Koç: Yeni fırsat kolluyoruz

Levent Çakıroğlu, topluluğu en beğenilen liginde zirveye çıkaran unsurları anlattı, İşte söyleşimizin detayları…

15.02.2016 16:49:320
Paylaş Tweet Paylaş
Koç: Yeni fırsat kolluyoruz

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

Bu yıl Türkiye'nin En Beğenilen Şirketleri Araştırması”nın zirvesinde Koç Holding yer alıyor. Koç Holding, 68,6 milyar TL’lik cirosuyla, 94 bin kişilik çalışan ordusuyla Türkiye’nin açık ara en büyük özel sektör kuruluşu. Araştırmada holding, ekonomiye katkısı, finansal sağlamlık ve güvenilir şirket olma gibi kriterlerde de lider durumda. Bu başarının arkasında hiç kuşkusuz topluluğun en çalkantılı dönemlerde bile yatırımlarına ve istihdama ara vermeden yol alması yatıyor. Son 3 yılda topluluğun atağa kalkarak 20 milyar TL’lik bir yatırımı hayata geçirmesi de bunun en önemli kanıtı.

Koç Holding önümüzdeki dönemde yeni CEO’su Levent Çakıroğlu’nun liderliğinde yatırımdaki atılımını sürdürmek niyetinde. Topluluk, küresel bir vizyonla yurtiçindeki ve yurtdışındaki fırsatları değerlendirerek büyümeyi planlıyor. Güçlü bir finansal yapıya sahip olduklarının altını çizen Çakıroğlu, topluluk şirketlerine gösterdikleri istikametin yurtdışı açılım fırsatlarını daha fazla değerlendirmeleri olduğunu söylüyor. “Faaliyet gösterdiğimiz birçok alanda Türkiye’de cazip büyüme fırsatları bulunuyor. Buna ilave olarak küresel büyüme vizyonumuzla yurtdışı faaliyetlerimizi büyütmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor. Koç Holding’in yeni CEO’su Levent Çakıroğlu, yeni koltuğunda ilk kez Capital’le bir araya geldi. Topluluğu en beğenilenler liginde zirveye çıkaran ana unsurları anlattı. Yeni dönemde topluluğun yeni rotasını açıkladı. İşte söyleşimizin detayları… 

* Koç Holding uzun yıllardır Türkiye’nin en beğenilenler listesinde üst sıralarda. Bu sürdürülebilir beğeni düzeyini, Koç Holding’in hangi özelliklerine bağlıyorsunuz? 

Topluluğumuz kurulduğu günden bu yana ülkemiz için çalışmaya ve değer yaratmaya odaklandı. Kurucumuz merhum Vehbi Koç’tan başlayarak her dönem zamanın ruhunu okuyarak, değişimi engel değil bir fırsat olarak gördük. Bugün de ülkemizdeki ve bölgemizdeki lider konumumuzla küresel oyuncu olma kararlılığıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Şüphesiz topluluğumuzun gücü, sadece şirketlerimizin büyüklüğünden oluşmuyor. Bayilerimiz, tedarikçilerimiz, iş ortaklarımız, çalışanlarımız ve tüketicilerimizle birlikte çok büyük bir aileyiz. Bu büyük aile için ortak fayda yaratmaya önem veriyoruz. Tüm paydaşlarımızla birlikte yarattığımız ekonomik faydanın ve etki alanımızın farkındayız. Bu büyüklükle beraber gelen sorumluluğun da bilincindeyiz. Her türlü zorlu koşula rağmen cesaretle ve sorumlulukla ardı ardına yeni yatırımlar ve atılımlar gerçekleştiriyoruz. Topluluğumuzun 90 yılı aşan tarihinde başarı kriterinin hiçbir zaman sadece iş sonuçları olmadığını söyleyebilirim. Yürüttüğümüz sürdürülebilir sosyal projelerle Türkiye’nin daha hızlı gelişmesine destek olmayı, ülkemize fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bu çerçeveden bakınca, ülkemize fayda yaratmayı, ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel alanlarda, gücümüzün getirdiği sorumlulukla hareket ederek, elimizi taşın altına koyduğumuz projeleri sahiplenmek olarak açıklıyoruz. Bu köklü ve güçlü yapının öncü ve birleştirici mesajlarla topluma ulaşmasına özen gösteriyoruz. 

* En Beğenilenler Listesi’nde 2014’te ikinci, 2015’te ise birinci oldunuz… Bu başarıyı ne getirdi? 

 Hem ticari faaliyetlerimizde hem toplumsal faaliyetlerimizde her zaman ve her koşulda çıtamızı hep en yukarıda tutmamız, sadece ülkemizde değil, dünyadaki en iyi uygulamaları hayata geçirme motivasyonumuz, Koç Topluluğu’nun sürdürülebilir başarısının ardında yatan en önemli unsurlar. Bunun yanı sıra paydaşlarımızla samimi, istikrarlı ve kararlı iletişimimiz de bence büyük bir avantajımız. Bunun temelinde de ülkemizin geleceğine inancımızı, kurumsal kültürümüzü ve evrensel değerlere olan bağlılığımızı ana çıpalarımız olarak kabul etmek yatıyor. 

* Koç Holding’in özellikle son yıllarda en fazla öne çıkan 3 özelliği nedir? 

 Öncelikle son yıllardaki yatırım hızımızla ülkemiz ekonomisinin ve büyümesinin itici gücü olduk. Yarattığımız üretim, ihracat ve istihdamla öne çıktık. Bizi öne çıkaran ikinci özelliğimiz, hem şirketlerimizin rekabetçiliği hem ülkemizin dünyadaki konumunu güçlendirmesi açısından Ar-Ge ve inovasyona verdiğimiz önem ve yatırımlarımız. Son olarak da toplumsal konulardaki çalışmalarımızla ülkemiz için yarattığımız katma değeri sayabiliriz.

~

* En beğenilen şirket olma kriterlerine baktığımızda Koç Holding’in ekonomiye katkı, finansal sağlamlık, güvenilir şirket olma, kurumsal yönetim ilkelerine göre yönetilme, rekabette etik davranma, yatırımcıya değer yaratma gibi kriterlerde tüm şirketler klasmanında birinci sırada olduğunu görüyoruz. Bu sonucu getiren değerleriniz neler?

Koç Holding’in kuruluşundan bu yana temel felsefesini kurucumuz merhum Vehbi Koç’un “Ülkem varsa ben de varım” sözü oluşturuyor. Bununla birlikte her daim pusula görevi gören “Daima en iyi olmak, vazgeçilmez hedefimizdir”, “En önemli sermayemiz, insan kaynağımızdır”, “Üstün iş ahlakı ve dürüst çalışma ilkelerine uymak düsturumuzdur” gibi 90 yıldır gözettiğimiz değerlerimiz kurumsal kültürümüze, iş yapış tarzımıza ve yönetim sistemlerimize güçlü bir şekilde nüfuz etti. Bu yönetim prensipleri, topluluğumuzun DNA’sına işlerken kurumsal yönetim açısından büyük avantajımız oldu. Öte yandan yürüttüğümüz faaliyetlerde ortak fayda yaratmaya çalışmamız bize duyulan güveni destekliyor. Her zaman en iyiyi yakalama arzumuzla, kendimizi sürekli yenilemeye ve geliştirmeye odaklanmamız önde olmamızı sağlıyor.

* Koç Holding Türkiye’nin en büyük özel sektör kuruluşu olarak yarattığı istihdam ve yaptığı yatırımla öne çıkıyor. Bu yıl ne kadarlık bir yatırım hayata geçiriyorsunuz?

Geçtiğimiz 3 yılda topluluk olarak tarihimizin en büyük organik yatırım döneminden geçtik. 2015 yılı son 3 ayında yapacağımız yatırımları da hesaba kattığımızda geçtiğimiz 3 yıl içerisinde, yaklaşık 20 milyar TL, yani 9 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirmiş oluyoruz. Yarattığımız katma değerle istihdamda ülkemize örnek teşkil edecek bir konuma ulaştık. Son 3 yıl içinde çalışan sayımız 82 binden 94 bin seviyelerine ulaştı. Tüpraş’ın Fuel-Oil Dönüşüm Projesi liderliğinde enerjide yaptığımız yatırımlar yaklaşık 3,4 milyar dolar seviyesine ulaşırken otomotivdeki yatırımlarımız 3,8 milyar doların, dayanıklı tüketimdeki yatırımlarımız 800 milyon doların, finans yatırımlarımız ise 600 milyon doların üzerine çıkıyor.

* Peki hangi sektör ve şirketlerde işler daha iyi gidiyor? 

Bu yılın en önemli özelliklerinden biri, geçtiğimiz 3-4 yıllık dönemde yaptığımız çok büyük ölçekli yatırımları tamamlayıp devreye aldığımız yıl olması. Başta Tüpraş’taki Fuel Oil Dönüşüm Projesi olmak üzere mega projeler diyebileceğimiz yatırımlar hayata geçti. Bu projeyle rafinerimizin bulunduğu coğrafyada rekabet gücünü artıran, istihdam artışı sağlayan, ülkemizin motorin ithalatını çok önemli ölçüde azaltan bir yatırımı hayata geçirmiş olduk. Enerjideki performansımız Tüpraş liderliğinde Aygaz ve Opet’le olumlu sonuçlar verdi. Otomotivde hem iç pazarda hem ağırlıklı ihracat pazarımız olan Avrupa’da önemli büyümeler görüldü. Türkiye pazarında sektörün beklentisinin üzerinde bir büyüme performansı gerçekleşti. Sonuçta ilk 9 aylık dönemde yüzde 40’lara varan bir büyüme oranı gördük. Geçtiğimiz yıl Ford Otosan’da Courier lansmanını yapmıştık. Bu yıl da Tofaş tarafında Egea ismini verdiğimiz yepyeni bir platformda üretilen sedan modelimizin lansmanını gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl aynı platform üzerinde yapılacak station wagon ve hatchback modellerini de pazarlara sunuyor olacağız. Bu iki model Avrupa’ya, ihraç pazarlarına dönük üretilecek. Her iki şirketimizin de Türkiye’nin ihracatına katkısı bu yeni modellerle beraber daha da güçlenerek devam edecek. Yapı Kredi Bankası da büyümeye devam etti. Orada büyüme stratejimiz kapsamında şubeler açmayı ve yeni personel almayı sürdürdük. Beyaz eşyada Arçelik, Beko markamızla Avrupa’da pazar payını artırmaya devam ediyor. Beyaz eşyada iç pazarda yüzde 7-8’lere varan bir büyüme söz konusu. Yine Tayland’daki buzdolabı fabrikamız planlandığı şekilde devam ediyor. Önümüzdeki yılın başlarında fabrika devreye girmiş olacak. 


* 2016 için ekonomiye yönelik beklentiniz neler? Dünya ekonomisindeki gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Dünya ekonomisini etkileyen pek çok dinamik var. En önemlilerinden biri, Amerika’da FED’in faiz artırımına yönelik beklentiler. Sadece Amerika’daki iç dinamikler değil, global ekonomideki toplam performans da Amerika Merkez Bankası’nın bu kararını etkileyecek gibi gözüküyor. Dolayısıyla global olarak gelişmeleri etkileyecek temel parametrelerden biri bu. Bu nasıl bir etki yapacak diye baktığımızda yine hepimizin bildiği gibi kredi maliyetlerini yükseltici etkisi bekleniyor ki bunun bir kısmının fiyatlara yansıdığını tahmin ediyoruz. İkincisi fonların, likiditenin olumsuz etkilenmesi ve bunun devamında global olarak yatırımlara yapacağı etki. Diğer bir konu gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme beklentileri. Başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin performansı, dünya ekonomisinin toplam büyümesinde etkili. Bunun en önemli yansımalarından birini emtia piyasasında görüyoruz. Emtia fiyatları, dünya ekonomisindeki büyümeden etkileniyor. Emtia üreten ülkelerin ekonomileri büyümede baskıyla karşı karşıya kalıyor. Petrol fiyatlarındaki gelişme diğer önemli bir parametre. Şimdi Brent petrol 44 dolar seviyesinde gidiyor. Buradaki beklentiler çok fazla artmayacağı yönünde. Böyle baktığımızda Amerika’da halihazırda gördüğümüz toparlanmanın daha kuvvetli olarak devam edeceği, Avrupa Merkez Bankası’nın Amerika Merkez Bankası’ndan farklı olarak piyasaya verdiği likiditeyi artırmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bunun da talep artışını bir miktar destekleyecek bir yansıması olmasını bekliyoruz. Sonuç olarak hem global ekonomide hem Türkiye’de daha iyimser beklentiler içinde olabileceğimiz bir yıl olacağını umut ediyorum.
~

* Bu şartlarda siz nasıl davranıyorsunuz?

Biz önümüze iddialı hedefler koyuyor ve değişen kurallara göre esnek ve hızlı hareket ederek yaratıcı çözümlerle fark yaratacak şekilde çalışıyoruz. Bu anlayışla çalıştığımızda bunun sonuçlarımıza yansıdığını da biliyoruz.

* Arçelik’in küresel bir marka haline gelmesinde en büyük emeği geçen kişi olarak biliniyorsunuz. Şimdi Koç Holding’in yönetiminde en büyük hayaliniz ne? Grubu nereye taşımayı hedefliyorsunuz?

Kuruluşundan itibaren çok vizyoner, cesaretli liderler Arçelik’e yön verdi. Ben de bu çok değerli şirkete liderlik yapma fırsatı buldum. Arçelik’i küresel anlamda hak ettiği şekilde büyütmek, yaygınlaştırmak üzere arkadaşlarımla birlikte beni çok tatmin eden çalışmalar yaptım. Arçelik’te AR-GE’den tasarım ve marka yönetimine kadar her alanda küresel bir şirkete layık çalışmalar yaptık. Kadromuzu buna göre güçlendirdik ve Arçelik de bunun hakkını vererek devam ediyor. Koç Topluluğu’nu küresel bir vizyonla hem yurtiçinde hem yurtdışında mevcut işlerimizde ve yeni iş alanlarındaki büyütmeyi hedefliyoruz. Şirketlerimiz bugüne kadar olduğu gibi kendi faaliyet alanlarındaki büyüme ve yatırım fırsatlarını takip etmeye devam edecek.

* Yurtdışındaki fırsat arayışlarınız özellikle hangi coğrafyalarda yoğunlaşacak?

 Küresel vizyonla hareket ederken, yurtdışı fırsatlarını coğrafi açıdan sınırlandırmıyorum. Örneğin gelişmiş ülkeler özellikle demografik yapıları sebebiyle yatırım cazibesinde ilk sıralarda gösterilmeseler bile ben Avrupa ve Amerika’da pek çok sektörde fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Buna ilave olarak, gelişmekte olan ülkeler genç ve büyüyen nüfusları, pek çok ürün ve hizmet açısından düşük penetrasyon oranları, harcama gücündeki büyüme potansiyeli gibi sebeplerle önemli fırsatlar sunuyor.


"YATIRIM KONUSUNDA İŞTAHLIYIZ"
ŞİRKETLERİN ROTASI 

Bizim şirketlerimize gösterdiğimiz istikamet, yurtdışı açılım fırsatlarını daha fazla gayretle değerlendirmeleri. Faaliyet gösterdiğimiz birçok alanda Türkiye’de cazip büyüme fırsatları bulunuyor. Dolayısıyla mevcut işlerimizde bir yandan yakın dönemdeki yatırımlarımızın hızı, diğer yandan yurtiçi ve yurtdışında değerlendireceğimiz yeni fırsatlar, kısa ve orta vadede büyümemizin önemli unsurları olacak. 

YENİ ALANLARA AÇIĞIZ 

Bunun dışında bir holding olarak iş modelimiz gereği yeni iş alanlarına yatırım yapmaya da her zaman açığız. Mevcut yetkinliklerimizin bize avantaj sağlayacağı sektörler başta olmak üzere değer yaratabileceğimiz yeni iş alanlarına girme amacıyla ülkemizde ve yurtdışında şirket satın alma alternatiflerini değerlendiriyoruz. Holdingin bugün güçlü bir finansman yapısı var. Önümüzdeki dönemde bunun daha da güçleneceğini görüyoruz. Özetlemek gerekirse ülkemizin potansiyeline olan inancımız ve güvenimiz yatırım iştahımızı artırıyor.

"BAŞARILI OLUNCA KARİYER KENDİLİĞİNDEN GELİŞİR"
ENDİŞE ETMEDİM 

Hiçbir zaman kariyerimi özel olarak planlama çabasında olmadım, her zaman bana verilen görevi en iyi şekilde yapmaya gayret ettim. Beklentim şuydu: Ben işime odaklanır, performans gösterirsem bu nasıl olsa fark edilir. O sebeple ‘Bundan sonraki adım ne olacak’ diye planlamadım ve endişe de etmedim. 
ELEŞTİRİ ALDIM 
Koçtaş’ta çalıştığım dönemde kendisine raporladığım İngiliz yönetim kurulu üyemiz, yıl sonu performans görüşmelerinde kariyerimi daha aktif planlamam gerektiği konusunda beni eleştirirdi. Ben de hep, “Ben işime konsantre olup başarılı olduğum sürece kariyer yolculuğumda yeni fırsatlar çıkacağına inanıyorum” cevabını verirdim. 
ŞANSLI BİR YÖNETİCİYİM 
Koç Topluluğu çok farklı alanlarda iş yapan muazzam bir kurum. Ben de bu toplulukta farklı şirketlerde çalışma fırsatı bulmuş şanslı bir yöneticiyim. Bütün bu farklı şirketlerdeki tecrübeler, benim için çok kıymetli deneyimler oldu ve her zaman çok kıymetli ekiplerle çalışma fırsatı buldum. Bu farklı tecrübeler de beni bu noktaya getirdi diye düşünüyorum. 
ÇOK HEYECANLANDIM 
Koç Topluluğu’nda, Koç Holding’de başlayan, Koçtaş, Migros ve Arçelik’te devam eden kariyer yolculuğuma baktığınızda aslında belli bir yönde kariyerimin planlandığını değerlendirebilirsiniz. Zaten topluluğumuzda son derece kurumsal ve entegre bir insan kaynakları yönetimi sistemi söz konusu. Elbette bu görevi duyar duymaz çok heyecanlandım, çok mutlu oldum, çok gururlandım. Bu görevler bizim yapageldiğimiz, üstlendiğimiz sorumlulukların devamı olarak gördüğümüz görevler.
~

İLK 100 GÜN NASIL GEÇTİ?
HIZLI VE YOĞUN

Hızlı, yoğun ve heyecanlı geçti. Daha önce yaptığım görevler sebebiyle topluluğumuzu elbette çok yakından tanıyordum. Fakat CEO’luk görevinde ilk 100 günlük dönem, işlerimizi daha yakından tanımak için özellikle gayret gösterdiğimiz bir dönem oldu.

5 YILLIK PLAN

Biz her yıl 5 yılı kapsayan planlarımızı gözden geçirir değerlendiririz. Bu yıl mayıs ayından itibaren şirketlerimizin uzun vadeli planlarını gözden geçirdik. Bu vesileyle şirketlerimizi yakından tanırken, uzun vadeli planlarını dinleme ve yönlendirme fırsatım oldu.

DALGALI VE BELİRSİZ

Bunun dışında hem Türkiye’de hem dünyada önemli gelişmeler, dalgalanmalar ve belirsizliklerin olduğu bir dönem geçirdik. Koç Topluluğu büyük bir kurum. Bütün bu dalgalanmalara ve belirsizliklere rağmen çeşitlendirilmiş iş portföyümüz sayesinde beklenenin üzerinde performans gösterdiğimiz bir yılı yaşıyoruz.


Koç’un büyüme stratejisi 

1 Topluluk olarak önümüzdeki dönemde küresel bir vizyonla hareket edeceğiz. 

2 Ülkemizin potansiyeline güveniyoruz, Türkiye’de yatırıma devam edeceğiz. 

3 Yeni fırsatlar, kısa ve orta vadede büyümemizin önemli unsurları olacak. 

4 Şirketlerimize gösterdiğimiz istikamet, yurtdışı açılım fırsatlarını değerlendirmeleri.

5 Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde fırsatları değerlendiriyoruz. 

6 Avrupa ve Amerika’da pek çok sektörde fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. 

7 Yurtdışında yatırım için mevcut şirketler ve yeni iş alanlarında fırsatları değerlendireceğiz. 

8 Ülkemizde ve yurtdışında şirket satın alma alternatiflerini değerlendiriyoruz. 

9 Güçlü finansal yapımız bu hedefleri destekleyecek kapasitede.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz