Şölen’de 3. kuşağı temsil eden CEO Erdoğan Çoban, görevinin üçüncü yılında şirketi yüzde 30 büyüterek 580 milyon dolar ciroya taşıdı. Şimdi 100 milyon Euro’luk yatırımla kapasite artışı ve 500 kişilik istihdam planlıyor. Çoban, “2025’te depara kalkıyoruz, 2026’ya büyük bir sıçramayla gireceğiz. Hedefim Türkiye’den dünya markası çıkarmak” diyor.
Maliyet baskılarının ve kakao fiyatlarındaki tarihi artışın damga vurduğu 2024’te birçok şirket temkinli adım atarken Şölen gaza bastı. Yüzde 30 büyümeyle 580 milyon dolar ciroya ulaştı. TİM’in “İhracatın Şampiyonları”nda gıdada birinciliği aldı, ilk 1000’de 71. sıraya yükseldi. İSO 500’de 101. basamağa çıktı. Avrupa şekerleme ve atıştırmalık sektörünün prestijli Professional Excellence ödülü ise ileri teknoloji ve inovasyon iddiasını tescilledi.
Özlem Aydın Ayvacı / [email protected]
Fotoğraflar: Gökhan Çelebi
Capital Dergisi / Eylül 2025
Aile şirketinde üçüncü kuşağı temsil eden Şölen İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Erdoğan Çoban, şimdi çıtayı daha da yukarı taşıyor. Son 10 yılda 300 milyon doları aşan yatırımın üzerine Gaziantep’te tamamen özkaynakla 100 milyon Euro’luk yeni kapasite hamlesi devrede. 90 bin metrekare ek kapalı alan, 30 bin paletlik akıllı depo, 500 yeni istihdam ve Endüstri 4.0 uygulamalarıyla tonaj 110 binden 130 bine çıkıyor. Böylece üretim hızı ve kalitesi, verimlilik ve Ar-Ge çevikliği yeni bir seviyeye taşınıyor. Şölen İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Erdoğan Çoban, “Şölen her yıl pazarın 2 katı büyüme performansı gösteriyor. 2025 yılında yeni yatırımımızın tamamen hayata geçmesiyle bizim için gerçek bir depara kalkış süreci başlayacak. Hedefim marka mirası yaratmak, Türkiye’den bir dünya markası çıkarabilmek” diyor.
Şölen İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Erdoğan Çoban, Capital’in sorularını şöyle yanıtladı:
2024, gıda ve özellikle atıştırmalık sektöründe maliyet baskısının çok yüksek olduğu bir yıl oldu. Şölen bu dönemi nasıl geçirdi?
Sürekli büyüme trendinde olan bir sektördeyiz. Türkiye pazarının büyüklüğü yaklaşık 5 milyar dolar. Türkiye’de toplam çikolata üretimi yıllık olarak 237 bin ton. Türkiye pazarı her yıl yüzde 5 büyüyor. 2025’te yüzde 2’lik bir tonaj daralması oldu ama Türkiye’de pazar küçülmüyor. Hatta bu sektörde Türkiye’nin yatırım alacağına inanıyorum. Şölen ise her yıl pazar büyümesinin 2 katı büyüme performansı gösteriyor. Geçen yıl kakao maliyetleri çok arttı. İyi tedarik bağlantılarımız, ön anlaşmalarımız sayesinde bu maliyet artışını çok iyi yönettik. 2024, Şölen açısından başarılarla dolu bir yıl oldu. Geçen yıla göre yüzde 30’luk bir büyüme kaydederek 580 milyon dolarlık ciroya ulaştık. Tüm marka yatırımlarını iki katına çıkarma hedefimize ulaştık. Bu yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan İhracatın Şampiyonları Listesi’nde gıda sektöründe birinci olduk. TİM 2024 Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firması listesinde bir önceki yıla göre 10 sıra birden yükselerek 71. sırada yer aldık. İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde ise 13 sıra yükselerek 101. sıraya ulaştık. 35’inci yaşımızda global başarıya da ulaştık. Avrupa şekerleme ve atıştırmalık sektörünün en prestijli ödüllerinden biri olan Professional Excellence Ödülü’nü kazandık. Bu ödülle markalarımızın yüksek kalitesini, ileri teknoloji ve inovasyon gücümüzü global çapta bir kez daha tescil etmiş olduk.
Kur, hammadde, lojistik gibi unsurların baskısını hangi stratejilerle yönettiniz?
Hem Türkiye’de hem global ölçekte belirsizliklerin ve maliyet baskısının yüksek olduğu bir dönemden geçiyoruz. 2025’te fiyatlarımızda piyasanın altında artış yaptık. Bu tabloda bizim için en kritik gündem maddeleri sürdürülebilirlik, verimlilik ve dijitalleşme oldu. Teknolojiye yatırım yapmanın faydasını işçilik maliyetlerinde yaşadık. Kurulduğumuz günden bu yana ileri teknolojiye, lezzet ve kaliteye, gıda güvenliğine kesintisiz şekilde yatırım yaparak katma değerli ürünlerle dünyanın en gelişmiş pazarlarında rekabette öne geçmeyi başarıyoruz. Hem ülkemizde hem dünyada güçlü markalarımızla büyüme çıtamızı her yıl bir üst seviyeye çıkarıyoruz. Finansal sağlamlığımız, doğru yapılandırdığımız tedarik ağımız da bizi her dönemde güçlü kılıyor. Yurt dışında bulunduğumuz pazarlarda ise derinleşme stratejisiyle ilerliyoruz, lokal nabzı çok yakından takip ve analiz ediyoruz.
2025 için planlarınızda herhangi bir revizyon oldu mu? Yoksa belirlediğiniz yol haritasında ilerlemeye devam ediyor musunuz?
Yol haritamızda konjonktüre bağlı olarak revizeler yapsak da yıl sonu için koyduğumuz hedefleri daha yılı bitirmeden yakalayıp çıtamızı hep yukarı taşıyoruz. Yeni yatırımımızı devreye almak, inovatif ürünlerle fark yaratmak ve global marka hedefimize daha da yaklaşmak bu dönemdeki önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu yıl yine çift haneli olarak dolar bazında yüzde16 civarında büyüme öngörüyoruz. Ciro hedefimiz 670 milyon dolar. 2030 ciro hedefimiz ise 1,2 milyar dolar.
İleri teknolojinin en güçlü kasınız olduğunu belirttiniz. İçinde bulunduğumuz bu tesisten, teknolojik altyapısından bahseder misiniz?
Bu üretim tesisimiz, sahip olduğu ileri teknoloji ve dijital altyapıyla dünyada ilk üç arasında. Yaklaşık 1 milyar dolarlık bir yatırım değerine sahip. Endüstri 4.0’ın tüm gerekliliklerini taşıyor. Akıllı depo, yapay zeka için hatlar ve robotların yer aldığı akıllı bir entegre tesis. 83 aktif ana üretim hattı ve 450 adetten fazla robot bulunuyor. Sahip olduğu robot sayısı birçok otomobil fabrikasından daha yüksek. Çünkü bu kompleks yapıyı, akıllı sistemler olmadan yönetmek neredeyse imkansız. Üretim alanımız 120 bin metrekare, bu da 17 futbol sahası büyüklüğüne denk geliyor. Bisküvi, kek, çikolata, gofret olarak 4 ana alan var.
Kaç SKU mevcut?
Bin SKU var.
Üretiminizin ne kadarı private label’a?
Üretimimizin yüzde 13-14’ü private label ürünler. Tesisimizin kapasitesi günlük 800 bin kilogram. İstanbul ve Antep olmak üzere her iki lokasyonda 3 bin kişilik bir istihdama sahibiz. Lidl, Walmart gibi global zincir marketlerin gerçekleştirdiği habersiz denetimlerden de 100 üzerinden 98 puan alabilen nadir gıda şirketlerinden biriyiz. Üretimin her aşamasında en fazla analiz yaptıran ve benchmark kabul edilen şirket konumundayız. Tüm dünyada denetim ve belgelendirme yapan kuruluşlardan biri olan SGS tarafından habersiz yapılan BRC ve IFS denetimlerinden üst seviye olan AA ve High Level kategorisinde en yüksek puan alan şirketlerden biriyiz. Bu tesisimizde öne çıkan ileri teknoloji, başarımızın sebeplerinden sadece biri. Önceliğimiz daima kalite ve lezzet. Teknolojinin ve marka yaratımının arkasındaki akıl, inovatif bakış açısı ve deneyim de çok önemli. Çalışanlarımızın yetkinliklerinden, uzmanlığından güç alıyoruz. Bu nedenle bu tesisimizi aynı anda binlerce şefin tutkuyla çalışarak lezzetli ve fark yaratan ürünler ürettiği bir mutfak olarak tanımlıyoruz.
Özellikle atıştırmalık çikolata ve kek segmentinde ciddi bir rekabet söz konusu. Siz hangi kategorilerde büyümeyi önceliklendiriyorsunuz? Pazar payları ne durumda?
Büyümeye odaklı, pazarda fark yaratan, kalitesiyle öne çıkan bir şirketiz. Hatta daha da ötesi konuşulan, kendi hikayesi olan, kopyalanamaz, patenti bize ait yenilikçi ürünler peşindeyiz. Farklı değilseniz başarı şansınız yok. Hedefimiz kategorik liderlik. Rekabette olduğumuz üründe birinci olmak ya da kendi kategorimizi yaratıp orada lider olmak istiyoruz. Niş alanı seçip o alana yatırım yaptığınızda kendi hikayenizi yaratıyorsunuz. Hep bu stratejiyi izliyoruz. Bugüne kadar çok cesur, hatta sektörün temel dinamiklerini kökten değiştiren hamleler yaptık. Kurulduğumuz günden bu yana birçok ilke imza attık.
Hangi ilklerden bahsedebilirsiniz?
Türkiye’de ikramlık çikolata segmentini yarattık. Şölen’den önce bayramlarda tüketici şeker alırdı. Çikolata her eve giremezdi. Bayramlarda kiloluk olarak ikramlık çikolatayı pazara ilk Şölen sundu ve ikramlık çikolata segmentinin doğmasını sağladı. Bizim bu hamlemizden sonra pazarın yapısı tamamen değişti. Bayramlık çikolatada açık ara pazar lideriyiz. Yılda 5 bin 500 ton ürün satıyoruz. Milango ile ilk tasarım çikolatayı ürettik.
Dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid ile çalışarak çikolatayı sanata dönüştürdük. İlk tasarım çikolatayı ürettik. Biscolata tam bir marka yaratma başarısıdır. Fenomen bir marka olan Biscolata ve Biscolata erkekleri bugün günlük konuşma literatürüne dahi geçmiş durumda. Ozmo ile Türkiye’de ilk çocuk kategorisini oluşturduk. Marka şemsiyesi altında 12 ürün var. Ozmo’nun satışta olduğu bazı ülkelerde o kategorinin adını tüketiciler Ozmo olarak ifade ediyor. Ozmo oyun aplikasyonuna 1,2 milyon dolar yatırdık. Oyun, 1,5 milyon indirme yakaladı. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Oyun şirketlerinden ortaklık teklifleri aldık.
Peki planınız nedir?
Satma veya ortaklık planımız yok. Ozmo için cironun yüzde 10’unu pazarlamaya harcıyoruz. Büyük bir bütçesi var. Dünyanın en büyük oyun şirketlerinden teklif aldık ama satmayacağız.
Hangi kategorilerde nasıl bir konumdasınız?
Çikolatada Türkiye pazarında ilk üç, toplam atıştırmalık pazarında da en büyük 3 oyuncudan biriyiz. Ozmo ile çocuk çikolatası segmentinin lider markasıyız. Luppo kendi kategorisinde 2. marka konumunda. Dolgulu bisküvi pazarında 3. markayız. Bayramlık ve ikramlık kategorisinin en büyük oyuncuları arasındayız. Bayramlık çikolatada açık ara pazar lideriyiz. Biscolata, Milango, Ozmo, Boombastic, Luppo, Papita ve Nutymax sadece Türkiye’de değil dünya çapında tüketicilerin sevdiği ödüllü markalarımız arasında.
İhracatın toplam cironuzdaki payı ne? 2025’te yeni pazar hedefleriniz var mı?
En çok çikolata ihraç eden şirketlerden biriyiz. 100 ülkeye ihracat yapıyoruz. Belçika’dan Kolombiya’ya, Japonya’dan ABD’ye kadar en gelişmiş pazarlarda 200 çeşit ürünümüzü tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Dünyanın önemli zincirlerine Lidl’a, Walmart’a ürün veriyoruz. Çikolata denince ilk akla gelen Belçika’ya Türkiye’den yapılan ihracatın yüzde 62’sini, kakao ülkesi Kolombiya’ya çikolata ihracatının yüzde 65’ini biz gerçekleştiriyoruz. Yakın coğrafya, Arap Yarımadası, Türk Cumhuriyetleri, Avrupa ve ABD’de en yüksek paya sahibiz. Bilhassa Avrupa ve Amerika’da çikolatanın ve çikolatalı ürünlerin daha çok tüketildiği, kalite ve gıda güvenliliğinin çok önemli olduğu kritik pazarlarda büyümemizi sürdürüyoruz. İhracat kilogram fiyatında sektör ortalaması 2,5 dolarken katma değerli ürün ihracatıyla Şölen’de bu rakam 5,8 doları geçmiş durumda. Bunun temelinde Ar-Ge, gıda güvenliği, kalite ve inovasyon yatırımları rol oynuyor. Şu anda üretimimizin yüzde 70’ini ihraç ediyoruz. İhracatın ciromuzdaki payı yüzde 60. 2024 yılında ihracatımız 330 milyon dolar oldu. ABD, Güney Amerika, Orta Doğu büyümek istediğimiz pazarlar.
Candy Industry sıralamasında yükseliştesiniz. Uluslararası perakende ağlarında daha güçlü bir varlık hedefliyor musunuz?
2024 Global Top 100 Candy Companies listesinde 40. sıradayız. Önemli global zincirlerle de çalışıyoruz. Lidl’a, Walmart’a pek çok ürün veriyoruz. Dünyada atıştırmalık pazarı rekabetin en fazla olduğu, en hızlı büyüyen sektörler arasında ilk sıralarda. Dünya atıştırmalık pazarı yıllık yüzde 4-6 aralığında büyüyor. Son 5 yıldır da büyüme trendinde. 2025 yılında da aynı şekilde büyüyor. Global zincirlerle çalışmamız artarak devam edecek. Şölen’i dünya markası pozisyonuna taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Gaziantep ve İstanbul’daki üretim tesisleriniz sektörün en son teknolojiye sahip yapılarından gösteriliyor. Yatırım miktarı nedir?
Yatırım ajandanızda neler var? Son 10 yılda üretimimize 300 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Son iki yılda ise her alanda büyüme hedeflerimizi kararlılıkla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda yatırımlarımıza hız verdik. Üretim kapasitemizi artırmak üzere yeni yatırımımızı devreye aldık. Geçen yıl inşaatına başladığımız Gaziantep’teki fabrikamızın ek bina yatırımı ve hat yatırımımız bu yıl sonunda tamamlanacak. Tamamen iç kaynaklar kullanılarak toplam 100 milyon Euro’luk bir yatırımı hayata geçiyoruz. Bu yatırımla 500 kişiye yeni istihdam sağlayacağız. Şirketimize 90 bin metrekare yani yaklaşık 13 futbol sahası büyüklüğünde yeni kapalı alan kazandıracağız. Böylece Şölen’in Gaziantep’teki toplam üretim alanı yüzde 70 büyüyecek. Yeni yatırımımızla ek 30 bin paletlik bir akıllı depoya daha sahip olacağız. Alan olarak yüzde 50 oranında kapasite artışımız olacak. Yılda 110 bin ton ürün satıyoruz. Bu rakam da 130 binlere çıkacak.
2026’ya hangi ajanda başlıklarıyla giriyorsunuz?
2025 yılında yeni yatırımımızın tamamen hayata geçmesiyle bizim için gerçek bir depara kalkış süreci başlayacak. Şirketimizi kârlı büyütürken farklı coğrafyalarda emin adımlarla ilerlemeye ve var olduğumuz pazarlarda derinleşmeye devam edeceğiz. Yeni, inovatif ve iddialı ürünlerimizi sunmayı sürdürerek tüketicimizi tekrar fethetmek istiyoruz. Yeni yatırımızla birlikte 2026’ya büyük bir sıçrama yaparak girmiş olacağız. Dolar bazında yüzde 15 büyüme bekliyoruz. Yeni yatırım hem Şölen’i dünyada daha rekabetçi hale getirecek hem Türkiye’nin üretim ve inovasyon kabiliyetlerini global vitrine çıkaracağız. Organizasyon kalitesini artıracağız. Yeni yetenekleri kazanmaya devam edeceğiz. Hedefim marka mirası yaratmak, Türkiye’den bir dünya markası çıkarabilmek.
“HER ZAMAN EN ZOR YOLU SEÇECEĞİZ”
GELİŞMİŞ PAZARLAR
Kurulduğumuz gün, şirket olarak şöyle bir kararla yola çıktık: Şölen hiçbir zaman kolay olanı değil zor yolu seçecek. Kalitenin, rekabetin, standartların en yüksek olduğu gelişmiş pazarlarda var olacağız ve global başarılara imza atan, tüketicinin kalbini fetheden markalar yaratacağız. Bunun için çikolatanın ve atıştırmalık ürünlerin en fazla tüketildiği, kalite ve gıda güvenliğinin en yüksek standartlarda olduğu Avrupa, Amerika ve Japonya gibi gelişmiş pazarlarda büyümeyi hedefledik.
“TÜM KAZANDIĞIMIZ YATIRIMA”
Katma değerli ürün ihraç edeceğiz. Türkiye dünya markası çıkaramıyor dendiğinde başarılarımızla şirketlere, rol model olacağız. Öyle bir üretim gücüne sahip olacağız ki teknolojisi, gıda güvenliği en yüksek, dünyanın benchmark alacağı, sektörün çok ilerisinde bir üretim tesisi kuracağız. Bunun için yüksek teknolojisi ve gıda güvenliğiyle dünyanın gıptayla baktığı bir tesis oluşturduk. Her yıl kesintisiz şekilde büyüyoruz ve tüm kazandığımızı yatırıma yönlendiriyoruz.
GLOKAL STRATEJİ
Hedef pazarlarımızda güçlü bir şekilde var olabilmek için de yurtdışı ağımızı kurduk, halen yeni ofisler açmaya devam ediyoruz. Amerika, Kanada, İngiltere, Dubai ve Rusya’da ofislerimiz ve bölge müdürlüklerimiz; Cezayir, Ürdün, Azerbaycan ve Latin Amerika’da ise görevli arkadaşlarımız bulunuyor. Avrupa pazarı için Belçika’da bölge müdürlüğü kurma çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hem yerel kalıp hem küresel olmak için markaların glokal bir yapıya sahip olmaları gerekiyor.
“İKİ YENİ KATEGORİYE GİRECEĞİZ”
“TRENDİ JAPONYA BELİRLİYOR”
Atıştırmalıkta dünyada trendi Japonya ve ABD belirliyor. Pandemiden bu yana hızını artıran e-ticaret ayağı da büyümeye devam ediyor. E-ticaret kanalının büyümesi, yeni nesil sağlıklı ve inovatif ürünlere yönelik talebin artması sektöre yön veriyor. Yeni tatların ve inovatif ürünlerin pazarda öne çıkacağı bir yıl olacak. Bu noktada büyüme açısından fırsatlarımız olduğunu görüyoruz.
YENİ TATLAR DENEME ARZUSU
Müşterinin, gıda güvenliği, kalite beklentisi ve farkındalığı arttı. Ayrıca yeni tatlar deneme arzusu var. İnovatif ürün beklentisi yükselişte. Pazarın nabzını, beklentilerini iyi analiz ederek yeni kuşakların isteklerine tam anlamıyla cevap verebiliyoruz.
DAHA İYİ GELEN ÜRÜNLER
Ürün gamımızı da sürekli bu yönde geliştiriyoruz. Biscolata’da yeni ürünler gelecek. Ayrıca biri “better you” ve soğuk dolap ürünleri olmak üzere iki kategoriye yeni ürünlerle giriş yapma planımız var. Gıdada better you tüketici için iyileştirilmiş ürünleri ifade ediyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?