Yeni CEO'nun büyük hayali

Gama Holding’in ilk CEO’su Hakan Özman ile yönetimdeki değişim sürecini, yeni yatırımlarını ve yeni iş fırsatlarını konuştuk.

1.02.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni CEO'nun büyük hayali
HAKAN ÖZMAN, Gama Holding’in ilk CEO’su... 42 ortaklı holding, yeni nesil varislerin devreye girmesiyle 2012’de CEO’luk sistemine geçti. İlk CEO Hakan Özman, Gama’ya yeni bir yön vermeye ve kurumsal yönetimi oturtmaya çalışıyor. “Benim hayalim, Gama’nın güzel kârlarla sürdürülebilir şekilde, tüm süreç ve sistemleri doğru olarak büyüyen bir holding haline gelmesi” diye konuşuyor. Grup geleceğe ilişkin önemli planlar yapıyor. Önümüzdeki 5 yılda enerji ve taahhüt alanında Türkiye’deki fırsatlar izlenecek. Yenilebilir enerji tarafında ise şirket satın alma planları var. Aslında Gama’daki değişim, 2000’li yıllarda başladı. Çok ortaklı yapının gelecek kuşaklara devrinde yaşanabilecek sorunları aşmak için grupta büyük bir dönüşüm gerçekleştirildi. Kurumsal yönetimle ilgili pek çok çalışma yapıldı ve holding yapısına geçildi. En önemli adım ise icranın profesyoneller tarafından yapılmaya başlanması oldu. Bu sürecin son ayağı ise bir CEO atanmasıydı. Grup 8 aydır bir CEO tarafından yönetiliyor. 20 yıldır holding çatısı altında çalışan ve ortaklardan birinin oğlu olan yeni CEO Hakan Özman, “Benim en önemli görevim, bu yapısal değişimini yönetmek” diyor. Görevde olduğu 8 ay boyunca holdingi reorganize ettiklerini anlatan yeni CEO, “Şirketlerde aksayan tarafları düzelttik. Şimdi yeni alanlara mı girilecek, büyüme planı nasıl olacak, tüm bu soruların cevaplandırılması gerekiyor” şeklinde konuşuyor. Yeni CEO, enerji ve taahhüt alanlarında, önümüzdeki 5 yıl için de Türkiye’deki fırsatları değerlendireceklerini söylüyor. Taahhüt tarafında Türkiye’de nükleer santral, metro, demiryolu ve yeni otoyol projeleri ile ilgilendiklerini aktarıyor. Enerjide ise yenilebilir enerjide lisans aşamasında kalmış şirketleri satın alarak inorganik büyüme planları yapılıyor. Gama Holding’in ilk CEO’su Hakan Özman ile yönetimdeki değişim sürecini, yeni yatırımlarını ve yeni iş fırsatlarını konuştuk:

Capital:
Bu yıl Gama Holding’in ilk CEO’luğu görevini üstlendiniz. Yönetimde CEO’luk sistemine geçiş nasıl oldu?
- Gama Holding’in çok ortaklı bir yönetim yapısı var. 42 ortağımız bulunuyor. Bu yapı dışarıdan biraz korkutucu görünüyor. 4 kurucu ortağımız, 70’lerin başında o güne göre çok ileri görüşlü bir hareketle çalışanlarını şirkete ortak yapıyor. Bizim şu anki tüm ortaklarımız şirkette çalışmış kişilerden ve onların varislerinden oluşuyor. Bu anlamda biz büyük bir Gama ailesiyiz. 2000’lerin başında bu şirkette, ortaklık yapısı ile varislere devir teslimde problem olabileceğini öngördük. Tüm varisler, beraber çalışmıyor ve birbirini tanımıyor. Biz Gama Holding’in çok uzun ömürlü olacağını düşünüyoruz. O nedenle 2000’lerin başında kurumsal yönetimle ilgili tedbirler almaya karar verdik. İlk adım olarak tek şirket olarak yürüyen Gama’yı holdingleştirip 5 ana iş kolunda organize olduk. Bu iş kollarında, şeffaf ve hesap verebilen yönetimler tayin ettik. Böylece ortaklarımız ayrı ayrı şirketlerin neler yaptığını, holding seviyesinde yatırımcı olarak kaynaklarımızı en etkin nerelerde değerlendirdiğimizi, hangi alanlardan ne kadar kâr ettiğimizi rahat görebilsin ve ona göre kararlarını versin istedik.~
Bununla birlikte kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk gündeme geldi. Tabii bu süreç kolay olmuyor. Şirketi kuran ve bugüne getiren insanlara “icraya karışmayacaksınız, sadece yönetim kurulu üyesisiniz” diyorsunuz. Yönetim kurulu üyelerimiz arasında kurucular da dahil 40 yılı aşkın çalışanlar var. Şimdi hepsi gözetim ve denetim yapıyor. Tabii zor bir süreç ama yine biz kolay şekilde geçirdik. Geçen yıl benim CEO olmam burada önemli bir adım oldu.

Capital:
Siz nasıl CEO oldunuz?
- Ben Gama Holding’in 42 ortağından birinin oğluyum. Aynı zamanda da içeriden yetişmiş bir yöneticiyim. Bundan 20 yıl önce 1992 yılında finans uzmanı olarak holdingde çalışmaya başladım. O dönemde Gama Endüstri Tesisleri İmalat olarak tek bir şirket olarak faaliyet gösteriyorduk. 1997’de genel müdür yardımcısı oldum. 2003’te Gama Holding haline geldik ve şirketlerimizi ayırdık. O tarihten itibaren Gama Holding yönetim kurulu üyeliği ve stratejik planlama finansman ve yatırımlar grup başkanı olarak görev yaptım. Son 3 yıldır yönetimi iki başkan olarak sürdürüyorduk. Taahhüt işlerinden sorumlu bir başkanımız daha vardı. 2012 yılı başında taahhütten sorumlu başkanımız, yönetim kurulu üyeliği görevini aldı. Dolayısıyla bu yıl ilk defa holdingin bir CEO’su oldu.

Capital: Yeni CEO olarak nasıl bir yönetim vizyonu kurdunuz?
- Çok büyük bir yapısal değişim içindeyiz. Benim en önemli görevim, bu yapısal değişimini yönetmek. Şirket kabuk değiştiriyor ve Gama’nın geleceğinin sağlam temellerini bugün atmak zorundayız. Bu değişim sürecini çalışanlarımıza doğru anlatabildiğimizden emin olmamız lazım. Hesap verebilir, inisiyatifle karar alabilecek bir icra istiyoruz. Tüm görev ve sorumluluk tanımlarını yeniden yapıyoruz. Benim vaktimin en büyük kısmı bu çalışmalarla geçiyor. Bu yapısal değişim sonucunda ortaklar seviyesinden baktığınızda, tamamen şeffaf ve profesyoneller tarafından yönetilen, hesap sorulabilen bir sistemi oluşturmalıyız. Tamamıyla kurumsal yönetim ilkelerine bağlı profesyonel bir yapıya doğru gidiyoruz.

Capital: Ortakların sizden, holdingin ilk CEO’sundan ne gibi beklentileri var?
- Ben mesaimin büyük kısmını, değişim sürecinin doğru işlemesi için harcıyorum. Ben CEO görevine geleli daha 8 ay oluyor. Bu 8 ayda holdingi reorganize ettik, şirketlerde aksayan tarafları düzelttik. Şimdi holding tarafında tüm paydaş ve ortakların beklentisi var. “Yeni alanlara mı girilecek, büyüme planı nasıl olacak” tüm bu soruların cevaplandırılması gerekiyor. Tabii her CEO’dan beklendiği gibi ilki kârlı, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak. İkincisi organizasyonel değişiklikleri yönetmem bekleniyor. Kurumsal yönetim ilkelerinin benimsenmesini temin etmek için de çalışıyorum. Bir diğer önemli konu ise tüm kaynaklarımız, başta insan kaynaklarını doğru kullanabildiğimizi görmek istiyor. Benim hayalim, Gama’nın güzel kârlarla sürdürülebilir şekilde, tüm süreç ve sistemleri doğru olarak büyüyen bir holding haline gelmesi.~

Capital: Yönetim kurulunda kaç üyeniz var? 42 ortak nasıl temsil ediliyor?
- Yönetim kurulumuzu oluşturan 9 üyenin hisselerinin toplamı yüzde 75-80’i geçiyor. Kalan 33 ortağı da kurulda bu 9 kişi temsil ediyor. Yani 9  büyük hissedar, yönetim kurulunda arkadaşlarını temsil ediyor. 2 ayda bir düzenli yönetim kurulu toplantıları yapıyoruz. Tartıştığımız her konuda konsensüs sağlanması için toplantılarımız tam gün sürüyor.

Capital: Bu çok ortaklı yapıda karar alma mekanizmaları yavaşlamıyor mu?
- 10 bin çalışanlı bizim büyüklüğümüzde bir holding için fazla sayıda ortak olması, bu soruyu düşündürüyor. Halbuki tam tersine... Benim bu holdingdeki 20 yıllık tecrübem, çok ortaklı yapıda anlaşma sağlanarak hızlı karar alındığını gösteriyor. Holdingde tüm ortakların menfaati, kârlılık ve büyüme için çalışılması yönünde olduğundan sistem çok iyi işliyor. Avantajları çok fazla. Kurumsal yönetim refleks olarak gelişiyor. Her karar için konsensüs sağlanması şart oluyor. Tartışmaya açık bir sistemimiz ve bunun getirdiği karşılıklı konuşarak, anlaşarak iş yapma alışkanlığımız var. Bu da tahmin edildiği gibi karar mekanizmalarını yoran ya da geciktiren bir olay değil. Çünkü zaman içinde karar alma refleksi çok gelişmiş durumda. Bizim sistemin CEO açısından rahatlığı, yönetim kurulu aynı zamanda genel kurul gibi oluyor. Yönetim kurulunda aldığımız kararlar hem ortaklar hem yönetim kurulu için alınıyor. Tabii CEO’nun belirlenmesi ve benim icrada tek çalışmam da yönetim kurulunun çalışmasını hızlandırıyor. Şirketlerin başındaki arkadaşları belirledikten, görev ve sorumlulukları ayırdıktan sonra icrada bir sorun yaşanmıyor.

Capital: Bu sistemin hiç dezavantajlı bir yanı yok mu?
- Valla benim gördüğüm bir dezavantajı yok. 42 ortağı olan bir şirket için çok iyi işleyen bir sisteme sahibiz.

Capital: Gama, taahhüt alanında işleriyle tanınan bir holding... Bu alanda ağırlığınızı koruyor musunuz?
- Evet, Gama’yı Gama yapan taahhüt işleridir. Kurulduğu andan itibaren taahhütte büyüdük. Kompleks endüstriyel tesislerin sadece inşaat ve montajını yaparken bugün EPC, dediğimiz mühendislik, satın alma, inşaat yapar hale geldik. Bundan sonra da EPC tarafında daha da büyümek istiyoruz. EPC modeliyle çelik fabrikaları, enerji santralleri, çimento fabrikaları ve rafinerilerde büyüme hedefimiz var. Taahhüt sektöründe Türkiye ve bölgede bizim yaptığımız tesislerde, büyük fırsatlar olacağını düşünüyorum. Şu anda aktif varlık olarak holdingin işlerinin yüzde 50’si taahhüt tarafından geliyor. Diğer yarısını ise enerji işlerimiz oluşturuyor.

Capital: Taahhüt tarafında hangi coğrafyalarda fırsat görüyorsunuz?
- Uluslararası Enerji Ajansı’nın tahminlerine göre dünyada 2035 yılına kadar enerji tedarikiyle ilgili 38 trilyon dolarlık yatırıma ihtiyaç var. Bunun yüzde 40’ı bizim ilgilendiğimiz coğrafyada bulunuyor. Burada da bizim yaptığımız işlerin payı yüzde 15’lerde. Önümüzdeki 20 yılda yaklaşık 5- 6 milyar dolarlık bir pastadan konuşuyoruz. Bu yılda 200-300 milyar dolarlık iş demek.~
Biz zaten bu sektörde iş yapıyoruz, bu büyük pastadan pay alacağız. Örneğin Irak’ta problemler çözüldüğünde yılda yaklaşık 10 milyar dolarlık yatırım lazım. Dolayısıyla bizim yaptığımız gibi spesifik iş yapıyorsanız hala cazip bir pazar var. Bizim dünyada 20’den fazla ülkede iş yapmışlığımız var. Hem uluslararası tanınırlığımız ve güvenilirliğimiz hem rekabet etme potansiyelimiz mevcut. Ortadoğu’da Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Ürdün ardından Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlar’da iş yapmaya devam edeceğiz. Ayrıca yeni pazar olarak Afrika’yı görüyoruz. Afrika’da büyüme hızı yükselmeye başladı. Tabii ekonomimizin yavaşlamış olmasına rağmen önümüzdeki 2-3 yıllık perspektifte en güvenli liman Türkiye. Türkiye’de yatırım yapacağız.

Capital: Türkiye’de hangi projelerle ilgilisiniz?
- 2001 krizinden sonra geçen yıla kadar bizim işlerimizin yüzde 70’i yurtdışındaydı. Türkiye’de Marmaray projesi dışında iş yapmadık. Şimdi ise gelen tekliflere baktığımızda Türkiye’ye döndüğümüzü görüyoruz. Türkiye’de hükümetin 2023 vizyonu ve devlet-özel sektör işbirlikleri daha tam etkisini göstermedi. Türkiye’de nükleer santralle çok ilgiliyiz. Bu santrali yapabilecek sayılı firmalardan biriyiz. Büyük ve ilk olacak projeler odağımızda. Metro ve demiryolu projeleri, yeni otoyol projeleriyle ilgiliyiz.

Capital: Bu projelere ortakla girmeyi mi tercih edersiniz?
- Biz kendimiz çok ortaklı olduğumuz için bize başka şirketlerle ortaklık yapma fikri çok yakın geliyor. Marmaray projesinde Nurol ile ortağız. Ortaklık kararı, projenin büyüklüğüne göre değişiyor. Ama saydığım tip büyük işler, genelde ortaklıkla daha kolay oluyor, bizim bakacağımız işlerde de ortaklarımız olacaktır.

Capital: Enerji tarafında neler yapıyorsunuz?
- Ana alanlarımız enerji ve taahhüt, çünkü ikisinde de mühendislik bilgisi var. Enerjide pek çok ilki biz gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk EPC (Engineering, Procurement and Construction-Mühendislik, İnşaat ve Tedarik) enerji santralini biz yaptık. Yine ülkedeki ilk 3 yap-işlet-devret santral projesini yapan biziz. Yurtdışında ilk enerji yatırımını, İrlanda’da 400 megavatlık enerji santralini biz gerçekleştirdik. Son yıllarda enerji yatırımlarına daha fazla ağırlık veriyoruz. Enerjide şu anda toplam 2 bin 400 megavatlık gücümüz var. 2011 yılında enerjiye 160 milyon TL yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yılda 3-3,5 milyar dolar daha yatırım yapacağız. Hedefimiz, önümüzdeki 3 yılda kurulu gücümüzü 5 bin megavata çıkarmak. Bunu yaparken yakıt cinsini çeşitlendirmeyi de planlıyoruz.

Capital: Enerjiye yatırım planlarınızda yurtdışı da gündemde mi?
- Hayır, enerji tarafında yurtdışında yatırım düşünmüyoruz. 5-10 yıl için yatırımın Türkiye’de olacağına inanıyoruz. Gama Enerji’de biz General Electric ile yüzde 50-50 ortağız. Türkiye’deki enerji işlerini de bu şirketle yürüteceğiz. Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan’da yeni projeler konuşuluyor. Ancak bu projelerin finansmanlarında problemler var. İleride Gama’nın da bu ülkelere gideceğini düşünüyorum. Ancak bugün için Türkiye’deki fırsatlara odaklanıyoruz.~

Capital: İleride Gama için enerji tarafı mı ağır basacak?
- Bizim aklımızda ileriye dönük yeni alanlar var. İlki gayrimenkul alanı olacak. Bu yeni sektörler de holding içinde pay almaya başlayacak. Ama bizim açımızdan doğru oran, taahhüt ile enerjinin yüzde 50-50 pay almasıdır. Zaten Gama Enerji’nin yatırımlarını, Gama Güç Sistemleri inşa ettiğinden sinerjiyle iki tarafta da büyüme oluyor.

Gama’daki değişim  ne getirdi?
1-
2000’lerin başında ortaklık yapısıyla varislere devir teslimde problem olabileceğini öngörüp kurumsal yönetimle ilgili tedbirler almaya karar verdik.
2- İlk adım olarak tek şirket olarak yürüyen Gama’yı holdingleştirip 5 ana iş kolunda organize olduk.
3- Bu iş kollarında, şeffaf ve hesap verebilen yönetimler tayin ettik.
4- Sonra kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk gündeme geldi.
5- Yönetim kurulu üyelerimiz arasında kurucular da dahil 40 yılı aşkın çalışanlar var. Şimdi hepsi gözetim ve denetim yapıyor.
6- Geçen yıl benim CEO olmam burada önemli bir adım oldu.
7- Çok büyük bir yapısal değişim içindeyiz. Benim en önemli görevim, bu yapısal değişimi yönetmek.
8- Şirket kabuk değiştiriyor ve Gama’nın geleceğinin sağlam temellerini bugün atmak zorundayız.
9- Hesap verebilir, inisiyatifle karar alabilecek bir icra istiyoruz. Tüm görev ve sorumluluk tanımlarını yeniden yapıyoruz.
10- CEO olduğum 8 ayda holdingi reorganize 10 ettik, şirketlerde aksayan tarafları düzelttik.

