Tüketiciyi internetten alışverişe alıştıracağız

E-ticaret son yılların en hızlı büyüyen alanlarından biri.

1.09.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Tüketiciyi internetten alışverişe alıştıracağız

6 yıl içinde 40 kat büyüdü. Uçak bileti satışları, online sigorta işlemleri düşüldüğünde 2009'da 500 milyon dolar olan pazarın cirosu geçen yıl 1 milyar doları buldu. Pazardaki büyüme kredi kartlarından da görülüyor. BKM'nin verilerine göre 2009'da kredi kartıyla yapılan her 100 liralık harcamanın yaklaşık 5 lirası internetteki sanal mağazalarda harcanırken 2010'da bu oran 7 lira yükseldi. Elektronik perakendeyle ilgili beklentiler, pazarın daha da büyüceği yönünde. 3 yıl içinde pazarın 3 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Bu büyümede ise yabancıların da payı olacak. Avrupalı ve özellikle ABD'li şirketlerin Türkiye'de bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin bir kısmını satın alacağı öngörülüyor. Girişimciler için de büyük fırsatlar yaratan e-ticaret özellikle ihtisas ürünleri satanları iyi bir noktaya getirecek gibi gözüküyor. 2007 yılında 10 şirketle kurulan, bugün ise e-ticaretin önemli bir derneği haline gelen Etid (Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği), tüketicilerin internetten alışverişlerini artırmaları için önemli hazırlıklar içinde. Bu yılın üçüncü çeyreğinde önemli bir kampanyaya imza atmaya hazırlanan dernek, bir nevi tüketicinin ayağını internetten alışveriş yapmaya alıştıracak. Etid başkanı Hakan Orhun ile e-ticaretin bugün geldiği noktayı, geleceğini ve derneğin hedeflerini konuştuk.

Öncelikle bize Etid'den bahseder misiniz? Kaç yılında ve nasıl kuruldu?

- Dernek, 2007'de kuruldu. 2007'de sektördeki en büyük oyuncuların oluşturduğu bir dernek oldu. Sektör o zaman çok küçüktü. Kurulduktan sonra şanssız bir dönem geçirdik. Kurucu şirketlerimizin bazıları ticari hayatlarına son verdiler. Bu, aslında internetten ticaret yapmayla ilgili bir sorun değildi ama öyle algılandı. Hepsiburada, Teknosa, Weblebi, e-store, yeterkiiste, hızlıal, koysepete, e-reyon gibi şirketler kuruculardı. Sektörün o zaman yüzde 75'ini temsil ediyorduk. 150 şirket vardı Türkiye'de o dönem. Kuruluşunda 10 şirkettik. Şu anda 20'ye yakın üyemiz var. Halen sektörün yüzde 75'lik cirosunu yapan şirketler bizim üyelerimiz.

2007'den bu yana neler yapıldı dernekte?
- Mevzuatla ilgili değişiklik yapıldı. Artık online olarak tik attığınızda sözleşme artık online haline geldi. Eskiden o, yazılı bir kağıt ile size geliyordu, onu imzalayıp geri gönderiyordunuz. Şimdi ise her şeyi online yapabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra sektör çok değişti. Biz derneği kurduğumuzda ağırlıklı olarak şirketler her şeyi satan şirketlerden oluşuyordu. Bunun dışında kalan bir iki şirket vardı. Fakat geri kalan tüm şirketlerin ürün gamları sonsuzdu. Elektronik, beyaz eşya, kitap, CD, kırtasiye yani her şeyi bir arada satan siteler vardı. 2010'lardan itibaren sektörde büyük değişiklikler oldu. Yeni trendler çıktı. Günde bir ürün satan birçok internet sitesi çıktı. Bir ürün belirleniyor ve çok yüksek indirimli satılıyordu. Bu bizim sektörümüzde çok önemliydi.~

Türkiye'deki e-ticaretin geçmişinden bahseder misiniz?

- Bu, çok yeni bir sektör. Türkiye olarak çok geç girdik. 1997'lerde ilk temelleri atıldı bu işlerin. Bütün Avrupa ülkeleri katalogdan satış yaparken biz hiç o konuya eğilmedik. Dolayısıyla bizler için kapıdan satış sadece tencere tava satmaktı o zamana kadar. Biz devlete şunu anlattık, tencere tava satmakta internetten satmak aynı olmaz. Bunu anlatmamız bayağı sürdü. Şimdi yavaş yavaş e-ticaret kanunları çıkıyor. Çok iyi noktada mı? Hayır, Avrupa'nın, dünyanın biraz gerisinde ama hızla ilerliyor.

Kaç yıldan beri hızla büyüyor?
- Krizlerde bile büyüyerek çıktık. 2007'de bir küçülme oldu sadece. 2001 krizinde bile büyüyerek çıktık. Çok küçüktü sektör. Bizler bankalara konuşmaya gittiğimizde bizi dikkate almıyorlardı ama şimdi bankalarla aynı masaya oturup sektörü nasıl büyütebilirizi konuşmaya başladık. Şu anda 1 milyar dolar diyoruz online ciroya. Daha çok yolumuz var. Birkaç yıl içinde 3 misline çıkacağını göreceğiz.

Peki bu rakama nasıl ulaşılacak?
- Burası çok erkek bir sektördü eskiden. Burada satılanlar ağırlıklı olarak elektronik ürünlerdi. Erkeklerin aldığı ürünlerdi. Kadınlar bu sektörün içinde yoğun bir müşteri olarak yer almıyorlardı. Ama Markafoni, Limango, Trendyol gibi sitelerle birlikte kadınlar da artık internete çok yatkın hale geldi. Ancak alışkanlıklar o sitelerle sınırlı halen. Her sabah bu sitelerin e-mail'lerine bakılıyor, ama kitap alacakları zaman yine kitapçılara gidiyorlar. Bu alışkanlık yavaş yavaş değişmeye başladı. Burada dernek olarak da çok değişik çalışmalarımız olacak bu sene içinde. Şu an problem şu aslında. Herkesin aklına internet alışverişi yapma fikri direkt gelmiyor.

Türkiye'de internetten alışveriş yapan kaç kişi var?
- 2-3 milyon arası internetten alışveriş yapan kişi var. Fakat internet bankacılığı kullanan 6 milyon kişi var. Dolayısıyla kişiler tüm parasını internete açıyorken, internetten alışveriş yapanların sayısı bunların yarısı neredeyse. O yüzden bir zamanlar bu bir güven problemi olarak görülüyordu. Şimdi o, çok geride kaldı. Sadece şu önemli; kişiler bir kez iyi bir deneyim yaşarsa bunun arkası geliyor.

Bu yönde dernek olarak nasıl çalışmalarınız olacak?

- Türkiye'de internetten alışveriş yapan kişi sayısı az, frekansımız çok düşük. Kişilerin daha fazla aklına gelmek istiyoruz. Bu yönde büyük bir çalışma yapmak istiyoruz. 3. çeyrekte olacak kampanya. Daha avantajlı ürünlerin satılacağı bir dönem olacak internette. İndirim de olacaktır bunun içinde mutlaka. Ama indirimden ziyade 'akla gelicilik' konusunda bir şeyler olacak. Kişilere 'internet diye bir şey var, buradan her işini yapabilirsin'i hatırlatacağız. Şu anda bu akla gelmiyor. İstanbul Shopping Fest gibi birçok marka aynı anda bunun iletişimini kurduğunda büyük bir sinerji olacaktır. Amacımız, ilk deneyimi yaşatmak, avantajlı teklif. Çok iyi bir servis vereceğiz.~

E-ticaretin dünyadaki gelişimi nasıl?
- Avrupa'da 165 milyon dolara ulaştı ve Avrupa cirosu ABD'yi geçti. Şu ilginç: Avrupa'daki bu 165 milyar dolar cironun yüzde 10'unu ABD'li şirketler yapıyor. Bu ABD'li şirketlerden Türkiye'de şu anda sadece e-bay var. Dolayısıyla yatırımcılar için çok yoğun bir sektör burası. Günde bir ürün satan şirketler vardı, artık onları unuttuk. Ardından private shopping'ciler geldi, devam ediyorlar. Grup satın alma şirketleri çıktı. Sektörün gözdesi şu anda onlar gözüküyor. Çünkü 100'e yakın şirket var. Ve çok kolay bir iş dalı. Site basit, ürün basit, işlemesi çok basit aslında ama bir taraftan da sektör bu kadar oyuncuyu kaldırır mı diye bakarsınız, zannetmiyorum. Dolayısıyla bu yıl orada bir konsolidasyon mutlaka olacaktır.

Peki sektöre yabancı ilgisi olur mu?

- Zaten Limango'nun sahibi Alman Otto Grubu, Şehirfırsatı yabancı bir şirketin sahipliğinde gidiyor. Burada yabancı şirketlerin Türk şirketlerine ilgisinin de büyük olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Avrupa ve ABD'de artık büyüyemiyorlar, pazarın olgunluğuna eriştiler. Toplam perakendenin yüzde 10 ile 15'i arasına oturduğunda, bu sektör artık daha fazla gidemiyor. Çünkü illa ki fiziki alışveriş yapan bir kesim var. Şu anda limit yurtdışında yüzde 10-15 arasında. Fakat kendi ülkelerinde büyüyemedikleri için açılımlarını bu taraflarla yapıyorlar. Dolayısıyla onlar için çok önemli bu. Satın alma olacaktır. Yatırım şirketleri de yapabilir bunu.

İngiltere'de 15-16 milyar dolar civarında bir pazar büyüklüğü var. Bizim büyümemiz ne yönde olacak?
- Bizim oraya gelmemiz mevcut şirketlerin büyümesiyle olmayacaktır. Bir ton küçük küçük yeni şirketler girecek sektöre ve bunlar alışkanlığı internete kaydıracaktır. Artık yavaş yavaş ürün kırılımları başlayacak. Kemer tokası satan siteler çıkacaktır örneğin. Mevcut sitelerin paralelleri de çıkabilir. Baktığımızda kimse bir yıl önce bu grup satın alma şirketlerini tahmin edemezdi. Dünya trendlerini çok iyi takip ediyoruz. Hatta private shopping'de dünya lideriyiz diyebiliriz. Bizim birçok dernek üyemiz artık yurtdışında kendi iş deneyimlerini sergiliyor. Markafoni'nin Avustralya'da, Ukrayna, Yunanistan'da siteleri var. Artık know-how ihraç eder haline geldik.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz