Geçen Nisan ayında yayımlanan ve 31 Aralık 2025 itibarıyla tam uyum sağlanması zorunlu hale gelen yeni sağlık turizmi mevzuatına göre işletmeler hastalarına komplikasyon sigortası yaptıracaklar.
Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gencay Genç, sağlık turizminde riskleri yönetilebilir hale getirerek hem hastalar hem işletmeler için vazgeçilmez bir güvence sunduğunu vurguluyor.
Türkiye, son yıllarda sağlık turizminde dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline geldi. Kaliteli sağlık hizmetleri, uygun maliyet yapısı, yüksek teknolojiye sahip tesisler ve uzman hekim kadrosu, her yıl yüz binlerce yabancı hastayı ülkemize çekiyor. Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2024 yılında 1.5 milyondan fazla kişi, sağlık hizmeti almak için Türkiye’yi tercih etti. Bu sayı, her geçen yıl artarken; sağlık hizmeti sunan işletmeler için de hizmet kalitesi kadar sorumluluk ve risk yönetimi alanında yeni gereklilikleri beraberinde getiriyor. İşte tam da bu noktada, komplikasyon sigortası kavramı devreye giriyor.
RİSKLERİ ORTADAN KALDIRIYOR
Tıbbi komplikasyonların, bir tedavi ya da cerrahi müdahale sonrasında ortaya çıkabilen, öngörülemeyen ancak hasta ve hizmet sağlayıcı açısından ciddi sonuçlar doğurabilen sağlık durumları olduğunu kaydeden Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gencay Genç, her ne kadar sağlık hizmeti başarıyla sunulsa da, komplikasyon riskinin tıbbın doğasında olduğunu ve bunun tamamen ortadan kaldırılamadığını söylüyor.
Komplikasyon sigortasının; bu gibi beklenmedik durumlarda hem sağlık kuruluşunu hem de hastayı koruyan özel bir güvence olduğu belirten Genç, “Örneğin; bir estetik operasyon sonrasında gelişen enfeksiyon, ortopedi ameliyatı sonrasında tekrar müdahale ihtiyacı ya da diş tedavisinde yapılan işlemin revizyon gerektirmesi gibi durumlarda devreye girer. Sigorta kapsamında, tedavi tekrarı, ilave tıbbi masraflar, konaklama, ulaşım gibi birçok kalem karşılanabilir” diyor.
Bu güvenceden yoksun olan sağlık işletmelerinin, komplikasyon durumlarında hastayla baş başa kalabileceğini ifade eden Genç, bunun da ciddi finansal ve itibar kayıplarına yol açabileceğini belirtiyor.
TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK
2025 Nisan ayında yayımlanan ve 31 Aralık 2025 itibarıyla tam uyum sağlanması zorunlu hale gelen yeni sağlık turizmi mevzuatının, sektör açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Genç, komplikasyon sigortasının, yalnızca iyi niyetli bir tercih değil; mevzuatla çerçevesi çizilmiş bir zorunluluk olduğuna işaret ediyor.
Bu yönetmelikle birlikte, uluslararası hasta kabul eden hastane, klinik ve sağlık turizmi aracılarının, komplikasyon sigortası olmaksızın faaliyet gösteremeyeceklerini hatırlatan Genç, bu düzenlemenin, hem hasta güvenliği hem de hizmet sağlayıcıların uluslararası standartlarda faaliyet göstermesi açısından büyük bir adım olduğunu vurguluyor.
“SAĞLIK TURİZMİNE YENİ MÜŞTERİ KAZANDIRACAK”
Birçok sağlık tesisi ya da klinik için sigortanın, çoğu zaman “zorunlu bir gider kalemi” olarak görülebildiğini kaydeden Genç, “Ancak komplikasyon sigortası bu algının çok ötesinde, doğrudan işin sürdürülebilirliğini, uluslararası rekabetteki konumunu ve hasta memnuniyetini etkileyen stratejik bir unsurdur. Sigorta güvencesi sunan bir klinik, hasta gözünde daha profesyonel ve güvenilir bir imaj çizer. Komplikasyon sonrası yaşanabilecek olumsuzluklarda, hasta ile işletme arasında kriz yerine çözüm odaklı bir ilişki kurulur. Bu da hem tekrarlı hasta kazanımını hem de dijital platformlarda olumlu yorumlarla yeni müşteri akışını sağlar” diye konuşuyor.
İŞİ BÜYÜTMENİN DE ÖNEMLİ BİR ARACI NİTELİĞİNDE
Sadece hasta güvenliği açısından değil, iş geliştirme stratejisi olarak da komplikasyon sigortasının önemli fırsatlar sunduğunu belirten Genç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özellikle sağlık turizmi aracıları açısından bu sigorta ürünü, sundukları hizmet paketlerine değer katar. Komplikasyon sigortası sunan bir aracı, sunduğu tedavi planının arkasında durduğunu gösterir ve pazarda farklılaşma sağlar. Uluslararası acentelerle yapılan B2B sözleşmelerde komplikasyon sigortası, hem şeffaflığı artırır hem de sözleşmelere güven temelli bir yaklaşım kazandırır. Ayrıca yurt dışı hasta sigortalama süreçleriyle entegre çalışabilen ürünler sayesinde kurumların operasyonel verimliliği de artar. Yeni mevzuatla birlikte zorunlu hale gelen bu ürün, sadece klinikler ve hastalar için değil; sigorta ve reasürans şirketleri için de riskin daha iyi tanımlanabildiği, fiyatlanabildiği ve yönetilebildiği bir alan yaratıyor. Komplikasyon verilerinin standartlaşması sayesinde sigorta şirketleri hem daha isabetli ürünler tasarlayabiliyor hem de bu alanı daha geniş kapsayan sağlık sigortası ürünleriyle entegre çözümler geliştirebiliyor. Sigorta sektörü, bu sayede sağlık turizminin büyümesinden doğrudan fayda sağlayan bir pozisyona geçiyor. Hastalarınız için bir güvence, işletmeniz için bir kalkınma aracı ve sektörünüz için bir standart haline gelen komplikasyon sigortasıyla ilgili aksiyon almak için geç kalmayın. Sadece yasal uyumu değil, işinizin geleceğini sigortalayın.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?