Sigortanın 2019 vizyonu

Sigorta sektörü, geçen yıl kur dalgalanmalarından en az etkilenen sektörlerden biri oldu. Otomotivdeki daralma nedeniyle finansal sigorta, sağlık, ve siber sigorta alanlarında büyüme bekleniyor.

24.01.2019 14:58:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sigortanın 2019 vizyonu

GÖZDE YENİOVA- CEREN ORAL

Geçen yıl yaşanan kur oynaklığından birçok sektör olumsuz etkilendi. Bundan finans sektörü de payını aldı. Ancak sigorta alanında küçülme yaşanmadı ve sektör büyümesini sürdürdü. Son açıklanan verilere göre, 2018 yılı kasım sonu itibarıyla toplam prim üretimi 44 milyar 344 milyon TL olarak gerçekleşti. 2017 yılının tamamında ise bu rakam 46 milyar 579 milyon TL’ydi. Sektör geçen yıl büyümeye devam etti. Yıl sonu rakamları kesin olarak açıklanmasa da sektörün yılı yüzde 20 prim üretimi büyümesiyle kapatacağı öngörülüyor. Sektörün 2019 yılında da büyümeyi sürdürmesi bekleniyor.

2019 VİZYONU

Ekonomist Dergisi olarak sektörün önde gelen şirketleriyle yaptığımız yuvarlak masa toplantısında, sigorta sektörünün 2019 vizyonunu konuştuk. Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar yaptığımız oturuma, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ve Axa Sigorta Genel Müdürü Yavuz Ölken ile katkı yaptı. Genel müdürlerle hem 2018 yılının değerlendirmesini yaptık hem de 2019 yılıyla ilgili sektör beklentilerini aldık.

Bu değerlendirmelere geçmeden önce, sigorta sektörünün 2018 yılını nasıl geçirdiğine ve 2019 yılı öngörülerine bakmakta fayda var. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) üye şirketlerden derlediği verilere göre, sigorta sektörü 2018 üçüncü çeyrek sonunda önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 26,5 artışla 25,9 milyar TL’yi bulan tazminat üstlendi. Sektörün prim üretimi, hayat dışı branşlarda yüzde 19,8, hayat sigortaları branşında yüzde 8,5, ortalamada da yüzde 18,1 büyüme kaydetti. Bu sonuçlarla hayat dışı sigortalar prim üretimi 34,1 milyar TL ve hayat sigortaları prim üretimi 5,4 milyar TL olurken, sektörün toplam prim üretimi 39,5 milyar TL’ye ulaştı. TSB’nin açıklamasına göre, hayat branşında önceki dönemlerdeki yüksek büyüme oranlarında etkili olan kredi hacminin stabil hale gelmesi hayat branşındaki büyümeyi sınırlı tuttu.

Katılım sigortacılığında faaliyet gösteren yedi şirketin toplam prim üretimindeki payı yüzde 3,8’e ulaşırken toplam prim üretimi ise 1,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinin aktif büyüklüğü yüzde 21,7 artışla 175 milyar TL, toplam öz sermaye büyüklüğü ise 22,5 milyar TL olarak gerçekleşti.

BES’TE NELER OLDU?

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde ise (BES) katılımcı sayısı 14 Aralık 2018 tarihi itibarıyla 6,9 milyona, fon büyüklüğü de devlet katkısı dahil 86,7 milyar TL’ye ulaştı. 2017 yılında başlatılan otomatik katılım uygulamasıyla 21 Kasım 2018 tarihi itibarıyla sisteme giren 14,1 milyon çalışanın 5 milyonunun sözleşmelerinin devam ettiği görülüyor. Ayrılma oranı ise yüzde 66 olarak gerçekleşti. Sözleşmeleri devam eden katılımcıların otomatik katılım fon tutarı ise 3,8 milyar TL seviyesine ulaştı.

OTOMOTİV DARALDI

Sigorta sektöründe prim gelirlerinin yaklaşık yarısı kasko ve trafikten geliyor. 2018’deki ekonomik gelişmelerin etkisiyle otomotiv satışlarında yaşanan daralma, kasko ve trafik sigortalarında da azalmayı beraberinde getirdi. Ancak diğer branşlar bu açığı kapattı. Sigortada mühendislik, nakliyat gibi bazı branşlar dövize bağlı. Bu gibi alanlar 2018’de sektörü besledi. Buna ek olarak sağlık sigortaları, tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) ve sorumluluk sigortaları da 2018’de büyüdü. 2019’da da finansal sigortalar, sağlık sigortaları, TSS ve siber sigortaların daha fazla gündemde olması bekleniyor.

Sigortacılığı etkileyecek trendler

* PWC’nin ‘Sigorta Sektöründe 2020 ve Sonrası’ adlı raporuna göre sektörde etkili olacak trendler şöyle:

* Müşteride köklü değişiklik: Müşteriler, perakende şirketleri gibi sigortacılarla da rahatça çalışmak istiyor. Dijital ilerlemeler sayesinde sigortacılar, kusursuz çok kanallı deneyim ve daha verimli operasyonlar ile her zaman ve her yerde rahatlık sağlıyor ve daha önce erişilmemiş olan segmentlere erişebiliyor.

* Dijitalleşme: Çoğu sigorta şirketi dijitale yatırım yapıyor. Hatta bazıları doğrudan dijital satışın ötesine geçerek insanların hayatlarına dahil olmayı başarıyor. Kaskoda ‘kullandığın kadar öde’ uygulaması buna örnek olarak gösterilebilir.

* Oyunun kurallarını değiştiren yeni araçlar: Büyük veri analizleri, sensör teknolojisi ve iletişim ağları bir araya gelerek sigortacıların riskleri ve müşteri taleplerini daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir kesinlikle tahmin etmelerine olanak tanıyor.

* Yeni iş modelleri: Geleceği düşünen pek çok sigortacı ve pazara yeni giriş yapan sigortacılar yeni iş modelleri geliştiriyor. İleri görüşlü şirketler, pek çok telekom ve teknoloji şirketinin kullandığına benzeyen, daha hızlı ve daha esnek olan, veri ile yönlendirilen yinelemeli bir yaklaşım sergilemek için çaba gösteriyor.

********************

İLHAMİ KOÇ Anadolu Sigorta Genel Müdürü

“Sektör, yeni alanlarda yeni ürünlerle büyüyecek” 

NİSPETEN İYİ BİR YIL: 2018’in ikinci yarısındaki kur oynaklığıyla kur-enflasyon dengesi yukarılarda kuruldu. Bu da birçok sektörü olduğu gibi finans sektörünü de etkiledi. Ancak finans içinde en az etkilenen segmentin sigorta olduğunu söyleyebilirim. Bu tespitimi, yıl sonu rakamları kesinleşmese de 2018’in yaklaşık yüzde 20 prim artışla tamamlandığı öngörüsüne dayandırıyorum. Yüzde 20 büyüme reel olarak küçülmemek demek ve mevcut koşullarda hiç de kötü bir oran değil. Geçmiş 10 yıla baktığımızda sigorta sektörünün büyüme oranının Türkiye’nin ortalama büyüme oranının üzerinde olduğu görülüyor. 2018’de bu olmadı ama küçülme de yaşanmadı. 2018’i sektör açısında nispeten iyi bir yıl olarak değerlendiriyorum.

SAĞLIK VE SORUMLULUK: Sigortada prim gelirlerinin yüzde 50’den fazlası kasko ve trafikten geliyor. 2018’de otomotiv satışlarındaki daralmayla kask ve trafik sigortaları azaldı. Konut satışlarının düşmesiyle konut sigortaları ve DASK da büyümedi. Ancak sigortada mühendislik, nakliyat gibi bazı branşlar dövize bağlı. Bu gibi alanlar 2018’de sektörü besledi. Sağlık, tamamlayıcı sağlık (TSS) ve sorumluluk sigortaları da 2018’de büyüdü. Bunlar sektördeki büyümeyi hızlandıran faktörler olmayı sürdürecek. Dünya geliştikçe sigorta da bu gelişmelere yeni ürünlerle adapte olmaya çalışıyor. Siber sigortalar, iklim sigortaları bunlara örnek. Şu an ‘İklim değişikliklerine nasıl adapte olacağız’ konusu tartışılıyor. Bu konudaki yeni gelişmeler ve veriler tarım sigortalarını değiştirmeye başladı. Bunlar sektörü etkileyecek, sektör de kendini adapte edecek.

KÂRLILIK PROBLEMİ: 2019 bütçemizi agresif oluşturmadık. Yeni Ekonomi Programı’na (YEP) göre de 2019 ve 2020 dengelenme dönemleri olacağı için ülke büyümesinde de yüksek bir oran söz konusu olmayacak gibi görünüyor. Fiyat istikrarı ön plana çıkacak. 2019’da finansal sigortalar (özellikle kefalet, devlet destekli alacak sigortaları) ve siber sigortalar gündemimizde olacak. Bu alanlardaki büyüme sektörün yönünün otomotivden buraya kaymasında da rol oynayacak. Trafik ve kaskonun payının düşmesi sektörü daha sağlıklı bir yapıya kavuşturacak. Ancak sektörün sorunlarından biri de teknik kârlılık. Sigortayı mali gelirler ayakta tutsa da mali gelirler açısından bizim de içinde yer aldığımız grup mali gelirlerin de bir kısmını sigortalılara devrediyor ve bu da teknik zarara yol açıyor. Ürünleri olması gerekenden daha ucuza sattığımız bir dönemdeyiz. Sigorta şirketleri kendi faaliyetlerinden teknik kâr elde etmeli.

GİRİŞİMLERE DESTEK: Finans, teknolojideki gelişmelere öncülük ediyor. Sigorta sektörü ise veri analizine dayalı. Yapay zekâ, nesnelerin interneti (IOT) ve blockchain da süreçlerde kullanılmaya başladı. Ancak bence sigortada teknolojinin kullanımı yeterli değil. Her işini mobilden yapmak isteyen yeni jenerasyona yönelik teknolojik hizmetler artmalı. Artık Y ve Z kuşakları talebin ötesinde teknolojiyi kendileri geliştiriyorlar. Fintech’ler, insurtech’ler ortaya çıkıyor. Ancak yeni mezunların sektöre ilgisi düşük. Aslında veri ve veri analizi gibi alanlara ilgisi olanlar bu sektöre yönelebilir. İTÜ Çekirdek ile çalışmalarımız var. AStard adında bir programımız mevcut. Bu programla müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak girişimlere destek oluyoruz. Sigortayla ilgili yazılım yarışmaları da düzenliyoruz. Sektörde de böyle adımlar var ve olmalı da.

DAHA HIZLI BÜYÜME ŞART: Sigorta, rekabetçi ve dinamik bir sektör. Sektörde büyük-küçük, yerli-yabancı, özel-kamu birçok şirket var. Sektöre yeni şirketler gelecektir, gelmesi de iyidir. Sektöre girmek de, piyasa payı almak da kolay. Türkiye, sigortacılıkta büyüme potansiyeli olan bir ülke. Penetrasyon oranları düşük. Şirket prim büyüklükleri, ülke büyüklüğünün yanında düşük kalıyor. Örneğin elementer sigortada büyüklüğümüz 10 milyar dolarken Güney Kore’de bu rakam 80 milyar dolarlarda. Sektör büyümeyi sürdürecek. Asıl nokta, yavaş büyümemiz. Daha hızlı olabilir mi, buna odaklanmalıyız.

********************

AHMET YAŞAR Quick Sigorta Genel Müdürü

“2019’da finansal sigortalara yoğunlaşacağız”

KEFALET VE ALACAK SİGORTASI: İlk poliçemizi 12 Mayıs 2017’de kestik. İlk tam mali yılımız olan 2018’de 1 milyar TL’ye yakın prim üretimi sağladık. Sektörde ilk 15’teyiz. 40 kişilik bir ekibiz. Bin 700 acentemiz var. Trafik sigortası arzıyla ilgili problemin olduğu bir dönemde piyasaya girerek yabancı sigorta şirketleri ile Hazine Müsteşarlığı arasındaki gerginliğin yaratacağı olası kırılmayı engellediğimiz kanaatindeyim. Çünkü trafik sigortasında ciddi arz sağladık. 2018’in ikinci yarısında finansal sigortalar tarafında çalışmalar yürüttük. Bu alandaki çalışmalarımızı potansiyel gördüğümüz kefalet sigortasıyla başlattık. 2019’da devlet destekli alacak sigortasının da etkisiyle finansal sigortaların büyüyeceğini öngörüyoruz. Biz de bu alana eğileceğiz. Kefalet ve alacak sigortasında büyüme bekliyoruz. Trafik sigortasında dengeli büyüme hedefliyoruz. KOBİ’ler için işyeri sigortalarıyla ilgili ‘Basiretli Tacir’ adında bir kampanyaya başlıyoruz. KOBİ’lere de yoğunlaşacağız.

DOLAR BAZINDA KÜÇÜLÜYOR: Sigorta sektörü 2018’de TL bazında küçülmedi. Ancak dolar bazında birkaç yıldır dünyadan farklılık gösteriyor ve küçülüyor. Sigorta sektörünün dolar bazında büyüklüğü önceki yıllarda 12 milyar dolarlara yaklaşsa da şu anda 8-10 milyar dolar civarında seyrediyor. 2018’de yurtiçinde otomobil satışlarındaki düşüş kasko ve trafik sigortalarını olumsuz etkilerken TSS’ye ilginin artığını gözlemledik. Kurumların çalışanlar nezdinde TSS’ye ilgisi ve TSS’de poliçeleşme oranı yükseliyor. Sektördeki bu eğiliminin sürmesini bekliyoruz. Sorumluluk sigortalarında ise talep olsa da arz problemi olduğunu gözlemliyoruz. Bu alanda özellikle yabancı menşei sigorta şirketlerini Türkiye’ye beklerken ve bu şirketlerin bu alanı geliştireceğini öngörürken beklediğimiz gibi olmadı. Hem mevzuat ile ilgili sıkıntılar hem de Türkiye’de hukuk sisteminin yeterince net olmadığı algısı, bunun en önemli nedenlerini oluşturuyor.

DİJİTAL SİGORTA ŞİRKETİYİZ: Banka ve sigorta dahil finans sektörü teknolojiyi çok iyi kullanıyor, dünyaya örnek olan modeller geliştiriyor. Sektörde satışların büyük kısmı acentelerle gerçekleştirildiğinden sektör dijital değil gibi gözükse de acentelerin hizmeti de dijital şekilde yürüyor. Sigorta, bir risk devretme aracı. Müşteri, “Ben seni bilirim” diyebilecek birine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle acentelerin rolü uzun yıllar değişmeyecek. Çünkü acenteler iyi hizmeti, dijital ve uygun fiyatlı veriyorlar. Bizim de vizyonumuzda acenteler de dahil tüm süreçlerimizle dijital sigorta şirketi olmak var. Bunu da başardık diyebilirim. Örneğin hasar sistemine mobilden fotoğraf gönderildiğinde anında hasarı okuyabiliyoruz. Dijitalleşmeyle acentelerin de işi kolaylaşıyor, acenteler satıcı ve danışman uzman pozisyonuna giriyor. Omnichanel’i bu şekilde yapılandırıyoruz.

START UP İŞBİRLİĞİ: Proje ve inovasyon odaklıyız. 2018’de ‘Avrupa’nın En İnovatif Sigorta Şirketi’ seçildik. Üç teknoloji şirketine yatırım yaptık. Onları holding bünyesine dahil etme aşamasındayız. Bin 700 acenteyi kurduğumuz portal olan Qport, iki genç arkadaşımıza önderlik edip yazdırdığımız projeyle ortaya çıktı. Bu gençlere, “Çoğunluk hisselerinizi bize devredin, bizimle büyüyün” dedik. Çünkü biz de yola start up olarak çıktık. Şu anda yine gençlerden oluşan bir kredi skorlama şirketini ve sigorta lig toplayıcısı bir aracı şirketi bünyemize katıyoruz. Böyle bir yapılanmayla ilerleyeceğiz.

ÇIKIŞLAR OLABİLİR: 2019’da pazardan birkaç yabancı sigorta şirketinin çıktığını görebiliriz. Allianz-Yapı Kredi örneğindeki gibi şirket içi konsolidasyonlar yaşanabilir ama pazar paylarını etkileyecek boyutta olmaz. Bu süreçte hizmet öne çıkacak. Hizmetin niteliği artacak. Dünyada abonelik sistemi gelişiyor. Sigortacılıkta da hizmetin öne çıktığı süreçler fark yaratacak. Sektörün büyüyeceğine inanıyorum. Sadece topyekün bilince ihtiyaç var. Sigortacılık, anlatılması zor bir iş ancak biliyoruz ki sigorta olmazsa hayat durabilir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte ürünlerin basitleştirilip tabana daha kolay anlatılır hale getirilmesi gerekiyor.

********************

UĞUR GÜLEN Aksigorta Genel Müdürü 

“Yeni teknolojilere yatırım yapacağız”

ÜÇÜNCÜ BÜYÜK OYUNCUYUZ: Sigorta sektörü, 2018’in dokuz ayında 36 milyar TL prim üretti. Bu, 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 14 artış ama büyümeden enflasyon oranını çıkardığımızda dokuz ayda yüzde 8 küçülme demek. Biz ise dokuz ayda sektörün üç katı kadar büyüdük, prim üretimimizi yıllık bazda yüzde 39 artırarak 2 milyar 447 milyon TL’ye çıkardık. Trafik branşında yüzde 151, nakliyatta yüzde 59, kaskoda yüzde 18 büyüdük. Yüzde 8 pazar payıyla sektörün üçüncü büyük oyuncusuyuz. Sigorta, esasen varlıkları koruyan bir ürün olduğu için sektörün performansı varlıkların artışıyla birebir ilgili. Son dönemde araç ve konut satışındaki gerilemelerle 2019’da sektörün temel büyüme dinamiğinin sigortalı sayısındaki artış yerine fiyat artışı olmasını bekliyoruz. Büyüme, enflasyon öngörüsüyle paralel, yüzde 20’lerde gerçekleşebilir.

SEKTÖRE BAKIŞ DEĞİŞMELİ: 2019 itibarıyla müşterimizin ihtiyaçlarını görüp başka ürünler ve hizmetler getiren adımlar atmaya başladık. Çünkü sektör, sadece hasar anında hatırlanan konumdan çıkmalı. İstatistiklerimize göre kişiler araçlarıyla dört yılda bir kez kaza yapıyor. Bu da sigortalı tarafında ‘dört yıl menfaat elde etmeden ödeme yapmak’ olarak algılanıyor. Sigortayı hasar meydana gelmese bile hizmet alınabilecek bir ürün haline getirmeliyiz. Örneğin, sağlık paketlerimizin bir kısmında bulunan ücretsiz check-up hizmetinin kullanım oranı sadece yüzde 14. Bu hizmetleri kullananların poliçesini yenileme oranı kullanmayanlardan iki kat fazla. Müşterilerimize onlar için check-up randevusu alabileceğimizi söylüyoruz. Bu tip adımlar sigortayı sadece hastalık, kaza durumlarında kullanılan bir ürün olmaktan çıkarıyor. Diğer branşlara da bu gözle neler yapabiliriz diye bakıyoruz.

ÖNCELİK YAPAY ZEKA: İşimizi teknolojinin içine entegre ediyoruz. 2017’de yeni teknolojilere yaptığımız yatırım tutarı yatırım bütçemizin yüzde 7’siyken bu oran 2018’de yüzde 25’e çıktı. İnovasyon, analitik, yapay zeka ve yeni teknolojiler 2019’da da öncelikli yatırım alanlarımız arasında olacak. Uçtan uca entegre dijital platformlar kurarak teknoloji ve inovasyon gücümüzle daha iyi ve kişiye özel deneyim tasarlıyoruz. PURA adını verdiğimiz, 100 çalışanımızın dahil olduğu inovasyon platformumuzu kurduk. Sektörün ilk yapay zeka uygulaması ADA’yı (Aksigorta Dijital Asistanı) kullanmaya başladık. Çalışanların iş kapsamından rutin operasyonların çıkarılarak katma değerli işlere yönlendirilmesini ve ADA ile yılda 2 milyon işlem gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yıl ağırlıklı yapay zeka, Robot Dönüşüm Projesi/Robot Süreç Otomasyonu (RPA) ve start up alanına yoğunlaşmayı hedefliyoruz. 

YENİ RİSKLER: Siber risk sigortaları dünyada 5 milyar dolarlık pazara ulaştı. Fikri mülkiyet, veri tabanları, dijital ağlar, maddi olmayan duran varlıklar ve global ısınma yeni riskler. İklim bağlantılı hasarlar geçen yıl dünyada 300 milyar dolardı. 2017 Temmuz’da İstanbul’daki sel ve dolu hasarı 650 milyon TL’yi buldu. Bu ihtiyaçları karşılayacak ürünleri piyasaya sunacağız. İki ay önce pazara sunduğumuz Tamamlayıcı Trafik Paketleri ile 24 bin poliçe satışı ve 11 milyon TL prim üretimi gerçekleştirdik, sektöre sigorta müşterisi olmayan bir kitleyi kazandırdık. Acentelerimiz için de 2 milyon TL ek komisyon geliri yarattık. PURA’daki ekibimiz sağlık ve konut branşı üzerinde çalışıyor.

KOBİ’LERE ODAKLANMALIYIZ: KOBİ’lerin ihtiyaçlarına odaklanmak şart. KOBİ’lerin toplam işletmeler içindeki payı yüzde 99,9, üretim değerindeki payı yüzde 56,2 iken, bu işyerlerinin sigortalanma oranı yüzde 15. KOBİ’lerde sigortalılık oranının artırılması sigortacılığın gelişmesine hizmet edecek. KOBİ’ler için hazırladığımız ürün paketleriyle işletmeleri güvence altına alıyoruz. Penetrasyon oranının artırılmasının iki yolu, zorunlu sigortaların artışı ve her riske uygun özel sigorta ürünü geliştirmek. Bu açıdan KOBİ’lerin ticari risklerini güvence altına alan alacak sigortası, sektör olarak bu yılın öncelikli ürünler arasında yer alacak.

********************

YAVUZ ÖLKEN AXA Sigorta CEO’SU

“Dijital dönüşüme devam edeceğiz”

“YÜZDE 17 BÜYÜDÜK”: 2018 Ağustos’ta  döviz kuru kaynaklı gelişmeler ve enflasyondaki artışlar sonrası hasar maliyetleri yüzde 40 arttı. Sigorta sektörü, 2018’i trafik ve zorunlu hekim sorumluluk sigortaları dâhil yüzde 18-18,5’lik büyümeyle kapatacak gibi duruyor. Biz de 2018’i yüzde 17 büyümeyle kapattık. Meksika, Colombia gibi batı ülkelerinin, Malezya, Singapur gibi doğu ülkelerinin ve Polonya, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti gibi gelişmiş ülkelerinin yer aldığı ‘uluslararası ve yeni pazarlar’ olarak adlandırılan yapıda 33 ülkenin arasındayız. Bu ülkelerin yarattığı toplam gelirin tek başımıza yüzde 15’ini yaratıyoruz, kârlılıkta yüzde 27’ine sahibiz. OKS’de önemli bir pazar payı yakaladık. TSS’de bireysel segmentte lideriz. Ticari ve kurumsal müşterilerde de büyüyoruz.

VERİMLİLİK ARTIŞI: 2019’da inovasyon ve dijital dönüşümdeki yolculuğumuzu, sektörde ilklere imza atmaya devam ederek sürdüreceğiz. 2019’un gündemi; Sigorta 4.0 kavramımızı, ‘Güçlü Bölge’ yaklaşımıyla pekiştirmek olacak. Müşteri 4.0, Acente 4.0, Çalışan 4.0 ve Süreç 4.0 kavramlarıyla da bu yaklaşıma yeni etaplar ekliyoruz. Acentelerimize hedeflerimizi anlatmanın yanı sıra onların beklentilerini ve ihtiyaçlarını dinliyor, sigorta penetrasyonunu artıracak ve fark yaratacak fikirler üzerine konuşuyoruz. Yenilikçi acente verimliliğini, bağlılığını ve müşteri memnuniyetini maksimize edeceğiz. Axa Grubu’nun açıkladığı 15 milyar dolarlık XL Group satın almasıyla dünyanın 1 numaralı sigorta markası pozisyonu pekişerek sürecek.

DENGELİ PORTFÖY DAĞILIMI: Branş bazlı portföy dağılımımız son üç yıllık dönüşümümüz sonrasında dengeli seviyeye geldi. Bu dengeyi koruyarak, önceliğimiz yüksek müşteri memnuniyeti odağıyla mevcut müşterilerimizin bizde uzun yıllar devam etmelerini sağlamak, yenileme oranlarımızı daha da artırmak olacak. Yeni müşteri pazarı ekonomik şartlara bağlı olarak bazı ürünler bazında küçülecek, bizler hizmet kalitemizden ve hızlı süreçlerimizden ödün vermeden mevcut fiyatlama politikalarımıza devam edeceğiz. 2019’da güvenin, güçlü finansal yapıların sürdürülebilir fiyatlama ve komisyon sistemlerinin öne çıkacağı bir yıl olacağını düşünüyoruz.

HANGİ ÜRÜNLER?: Trafik sigortalarıyla başlayan sigorta bilinci giderek artıyor. 2017 Nisan’dan beri trafik dışı sigortacılığa odaklanma görüyoruz. Ancak ekonomik şartların zor olduğu dönemlerde sigortalanma oranını yukarı yönde artıramıyoruz. Sistemden çıkan müşteriler oluyor. Çünkü ülkemizde sigorta hala lüks harcama kalemi olarak görülüyor. 2019’da endüstriyel paketler, KOBİ paketleri, konut, sağlık, ferdi kaza, emeklilik ve kasko öne çıkan ürünler arasında olacak. Bunun yanında siber riskler, parametrik sigortalar, sorumluluk sigortaları gibi başlıklar da gündemde yer alacak. Bireysel sigortalar ve KOBİ segmentlerinde risk teminatları yanında hizmet teminatlarının daha çok yer alacağını, kurumsal riskler, sağlık gibi alanlarda ise risk danışmanlığı hizmetlerinin fark yaratacağına inanıyoruz.

INSURTECH ÖNEMLİ: Sigorta sektörü dijital dönüşüm ile InsurTech’i konuşuyor. Sektörde hizmetlerin manuel yürütülen aşamalarındaki yavaşlamalar güven kaybına neden olabiliyor.  Süreçlerde hızlı ve efektif çözümler sunmayı sağladığı için InsurTech sektöre entegre edilmeye müsait. Ürünlerimize de bu bakış açısıyla yaklaşıyor, yeni teknolojileri en iyi nasıl entegre edebileceğimize bakıyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek kişiselleştirilmiş kasko fiyatlandırmasını sunmamızı sağlayan AXAGo, fark yaratan ve InsurTech’i temel alan bir sigorta deneyimi. Acentelerimizin üretimlerini, kazançlarını ve hedeflerini görebildiği, müşterilerimize kasko, trafik, sağlık  ve cep telefonu sigortası teklifleri sunabildiği AXA Acentem uygulaması da InsurTech adına sunduğumuz en temel parçalar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz