İpek
Kağıt, geçen yıl 23 yıllık ortağından ayrıldı. Yola yalnız devam eden
şirket, yeni rota ile yönünü Balkanlar, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Orta
Asya bölgelerine çevirdi. Buradaki 20 ülkede, bugün yatırım ve satın
alma fırsatları araştırılıyor. Şirketin genel müdürü SERTAÇ NİŞLİ,
“Satın alma da yeni yatırım da yapabiliriz” diyor. Önümüzdeki 5 yılda
yurtdışında 4 kat büyüme hesapları yaptıklarını, toplam cirolarını ise 2
katına çıkarmak istediklerini anlatıyor. Yönetici, “Kişisel hijyen
alanında kendi markalarımızla güçlü bir bölgesel oyuncu olmak istiyoruz”
diyor. Eczacıbaşı Holding Tüketim Ürünleri Grubu’nun amiral gemisi İpek
Kağıt, 1 yıl önce 23 yıllık ortağı Georgia-Pacific’in hisselerini satın
aldı. Böylece şirketin yüzde 100’ü, yeniden Eczacıbaşı Topluluğu’na
geçti. Bu önemli değişimle birlikte şirket, geleceğini yeniden
planlamaya başladı. Yurtdışında sadece Orta Asya’da faaliyet gösteren
şirket, ortağı nedeniyle dışarıda çok fazla büyüyememişti. Çünkü ortağı,
pek çok pazarda zaten faaliyet gösteriyordu. İpek Kağıt Genel Müdürü
Sertaç Nişli, ortaklarından ayrılınca şimdi hızlanacaklarını, tüm
Ortadoğu, Balkanlar ve Doğu Avrupa’da büyümek için 20 ülke
belirlediklerini söylüyor. Nişli, 5 yılda yurtdışında 4 kat
büyüyeceklerini açıklarken, toplam cironun da 2 katına çıkacağını
belirtiyor. Bu süreçte 110 bin ton olan üretim kapasitelerini, yeni
yatırım ve satın almalarla 300 bin tona çıkarma niyetinde olduklarını
ifade eden Nişli, 2 grup halinde büyüme planı yaptığımız 20 ülkedeki
fırsatları incelidiklerini söylüyor İpek Kağıt Genel Müdürü Sertaç
Nişli, şirketin yeni rotasını şöyle anlattı:
Capital: Eczacıbaşı Holding, seramik ve yapı gereçleri ağırlıklı bir büyüme sergiliyor. Kağıt üretimine ve şirkete biçilen konum nedir?
- Tüketim ürünleri de topluluğun uzun yıllardır başarıyla büyüttüğü bir
grup. Tüketim ürünleri grubunun vizyonunda, kişisel bakım sektöründe
Türkiye’de ilk üç oyuncudan biri olma konumunu sürdürmek var. İpek Kağıt
olarak biz de Eczacıbaşı’nın gözbebeği bir kuruluş olarak devam
ediyoruz. Hisselerin yabancı ortaktan devralınması. Eczacıbaşı’nın bu
işe ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Capital: Ortaklığın bitmesi ile şirkete nasıl bir yeni rota belirlediniz?
- Yabancı ortağımızla 23 yıl süren, çok başarılı, verimli bir
ortaklığımız oldu. Bu dönemde kapasitemizi 10 bin tondan 110 bin tona
yükselttik. Türkiye’deki liderliğimizi perçinledik ve son yıllarda
yurtdışma açılmaya başladık. Ancak yabancı ortağımız Georgia-Pacific’in
stratejik olarak Avrupa’dan çıkma kararı vermesiyle Eczacıbaşı’na bir
fırsat doğdu. Eczacıbaşı da bu fırsatı değerlendirerek süreci başlattı.
Süreç, 14 Şubat 2012’de tamamlandı. Biz 14 Şubat’tan sonra yeni rotayı
belirlemek için çalışmalara başladık. Yeni rotamızı belirlerken iki tane
ilkemiz oldu: Biri, Türkiye’deki liderliğimizi sürdürmek.~
İkincisi de yurtdışında daha hızlı büyümek. Çünkü yabancı ortağımızla
çalıştığımız dönemde yurtdışında belli bir coğrafyada, 2004’te
başladığımız coğrafi büyüme projemiz vardı. Kazakistan’da ve Kafkasya’da
çok güzel başarılı bir büyüme yakaladık. Oradan aldığımız motivasyonla
ortaklık biter bitmez çok daha geniş coğrafyalarda yer almak için yola
çıktık.
Capital: Neden daha geniş coğrafyalara yayılmadınız?
- Ortakla birlikteyken büyüme alanları Kafkasya ve Orta Asya’ydı.
Yabancı ortağımızın kendi var olduğu bölgeler nedeniyle sınırlıydı.
Bizim için de bu ilk deneyimdi. 2004 ila 2012 arasında bu deneyimi çok
başarılı geçirince kendimize güvenimiz geldi. Nasıl Gürcistan’da,
Azerbaycan ve Kazakistan’da Selpak’ı en bilinen ve tercih edilen marka
konumuna getirdiysek yeni pazarlarda da çok başarılı sonuçlar
alabileceğimizi gördük.
Capital: Bu 8 yıllık süreçte ne gibi sonuçlar aldınız?
- Yurtdışında büyümeye 2004’te başladık. Potansiyeli en yüksek ve
coğrafi olarak en uzak yer olan Kazakistan’da 2006’da fabrika kurduk.
Nihai ürünü Kazakistan’da üretiyoruz ama kağıt yarı mamulünü buradan
gönderiyoruz. Bu bize orada çok önemli rekabet avantajı getirdi. Çünkü
Kazakistan’da üretim yapan ilk ciddi kuruluş olduk. Türkiye’deki
pazarlama birikimimizi de oraya yansıttık. Böylece temizlik kağıdında
Kazakistan’da liderliğe ulaştık. Aynı şekilde Gürcistan’da da lideriz.
Yeni yapılan araştırmalarda Gürcistan ve Azerbaycan’da da Selpak’ın en
çok bilinen marka olduğunu tespit ettik. Bu bize çok büyük bir
motivasyon verdi. Şimdi bize bu coğrafyayı genişletme fırsatı çıktı.
Capital: Nasıl bir genişleme planınız var?
- Tüm altyapıyı hazırladık. 2012, böyle geçti. Gofrajı, yani kağıda
belli özellikler kazandıran desen ve dokuları belirledik. İngilizce ve
23 ayrı yabancı dilde bilgiler içeren ambalajları hazırladık. Logoları
yeniledik. Yepyeni ambalaj ve logo tasarladık. Bütün ülkeler
araştırıldı, çok teknik bir fizibilite çalışmasıyla potansiyel ülkeler
değerlendirildi. Sonuç olarak 20 civarında potansiyel ülke belirlendi.
Şimdi bunların hepsine gidiliyor. İki ayrı ekiple ülkeler, pazarlar
değerlendiriliyor.
Capital: Hangi 20 ülkede büyüyeceksiniz?
- Türkiye’ye yakın ülkeler birinci etapta gelecek. Çünkü ürünlerimizin
uzak noktalara nakliyesinde ciddi maliyetler oluşuyor. İlk önce yakın
ülkelere gidiyoruz. Rotamızda Balkanlar, Doğu Avrupa, Ukrayna, Ortadoğu
ve Orta Asya var. Üretim kapasitesi fazla, iç rekabeti yoğun ülkeleri
öncelikli hedef olarak seçmedik. Daha kolay başarı elde edebileceğimiz,
bize yakın ülkeleri hedef olarak belirledik. Şimdi kolları sıvadık,
buralarda hızla dağıtım, markalaşma ve iletişim yatırımlarıyla 5 yıllık
planı uygulamaya koyacağız. 5 yılda yurtdışı işimizi 4 kat büyüteceğiz.
Capital: 2012 sonunda İpek Kağıt’ın ciro ve ihracatı ne kadara ulaştı?
- Toplam ciromuz 400 milyon TL’ye geldi. İhracatımız bunun içinde önemli paya sahip ama oran veremiyoruz.~
Capital: Grup, Ataman Kozmetik’i ve ABD’li Capintec’i aldı. İpek Kağıt’ın satın almayı planladığı yerli ya da yabancı şirket var mı?
- 5 yılda ihracatımızı 4 kat büyütecek bir planı uygulamaya koyduk. Yapı
grubunda yurtdışında büyürken gidilen ülkelerde ortaklıklar, satın
almalar oldu. Biz de gittiğimiz yerlerde üretim yatırımı yapabilir ya da
hazır bir şirketi satın alabiliriz. Uni markasıyla Ataman’ın tüketim
ürünleri grubuna katılması bize de güç verecek. Şu anda üretim
kapasitemiz 110 bin ton. Bunun tamamını kullanıyoruz. 2012’yi rekor
üretimle tamamladık. Kapasiteyi tamamen kullanmanın sağladığı
verimliliği değerlendiriyoruz. Ama bundan sonraki bu 4 kat büyümenin
gerektirdiği yatırımları da peyderpey yapıyor olacağız. 2013 yılında
Manisa’daki fabrikamızda yatırım yapıyoruz.
Capital: Toplam ne kadar yatırım planladınız?
- Manisa’daki fabrika yatırımımız, 10 milyon TL’lik bir depo yatırımı
olacak. Bu daha sonraki yatırımların ön hazırlığı. Bunun dışında çok
sayıda yatırımımız, 2014-2015 yıllarında mutlaka devreye girmeli ki,
büyüyen yurtdışı satışlarımızı karşılasın. Kağıt sektörü büyük
yatırımlar gerektirir. Manisa yatırımını tamamladığımızda bugünkü
kapasitemizin 3 katına çıkacağız. Bugüne kadar 40 milyon dolar harcadık,
şimdi 10 milyon TL daha harcayacağız. Bu yatırımlarla toplam
kapasitemiz 300 bin tona çıkacak. Aynı şekilde yurtdışında da bir
ortaklık ya da satın alma fırsatının çıkıp çıkmayacağını o ülkelere
gittikçe göreceğiz. Şu anda üretim, tedarik ve sevkiyatımızı Kazakistan
haricindeki ülkelere Türkiye’den yapıyoruz. Mümkün olduğu kadar mevcut
tesislerimizin kapasitelerini kullanıyoruz. Gidilen pazarların uzaklığı
ve satışları arttıkça doğrudan yatırım ya da satın alma yapabiliriz. İlk
3 yıl toplamda 20 milyon dolar yatırım yapacağız. 2013 ve 2014 yılı
daha çok yeni pazarları test ederek geçecek. Kazakistan’da 2004’te
başladık, 2006’da yatırım kararı aldık. Hemen gider gitmez oradaki
potansiyeli göremiyorsunuz. Önce markalarınızı dağıtmak, oturtmak
gerekiyor.
Capital: Temizlik kağıdında Türkiye’deki büyüme potansiyeli nedir? Büyüme ne yönde?
- Türkiye’de kişi başına temizlik kağıdı tüketimi yıllık 3 kilogram
ortalamayla Batı Avrupa ortalamasından yaklaşık 5 kat, tuvalet kağıdı
tüketimi ise yıllık 1,5 kilogramla Avrupa ortalamasından 6 kat daha az.
Tuvalet kağıdı penetrasyonu, kentlerde bile henüz istenen düzeyde değil.
Yaklaşık iki kişiden biri tuvalet kağıdı kullanmıyor. Yani temizlik
kağıdında Türkiye’de büyüme potansiyeli hala mevcut. Türkiye’de pazar,
2012’de miktarsal bazda yüzde 4 büyüdü. Türkiye’de büyümenin yüzde
8-10’lar seviyesinde olmasını bekliyoruz. 2013’te yüzde 4’ten yukarı
doğru bir dönüş olacak ama 2015’te yüzde 7-8’lere yükselmiş olacağını
düşünüyoruz. 2012 yılında Türkiye’nin ihracat performansı olumlu
olmasına karşın iç talep çok yavaşladı. 2013’te iç talebi canlandırıcı
politikalar uygulanmasını bekliyoruz. Bunun kaybını yurtdışında hızlı
büyüyerek 2013’te kapatacağız. Türkiye’de de hem bu büyümeyi
hızlandırmak hem markaların liderliğini pekiştirmek için çok ciddi
çalışmalarımız var. Ciro olarak geçen yıl yüzde 15 büyüdük. Bu da 2011
sonu, 2012 başında yıllardır ertelenen fiyat artışlarının hayata
geçirilmesi nedeniyle gerçekleşti. Rekabet nedeniyle uzun yıllar
şirketler zarar etmeyi göze alarak zam yapamadı. 2012, fiyat
artışlarının yapılabildiği bir yıl oldu. Bu yüzden 2012’de ciroların
arttığını gördük. 2012’de yüzde 4 miktar büyümesi, yüzde 15 ciro
büyümesi yaşandı.
İpek Kağıt da yaklaşık bu oranlarda büyüdü.~
Capital: Sektörde nasıl bir rekabet var?
- Oyuncu sayısı yeterli, çok fazla rekabet var. Türkiye temizlik
kağıdına en fazla yatırım yapan Çin ve Brezilya ile aynı noktada. Son
yıllarda çok modern tesisler kuruldu. Dolayısıyla Türkiye’deki temizlik
kağıdı sektörü, bizim başlattığımız ve rakiplerin de sürdürdüğü çok üst
seviyede rekabet gücüne sahip. Yurtdışına gittiğinizde sektörde bu kadar
güçlü ülke bulamıyorsunuz. Türkiye’de 20’ye yakın ulusal marka var. Tüm
büyük üreticilerin en az üç segmentte farklı markası var.
Capital: Sizin konumunuz bariyer olarak algılanıyor mu pazarda?
- Hayır, zaten son yıllarda piyasaya giren rakipler de oldu. 10 yıl önce
giren de 3 yıl önce giren de var. Pazarın büyümesi, yeni girişlere de
izin veriyordu. Pazar yüzde 10’un üzerinde büyüdüğü için başarılı giriş
yapan yüzde 3-5 pazar payı alıyordu. Şimdi büyüme yavaşladığı için yeni
giriş daha zor olacaktır.
Capital: İpek Kağıt’ı bundan 5-10 yıl sonra görmek istediğiniz yer neresi?
- Hayallerimiz var. Yakın coğrafyadaki ülkelerdeki başarımız, bundan
sonraki yurtdışı atılımımızda bize güç veriyor. Kişisel hijyen alanında
kendi markalarımızla güçlü bir bölgesel oyuncu olmak istiyoruz. Bunun
tek anlamı var. Kişisel hijyen alanında dünyadaki tüm trendleri,
gelişmeleri takip ederek tüketicilerin beklentilerine hitap eden bir
noktada durmaya devam edeceğiz. Bölgesel güç olmak derken Türkiye’deki
liderliğimizi sürdürmemiz, bu gücün en önemli unsuru. Türkiye’de
liderliğimizi sürdürmede çok iddialıyız. Yakın coğrafyamızda dünya
devleriyle rekabette şu anda 5-6 ülkede elde ettiğimiz başarıyı, 20
ülkeye taşımak istiyoruz.
Yurtdışında büyüme stratejisi
1- 2012’de altyapıyı hazırladık. 23 yabancı dilde bilgiler içeren ambalajlar hazırladık, logoları yeniledik. 2- Bütün ülkeler araştırıldı, çok teknik bir fizibilite
çalışmasıyla potansiyel ülkeler değerlendirildi. 20 civarında ülke
belirlendi. 3- Şimdi bunların hepsine gidiliyor. İki ayrı ekiple ülkeler değerlendiriliyor. 4- Rotamızda Balkanlar, Doğu Avrupa, Ukrayna, Ortadoğu ve Orta Asya var. 5- Buralarda hızla dağıtım, markalaşma ve iletişim yatırımlarıyla
5 yıllık plan yaptık. 5 yılda, yurtdışı işimizi 4 kat büyüteceğiz. 6- Gittiğimiz yerlerde üretim yatırımı yapabilir ya da hazır bir
şirketi satın alabiliriz. Fırsatları da mutlaka değerlendireceğiz. 7- Türkiye ve yurtdışında bulunduğumuz ülkelerde pazar lideriyiz.
10 yıl içinde bu liderliği, yeni gireceğimiz 20 ülkeye de taşımak
istiyoruz. 8- Ekonomik segmette yer almayacağız, premium ve standart segmentte yurtdışında lider olacağız.~
“YURTDIŞINDA 4 KAT BÜYÜMEYE ODAKLANDIK"
CİRO 2 KATA ÇIKACAK
Yurtdışı operasyonlarımız, 5 yılda 4 kat büyürken İpek Kağıt’ın yurtiçi
ve yurtdışı toplam cirosu da ikiye katlanmış olacak. Şu anda ana
odağımız, yurtdışında 4 kat büyümek. 20 ÜLKEDE LİDERLİK
Türkiye ve yurtdışında bulunduğumuz ülkelerde pazar lideriyiz. 10 yıl
içinde bu liderliği, yeni gireceğimiz 20 ülkeye de taşımak istiyoruz. Bu
pazarlarda önemli oyuncu da olabiliriz. Bazı ülkelerde herkes tuvalet
kağıdı kullanıyor ama o kullandıkları ürünü elinize almazsınız, çok
sert, kalitesiz ve çok ucuz tabii. Pazar lideri olunca bu ürünlerle de
rekabet etmek gerek, ama biz o kategoriye girmeyeceğiz. FİYAT REKABETİNDE YOKUZ
Ekonomik segmentte yer almayacağız, premium ve standart segmentte
yurtdışında lider olacağız. Markalarımız yine aynı olacak, yeni marka
yaratmayacağız. İşimizin büyük ağırlığını Selpak yapacak.
ORTAKLIĞIN ARDINDAN YAŞANANLAR...
AVRUPA’YI PAKET OLARAK SATTILAR
Georgia-Pacific’in, bizim dışımızda hiçbir ülkede ortağı yoktu.
Şirketlerin tamamına sahiplerdi. İtalya hariç hepsini bir paket olarak
başka bir dünya devine sattılar. SCA grubuna tüm Avrupa’yı satarken
Eczacıbaşı için bir opsiyon yaratıldı ve Eczacıbaşı da bunu
değerlendirdi. Çok doğru bir iş anlaşması oldu.
DEVLERLE REKABET
Benim kast ettiğim satın almalar, gittiğimiz ülkelerde yatırım yapmak
veya o ülkenin yerel bir kuruluşunu almak. Biz de kendimizi bölgesel
etkili bir kuruluş olarak görüyoruz. SCA Türkiye’de yok ama SCA’nın
ürünleri gittiğimiz ülkelerde ciddi rakibimiz. Dünya devleriyle komşu
ülkelerde rekabet eden bir konuma geçeceğiz. Oradaki yerel üreticilerle
bir işbirliği yapabiliriz. ALIN TEKLİFLERİ GELİYOR
Bize bugün de eskiden beridir de bizi alın teklifleri gelir. Özellikle
ortaklık bittikten sonra Avrupa’daki krizden sonra mutlaka birtakım
kuruluşlar vasıtasıyla ya da gittiğimizde oradaki bayiler vasıtasıyla
bilgiler geliyor. Hepsini değerlendiriyoruz.
“TALEP DARALDI PEK ÇOK KATEGORİ KÜÇÜLDÜ"
TÜKETİM GERİLEDİ
Geçmiş pazar büyüme potansiyeli, Türkiye’de temizlik kağıdında hep yüzde
10’lar civarında olmuştur. Son 5 yılın ortalaması yüzde 9,5. Ama 2012
yılında yüzde 4 oldu. Bu, ilk defa yaşandı. Biz yüzde 7-8-10’ları
beklerken yüzde 4 oldu. Aslında 2012’de iç talep daralmasıyla hızlı
tüketim ürünlerinde pek çok kategori küçüldü veya büyümedi. Yıllardır
küçülmeyen gıda bile geçen yıl küçüldü.~ PAZARA PARALEL BÜYÜRÜZ
2013’te temizlik kağıdı pazarı, miktar bazında yüzde 4 büyür, biz de
buna paralel büyüyeceğiz. Bizden sonra gelen markalı ürün rakibimizin
iki katı pazar payına sahibiz. Temizlik kağıdı kategorisinde
kurulduğumuzdan beri pazar lideriyiz. Selpak, tartışmasız en çok bilinen
marka. Selpak ve Solo en tanınmış 20 marka içinde her zaman ilk 10’da,
üstlerde yer alıyor. İlk 20’de de Selpak ve Solo'nun dışında başka
temizlik kağıdı markası yok. BÜYÜME İHRACATTAN
Büyümemizin önemli bir kısmı, ihracattan geliyor. 2012’de Türkiye’de
hızlı tüketim ürünlerindeki büyümede ciddi bir yavaşlama oldu, hatta
fiyatların artışı olmasa miktarsal olarak geri giden kategoriler oldu.
Dolayısıyla pazarın büyüklüğünde bir sıkıntı yaşandı. Bunun geçici
olmasını ümit ediyoruz. 2013’te tekrar pozitife geçip 2014’te yine
sağlıklı büyüme oranlarına dönmeyi ümit ediyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?