Veriyi iyi kullanan fazla kâr ediyor

Koehler, Capital’e Teradata’nın yapısı ve “büyük veri”nin iş yaşamında oyunun kuralını nasıl değiştirmeye başladığını anlattı...

1.06.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Veriyi iyi kullanan fazla kâr ediyor
Teradata, veri ambarı ve analizi alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden... 34 yıl önce kuruldu, şimdi dev şirket ve bankalarla birlikte çalışıyor. Şirketin global başkanı Mike Koehler, “Gelecek hedefimiz müşterilerimize ‘büyük veri’ analizi için en iyi çözümleri sunan şirket olmak” diye konuşuyor. Şirketlerin, bu yöntemi kullanarak verimliliklerini yüzde 4, kârlarını yüzde 6 düzeyinde artırabildiklerine dikkat çekiyor. Türkiye’deki şirketler için ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “Benim gözlemim, Türkiye’deki alışkanlığın, yeni teknolojiyi uygulayarak verimi ve etkinliği artırmak yönünde olduğu.”

Günümüzde bloglar, sosyal medyada paylaşımları, elektronik postalar, fotoğraflar, videolar daha çok tüketici hedefleyen şirketler için altın değerindeki yapısal olmayan “büyük veri’yi barındırıyor. “Büyük veri” ise akıllı yazılımlar sayesinde yapısal ve yapısal olmayan verilerin analiziyle olası müşteri davranışını, popüler eğilimleri ve reaksiyonları şirketlerin hizmetine sunuyor. Bu da şirketlerin geleceğe yönelik daha hızlı ve daha akıllı kararlar alarak rekabette öne geçmesini sağlıyor.

Geçmişte kullanılan ve çoğunlukla yaş, cinsiyet ve telefon numarası gibi verileri analiz edebilen çözümler, artık bugünün ihtiyaçlarını karşılamıyor. Efektif satış ve pazarlama stratejileri geliştirilebilmesi için yetersiz kalıyor. Geleneksel veri analizleriyle “Müşteri neyi, ne zaman, ne kadara almış; ne sıklıkla alıyor; başka ürünü alma eğilimi nedir” gibi sorulara cevap bulabilmek mümkün. Ancak, “Web sitesinde başka hangi ürünleri inceledikten sonra bu ürünü seçmiş”, “Bir reklama mı yoksa bir tavsiyeye dayanarak mı ürünü almış”, “Üründen sosyal medyada bahsetmiş mi” tarzında detaylı sorularının yanıtına ancak yeni ortaya çıkan ve yapısal olmayan veri diye tanımladığımız kaynaklardan ulaşılabiliyor.~
Dünyanın en büyük şirketlerine 34 yıldır veri ambarı çözümleri sunan ve alanında global lider konumunda bulunan Teradata, bugün çok tartışılan “büyük veri” konusunda da liderliği hedefliyor. Dünyada HSBC, eBay, BNP Paribas, Lufthansa, American Airlines, Barclays ve Nokia gibi devlere veri analizi çözümleri sunan Teradata Corporation, Türkiye’de de Turkcell ve Migros gibi büyüklerle çalışıyor. ABD’nin en iyi 10 yazılım kuruluşundan biri olan ve bugün dünya üzerinde 70 ülkede 2 bin 300’den fazla şirkete, 10 bini aşkın çalışanıyla hizmet veren şirketin global başkanı ve CEO’su Mike Koehler ile Teradata’nın Kopenhag’da düzenlediği veri konferansında buluştuk. Koehler, Capital’e Teradata’nın yapısı ve “büyük veri”nin iş yaşamında oyunun kuralını nasıl değiştirmeye başladığını anlattı...

Capital: Global olarak kaç müşteriniz var ve hangi sektörlerden geliyorlar?
- Bugün farklı büyüklüklerdeki 1300’den fazla şirket Teradata müşterisi. Global müşteri ağımızda bankacılık ve finansal servisler, kamu, sigorta, sağlık, perakende, üretim, telekomünikasyon, taşımacılık ve lojistik ile seyahat sektörleri yer alıyor.

Capital: Büyük veri son yıllarda neden ve nasıl trend bir konu haline geldi?
- Günümüzün bilgi ekonomisinde, tüm liderler güvenle karar verebilmek için bilginin kontrol edilmesi gerektiğini çok iyi biliyor. Bu aşamada asıl zor olan ise neyin, nasıl elde tutulacağının bilinmesi ve ikilemlerin önlenmesi. Ayrıca ortaya çıkarılan içeriğin en uygun, hızlı ve verimli şekilde kullanılabilmesi de hiç kolay bir iş değil. Elbette liderlerin böyle bir ortamda yanlış karar verebilme riski de bulunuyor. Bu risk, farklı kaynaklardan gelen ve büyük bir hızla katlanarak artan verinin içeriğinin yeterince anlaşılamamasına dayanıyor.

Bugün “büyük veri”, bilimsel araştırmalardan sağlık sektörüne, telekomünikasyondan perakende ve finansa kadar birçok farklı alanda hizmet veren şirketler için büyük önem taşıyor. Büyük veri çözümleri sayesinde gerek şirketler gerekse kurumlar hem kendilerini hem de müşterilerini yakından tanıyabiliyor. Bu sayede kapsamlı bir bakış açısına sahip olurken yanlış karar verebilme olasılığını en düşük seviyeye indirgeyebiliyorlar. Bu tür avantajlar nedeniyle “büyük veri” son yılların en önemli konuları arasına girmeyi başardı. Büyük verinin öneminin ve değerinin anlaşılması, bizim sektörümüzde de kıyasıya bir rekabeti beraberinde getirdi.~

Capital: Büyük veri için coğrafi olarak nerelerde büyüme bekliyorsunuz?
- Büyük veri kendi pazarlarında dünya lideri şirketlerden başlayarak küçük şirketler kadar her bölgede üzerinde çalışılmaya başlanmış ve çok konuşulan bir konu. Özellikle rekabetin çok arttığı günümüz pazarında, büyük veri bir tercih olmanın ötesine geçerek zorunluluk haline geldi. Bugün her firma rakiplerini geride bırakarak, kârlılığını arttırmak için veri analizine hızlı bir şekilde yatırım yapmaya başladı. Uluslararası ticaret şu anda bizim işimizin yüzde 40’ını oluşturuyor. Kuzey Avrupa pazarı ve İngiltere çok başarılı. Türkiye dışında Rusya ve Çin de hızlı büyümekte olan pazarlar.

Capital: Büyük veri çözümlerinin global olarak değeri nedir?
- “Büyük veri” ve analizini kapsayan çözümler, günümüzde bilimsel araştırmalardan sağlık sektörüne dek birçok farklı alanda kullanılıyor. Geleneksel veri yapıları üzerinden yapılan analizlere, yapılandırılmamış verilerin de eklenmesiyle kurumlara bugüne kadar sahip olmadıkları öngörü ve planlama olanağı sağlanabiliyor.

Büyük veri, şirketlerin müşterilerine 360 derecelik bir vizyonla yaklaşmalarına olanak tanıyor. Takdir edersiniz ki mevcut verilerle bu yeni kaynaklardaki verileri birleştirerek yanıt alınabilecek soruların sayısı çok daha fazla. Bu yeni analiz imkanları, kurumları rakiplerine göre daha rekabetçi bir hale getiriyor. Ayrıca “büyük veri” çözümlerini kullanan şirketler ve kurumlar, müşterilerinin sosyal olarak da nasıl davranış alışkanlıklarına sahip olduklarını değerlendirebiliyor. Dijital dünyanın insanlar ve toplumlar üzerindeki gücünü düşündüğümüzde, bunun nasıl inanılmaz bir rekabet gücünü beraberinde getirdiğini daha iyi anlayabiliriz.

Capital: Büyük veri hangi sektörler için kritik önemde?
- Büyük veri konusunun tüm sektörler için hayati önem taşıdığını rahatlıkla ifade edebilirim, Fakat bir ayrım yapmak gerekirse, telekomünikasyon, perakende, finans ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin, diğer iş analitiği çözümlerinde olduğu gibi “büyük veri” alanında da öncü konumda bulunduklarını söyleyebilirim.~

Capital: Hangi tür şirketler sizin hizmetlerinizden maksimum fayda sağlıyor? Bunların ortak özellikleri neler?
- Bunların, her sektörden daha çok büyük ve orta ölçekli firmalar olduğunu söyleyebilirim. Genel bir resim çizmek istersek global alanda lider telekomünikasyon şirketlerinin yüzde 90’ı, havayolu şirketlerinin yüzde 75’i, ulaşım-lojistik şirketlerinin yüzde 70’i, perakende şirketlerinin yüzde 60’ı, bankaların ise yüzde 70’i Teradata ile çalışıyor.

Capital: 2012’de Türkiye ve dünyada satış rakamlarınız nasıl gerçekleşti? 34 yılda ne kadar büyüdünüz?
- 2012, Teradata için rekorlar yılı oldu. 2012 gelirlerimiz ise önceki yıla göre yüzde 13 artış kaydederek 2 milyar 665 milyon dolara ulaştı, Türkiye’nin de yer aldığı EMEA bölgesinin gelirleri ise 2012’de yüzde 16 artarak 636 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Teradata Türkiye ise 2012’de gerek satış gelirleri gerekse çalışan sayısı çerçevesinde kaydettiği yüzde 400’lük büyüme ile Teradata Global tarafından dünya çapında başarı ödülüne layık görüldü. Teradata Türkiye için 2012’nin önceki yıllara kıyasla yaşanan en başarılı yıl olduğunu söyleyebiliriz.

Capital: Türk şirketleri gelişmiş ekonomilerdeki rakiplerine kıyasla büyük veriyi nasıl kullanıyor?
- Benim gözlemim, Türkiye’deki alışkanlığın, yeni teknolojiyi uygulayarak verimi ve etkinliği artırmak yönünde olduğu... Ancak artık veri, sürecin iyileştirilmesi için kullanılan materyal değil, işin ana maddesi haline geldi, Yapılan bir araştırma, veriyi kullanan şirketlerin benzerlerinden yüzde 4 daha verimli ve yüzde 6 daha kârlı olduğunu gösteriyor, Bu durumda da veri ister istemez tüm kurumlar için en önemli hammadde haline geliyor.

Veriyi doğru araçlarla bilgiye çevirdiğinizde, elde edeceğiniz bu bilgi her aşamada paraya, prestije veya güce dönüşebilir. Veri, müşterilerimizin gözünde bizi diğer rakiplerimizden “farklı” ve “tek” konumuna getirebilir. Müşterilerimizle ilgili şahsi bilgilerin işlenmesiyle kişiye özel kampanyalar üretilip, satışları artırmak mümkün olabilir veya doğum gününü hatırlamak müşterilerimize verdiğimiz değerin ifadesi olabilir.~

BÜYÜK VERİ İLE İLGİLİ GELECEK TRENDLERİ NELER?
- Biz “büyük veri”den daha fazla faydalanmayı hedefliyoruz. Bugün gördüğümüz sadece buzdağının ucu.
- Müşterilerimize, ellerindeki veriyi analiz edebilmesi için en iyi çözümleri sunmayı amaçlıyoruz.
- İkinci alan ise müşterilere sosyal ağlar, web, mobil cihazlar gibi yeni “büyük veri” kanallarının avantajlarını pazarlamada kullanmaları için yardım etmek.
- Tabii analitiğin yoğun önem taşıdığı finansal kuruluşlara odaklanmaya devam edeceğiz.

"TÜRKİYE ÇOK ÇEKİCİ BİR PAZAR"
Geçtiğimiz 18 ayda Türkiye’de çok başarılı olduk. Bana göre Türkiye birçok nedenle çok çekici bir pazar. Çok genç ve oldukça eğitimli bir nüfusunuz var. Göreceli olarak ekonominiz diğer Avrupa ülkelerinden çok daha iyi durumda. Bu genç nüfusa bağlı olarak sosyal medya, akıllı telefon uygulamaları gibi yeni teknolojiye adapte olmakta yüksek kabiliyetiniz var. Ülkenize çok fazla inanıyoruz. Bu yüzden son iki yıldır Türkiye’de yeni insanlara, daha fazla danışmanlığa yoğun olarak yatırım yapıyoruz ve bu son 1,5 yılda çok fazla müşteri kazandık.

"VERİNİN SAHİBİ DEĞİL, GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ"
VERİ TÜKETİCİYE Mİ ŞİRKETE Mİ AİT?

Bu, uzun yıllardır gündemde olan ve çok tartışılan bir konu. Fakat unutulmamalı ki tüketici ya da müşteri, bilgilerini sosyal medyada ve internet ortamında kendi isteğiyle paylaşıyor. Bir şirket, örneğin banka ile de bilgilerini belli şartları kabul ederek paylaşıyor. Şirketler ise bu bilgileri tüketicilere ve müşterilerine daha iyi hizmet sunmak, ihtiyaçlarını daha doğru belirleyerek onların memnuniyetlerini artırma yönünde kararlar alarak bu doğrultuda onlara ulaşıyor.~
GÜVENLİKTEN ŞİRKETLER SORUMLU
Bu noktada, tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun çalışmalar, kampanyalar düzenlendiğini ve verinin kendilerine fayda sağlayacak biçimde kullanıldığını düşünürsek şirketlerin tüketicilere ya da müşterilerine ait verileri güvenli bir şekilde saklamakla sorumlu olduklarını hatırlatmakta fayda görüyorum. Aslında veriye kimin sahip olduğuna değil, veriyi kimin kullandığına ve bu veriden ne şekilde sorumlu olduğuna bakmalıyız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz