Ahmet Zorlu son dönemin iddialı patronlarından biri
O,son dönemin en çok dikkat çeken işadamlarından. Özellikle son birkaç yıldaki büyüme hamleleri çok konuşuluyor. Gayrimenkul ve enerji sektörlerinde dev ihaleleri birbiri ardına göğüslemesi, son olarak da madencilikteki girişimleri, hem eleştiriliyor hem takdir ediliyor. Eleştiriler sanayiden çekilip ticarete ağırlık vermesinde yoğunlaşırken milyar dolarlık dev yatırımlara imza atması da “Lig atladı, artık birinci ligde bir oyuncu” yorumlarını beraberinde getiriyor. Sözünü ettiğimiz kişi 7,1 milyar TL ciro ve 25 bin çalışanın kaptanlığını yapan Zorlu Grubu’nun patronu Ahmet Zorlu. Beyaz eşya, tekstil, enerji, gayrimenkul ve madencilik başta olmak üzere birçok sektörde faaliyet gösteren Zorlu da son dönemde farklı sektörlere girerek önemli bir büyüme kaydettiğini doğruluyor. Hatta, çok fazla sektörde olduklarını itiraf ediyor. “Daha fazla dağılmak yanlış. Şimdi bazı sektörleri derleyip toparlamanın iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü çok dağılmak, odağı dağıtmak da doğru değil” diyor. Bu kapsamda sanayide iyileştirmeye yönelik yatırımlara devam ederken gayrimenkul, enerji ve madencilikte yatırımlarını tamamlamayı planlıyor. Zorlu’nun niyeti bundan sonra biraz daha sakin ilerlemek. Karar verirken özellikle de bu saatten sonra temkinli olmak gerektiğini söylüyor. “Türkiye gelişmekte olan bir ülke, inişler çıkışlar olacak. Rüzgarı arkana alsan bile devamlı esmeyebilir. Dikkatli olmak lazım” diyor. Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, gündemini, riske bakışını ve grubunun rotasını Capital’e şöyle anlattı:
Capital: Kendinizi nasıl bir girişimci olarak tanımlıyorsunuz? Yatırım yaparken, bir iş teklifini değerlendirirken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
- Belli kriterlerim yok. Şirketimiz küçükken kararları ağabeyimle alırdık. Büyüyünce profesyonellerle karar almaya başladık. Kafama bir şey koyduğumda, hemen onu yapalım demem. Eksisi artısnı, bütçesini, ileride neler olabileceğini konuşuruz. Her geçen gün bir şeyler öğreniyoruz. Bu yüzden Ahmet Zorlu kriterleri ile bir şey olmaz. Sonuçta çok hızlı koşmak da iyi değil. Karar verirken özellikle bu saatten sonra sakin olmak gerekiyor. Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve inişleri çıkışları olacak. Bazen rüzgarı arkana alsan bile devamlı esmeyebilir. Dikkatli olmak lazım. O nedenle biz karar alırken patronlar olarak önce kendi içimizde sonra profesyonellerimizle görüşürüz. Ondan sonra karar verilir ve yatırıma başlanır.
Capital: Risk alma konusunda kendinizi nasıl buluyorsunuz? Geçmişte mi yoksa bugün mü risk alma konusunda daha gözü karasınız?
- Saklamaya gerek yok, geçmişte daha gözü karaydım. Bir gün büyük bir bankanın üst düzey yöneticisine şöyle dedim: “Öyle bir büyüdünüz ki, büyük bir gemisiniz. Ancak, siz rıhtıma yaklaşırken sürat motorları hemen gelip yolcuyu alıp gidiyor. Siz rıhtıma ulaşana kadar yolcu kalmıyor.” Gerçekten büyüdüğünüz zaman daha çok düşünmek zorundasınız. Mesuliyetleriniz ve riskleriniz daha fazla artıyor. Bir yerde çok para kazanabilirsiniz ama öte taraftan çok da büyük kaybınız olabilir. Eskiden risk alırken daha gözü karayken şimdi daha temkinli olmak zorundayız.~
Capital: Sıfırdan bugünlere geldiniz. Bu noktaya gelmenizde şansın rolü ne oldu?
- İnsanlar, şanslarını da kendileri yaratır. Zaten şansınız çok iyiyse kumar oynayın. Ben yeni bir işe girerken hayal kurarım ama hayalci olmam. Hiç para kazanamadığım durumda, ne kadar zarar edeceğimin, işin benden ne götüreceğinin hesabını çok iyi yaparım.
Capital: Yıllarca tekstille uğraştınız. Ama son yıllarda iş dünyasının 1’inci ligine yükseldiğiniz söyleniyor. Sizi bu konuma getiren hangi etkenler oldu?
- Biz birinci ligde olduğumuzu biliyoruz. Çok büyük cirolar yapabilirsiniz, ama Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi istihdam. Biz üreten bir sektörde doğrudan 25 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Yan sanayimizle, devamlı bize çalışanlarla beraber 60 binin üzerinde bir istihdamdan bahsediyoruz.
Capital: Başarılı bir sanayici fırsatları iyi koklamalıdır diyorsunuz… Bu nasıl oluyor? Fırsatları nasıl kokluyorsunuz, nerelere bakıyorsunuz?
- Global oynamak lazım. Dünyaya bakmak, global oyuncu olmak gerekiyor. O zaman kendini daha iyi hissedersin. Benim kafamdaki Vestel’i dünya markası yapmaktı. Bir dünya şirketi olduk, ama dünya markası olamadık. Marka olmak için devletle sanayicinin iç içe olması lazım. Bizim rakiplerimiz devletten çok destek almış. Bize devlet destek versin de marka olalım demiyorum ama bunlara da bakmak lazım.
Capital: Bugünlerde sizi en çok heyecanlandıran sektör hangisi? Beyaz eşya mı, enerji mi, emlak gayrimenkul geliştirme mi?
- Hepsi. 2006’da finans sektöründen çıktıktan sonra enerji, gayrimenkul ve madencilikte derinden gitmeye başladık. Özellikle madencilikte 10 milyar dolarlık nikel madenleri bulmamız şaşkınlık yarattı. “Biraz abartılı değil mi” diyenler olmuş. Ancak bu 3-5 yılda olacak bir iş değil. Önce işlenecek, 500 milyon dolar yatırım yapılacak, yılda 250 milyon dolarlık maden çıkarılacak. Yani 10 milyar dolar pat diye basma tulumba gibi değil, 20-25 yılda çıkacak. Enerji bizim için en önemli sektörlerden biri. Yatırımlarımız devam ediyor. 2010 yılında 135 megavatlık rüzgar enerjisi yatırımımız oldu. Denizli Sarayköy’de Kızıldere’de jeotermalle beraber enerji üretimi var. Bu yıl orada da 60 megavat gücünde 250 milyon dolarlık yatırımımız sürecek. Rusya’daki elektrik santrallerinden birini bu yıl mart ayında devreye alıyoruz. 10’uncu ayda ikinci santral faaliyete geçecek. İsrail’de 1 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu.
Capital: 2010’da enerji ve gayrimenkulde yüzde 100’lük bir büyüme hedefiniz vardı. Bu hedefi tutturdunuz mu?
- Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük gayrimenkul projesini yapıyoruz. Zorlu Center dünyada eşi olmayan 5’i bir yerde bir proje yani alışveriş merkezi, iş merkezi, otel, rezidans ve bir kültür merkezinden oluşuyor. 2 bin 350 kişilik bir salonu var. Bütün Broadway oyunlarını buraya getireceğiz. Ayrıca 750 kişilik bir tiyatro salonu ve üstünde elektronik kütüphanesi olacak. 5 bin otoparklık bir alan şehrin merkezinde yer alacak. 2,5 milyar doların üzerinde yatırım bedeli olan bu yer, 2012’nin sonunda faaliyete geçecek. Aynı zamanda Levent’te eski Deva arazisinin üzerinde çok güzel modern bir iş merkezi yapıyoruz. Toplamda baktığınızda gayrimenkulde net 3 milyar dolarlık yatırım yürütüyoruz. Şu ana kadar 1 milyar 800 milyon dolarlık yatırım hayata geçti. Enerjide de son 3 yılda 2 milyar doların üzerinde yatırım yaptık.~
Capital: Yeni sektörler ilginizi çekiyor mu? Hangi sektörlere girmeyi planlıyor, hangilerine sıcak bakıyorsunuz?
- Birçok sektörde varız. Enerji, gayrimenkul, elektronik, beyaz eşya ve tekstil sektörlerindeyiz. Mesela tekstilde, sadece tekstil değil kimya sanayinde de yer alıyoruz. Türkiye’nin en büyük polyester iplik üreticisiyiz. Günde 500 ton iplik üretiyor, ülkenin polyester ihtiyacının yüzde 45’ini karşılıyoruz. En son madenciliğe girdik. Daha fazla dağılmak yanlış. Şimdi bazı sektörleri derleyip toparlamanın iyi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü, çok dağılmak, odağı dağıtmak da doğru değil.
Capital: Bugün cironuzun ve gelirlerinizin sektörel dağılımı nedir?
- 2010’da da ciroda yüzde 15’lik bir büyüme yaptık. Şimdi grubun cirosu, 7,1 milyar TL. Bunlara gayrimenkul satışlarını dahil etmiyoruz. Gayrimenkul bu yıl ve önümüzdeki yıl dahil olacak, o durumda cirolar yükselecek. Tekstilde 1 milyar TL, Vestel’de 5,4 milyar TL, enerjide 620 milyon TL ciromuz var.
Capital: Hastane işine girme planlarınız vardı ne oldu?
- Öyle bir planımız yok, herkes bir şey diyor ama hastane yatırımı düşünmüyoruz. Girdiğimiz sektörlerde grup olarak baktığımızda ölçeklerimiz küçük değil büyük. Orta ölçekli de değiliz.
Capital: Geçtiğimiz birkaç yılda ihalelere en çok katılan isim olarak ön plana çıktınız… Önümüzdeki dönemde bu yaklaşımınız sürecek mi? Gündeminizde hangi ihaleler var?
- İhaleleri takip ediyoruz. Ama illa yapılan her ihaleye gireceğiz demiyoruz. Bütçemize bakıp, bize yararı olacaklara gireceğiz.
Capital: Yurtdışında marka alma planınız vardı…
- Yurtdışında hala araştırma yapıyoruz.
Capital: 2015 yılı için 20 milyar dolarlık bir ciro hedeflemiştiniz. Bu hedefte bir revizyon var mı?
- Biz oraya 2020 yılında ulaşacağız. Önümüzdeki yıl ciroda gayrimenkulle birlikte 10 milyar dolara yaklaşacağız. Enerjide cirolar görünmeye başlayacak. Hedeflerimizi tutturacağız.
Capital: Önümüzdeki 5 yılda gelirlerinizin sektörel dağılımında bir değişiklik olur mu?
- O konjonktüre bağlı. Konjonktürde her şey olabilir. Bir sektörden hemen çıkıyorum diyerek çıkamazsınız. Büyütüyorum deyince de hemen büyütemezsiniz. Türkiye büyüyor. Büyümek mecburiyetinde. Aslında bugün yaşadığımız atılımları, 70’li yıllarda yapmamız lazımdı. Bütün dünya bunu yaptı. Tayvan, Kore ve Çin müthiş bir atılım gerçekleştirdi. Türkiye’nin niye bir otomotiv sanayisi olmasın. Ben her zaman uçağa bakardım. Bunda 2 tane motor var başka bir şey yok derdim. İşte şimdi insansız uçağı yaptık. İnsanın kendisini sorgulaması gerekiyor.
Capital: 2011 yılında özellikle odaklanacağınız gündem maddeleri ve riskler neler olacak?
-Gündem maddemiz belli. Yüzde 15’lik büyüme hedefimiz var. Yatırımlarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Bugün hiç kimse rehavet halinde olmasın. Risk dünyada devam ediyor. Bilhassa Türkiye’de tüketimimiz ürettiğimizden fazla. Dışaa bağımlıyız. Altını çizerek söylüyorum artık yabancı merakından soyutlanmalıyız. Avrupa “batıyoruz”, Amerika “çok kötüyüz” diyor. Dünyada adamlar her türlü tedbiri alıyor. Türkiye’de ise her şey iyiymiş gibi. Oysa riskimiz çok. 70 milyar dolarlık cari açığımız var. Bu değirmenin suyu nereden gelecek? Bunu herkes düşünmeli. Yerliye dönmeliyiz. Yerli malı kullanımıyla sanayici güçlenir. Kendi dengelerimizi sağlamalıyız. Biz böyle devam edersek bunun sonu karakolda biter.~
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?