"GAYRIMENKUL YENİ YATIRIM ALANIMIZ"
AKILLI BİNALAR YAPACAĞIZ

Yeni bir sektör olarak gayrimenkul alanına giriyoruz. Çılgınca bir giriş yapma planımız yok. Bizim Ankara’da sahip olduğumuz arazilerimiz var. Bu araziler üzerine mümkünse kullanıcıları ve kiracıları önden belli olmak kaydıyla akıllı binalar yapmak istiyoruz. Konut projeleri değil ofis, lojistik depoları gibi ticari projeler düşünüyoruz. Bu alanda zaman içinde iyi büyüyeceğimizi düşünüyoruz. Ankara Çavundur’daki arazimiz üzerinde inşaata başlamak üzereyiz.
BİNA YÖNETİMLERİYLE İLGİLİYİZ
İlk etapta iki inşaat için 100 milyon dolarlık yatırım ayırmayı planlıyoruz. Gama’nın güvenilir bir ismi var. Bu ismi kullanarak bildiğimiz yeni alanları seçiyoruz. Holding binasına, Türkiye’de var olan binalar içinde bir ilk olarak Altın LEED sertifikası aldık. Bina yönetimi konusuyla da ilgiliyiz. Burada sadece tesis bakımından bahsetmiyorum. Binanın akıllı binaya dönüşümü, idaresiyle ilgileneceğiz.~
DEVLET-ÖZEL İŞBİRLİĞİ
Ayrıca devlet-özel sektör işbirliğiyle yapılacak projeler gündemde. Biz bu işte de fırsat görüyoruz. Amacımız, akıllı teknolojik binaların yanında hastane, sağlık kampüsleri, üniversiteler, okullar gibi binaların da yapımını üstlenmek. Bu işin enteresan olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu işleri gayrimenkul yatırım ortaklığı adı altında toplamayı düşünüyoruz. Mevcut gayrimenkul şirketimiz, bu amaçla strateji ve iş planlarını yapıyor.

SATIN ALMAK İÇİN ŞİRKET BAKIYORUZ"
İNORGANİK BÜYÜME

Yenilenebilir enerjiyle ilgileniyoruz. Türkiye’de bu alanda çok fırsat var. Örneğin rüzgar enerjilerinde yeni alabileceğiniz yer yok, o nedenle bu piyasa çok canlı... Biz de yenilebilir tarafta inorganik büyümek için şirket bakıyoruz. Enerji tarafında yurtdışından da satın alınabilecek şirketler oluyor ama bizim önceliğimiz şu an için Türkiye. Türkiye içinde bakıyoruz. Bu aralar pek çok satılık şirket var. Biz hepsini almak istiyoruz.
LİSANS AŞAMASINDA
Mümkünse daha lisans aşamasından fazla öteye gitmemiş şirketleri istiyoruz. Kendi yatırımımızı yapabileceğimiz şirket olsun istiyoruz. Mütevazı olmayacağım. Enerjide projelerin geliştirilmesinde, yer seçiminden santral yapımına kadar her noktada uzmanız. Satın almalar olmazsa da ortaklık anlamında yaklaşıyoruz. Enerjide proje seviyesinde ortalıklara bakıyoruz.

"2013 DAHA İYİ BİR YIL OLACAK"
İŞ ALMADA SIKINTI

2012 yılında piyasalarda sıkışma yaşamaya başladık. Devam eden işlerimiz sürüyor, orada sorun yok. Ancak katıldığımız bazı ihaleler ertelendi ya da durduruldu. Yeni iş almada sıkıntımız oldu. Ama 2013 yılının bizim açımızdan daha iyi olacağını düşünüyorum.
YENİ İŞLERİMİZ OLACAK
Yeni başlayacağımız işlerimiz olacak. Bizim Ortadoğu’da zaten finansmanı yapılmamış işimiz yoktu. Avrupa’dan da kötü etkilenmiyoruz. İrlanda ekonomisinde önemli sorunlar çıktı. Ancak bizim santralimizin 2016’ya kadar gelir garantisi olduğundan problem yaşamadık. Enerji tarafında biz ürettiğimiz enerjiyi önceden satma işlemlerinde çok aktifiz. Burada 2013’te sıkıntı görmüyorum.
KÂRLILIKLA DEVAM
2011 yılı holding ciromuz 1,3 milyar TL. Kârlı büyümek istiyoruz. Tüm yatırımlarda kârlılık oranlarımız farklı. Enerji şirketimizde yüksek kârlılığa devam ediyoruz. Taahhüt işinde net kâr marjı yüzde 12, enerji tarafında ise yüzde 15 ve üstü olarak şekilleniyor. Gayrimenkul işimizde ise yeni olduğu için ileride kâr görmeye başlarız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz