2023 sonunda kârlılık, finansal gelirlerinin etkisiyle pozitif olacak diye düşünüyorum. Çünkü yılın son döneminde artan faizlerle teknik kârlılık eksi olsa da finansal gelirler sonuçları pozitife çıkaracaktır. 2024’teyse kârlılıkta branşlar arasında farklılıklar olacağını tahmin ediyorum. Oto dışı branşlarda pozitif teknik sonuçlar elde edilebilir. Bu yıl zorluk yaşanacak branş, kasko olabilir. Çünkü kaskoda yılın ikinci yarısında fiyatlar, rekabet nedeniyle enflasyonun altında artmaya başladı. Ocak ayında kasko poliçe fiyatlarının ortalamada yüzde 40’larda arttığını görüyoruz; oysa ki hasar tarafında yüzde 100 artış var. Yılın ilk üç ayı böyle gitse de kalanında farklı bir görünüm olabilir ve kaskoda teknik kârın pozitif olması riske girebilir. Trafik sigortaları zaten eksi olacak. Mali gelirler için de faiz politikası belirleyici olacaktır. Şu anki gidişatta enflasyonla faiz oranı farkı azalıyor. Bu da finansal gelirlerimizi korumamıza imkan verecek gibi görünüyor. Bu tabloyla 2024’ün de kârlılıkta pozitif geçeceğini düşünüyorum.


“HER AN LİKİT KALMAK ZORUNDAYIZ”

DENGESİZLİK OLUŞTU 
Sigorta sektörü, finans ekosisteminin önemli bir parçası. Biz sigortalılarımızdan prim yani peşin para alıyoruz ve hizmeti ileriki bir zamanda, hasar olursa veriyoruz. Havuz sistemiyle çalışıyoruz. Toplanan primlerin zamanla değerini korumamız çok önemli. Sigorta şirketi her an likit kalmak zorunda, her an hasar ödemeye hazır olmalı. Dolayısıyla varlıklarını, fonlarını ağırlıklı olarak likit enstrümanlarla değerlendirmesi beklenir. Likit enstrümanlar da faizle çok bağlantılı. Geçtiğimiz dönem faizlerin enflasyonla arasında fark olduğu için dengesizlik oluştu. Biz primi 1’inci gün alıyoruz ve hasar olursa örneğin 360’ıncı günde katıyla geri ödüyoruz. Primler sabitken geçtiğimiz dönemde bunu 3-4 katına çıkarma şansımız yoktu.

SERMAYEYE CİDDİ YÜK
Sektörün geçtiğimiz 3 yılda en çok sıkıntı yaşadığı nokta, enflasyonun üstünde artan maliyetleri karşılayacak prim alınamadı, sektör primi enflasyon hızına yetiştiremedi. Primi değerlendirecek, finansal getiri sağlayacak enstrüman yoktu. Bu da sermayelere ciddi yük bindirdi. Şu anda sektördeki en büyük konu, birikmiş toplam sermayenin geçtiğimiz yıllarda düşük faiz-yüksek enflasyon ortamında erimesi. Şimdi rasyonel şekilde enflasyonla faiz oranının birbirine yakın seyretmesi, bizim için daha öngörülebilir ve fonlarımızı enflasyona paralel götürebildiğimiz bir ortam sağlıyor. Bu durum daha sağlıklı bir yönetim imkanı da sağlıyor. Planlarımızı hedeflenen yüzde 36 enflasyon ve enflasyona paralel döviz kuru artışlarına göre yapıyoruz. Umudumuz bu şekilde devam etmesi ve çarkları döndürebileceğimiz bir ortam olması.



2024 HEDEFİMİZDE NE VAR?

ODAK ALANLAR 
Büyümek istediğimiz alanlar ağırlıkla kasko, lider olduğumuz nakliyat emtia ve oto dışı sigortalarda hem konut hem iş yeri sigortaları. Sağlık sigortalarının da portföyümüz içinde payını artırmak istiyoruz. HDI Sigorta, 1995’te sıfırdan kurulan ve geçen yılın sonunda 6’ncılığa kadar yükselmiş bir şirket. Geçen yıl yüzde 6 olan pazar payımızı artırmak hedefindeyiz. Bu sonuçları getiren, yaptığımız işi iyi yapıp fark yaratabilmek.

SAĞLIKTA İKİ KAT
Kaskoda hem iştahımızı hem yüzde 14 olan payımızı geliştirmek istiyoruz. Nakliyat emtia sigortalarında payımız yüzde 20’nin üzerinde. Bu alandaki konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Sağlık sigortaları ve ağırlıkla TSS, büyümeyi hedeflediğimiz bir diğer önemli alan. Satış ağımızı bu konuda genişletiyoruz. Sağlıkta bu yılın iki ayında iki katına çıkardığımız üretim adetlerimiz var.

TEKNOLOJİYE YATIRIM 
Ağustos 2023’te göreve geldiğimde “Dün, bugün, yarın birlikte varız” mottomuzla, HDI Sigorta’nın nasıl kurulduğunu, bugüne nasıl geldiğimizi ve gelecekte nereye gitmek istediğimizi tüm çalışanlarla ele aldık. Önümüzdeki üç yılda, teknolojiyi etkili kullanan; çalışanları, paydaşlarını, toplumu ve çevreyi önemseyen; güçlü finansallara sahip; sektörde yerini sağlamlaştıran ve sevilen bir marka olmayı hedefliyoruz. Bu yıl teknoloji altyapımızı iyileştirmek için yatırım yapıyoruz.



Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz