BES'e ve girişim sermayesine odaklanacağız

Rhea Portföy Yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı Onur Takmak, sorularımızı yanıtladı.

1.05.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
BES'e ve girişim sermayesine odaklanacağız
Kendi sektöründe özel portföy yönetimi alanındaki hizmetleriyle uzmanlaşan Rhea Portföy Yönetimi, önümüzdeki dönemde yoğunluklarını sektörün gelişme alanlarını devlet desteğinin olduğu BES ve girişim sermayesi olarak tanımlarken, özellikle girişim sermayesi alanına odaklanarak bu alanda know-how’ı ile farklılık yaratmaya hazırlanıyor. Sektörde asıl büyümeyi 2014 yılı ile birlikte bekleyen Rhea, 2016 yılında ise sektörde bazı segmentlerde liderliği hedefliyor.

Portföy yönetim sektörünün bağımsız şirketlerinden olan ve müşterilerine sunduğu özel portföy çözümleriyle sektöründe farklılaşan Rhea Portföy Yönetimi, grubun Borsa İstanbul'da işlem gören Rhea Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı'nı üç yılda nominal portföy büyüklüğünü 4,5 milyon TL'den 80 milyon TL'nin üzerine çıkardı. Önümüzdeki dönemde BES ve girişim sermayesi segmentlerinin daha da ön plana çıkacağını belirten Rhea Portföy Yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı Onur Takmak, kendilerinin de bu iki enstrümana ve özellikle girişim sermayesine ağırlık vereceğine dikkat çekiyor. Hem Türkiye'ye hem sektörün geleceğine inandığının altını çizen Takmak, diğer sorularımızı ise şöyle yanıtlıyor:

Portföy yönetim sektörü Türkiye’de son yıllarda nasıl bir gelişim gösterdi?
Son birkaç yılı sektör, gelişebilmek için gerekli temel faktörlerin bir araya gelmesini beklemekle geçirdi. Bu faktörleri Türkiye'nin zenginleşmesi, uyumlu ve sağlıklı bir portföy yönetim sektörü mevzuat yapısının oluşması ve aynı zamanda da nominal faiz oranlarının düşerek insanların aktif portföy yönetimi hizmeti alma ya yönelmelerini beklemek olarak sıralayabiliriz. Türkiye'nin son 10 yılda ciddi bir sermaye elde ettiği, enflasyonun düşmesiyle beraber belli bir istikrar üzerine oturmuş politikalarıyla Türkiye'ye yönelen yabancı sermaye akışlarının olduğu bir ortamda, faizlerin düştüğü ve varlık fiyatlarının oldukça yükseldiği bir sürecin içerisinden de geçtik. Dolayısıyla sektör, son yıllarını esas büyümenin oluşmasını beklemek için şartların oluşmasını bekleyerek geçirdi. Şu anda ise son düzlüğe girmiş bulunuyoruz. Esas büyüme ise 2014 yılıyla başlayacaktır.~

Portföy yönetim şirketlerine yönelik SPK yasasının ardından bazı tüzük değişiklikleri yapılıyor. Bu değişiklikler neleri beraberinde getiriyor?
Mevzuat taslağından sonra kamuoyu, daha çok sermaye yeterliliği konusuna odaklandı. Tabii ki odaklanılan konu resmin en önemli parçasından biriydi. Fakat bununla birlikte birçok ayrıntı bulunuyor. Mevzuatla beraber aslında vurgu yapılan nokta, sektörde başat faktör olan banka ve banka iştiraklerinin sektörü domine etmesini engelleyerek, bunun yarattığı haksız rekabet ortamını normalleştirerek, irrasyonel fiyatlamalarla ve vasat performans ile kendini özdeşleştirmiş olan bu sektörü biraz daha rekabet ortamına açıp daha sağlıklı bir ekosistem üzerinde yapılandırarak gelişmesine ön ayak olması. Biz de son nihai metni görerek kendimizi ona göre kurgulamış olacağız.

Şu an sektörde dünya genelinde bulunup da Türkiye’de bulunmayan ürünler var mı? Varsa bu ürünlerin Türkiye’ye gelmesi için neler yapılıyor?
Aslında Türkiye'de olmayan ürünlere gelmeden önce, Türkiye'de halihazırda olan ürünlerin bile son derece güdük bir yapıda olduğunu görüyoruz. O yüzden öncelikle 2014'te yatırım fonlarının gelişmesine tanık olacağız. Türkiye'de olmayan ürünler dediğimiz zaman, ağırlıklı olarak TL'nin oldukça güçlü olması, Türkiye'ye sermaye girişlerinin devam etmesi, yurt dışındaki bol likiditesinin Türkiye'ye kayması gibi TL varlıklar ağırlıklı bir strateji izlenecektir. Ama her zaman dolar ve Euro bazında tasarrufları tutmak zorunda olan bireyler de olacaktır. Ben ilk aşamada global enstrümanlar üzerinden dolar ve Euro bazlı getiriyi artırma imkânı tanıyan birtakım ürünlerin hareketleneceğini düşünüyorum.

Sektörde yakın zamanda, hangi segmentler ön plana çıkacak?
Devlet iki alanda vergi teşviği veriyor. Bunlardan ilki, Türkiye'de oldukça düşük seviyelerde olan tasarruf oranlarının artırılmasına yönelik hükümet tarafından belirlenmiş enstrüman olan, bireysel emeklilik (BES). Şu an bu enstrümana devletin desteği malum ve yılbaşından bu yana da çok önemli bir momentum yakalandı. Bu ivmenin de devam etmesini bekliyoruz. Dolayısıyla BES, portföy yönetimi için hızla büyüyen bir pasta olmaya devam edecek. İkinci alan olarak ise, geçen yıl haziran sonunda belirlenen girişim sermayesi fonu ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına dönük olarak vergi teşviğinin olduğunu görüyoruz.~

Sektörden sizin özelinize dönersek, Rhea Portföy Yönetimi olarak sektörde nasıl bir konumda bulunuyorsunuz?
Biz bağımsız oyuncular arasında yer alıyoruz. Herhangi bir banka iştiraki değiliz. 34 oyuncunun olduğu bir sektörde yüzde 1,5'lik gibi bir pazar payımız bulunuyor. Fakat Rhea olarak bizim yoğunlaştığımız alan, girişim sermayesi bölümü. Son iki yıl içerisinde de girişim sermayesi tarafındaki güçlü alt yapımız, know-how'ımız ve uluslararası kredibilitemizle portföy yönetiminin diğer alanlarında gelişmek için yatırımlar yaptık. Örneğin bireysel portföy yönetimi, tasarrufa sahip ailelere çözümler üretmek gibi... Gelecekte ise yoğunlaşacağımız alanlar, yukarıda da bahsettiğim üzere önü açık iki alan olan bireysel emeklilik ve girişim sermayesi. BES'te portföy yönetimi yapabilmeyi uzun vadeli bir planlama etrafında düşünüyoruz. Kendi ana odağımız da girişim sermayesi olduğu için, Rhea olarak özellikle bu alana eğileceğiz. Şu anda da yeni mevzuat taslağının bize ulaştığı andan itibaren yeniden yapılanmaya başladığımızı belirtebilirim. Ayrıca dağıtım tarafında partnerlik oluşturabilirsek fon piyasasına da ağırlık vererek, o pazarda var olmaya çalışabiliriz.

Sektörde hangi hizmetlerinizle fark yaratıyorsunuz? Biraz açıklar mısınız?
2010 yılının ortasında portföy yönetimi lisansımızı aldık. Bu noktada fon işinde bankaların dağıtım kanallarını ellerinde bulundurmasından ötürü bu kanalların kırılmasının çok zor ve çok maliyetli olduğunu, dolayısıyla o çemberin içine girilemeyeceğini ve bankalarla asla yarışılamayacağını gördük.Bu noktadan sonra ise kendimizi daha çok özel portföy yönetimi tarafında konumlandırdık. Yani müşterilere, onların ihtiyaçları etrafında özel portföy hizmeti veren kuruluş olarak konumlandırdık kendimizi. Mesela 2011 ve 2012'yi müşterilerimizin dolar ve Euro bazlı getiri ihtiyaçlarına cevap veren çözümler sunarak geçirdik. Ayrıca müşterilerimizin değişen risk iştahlarına göre TL bazlı bir takım çözümler üretmeye (yerine göre hisse senedi, yerine göre hazine bonosu vs.) çalıştık.

Her sektör ve şirketin bir ‘2023 hedefleri’ oluşturulmuş durumda. Bu noktada Rhea Portföy Yönetimi’nin beklenti ve hedefleri neler?
Bugün Rhea Portföy olarak 9,1 milyon TL ödenmiş sermayemiz var. Ve ben bugün bireysel olarak, Türkiye'de portföy yönetimine en büyük sermayesi koymuş insanım. Bunun altında ise Türkiye'ye ve portföy sektörünün geleceğine inanmam yatıyor. Şu anda bağımsız portföy şirketleri içinde en önemli alt yapılardan birini finanse ediyoruz. 2012'de bizim hedefimiz 2016 yılında sektör lideri olmaktı. İleriye doğru baktığımızda sektörde bazı alanlarda liderlik hedeflerimiz yine devam edecek. Ayıca sektöre 2014 yılından itibaren aynı bankacılıkta olduğu gibi, yabancı oyuncuların gireceğini düşünüyorum. Sıfırdan kurulmalar ya da satın almalarla değişiklik gösterecek sektörün yapısı. Dolayısıyla sektörde bugünkünden çok daha farklı bir pay bölünmesi gerçekleşecektir.~

“VARLIK DEĞERİ ÜÇ YILDA YÜZDE 20 ARTTI”
1996 yılında Vakıfbank tarafından kurulan ve 2000 yılında halka arz edilen Rhea Girişim Sermayesi, 2009 yılında yüzde 31'lik hissesini satışa çıkarmıştı hatırlanacağı üzere. "Biz de o hisselerin tümünü satın aldık. 2009 Aralık ayından bu yana da Rhea Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı adı altında faaliyetlerini sürdürüyoruz. O günden bugüne nominal portföyü 4,2 milyon TL'den 80 milyon TL civarına geldi” diyen Rhea Portföy Yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı Onur Takmak, varlık değerinde 20, pay değerinde ise beş kata yakın bir büyüme sağladıklarını söylüyor. Şirketin ilerleyen yıllarda da portföy yönetimi tarafında ağırlığı, girişim sermayesi tarafında olacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz