Liderler
de bu durumun bilincinde... Bu nedenle şirket politikalarını
belirlemekle işe başlıyor, tüm takımı bu politikalar etrafında
birleştirip, önemsiz konularla uğraşmayı bırakıyorlar. Paydaşlarıyla
yaşadıkları çatışmaları ise kazan-kazan formülüyle çözmeyi tercih
ediyorlar. Yönetim guruları da politik liderliğin son dönemde başarı
yakalamada anahtar rol oynadığı görüşünde Capital'in yenibiris.com'la, 3
bin 508 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği anket de bu sapmayı
destekliyor.. Anket sonuçlarına göre politik olmak verimliliği artırıp
çatışmaları önlüyor. Polit liderlerin yönettiği şirketler ise
sektörlerinde daha rekabetçi ve başarılı oluyor. Apple'ın CEO'su Tim
Cook, iş dünyasının etkili ve başarılı liderlerinden biri... Uzun yıllar
egosunu ve tüm çatışmaları bir kenara koyarak Steve Jobs'un yanında
çalışmayı başardı. Sabırla liderlik yeteneklerini ve özgüvenini
geliştirdi, bir sonraki CEO oldu. Ünlü yönetim uzmanı Peter Fisk'e göre,
zirveye çıkmış birçok başarılı lider gibi Cook da politik liderlik
özelliklerini kullanarak diğer insanların gücüyle yaşamasını biliyor
ancak zamanı gelince kendi gücüyle diğerlerini de etkileyebiliyor. Fisk,
"Bu alçakgönüllülük ve işbirliğini ortaya koyma özelliklerinin yanında
lider ve özgün bir kişilik olabilmek, büyük şirketlerin gelecek CEO'ları
için oldukça kritik özellikler" diyor. Yönetim terminolojisinde
"politik olmak", şirket içinde ve dışında network oluşturmak, ilişki
geliştirmek anlamına geliyor. Çoğu zaman iş dünyasında özel bir etki
yaratan politik özellikleri güçlü liderler, güvene ve saygıya dayalı
ilişki kurmayı biliyor, paydaşlarıyla yaşadıkları çatışmaları
kazan-kazan formülüyle çözüyorlar. Çatışmaların geri dönülmez bir kısır
döngüye girerek şiddetlenmesine fırsat vermiyor, problem odaklı düşünüp,
ne olursa olsun karşısındakinin itibarını koruyorlar. Karşılığında da
ihtiyaç duydukları bilgi ve desteği alıyorlar. Dünyanın en itibarlı
yönetim guruları da kişilerin politik yeteneklerinin hem kendileri hem
şirketleri için başarıyı elde etmede anahtar rol oynadığını savunuyor.
Ünlü yönetim gurusu Jeffrey Pfeffer, "Politik liderler şirketlerinin
ihtiyacı olan uzmanlıkla, herkesin faydasına olacak birtakım unsurları
ustalıkla bir araya getirdiklerinde başarı da geliyor. Bunun tersine,
bazen de politik yeteneklerin eksikliğinden dolayı gelecek vaat eden bir
kariyer sendeleyebiliyor" diyor.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Kariyer için anahtar
İş dünyasında bugüne kadar politik olmanın algısı çok da olumlu değildi.
Hatta çoğu zaman kendi çıkarları için başkalarına dürüst olmamakla
karıştırıldı. Ancak Pfeffer, "Böyle düşünenler daha fazla yanılamazlar"
diyor, ardından da ekliyor: "Politik olmak işte kazan-kazan sonucunu
doğuran çok önemli bir vasıf. Kişiler sadece işte gösterdikleri
performansla değil aynı zamanda kurdukları doğru ve dengeli iletişimle
başarıyı yakalayabilir." Msearch INAC Kurucu Başkanı Ali Midillili de
politik liderlerin katılımcı yönüne dikkat çekiyor. "Hedefi çalışanları
ile paylaşıyor, kendilerini bekleyen tehdit ve fırsatlara yönelik kurum
stratejisi doğrultusunda onların desteğini istiyorlar. Sürekli
ekiplerini motive ediyorlar" diyor.~
Amrop International Türkiye Yönetici Ortağı Dr. Yeşim Todik Akiş de
politik olmanın değişik paydaşlarla ilişkileri yönetmek anlamına
geldiğinde başarı için olmazsa olmaz olduğunu söylüyor. PWC İnsan
Kaynakları Hizmetleri Direktörü Murat Demiroğlu ise politik liderlerin
çoklu paydaş yönetiminde çok iyi olduklarını ifade ediyor. Sadece
sermayedarın yanında değil, çalışanların, müşteri ve iş ortaklarını da
gözeterek hareket edebildiklerini anlatıyor. "Karşı karşıya kalmaktansa
omuz omuza vermeyi, işbirliği ortamı yaratarak ortak akıl ve çıkara
odaklanmayı sağlayabiliyorlar" diye konuşuyor. Capital'in yenibiris.com sitesi
üzerinden 3 bin 508 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği ortak çalışma
da bu durumu gözler önüne seriyor. Anket sonuçlarına göre iş yerinde
politik olmak ilişkileri iyi yönetmek, stratejik olmak ve çıkarları
gözetmek anlamına geliyor. Politik olmanın iş yerinde verimliliği
artırdığı ve çatışmaları önlediği kanısı hakim. Ankete katılanların
yüzde 62,1'i bu görüşte. Politik liderlerin yönettiği şirketlerin
sektörlerinde daha rekabetçi ve başarılı olduğuna yönelik güçlü bir algı
da var. Anketin katılımcıları da yüzde 71,5 oranında bu algıyı
paylaştığını ifade ediyor.
Şirketteki sosyal dinamikler
Kariyer basamaklarını tırmanmak için de şirket politikalarında başarılı
olmak gerekiyor. Ankete katılanların yüzde 77'si de politik olmanın
başarılı bir kariyer için anahtar kriter olduğunu düşünüyor. Türk iş
dünyasında başarılı politik liderlerin, şirket politikalarının önemini
anlamasıyla başarıyı yakaladıkları görülüyor. Sofra Grubu CEO'su Yaşar
Büyükçetin, kariyerinin ilk başlarında şirket genel politikalarıyla
ciddi şekilde mücadele ettiğini itiraf ediyor. "Bazı politikaların
değiştirilmesi gerektiğini düşünüyordum" diyen Büyükçetin, sonrasında
neler olduğunu da şöyle anlatıyor: "Ancak, zaman gösteriyor ki bu
politikaların arkasında gerçekten ciddi bir deneyim yatıyor ve
uygulandığında hedefe çok daha kolay ulaşıyorsunuz. Şirket
politikalarını anlayıp uyguladığımız zaman zirve çok daha kolay." CEVA
Türkiye ve Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun da kariyerinin ilk
dönemlerinde, kendisine kılavuzluk yapacak olan şirket politikalar�� ile
tanıştığını belirtiyor. "Bunun önemini kavradığım gün yöneticiliğe ilk
adımı attığımı düşünüyorum" diyor. İpragaz Genel Müdürü Selim Şiper de
"Eğer iş hayatına atılırken, şirket politikalarının yani, vizyon,
misyon, ortak değerler ve stratejilerinin farkında değilseniz, baştan
kayıptasınız demektir" diye konuşuyor.
Ne zaman politıkleşiyorlar?
Politik liderlik özelliklerini kazanma sürecine gelince... Uzmanlara
göre, yükselişteki yöneticiler kariyerlerinde 2 kez organizasyon
yönetmelerine fırsat veren büyük testlerle karşılaşıyor. İlk test
kariyerlerinin 5 ya da 7'nci yılından sonra geliyor. Bu dönemde kişiler
kendi bireysel performanslarından çok etrafındaki insanlar üzerinden ne
başarabileceklerini görebilecek sorumluluklar almaya başlıyor.~
İkinci test ise genellikle kariyerlerinin 15-20'nci yılında karşılarına
çıkıyor. Yönetim danışmanı Bonnie Wentworth'a göre, bu dönemde kişiler
daha üst rollere tırmanıp, daha fazla görünürlük kazanıyor. Bu noktada
da Wentworth, "İlerleyen yıllarda kişilerin hatalar için daha az şansı
var. Teknik yetenekleri de başarılı bir kariyer için fazlasıyla gereksiz
hale gelmiş oluyor" sözleriyle duruma açıklık getiriyor. Murat
Demiroğlu da tepe yönetime doğru ilerledikçe, işlerden ziyade rollerin
tanımlı olduğu, değişen koşullara uyum sağlamanın gerektiği noktada
politik liderlik özelliklerine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. "Politik
olmak pek çok konuda karar alma, çok çeşitli kişi ve gruplardan hesap
sorma ve hesap verme arttıkça daha fazla önem kazanır" diyor.
En politik lider kent
Türk iş liderleri arasında politik liderlik özellikleriyle en çok ön
plana çıkan isim uzmanlara göre Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent. Hatta bir
uzman, "Sadece Türkiye'de değil, dünyada network kullanma ve insanlarla
samimi şekilde ilgilenme konusunda bence en iyi 'benchmark' Muhtar
Kent'tir. Kendisinin dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki iş
ilişkilerini geliştirmeye odaklı Amerika-Çin İş Konseyi Başkanı da
seçildiğini özellikle vurgulamak isterim" diyor. Türkiye'nin alanında
lider şirketlerinin yanı sıra dev kuruluşları çatısı altında toplayan
holdinglerinin yöneticileri de politik liderler arasında gösteriliyor.
Koç Holding CEO'su Turgay Durak, Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv, Garanti
Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Unilever Türkiye CEO'su İzzet Karaca ve
P&G Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat politik liderler
listesinin en başarılı isimleri arasında sıralanıyor. Bir yönetim uzmanı
Koç Holding CEO'su Turgay Durak'ı Ford gibi bir dünya devinin ve Koç
gibi yerel bir devin tüm iç politika virajlarını dönmeyi başardığı için
çok başarılı bulduğunu ifade ediyor. "Bu virajlardan sağ çıkmak bir
mühendis için kolay değildir" diye de ekliyor. Bir başka uzman da
Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv'in politik liderler arenasında ön saflarda
yer aldığını belirtiyor. Nedenlerini de şöyle sıralıyor: "Çok karışık
ve kaotik bir ortaklık yapısını, yönetim kuruluna rağmen yönetiyor.
Şirketin başında yara almadan gidiyor."
Çok uluslu şirket avantajı
Uzmanlara göre uluslararası şirketlerde çalışan yöneticilerin politik
liderlik özelliği sergileyebilmesi daha kolay. Egon Zehnder
International Yönetici Ortağı Murat Yeşildere, çok uluslu şirketlerin
çalışma sisteminin daha politik ve diplomatik liderlik özellikleri
gerektirdiğini belirtiyor. "Çünkü onların sistemlerinde birden çok
patron var. Oradaki sistem bir şekilde yöneticiyi disipline ediyor.
Orada daha çok politik ve diplomat liderler çalışıyor. Bu bir
gereksinim, başka şekilde ilerleme şansınız yok. Örneğin Türkiye'deki
lokal şirketlerde egoyu pompalayan, merkezi karar verme güdüsü olan bir
sistem varken, uluslararası şirketlerde isteseniz de bunu
uygulayamazsınız. ~
Çünkü hep daha iyi bilen birileri vardır. Belli kararların ortak
düşünülerek ve pazarlık yapılarak verilmesi isteniyor. Yöneticiler her
cephede savaşmak yerine öncelikli cephelerde diplomasi yapıyor, gri
tonlar burada devreye giriyor" diyor.Unilever ve P&G gibi çok uluslu
şirketlerin üst düzey yöneticileri de politik liderlik özellikleriyle
dikkat çekiyor. Uzmanlar bu durumun çok doğal olduğunu ifade ediyor.
Özellikle çok uluslu yapılarda yıllar boyu lider olmayı başaran bu
isimlerin, bu başarıyı gösterebilmelerinin nedenini de çok sıkı politik
liderlik özelliklerine sahip olmalarına bağlıyorlar.
Giderek önemi artıyor
Son dönemde politik olmanın önemi de giderek artıyor. Yenibiris.com'un
Capital için gerçekleştirdiği anket de bu durumu doğruluyor.
Katılımcıların yüzde 90,3'ü de bu yönde görüş belirtiyor. Peki politik
olmak neden daha önemli hale geldi? Anket bu soruya da yanıt veriyor.
Katılımcıların yüzde 31,8'i artık direkt olmanın fayda sağlamadığını
bazı konularda politik olmayı bilmek gerektiğini düşünüyor. Yüzde 22,5'i
"Gereksiz konularda kavga etmek yerine politik olmak kazandırıyor"
diyor. Yüzde 20,1'lik bir oran da iş yerinde rekabetin eskisinden daha
çetin hale gelmesi nedeniyle politik olmanın öneminin arttığını ifade
ediyor. "Yeni dönemde güç kazanmak için politik olmak da gerekli"
diyenlerin oranı da yüzde 16,5. Murat Yeşildere'ye göre de önümüzdeki
dönemde liderlerin egoya kapılmadan mütevazı olabilmeyi bilmeleri
gerekiyor. Yeşildere, "Aksi takdirde tepedeki iletişim ve işbirliği çok
zorlaşıyor" diyor. Murat Demiroğlu, günümüz iş ortamında kişisel
network'ün artan önem ve etkisinin farkında olunması gerektiğini
belirtiyor. "Çalışanlar, güvenilirlik, hesap verebilirlik, sorumluluk
tarzı değerlerin hayattaki yerini ve kullanımını ne kadar erken fark
ederlerse o kadar yol kat edebilirler" diye konuşuyor.
KARİYERİN 4 BASAMAĞI
DAVE ULRİCH / YÖNETİM GURUSU
TEKNİK BİLGİ YETMİYOR
Kariyerde politik olmanın 4 basamağı olur. İlk basamak öğrenmek. Burada
çalışanlar politik işaretleri okumayı öğrenir, şirket politikalarını ve
organizasyon yapısını tanırlar. İkinci aşamada başarılı olmak için
sadece bir konuda teknik bilginin yeterli olmadığını fark ederler.
Başarının aynı zamanda kültürel ve politik hassasiyetleri de
barındırdığını anlarlar. ANAHTAR NOKTADAKİLER
Böylelikle anahtar noktadaki karar alıcılarla nasıl iletişime geçmeleri
ve bağ kurmaları gerektiğini öğrenirler. Üçüncü aşama yönetim
seviyesinde olur. Burada diğerlerini yönetmek ve lider olarak saygı
kazanmak için politik networkler oluşturulması gerekir.~ YÖN VEREN POZİSYON
Dördüncü basamak ise geleceğe yön veren pozisyon. Burada yöneticilerin
organizasyonun politik ve kültürel gerçekliklerini fark etmesi şart.
Sadece kurum içindeki politik konuları değil, denetim, tedarikçi,
müşteriler, yatırımcılar ve toplumla ilgili politik konulara da hakim
olmaları gerekir. Tüm bunları gerçekleştiren liderler politik liderlik
açısından başarılı bir noktaya ulaşır. BAŞARİ İÇİN 3 UNSUR
Bugünün iş dünyasında politik olmak geçmişe kıyasla daha da önemli.
Bugün başarılı olabilmek için 3 unsur gerekiyor. Bunlardan birincisi
teknik uzmanlık, yani yapılan işle ilgili derin bir bilgi ya da bilgiye
ulaşım. İkincisi kültürel hassasiyet, üçüncüsü de politik olmak. Burada
diğer insanlarla çalışmak ve gerekli desteği almak çok önemli.
"BASKIYI SÜNGER GİBİ EMERLER" MURAT YEŞİLDERE / EGON ZEHNDER INTERNATIONAL YÖNETİCİ ORTAĞI
DİPLOMATLAR
Ben politik liderleri daha çok diplomat liderler olarak tanımlamayı
tercih ediyorum. Bu liderler içerde çalışılabilir bir ortam sağlıyor,
değişik taraflardan gelen baskıyı sünger gibi emebiliyor.
MUTEVAZILER Diplomat liderlerin en önemli özellikleri mütevazi olmaları. Karşı
tarafa baskıcı bir egoyla yaklaşmazlar. Ortak akla bağlı çalışırlar.
Toplumun etrafındaki paydaşlardan network oluşturur, sonra bunu
çalıştırmak için kişisel bir gayret sarf ederler.
BİREYSEL DEĞİLLER GRİ TONLAR
Türkiye'de ise işbirlikçi münazara kültürü yeterince gelişmiş değil.
Bizde kararlar siyahta veya beyazda oluşuyor. Ortak payda olan gri
tonlarda buluşulamıyor. Bu sebeple hep masada birileri kaybettiğini
düşünüyor, kendini kötü hissediyor.
GEREKSİZ MÜCADELE
Bu da gereksiz mücadele ve güç savaşına girmeye neden oluyor. Oysa ortak
bir şeyler yapma motivasyonu olsa iş kolaylaşacak. Diplomat liderler
işte bu noktada farklarını ortaya koyuyor. Gri tonlarda buluşmayı
biliyorlar.
NASIL ÇALIŞIYORLAR ? İYİ LİDERİN TANIMI
Sofra Grubu CEO'su Yaşar Büyükçetin, günümüz dünyasında şirket
dinamiklerini yönetmenin 2 yolu olduğunu düşünüyor. Bunları "duygusal
dinamikler ile bilimsel ve de nedensel dinamikler" olarak açıklıyor.
Hiçbir şirketin yalnızca matematiğe dayanarak yönetilemeyeceğini de
belirten Büyükçetin, "Zamanın şartlarına ve duruma göre çok iyi bir
karışım yapmanız gerekiyor. Aslında bence bu yönetici ve iyi bir lider
olabilmenin tanımı" diyor. "SEZİNLERSİNİZ"
İpragaz Genel Müdürü Selim Şiper, şirket dinamiklerini "Elle tutulmaz,
gözle görülmez bir bulut gibidir. Adeta havaya asılı kalmıştır. Görmez,
duymaz ama sezinlersiniz. İçgüdüsel olarak bu esintiye, eğilime göre
vaziyet alırsınız" sözleriyle tanımlıyor. Şirket içinde fikir
ayrılıklarını ve çatışmaları nasıl yönettiğini şöyle anlatıyor, "Ben,
direkt olarak sorunlara veya fikir ayrılıklarına müdahil olmak yerine,
bir nevi koçluk ederek, tarafların kendi aralarında anlaşmalarını
sağlamaya gayret ederim. Gerekirse kendimi müşterek hedef haline
getirmek pahasına, esasen onların aynı gemide olduklarını hissettirmeye
çalışırım."
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?