13-16 Nisan tarihleri arasında dijital olarak gerçekleşen Fashion Week Istanbul, modanın görsel sanatla buluştuğu 30 kısa filmle sınırları aşarak tüm dünyayla buluştu.
Türk tasarımcılar ve markalar, Fashion Week Istanbul ile bir kez daha küresel vitrindeki yerini aldı. 13-16 Nisan tarihleri arasında dijital olarak gerçekleşen Fashion Week Istanbul, modanın görsel sanatla buluştuğu 30 kısa filmle sınırları aşarak tüm dünyayla buluştu. Organizasyonun ev sahipliğini yapan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Üyesi Cem Altan, etkinliği Capital.com.tr’ye anlattı.
Geçtiğimiz hafta moda endüstrisine oldukça hareket kattınız. Fashion Week Istanbul’un Türk moda endüstrisindeki yeri nedir? Türk moda endüstrisi adına hangi misyonları üstleniyor?
Evet, sektörü hareketlendiren ve heyecanlandıran bir moda haftasını daha geride bıraktık. Pandemiye rağmen ilginin azalmaması bizleri oldukça mutlu etti. 2009 yılından bu yana düzenlenen ve uluslararası moda haftaları takvimlerine girmeyi başarmış Fashion Week Istanbul, ülkemiz hazır giyim ve moda endüstrisinin global tanıtımı için mevcut en güçlü değer. Dünyadaki moda haftaları içinde de ilk 10’da yer alıyor. Bilindiği üzere moda haftaları; gerçekleştirildikleri şehirleri turizm haritasına global moda destinasyonu olarak yerleştiren, 3 trilyon dolarlık global moda endüstrisinin aktif bir oyuncusu haline getiren, bu sayede ülke tanıtımı, pazarlama ve şehir ekonomisine ölçülebilir değerlerde yüksek katkı sağlayan ekonomik bir iş modeli. İstanbul’u ve Türkiye’yi tanıtmak ve global moda endüstrisinde bir Türk akımı yaratmak en büyük hedeflerimizden biri. Fashion Week Istanbul’un uluslararası marka bilinirliği ve değeri; Türk hazır giyim ve moda endüstrisinin ve elbette tüm yaratıcı endüstrilerin global tanıtımı için önemli bir alt yapı oluşturuyor.
Markalı ihracat rakamlarına katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hazır giyim, Türkiye ihracatının üçüncü büyük sektörü ve net döviz girdisinde ise birinci sırada yer alıyor. Sektör orta vadede 33 milyar dolar ihracat hedefliyor. Fashion Week Istanbul, bu hedeflerinin desteklenmesinde önemli kaldıraçlardan biri. Tasarım ve markalaşmanın kaldıraç etkisi, dünya hazır giyim ticaretinden aldığımız payın artırılmasında büyük önem taşıyor. FWI ile, tasarımcılarımızın doğru hedef kitleyle buluşmasını sağlayarak ihracatımızın büyümesine destek oluyoruz. Kısa vadede hedefimiz, tasarımcılarımızın ihracatımızdaki payını arttırmak. Sektörün ihracat değeri içerisindeki markalı ihracat değerini %25 seviyelerine çıkarmak.
En çok hangi ülkelerin dikkatini çekiyorsunuz? Buradaki hedefler ve gerçekleştirilen çalışmalar nelerdir?
Hazır giyim sektörü 81 ilde üretim yaparak 215 ülkeye ihracat yapmaktadır, tasarımcılarımızı sektörün ihracat kapasitesine getirmeyi hedefliyoruz. Bu yıl, Londra, Paris, Milano, Dubai, New York, Moskova, Seul, Tokyo ve Şangay hedef bölgelerimiz arasında. Bu yıl global tanıtım projemiz doğrultusunda; Vogue Runway, Business of Fashion ve dünyanın en önemli moda iletişimi şirketi Karla Otto ile iş birliklerimiz bulunmakta. Uluslararası sosyal medya tanıtım projelerine, dünyanın önde gelen influencer’larıyla iş birliklerine, özel tanıtım, belgesel ve moda filmlerine imza attık. Dünyanın en büyük dijital showroom’u JOOR ile satış odaklı çalışmamız da devam ediyor.
Bu sezon etkinlik dijital olarak gerçekleşti. Bu dijital dönüşümün size katkıları neler oldu?
İlk dijital moda haftasını geçtiğimiz sezon gerçekleştirdik. Türkiye’nin en özel destinasyonlarında ve İstanbul’un tarihi mekanlarında 30 farklı moda filmi, koleksiyon defileleri ve fotoğraflar çekimleri gerçekleştirdik. Bu film ve defileler, uluslararası dijital platformlarda 7 milyon izleyiciyle buluştu. Uluslararası dijital kampanyalar ve iş birlikleri ile oldukça başarılı sonuçlara ulaştık. Dijitalleşmedeki başarısını da kanıtlayan moda haftamız, bu yıl ikinci kez dijital olarak gerçekleşti. Dijitalleşme; fiziksel sınırların ötesine geçme, hedef ülkelerdeki moda endüstrisi ve tüketicisine ulaşmak adına çok önemli. Dünyanın en önemli moda satın alıcılarına dijital showroom’lar üzerinden kolay erişim ve sipariş verme imkanı sunuyor.
Pandeminin Türk tekstil sektörüne etkileri neler oldu?
Dört Dörtlük Plan adını verdiğimiz yol haritamızla dijital dönüşüme çok önce adapte olmuştuk. Birçok sektörün yeni fark ettiği dönüşümü biz 4 yıl önce başlattık. Değişim ve dönüşüm sürecini bütün faaliyetlerimizin ana ekseni yaptık. Bu çalışmalarımız sayesinde salgını bugüne kadar en az hasarla atlattık. 2019’u 17,7 milyar dolar ihracatla tamamlamıştık. Pandemi döneminde de ihracatı değerini arttıran yegane sektörlerden bir tanesiyiz.
Fashion Week Istanbul, pandemi bitse de bundan sonra yoluna dijital olarak mı devam edecek?
Dijitalleşme, pandemi bitse bile Fashion Week Istanbul’un bir parçası olacak. Pandemiyle birlikte dijitalleşmenin gücü bir kez daha ön plana çıktı, Fashion Week Istanbul da bu anlamda trendlerin önünde ilerliyor. Pandemi sona erdiğinde hem fiziksel hem de dijital olarak yaratıcılığı ülke sınırlarının dışına taşımaya devam edeceğiz.
Fashion Week Istanbul’un Türk moda endüstrisi adına önümüzdeki dönem hedefleri arasında başka hangi konu başlıkları var?
Fashion Week Istanbul’u sanatın farklı disiplinleri ile bütünleşen bir festival gibi kurgulamayı hedefliyoruz. Kurulması yönünde ilk adımlarını attığımız Türkiye Moda Konseyi’ni etkinleştirip yeni tasarım markalarını da bünyemize katarak uluslararası moda dünyasındaki varlığımızı daha da yukarı çekeceğiz.
Bu yılki destekçileriniz kimlerdi?
16 sezondur İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen FWI; T.C. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) nezdinde kurulmuş olan Türkiye Tanıtım Grubu (TTG) tarafından 4 sezondur destekleniyor. En büyük paydaşları içerisinde İstanbul Moda Akademisi (İMA) ve Moda Tasarımcıları Derneği (MTD) yer alıyor.
JOOR işbirliğinden biraz söz edebilir misiniz? Bu sene de bu işbirliği devam ediyor mu?
Evet, Türk tasarımcılarımızın koleksiyonları JOOR aracılığıyla uluslararası satın alma sorumlularıyla buluşmaya devam ediyor. Her ay 1.5 milyar doların üzerinde işlem hacmine sahip olan JOOR platformu, 144 ülkeden 200.000'den fazla seçili moda perakendecisini 8.600'den fazla marka ile buluşturuyor. Giderek büyüyen dijital showroom’ları kullanma alışkanlığını pandemi sebebiyle mecburen geliştiren tüm moda satın alımcıları, farklı ülkelerdeki markaları bu sayede kolayca keşfetme imkanına sahip oluyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?