Başarılı fonların önü açılacak

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, sorularımızı yanıtladı.

1.05.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Başarılı fonların önü açılacak
Türkiye’de fon sektörünün büyüklüğü 32 milyar TL’yi aştı. Ancak sektör Türkiye ekonomisinin büyümesi paralelinde bir performans gösteremiyor. Geçtiğimiz 4-5 yıl içinde 30 milyarlık bir büyüklüğe sıkışan sektör, yeni düzenlemelerle büyümenin yolunu arıyor. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, sağlıklı bir rekabet ortamının oluşturulamamış olmasının fon pazarının en önemli eksikliği olduğunun altını çiziyor.

Bu kapsamda, yatırım fonu sektörünü yeni baştan ele aldıklarını kaydeden Ertaş, tüm düzenlemeleri sektörde sağlıklı bir rekabet ortamının oluşması ve daha tercih edilir bir fon pazarının yaratılması amacıyla yaptıklarını ifade ediyor. Fon sektöründeki büyümenin önündeki en büyük engellerden biri olan rekabet eksikliğinin temelinde dağıtım kanallarındaki mevcut durum yatıyor. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, başarılı yatırım fonlarının, dağıtım ağının yaygınlığına bağlı olmaksızın daha fazla yatırımcıya ulaşabilmesinin önünün açılması gerektiğini söylüyor. Bu amaçla bazı çalışmalar yaptıklarını anlatan Ertaş, başarılı fonların portföylerinin büyümesi ve daha fazla yatırımcı tarafından tercih edilebilmesinin önünü açacaklarını söylüyor.

Türkiye’de fon pazarının büyüklüğü ne durumda?
Türkiye'de fon sektörünün büyüklüğü 32 milyar TL'yi aşmış durumda. Bu büyüklük içerisinde en büyük payı likit fonlar almakla birlikte son bir yıl içerisinde likit fonların portföy büyüklüğünün toplam fon pazarına oranının düştüğünü görüyoruz. Fonlardan tahsil edilen yönetim ücretlerine getirilen sınırlamaların bu düşüşte etkili olduğu düşünülüyor. Bununla birlikte son dönemde sayıları hızla artan serbest yatırım fonlarına yatırımcıların ilgisi de artıyor. Öte yandan, bireysel emeklilik sistemi çerçevesinde birikimlerin değerlendirildiği emeklilik yatırım fonları da hızla büyüyor. Bireysel emeklilik fonları 3,4 milyon katılımcı ile birlikte 22 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Yeni teşvik yapısı ile çok daha büyük bir yatırım havuzu olmaya aday olduğunu düşünüyoruz.~

Fon pazarındaki büyüme tatmin edici düzeyde mi?
Geçtiğimiz 4-5 yıl içerisinde fon pazarında ciddi bir büyüme olmadığı gibi, yatırım fonları yaklaşık 30 milyar TL gibi bir büyüklükte sıkıştı. Sermaye piyasalarında önemli bir aktör olan yatırım fonlarının ekonomik ve politik istikrar ortamında ülke ekonomisinin kat ettiği mesafeler dikkate alındığında beklenen gelişmeyi göstermediği ortada.

Pazara yönelik yeni ne gibi düzenlemeler olacak?
Yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun taslak çalışmaları sırasında başta yatırım fonu sektörü olmak üzere kolektif yatırım araçları sektörü yeni bir bakış açısı ile ele alındı. Yeni kanunumuzun 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte ikincil mevzuat çalışmalarına da hızla başlandı. Gerek yeni kanunumuzun hazırlanması gerek de halihazırda devam etmekte olan ikincil mevzuat çalışmaları kapsamında fon pazarının büyümemesinin nedenleri üzerinde kurulumuzca birçok araştırma yapıldı. Gelinen noktada, sağlıklı bir rekabet ortamının oluşturulamamış olmasının fon pazarının en önemli eksikliği olduğu düşüncesindeyiz. Bu kapsamda, yatırım fonu sektörünü yeni baştan ele aldık ve düzenlemelerimizi sektörde sağlıklı bir rekabet ortamının oluşması ve daha tercih edilir bir fon pazarının oluşması amacıyla yapıyoruz. Kamuoyu ile paylaşılan ikincil mevzuat taslaklarında da bu yapının detayları belirlendi.

Öne çıkan özellikleri neler?
Bu yapının en başta gelen özelliklerinden biri fonların sadece kolektif portföy yönetimi alanında uzmanlaşmış portföy yönetim şirketlerince kurulabilecek ve yönetilebilecek olmasıdır. Ayrıca, eski Sermaye Piyasası Kanunu'ndan farklı olarak, portföy yönetim şirketlerinin hizmet verdiği kişi ve kuruluşların portföylerindeki varlıkların saklama hizmeti konusunda uzmanlaşmış portföy saklama kuruluşları nezdinde saklanması zorunluluğu getirildi. Bu şekilde yapılan görev paylaşımı ile yöneticiliğin ve saklama hizmetinin daha etkin bir yapıya kavuşması amaçlandı. Öte yandan bu yapı ile kolektif yatırım kuruluşlarının portföylerindeki varlıklara ilişkin saklama hizmeti AB düzenlemelerine uygun bir hale getirildi. Fon sektöründeki bu değişikliklere ek olarak, “girişim sermayesi yatırım fonları” ve “gayrimenkul yatırım fonları” ile yatırım ortaklığı ve fon modelinin bir birleşimi olan “değişken sermayeli yatırım ortaklıklarını” sektör ile tanıştırmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte yapılacak değişiklikler arasında, fonların kuruluşuna ilişkin bürokratik süreçlerin hızlandırılması ve maliyetlerin azaltılması da yer alıyor.~

Bu yeni düzenlemelerle birlikte pazarın nasıl değişmesini bekliyorsunuz?
Söz konusu değişiklikler ile sektörün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi rekabetçi bir yapıya kavuşması ve bunun sonucu olarak artan fon getirileri ile birlikte diğer yatırım araçlarına kıyasla kolektif yatırım araçlarının, yatırımcıların daha fazla ilgisini çekmesi bekleniyor. Ayrıca girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları ile değişken sermayeli yatırım ortaklıkları gibi yeni yatırım modellerinin de kolektif yatırım araçlarının büyümesinde etkili olacağını düşünüyoruz. Öte yandan, kolektif yatırım araçlarındaki bu olumlu gelişmelerin, kira sertifikası ve varantlar gibi sermaye piyasalarımıza yeni tanıtılan araçların piyasalarının oluşmasına da katkısı olacaktır.

Yeni düzenlemelerin sektördeki oyuncu sayısını artırmasını bekliyor musunuz?
Sektörün büyümesine paralel olarak daha fazla oyuncunun bu pazara gelmesi en doğal gelişmelerden biri. Yeni oyuncuların sektöre gelmesi aynı zamanda sistemin iyi çalıştığının bir göstergesi olarak da algılanabilir. Diğer
taraftan, buradaki ana gayenin, sektöre ne kadar oyuncu gireceği ya da sektörden ne kadar oyuncunun çıkacağından ziyade, sektörde tam rekabet şartları içerisinde yatırımcılar için en iyi ürünlerin çıkacağı bir ortamın oluşturulması olduğu unutulmamalı. Ayrıca yeni düzenlemelerle birlikte gelişmiş ülkelerdeki pazarlar ile aynı lige çıkacak fon sektörümüzde, dünyanın önemli fon yöneticilerinin de faaliyet göstermeye başlayacaklarını bekliyoruz. Sermaye piyasalarımızda yabancı oyuncuların varlığı ile birlikte İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin hayata geçmesi için de önemli bir adım atılmış olacak.

Önümüzdeki dönemde başka yeni düzenlemeler, yenilikler var mı?
Fon sektöründeki rekabet eksikliğinin en önemli faktörlerinden biri dağıtım kanallarındaki mevcut durum. Başarılı yatırım fonlarının dağıtım ağının yaygınlığına bağlı olmaksızın daha fazla yatırımcıya ulaşabilmesinin önünün açılması gerektiği düşüncesindeyiz. Bu amaçla, fon paylarının Türkiye Elektronik Fon Alım SatımPlatformu'nda işlem görmesine yönelik çalışmalar son aşamaya geldi. Bu platformun fonlar için bir dağıtım kanalı olarak işlev görmeye başlamasıyla birlikte, başarılı fonların portföylerinin büyümesi ve daha fazla yatırımcı tarafından tercih edilebilmesinin önü açılmış olacak. Kolektif yatırım araçlarının ülkemiz finansal piyasalarındaki önemi çerçevesinde, bu araçlara olan talebin artırılabilmesine yönelik ikincil düzenlemelerin tamamı bu yıl içinde bitmiş olacak.

Türkiye’de fon pazarının geleceği için ne düşünüyorsunuz?
Faizlerin hızla düştüğü bir ortamda, yatırımcıların getiri arayışının devam edeceği bekleniyor. Dolayısıyla, kolektif portföy yatırım araçları yöneticilerinin bu fırsatı iyi değerlendirmesi halinde sektörün önümüzdeki dönemde hızla büyümesini bekliyoruz. Ayrıca, gayrimenkul yatırım fonları, girişim sermayesi yatırım fonları ve serbest fonlar gibi daha özellikli fonların, yatırımcıların farklı ihtiyaçlarını karşılayarak sektörün büyümesinde etkili olmasını bekliyoruz.~

PORTFÖYDE 2023 HEDEFİ
Başta yatırım fonları olmak üzere kolektif yatırım kuruluşları şemsiyesi altında yönetilen portföylerin büyüklüğünün mevcut durumda GSYH'nın yaklaşık yüzde 4'ü seviyesinde olduğu dikkate alındığında, 2023 yılında, gelişmiş ülkelerdeki oranlara yaklaşarak, GSYH'nın yüzde 15-20 arasında bir orana yükseltilmesini gerçekleştirilebilir bir hedef olarak değerlendiriyoruz. Bu hedef sadece yatırım fonlarını değil, aynı zamanda bireysel emeklilik sistemi içerisinde yer alan emeklilik yatırım fonlarını da içeren bir hedeftir. Bu hedefe ulaşmada bireysel emeklilik sisteminde bu yıl başlatılan yüzde 25 oranında kamu katkısının önemli olmasını ve bu teşvik ile birlikte yıl başından bu yana hızlanan yeni girişlerin önümüzdeki dönemde daha da artmasını bekliyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz