Krizlerle büyüdük

Hüseyin Çomu, Çukurova bölgesine örnek olan başarılarını şöyle anlatıyor

1.06.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Krizlerle büyüdük

Sunar Grup'un, temelleri 1970 yılında Adanada çeltik ve çırçır fabrikasıyla atıldı. İlk fabrika un üretimi için kuruldu. Bunu, yem ve yağ fabrikaları izledi. Grup, her yeni yatırımla biraz daha büyüdü. 40 yıl içinde ciro 300 milyon liraya, çalışan sayısı ise 650'ye yükseldi. Geçen yıl ise tek başına Türkiye'nin toplam mısır yağı ihracatının 4'te 1'ini gerçekleştirdi. Bugün Haribo, Kent gibi büyük gıda üreticilerinin önemli tedarikçileri arasına girdiklerini söyleyen grubun ikinci kuşak temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi Hüseyin Çomu, "Başarımızı krizlere borçluyuz. Krizler olmasaydı fırsatlar çıkaramazdık" diyor. Hedefi ihracatı 100 milyon dolara çıkarmak olan Çomu, Çukurova bölgesine örnek olan başarılarını şöyle anlatıyor:

CİRO 5 KATINA ÇIKACAK
"Büyümemizdeki temel etken Türkiye'nin yaşadığı krizler sonrası ani kalkış noktaları oldu. Daima kendi kaynaklarımızla yatırım yapmayı tercih ettiğimiz için kriz sonrasındaki yükselişleri yakalayabildik. Bu nedenle krizler sonrası hep büyüyen ve atılım yapan bir grup olduk. Sürekli sürdürülebilir büyümeyle ülke ekonomisinin kırılma noktalarını avantaja çevirmeyi başardık. Bütün dünyada gıda sanayi artık daha çok önem verilen bir sektör haline geldi. Büyüme trendinin ve potansiyelinin çok yüksek olduğu yağ sanayinde ciromuzu 5 yıl içinde 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Vizyonumuz, Sunar'ı uluslararası tanınan başarılı bir marka haline getirmek.

HALKA AÇILMAYI HEDEFLİYOR
4 yıl içinde 50'den fazla ülkeye ihracat yapar hale geldik. Geçen yıl 11 uluslararası fuara katıldık. Uluslararası bir şirket olma yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Sadece ürün satma anlamında değil, bugün 5 ülkede ciddi alımlar yapan ticari istasyonlarımız, hatta satış yapan aracı kuruluşlarımız var. Bir sonraki hedefimiz ise halka açılmak.Tüm bu süreçte insan kaynakları en başından beri en çok önemsediğimiz konu oldu. Bu konuda doğru adımlar atıp doğru yatırımlar yaptığımız için insan kaynakları konusunda sorun yaşamadık. Bunun dışında teknolojiyi ve bilgi sistemlerini hep yakından takip ettik. Her yıl sistemlerimize yeni yatırımlar yaptık.

"EN ÖNEMLİSİ PAZARLAMA"
KOBİ'lerin vizyonlarını geniş tutması gerekiyor. Mutlaka dünyaya açılmak lazım. Burada en önemli konu pazarlama. Bir malın sadece üretilmesinin değil, sunulma şeklinin de önemli önemli olduğu bir dönemdeyiz. Pazarlama, bizim için ciddi bir yatırım alanı olmaya devam ediyor. Özelikle sıvı yağ üretimine başladığımız Elita Gıda'nın kurulmasından sonra, 25 yıllık kariyer hayatımda pazarlamanın önemini daha çok hisseder oldum. Son tüketicinin reaksiyonlarını görmek, beklentilerini anlamak, tüketiciye doğru ürün ve yöntemlerle ulaşmak, ürünlerin tanıtımını yapmak gibi her biri ayrı uzmanlık isteyen konularda da başarı sağladık."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz