Ona göre Türkiye, ekonomik, politik, sosyal meyvelerini toplamaya başlayacak.
birçoğu Türkiye’ye gelebilir. Türkiye’nin potansiyeli var” diyen Şahenk, Türkiye’nin, uzun vadeli bir çalışmayla bu bölgede hangi sektörlerde liderliğe soyunacağı, hangi sektörlerdeki yatırımın getirilip bölgeye satabileceğini ortaya koyması gerektiğine inanıyor.
değişik satışlara, değişik dengesizliklere yol açacak. Arz talebin gerçeğiyle ticari mekanların fiyatları düşmeye başlayacak. Düştüğü zaman bunlara kredi vermiş müessesler, bilançolarındaki bu mortgage kıymetlerini yeniden fiyatlamak zorunda kalacak. Bu, yeni bir sermaye açığı ve yeni bir fon ihtiyacı oluşturacak. İşte bütün bunlar sırayla yaşanacak. Bu süreçte bazen bildiğimiz gibi cereyan eden, bazen sürpriz gelişmelerle dünyada bütün bunlar teker teker çözülecek.
Burada ben en fazla KOBİ’leri düşünüyorum. Çünkü, dünün şartlarıyla çalışan KOBİ’ler, bu yeni gelişen dünyaya bir an önce ayak uydurmak zorunda kalacak ki bankalarla daha rahat çalışmaya devam edebilsinler. Artık kurallara göre oluşan bazı limitler olacak ki bunlara hepimiz ayak uydurmak zorundayız.
Rekabet, ölçek ekonomisi, verimlilik, inovasyon, marka gibi olgular artık konuşulan değil, olmazsa olmazlar olacak.
2009’u, 8,4 milyar dolar ciro, konsolide bazda 28 milyar dolar toplam aktif, 1,1 milyar dolar EBITDA ile bitireceğiz. Dolayısıyla gerçekten 2009’u çok iyi kapattık. Grup olarak yüzde 20 büyümeyle 2009’u kapatıyoruz. 2010’da ise yüzde 20 civarında bir büyüme öngörüyoruz. Şu anda grup 7 sektöre odaklanmış durumda. Bu alanlarda organik büyüme, bazı sektörlerde ise fırsatlara paralel olarak inorganik büyümeyi hedefliyoruz. İlave başka bir sektör, önümüzdeki 5 yıl içinde planlarımızda yok.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?